Efendimize yedirilen zehirli koyun By: sumeyye Date: 18 Nisan 2011, 14:59:22
Efendimize Yedirilen Zehirli Koyun
Leys b. Sa'd, Saîd (b. Ebî Saîd) yoluyla Ebû Hüreyre'den naklediyor:
Hayber feth olduðunda, Resûlullaha zehirli bir (kýzarmýþ) koyun hediye edildi. Resûlullah (durumun anlaþýlmasý üzerine): "Burada bulunan Yahudileri toplayýn" buyurdu. Ashab onlarý toplayýp O'na getirdiler. Efendimiz (s.a.v.) onlara: "Þimdi ben size birþey soracaðým, siz bu sorularda bana doðru söyleyecek misiniz?" deyince, "Evet yâ Ebe'l-Kâsým! dediler. Resûlullah onlara, "Babanýz kim?" dedi. "Babamýz falanca..." dediler. Efendimiz, "yalan söylediniz, babanýz falancadýr." deyince; "Doðru söyledin, gerçek dedin" dediler.
Nebi (s.a.v.): "Peki ben size bir þey sorsam bana onu doðru cevaplýyacak mýsýnýz?" deyince "Evet Ya Ebe'l Kasým! zaten sana yalan söyleyecek olsak, sen babalarýmýz hakkýndaki gerçeði bildiðin gibi yine yalanýmýzý bileceksin" dediler. Nebi (s.a.v.) "Cehennem ehli kimlerdir?" deyince Yahudiler: "Biz biraz Cehennemde kalacaðýz, sonra ardýmýzdan siz oraya gireceksiniz" dediler.
Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) onlara; "Defolun ordan! Vallahi biz asla orada, size halef olacak deðiliz" deyip sonra da, "Peki size bir þey daha sorsam bana doðru söyleyecek misiniz? "buyurunca, "evet" dediler. O zaman Nebi (s.a.v.), "Siz þu koyuna zehir koydunuz mu?" deyince, "evet" dediler. O da, "Peki buna sizi ne sevk etti?" buyurunca, onlar: "Biz bununla, eðer Peygamber deðil de yalancý biri isen senden kurtuluruz, yok Peygamber isen zaten bu sana zarar vermeyecek diye düþündük" dediler.
Bu haberi Buharý rivayet etmiþtir.[167]
Ebû Dâvûd MSünen"inde Süleyman el-Mehdî, Ýbnü'l Vehb- Yûnus Ýbni Þihab isnadýyla nakleder ki: Cabir (r.a.), Yahudi bir kadýnýn bir koyun etini zehirleyip, bunu Nebî (s.a.v.)e hediye ettiðini, anlatmýþ ve söze þöyle devam etmiþ: Resülullah (s.a.v.) onun ön budunu alýp ýsýrmýþ ve yemiþ beraberindeki ashabýndan bir gurup ta yemiþler.
Sonra Resülullah onlara: " elinizi sofradan çekin" buyurup bu Yahudi kadýna haber salýp getirtmiþ ve: "Bu koyunu sen mi zehirledin?" diye sorunca kadýn, "Bunu sana kim söyledi?" deyince Nebi (s.a.v.): Bana bunu þu elimdeki but söyledi" deyince kadýn: "evet" diye itiraf etti.
Nebi (s.a.v.) "Maksadýn ne idi," diye sorunca "Kendi kendime, eðer Peygamber ise bu ona zarar vermez, Peygamber deðilse ondan kurtuluruz" diye düþündüm" dedi. Nebi (s.a.v.)de onu baðýþladý, cezalandýrmadý. Koyundan yiyen ashabdan biri öldü. Resülullah (s.a.v.) yediði bu zehirli koyun yüzünden, omuz baþýndan kan aldýrdý. Bu hacamat i-þini Ensar'm Beyza oðullarýndan Ebû Hind adlý bir köle býçak ve boynuzla yapmýþtý.[168]
Halid et-Tahavî, Muhammed b. Amr yoluyla Ebû Seleme hadisin gerisini aynen Cabir hadisindeki gibi nakledip þu ilaveyi anlatýr: "Bunun üzerine Biþr el Berâ b.Ma'rûr vefat etti. Efendimiz emretti de kadýn öldürüldü.[169]
(Beyhakî bundan sonra ayný haberin bir diðer naklini Hamnýûd b. Seleme-Muhammed b. Amr-Ebû Seleme-isnadýyla ebû Hüreyre'den muttasýl bir isnadla verir ve der ki:) Ýhtimaldir ki, Efendimiz ilk önce onu öldürmemiþti. Daha sonra Biþr b. Berâ ölünce kadýnýn öldürülmesini emretti.[170]
Biþr b. Berâ (r.a.) Akabe biatýnda bulunmuþ, Bedir harbine katýlmýþ bir zat idi. Babasý Bera b. Mu'rur (r.a.) Akabe gecesi kabilesinin delegesi olarak Biata katýlan meþhur sahabedir. Ýþte Bu öyle bir zat dýr ki; hakkýnda Resûlullah (s.a.v.)ýn: þu hadisi varid oldu. Efendimiz :
"Ey Seleme oðullarý lideriniz kim?" buyuranca, "Cimri olmasýna raðmen El-Ced bin Kays'týr" dediler. O da :
"Cimrilikten daha beter hangi hastalýk var. Artýk sizin lideriniz akyüzlü, kývýrcýk saçlý Biþr b. Berâ'dýr" buyurdu.[171]
Musa b. Ukbe, Ýbnü Þihâb-ý Zührî ve Urve b. Zübeyr anlatýyorlar: (Metin Musa b. ukbe rivayetidir.)
-Hayber feth olunca, yahudî Zeyneb binti el-Hâris, Safiyye'ye içini zehirlediði kýzarmýþ bir koyun hediye etti. Zehrin en çoðunu da ön buduna koymuþtu. Zira ona Peygamberin ön budu sevdiði haberi ulaþmýþtý.
Bu kadýn öldürülen yahudî Merhab'ýn bacýsýnýn kýzýydý. Efendimiz Safîyye'nin yanýna girdi. Yanýnda Seleme oðullarýnýn kardeþi Biþr b. Berâ da vardý. Safiye onlara kýzartýlmýþ koyunu ikram etti. Efendmiz ondan bir parça alýp ýsýrdý. Biþr de bir parça ýsýrdý. Efendimiz lokmayý yutunca Biþr'de yuttu. Nebi (s.a.v.):
"Elinizi etten çekin.!.." diye durumu bildirince, Biþr: "Sana ikram eden zata yemin ederim ki, ilk ýsýrdýðýnda zehirli olduðunu anlamýþtým. Onu tükürmeme bir mani yoktu. Ancak senin ikram ettiðin bir yemeði hoþlanmamýþ olmak gibi bir durum bana pek aðýr geldi. Sen onu yutunca artýk kendimi senin yaptýðýn bir þeyi yapmaktan alýkoyamazdým. Umdum ki, sen o lokmayý içinde zehir olarak yutmamýþsm-dýr." dedi.
Biþr, yerinden kalkmadan rengi deðiþip taylasan gibi olup aðrýsý hertarafýný kaplayýp hiçbir iyileþme görülmeden öldü.[172]
Halid b. el-Hâris, Þu'be-Hiþam b. Zeyd isnadýyla Enes (r.a.)'dan nakleder: Yahudi bir kadýn Efendimize zehirli bir koyun getirdi. O da etten bir parçasýný yedi. Durum anlaþýlýnca kadýn Nebî (s.a.v.)'in yanýna getirildi ve bu durum kadýna soruldu. Kadýn, "Seni Öldürmek istedim" dedi.
Nebi (s.a.v.) de: "Allah sana bu imkaný vermez" buyurdu. Bir rivayette "Allah senin bana musallat olmana imkan vermez" buyurdu. Ashab: "Onu öldürelim mi?" dediler. Nebi (s.a.v.) "hayýr" buyurdu. Enes (r.a.) "ben onun Resûlullah (s.a.v.)'in küçük dilinde hâla mevcut olduðunu biliyorum" der.
Bu hadis, Halid b. Haris hadisi olarak Buharî ve Müslim tarafýndan rivayet edilmiþtir.[173]
Abbâd b. Avvâm, Süfyan b. Huseyr, Zührî isnadýyla hem Ebû Seleme hem de Saîd b. Müseyyeb'in Ebû Hüreyre (r.a.)'dan þöyle dediðini anlatýr: Yahudi bir kadýn Nebi (s.a.v.)e zehirlenmiþ bir koyun hediye etti. Resûlullah yanýndakilere:
"Elinizi çekin, zira o zehirlidir!" buyurdu ve Bu yaptýðýn iþe seni sevkeden sebeb ne?" diye sordu. Kadýn; "Bilmek isteðim, eðer sen Peygambersen Allah sana bunu bildirecekti, yok yalancý isen insanlarý senden kurtaracaktým" dedi. Artýk Nebi (s.a.v.) ona dokunmadý.
Câbir b. Abdillah (r.a.)'dan da buna benzer þekilde rivayet olunmuþtur.[174]
Ma'mer de, Zührî'nin Abdurrahman b. Ka'b'dan þöyle dediðini nakleder: Yahudi bir kadýn, Nebi (sa..v.) Hayberde iken kýzartýlmýþ bir koyun hediye etti. Nebi (s.a.v.) ve yanýndakiler ondan yemeye baþladýlar. Sonra Resûlullah "Elinizi çekin!" buyurup, kadýna da: "sen bu koyuna zehir koydun mu?" kadýn, "bunu sana kim haber verdi?" diye sordu. Nebi (s.a.v.) "þu kemik haber verdi" buyurunca kadýn, "evet ben zehirledim" dedi. Nebi (s.a.v.) hemen omuz baþýndan hacanýet (kan aldýrma) yaptýrdý, Arkadaþlarýna da emretti onlarda kan aldýrdýlar. Ama içlerinden biri öldü.
Zührî derki: "Bu kadýn Müslüman oldu. Nebi (s.a.v.) de onu afetti. Ma'mer ise bu konuda "Zühri böyle diyor ama bir kýsým raviler Nebi (s.a.v.)'in onu öldürdüðünü söylüyor" der.[175]
Hayber Fethinin Mekke'de Duyuluþu Haccâc B. Ilât Es-Sülemî Hadîsi
Urve ve Musa b. Ukbe "Meðazi"lerinde anlatýrlar :
-Kureyþliler, Peygamber (s.a.v.)'in Haybere doðru sefere çýktýðýný duyduklarýnda aralarýnda sonucun ne olacaðýný tahmin ederek bahse giren, idiayý kazanana ödül koyan bir takým kimseler vardý. Bunlardan kimisi, "Muhammed galib gelecek" derken kimisi de, "iki anlaþmalý kavimle bir olan Yahudiler galib gelecek" kehanetinde bulunurdu.
Ýmrü'l Kays'm torunu olan Haccâb b. Ýlât el-Behzî de bu sýra Müslüman olup Hayber fethine katýlmýþtý. Nikahý altýnda, Ümmü Þeybe el-Abderiyye vardý. Haccac'ýn çok malý vardý. Onun Benî Sülym topraklarýnda iþlettiði maden ocaðý da vardý. Nebi (s.a.v) Hayberi ele geçirince Haccac :
-"Yâ Resûlallah! Benim eþimin yanýnda hayli altýným var. Eðer hanýmým ve ailesi benim Müslüman olduðumu bir haber alýrsa artýk benim ne malým ne mülküm var sayýlýr. Bana izin versen de bu haber o-raya varmadan önce ben onlara ulaþayým" dedi. Musa b. Ukbe hadisin gerisini aþaðýdaki gibi nakletti:[176]
Yine bu hadiseyi Muhammed b. Sevr (metin bunun rivayetinindir) ile Abdürrezzak, Ma'merden þöyle nakleder: Sabit el-Bünânî'yi þöyle derken iþittim: Enes (r.a.) anlattý: "Resûlullah Hayberi fethedince Haccâc b. Hat;
- "Yâ Resûlallah! Benim Mekkede malým ve ailem var. Ben onlarý getirmek istiyorum. Eðer onlara senin aðzýndan bir þeyler uydurup söylersem bu yalan bana helal olur mu?" diye sordu. Resûlullah (s.a.v.) de ona "dilediðini söyle" iznini verdi. O da Mekke'ye varýnca: "Sakýn benim sýrrýmý söyleme! benim sendeki malýmý da topla. Zira ben Muhammed'le arkadaþlarýnýn koyunlarýný satýn alacaðým. Zira onlar yenilip esir olmuþlar, mallarýna el konulmuþ" dedi.
Bu haber Mekke'de hemen yayýldý. Bu, Müslümanlara pek aðýr ve dokunaklý geldi. Müþriklerde sevinç ve gururlarýný meydana döktüler.
Bu haber Abbas (r.a.)'a ulaþýnca dizlerinin baðý çözülüp yere çöktü ve yerinden kalkmaya tahammülü kalmadý.
Ma'mer devamla der ki: Bana Osman el-Cezerî, Miksem'in þöyle dediðini anlattý: Abbas (r.a.) o anda, Kuþem adlý oðlunu alýp sýrtýný duvara yasladý, oðlunu da kucaðýna bastýrýp:
-"Gel Kuþem, gel ey kalkýk güzel burunlu Muhammed'e, inan ve ihsan sahibi Allah'ýn Nebisine, Allah'ýn rezil etmeyi istediði kiþileri kendisiyle rezil ettiði zat'a benzeyen!" dedi.
Enes hadisinde Ma'mer b. Raþid, Enes'den þunu nakletti.
-Abbas (r.a.) kendi kölesinin birini Haccac'a yollayýp,"Yazýklar olsun sana, sen nasýl bir haber getirdin ne diyorsun? Allah'ýn - inananlara- va'di, senin getirdiðin bu haberden daha hayýrlý idi" diyerek durumu sordurdu. Haccac'da, "Ey köle, sen, Ebu'1-Fazl Abbas'a benden selam söyle ve ona evinin birinde yalnýz beklemesini benim ona geleceðimi, zira vereceðim haberin onu sevindireceðini söyle !" dedi.
Köle, Abbas'ýn kapýsýna geldiðinde, "müjdelerim yâ Ebe'l Fazl!" diye baðýrdý. Bunu duyan Abbas sevincinden yerinden fýrlayýp onun iki gözleri arasýndan öpüp köleyi âzâd etti.
Sonra da Haccac gelip, Resûlullah'ýn Hayberi fethettiðini, mallarýný ganimet olarak aldýðýný, Resûlullah'ýn Safiyye'yi seçip kendisine ayýrdýðým ve onu ailesine dönmek ya da âzad edilerek eþi olabileceði hususunda muhayyer býrakýnca Safîyye'nin azat olarak eþi olmayý seçtiðini anlatýp, "Lakin benim burada malým mülküm var. Ben bunlarý toplayýp götürmek istedim ve Resûlullah'tan müþriklere dilediðim yalaný söyleyebilme izni aldým. Ya Abbas üç gün bunlarý sakla ve kimseye deme, ama sonra bildiðin gibi söyle," dedi.
Hanýmý onun mallarýný toplayýverdi. O da bunlarý alýp yola çýktý. Üç gün sonra Abbas, Haccac'ýn hanýmýna geldi ve, "kocan ne etti?" deyince kadýn, "kocam falan gün gitti ama Yâ Abbas! Allah sana özgürlük versin, sana ulaþan haber bize de pek aðýr geldi" deyince, O: "Evet,
Allah beni mahzun etmez. Hamdolsun ancak sevineceðimiz þeyler oldu. Allah (c.c.) Peygamberi ve Hayber fethini nasib etti. Orada Allah'ýn hükmü üzere hisseler bölüþüldü.
Resûlullah, Huyey kýzý Safîyye'yi kendine aldý. "Eðer kocanda senin lehine bir ihtiyacýn varsa hemen git ve kocana yetiþ" dedi. Kadýnda, "Vallahi sanýyorum ki doðrusun." dedi.
Sonra Abbas (r.a.) Kureyþlilerin meclisine geldi. Onlarda kadýnýn dediði gibi deyince Abbas'ta kadýna verdiði cevaptaki gibi onlara durumu anlattý.
Böylece Abbasýn bu haberiyle Allah Müslümanlardaki tasa ve ü-züntüyü giderip onu müþriklerin üzerine çevirdi. Müslümanlar Abbas'a geldiler, o da onlara durumu bildirdi.73
Ýmam Malik, Sevr b. Zeyd ed-Deylî, Ýbnü Mutî'ýn kölesi Ebû'l Gays-Sâlim isnadýyla, Ebû Hureyre (r.a.)'tan þöyle dediðini rivayet e-der: Hayber harbi senesi Resûlullah'la beraber gazaya çýktýk, Hayberi fethettik elbise, eþya, sýðýr deve ve bahçe dýþýnda ne altýn ne de gümüþ ganimet alabildik.
Resûlullah (s.a.v), Teymâ ile Hayber arasýnda bulunan Vadî'l Kura'ya (köyler vadisine) doðru yöneldi. Resûlullah'ra Mid'am adlý bir köle hediye edilmiþti. Vadi'l Kura'ya varýldýðý esnada o, Resûlullah'in devesinin yükünü indiriyordu ki, nereden atýldýðý belli olmayan, serseri bir ok gelip onu öldürdü. Bunu görenler; "Cennet ona afiyet olsun!" dediler. Resûlullah (s.a.v.) de ;
tut! tali
"O'nun Hayber günü, gazilere taksim olunmadan, ganimet malýndan aldýðý peþtemal, onun üzerine ateþ olarak parlayacaktýr" buyurdu. Ashab bunu duyunca, adamýn biri bir ayakkabý tasmasý getirdi ve Resulü Ekrem'e verdi. Nebi (s.a.v.)'de ;
"Ateþten bir bað-veya ateþten iki bað" buyurdu. Hadisi Buharî ve Müslim naklediyor.[177]
Vakýdî anlatýyor: Bana Abdurrahman b. Abdilazîz, Zühri-Ebû Seleme isnadýyla Ebû Hüreyre'den þöyle nakletti: Resûlullah ile beraber Hayber'den çýkýp Vâd i'l Kura'ya vardýk. Riyâa b. Zeyd el-Cüzâmi daha önce Efendimize (s.a.v) Mid'am denen bir köle hediye etmiþti.
Vadi'l Kura'ya indiðimizde oradaki Yahudilere gittik, bir kýsým arablar oraya yerleþmiþ idi. Mid'am, Efendimizin yükünü indirdiði sýrada Yahudilerde bizi ok atýþýyla karþýlamýþlardý. Biz harp hazýrlýðý yapmamýþtýk. Onlar da isteklerini baðýra baðýra anlatýyorlardý. O sýra serseri bir ok gelip Mid'am'a saplanýp onu öldürdü. Ýnsanlar, "Cennet ona afiyet olsun!" deyince Nebi (s.a.v):
"Hayýr! Nefsim elinde olan zata yemin olsun ki; Uzun Hayber günü gaziler bölüþmeden, ganimetten aldýðý peþtmal varya kesinlikle onun üzerinde ateþ olarak parlayacaktýr" buyurdu.
Ýnsanlar bunu duyunca birisi Resûlullah'a bir veya iki ayakkabý tasmasý getirdi. Efendimiz bunun üzerine:"Ateþten bir-ya da îki-tasma" buyurdu.
Resûlullah ashabýný harbe hazýrlayýp onlarý onlarý saf yaptý, sancaðým Sa'd b, Ubadiye verip, Hubâb b. Münzir, Sehl b. Hureyf ve Abbâd b. Biþir'e birer bayrak verdi. Sonra Vadi'l Kura'hlan Ýslâm'a davet e-dip "Eðer Müslüman olurlarsa, mallarým koruyup kanlarýný kurtarabileceklerini" haber verdi.
Onlar bunu reddedip, ortaya onlardan biri düelloya çýktý. Ona karþý Zübeyr çýkýp onu öldürdü. Sonra bir diðeri düelloya çýkýnca ona da Hz. Ali çýkýp onu öldürdü. Sonra bir diðeri çýktý, ona da Ebû Dücâne çýkýp öldürdü.
Böylece onlardan onbir adam öldürüldü. Herbiri öldürülüþünde E-fendimiz onlarý tekrar Ýslâm'a çaðýrdý. O gün namaz girince ashabýna namaz kýldýrýp sonra harp meydanýna dönüp onlarý tekrar Allah ve Resulüne çaðýrýyordu. Akþam olana kadar onlarla savaþtý.
Ertesi gün güneþ daha bir mýzrak yükselmemiþti ki, onlar kendi elleriyle teslim oldular. Böylece orasý da zorla fethedilmiþ olduðundan mallan ganimet oldu. Pek çok mal ve eþya aldýlar.
Resûlullah (s.a.v.) Vadi'l Kura'da dört gün eðleþti. Arazi ve hurmalýklarý Yahudilere býrakýp, oradaki diðer mallarý bölüþtürdü. Efendimizin Fedek ve Vadi'l Kurayý ezip geçtiði haberi Teyma Yahudilerine u~ laþýnca, cizye vermeye razý olarak sulh anlaþmasý yaptýlar. Böylece canlarýný ve mallarýný kurtardýklarý gibi kendi topraklarýnda yaþama hakkýný elde ettiler.
Hz. Ömer (r.a.), döneminde Hayber ve Fedek Yahudilerini sürdüðü zaman, Teyma ile Vadî'1-Kurâ halkýný sürgüne göndermedi. (Çünkü bu iki yer, Þam topraklarýna dahil bulunuyordu. Rivayet olunduðuna göre Vadi'1-Kurâ dan aþaðýsý Medine'ye kadar Hicaz olup, oradan yukarýsý da Þam topraklarýna dahil olmaktadýr.) Sonra Medine'ye döndü.[178][167] Buhârî Cizye 58/7; Týb 76/55; Daramî 1/34; Müsned 2/451; Beyhakî Delâil 4/256.
[168] E. Dâvud Diyeth.no 4510; Daramî 1/33; Bey. S. K. 8/46; Delâil 4/262; Zehebi'nin kýsalttýðý bu kýssayý Ebû Dâvûd Metnine göre terceme ettim. M.Can
[169] Ýbni Sa'd Tabakat 2/200; Beyh. Delâil 4/262.
[170] Beyhakî Delâil 4/262; Ýbni Sa'd Tabakalýnda 2/202. "Kadýn önce býrakýlýp dönüp gitti. Daha sonra Efendimiz Onu Biþr'in velilerine verdi. Onlarda onu öldürdüler, sabit olan budur" der.
[171] Ýbni Sa'd 3/371; Tarih-i Halife 83; Ebû Nuaym Hýlye 7/317; Hakim 3/219, 4/163; Taberî Tefsir 10/104; Buhârî Edebü'l Müsned 296, Abd. Musannef 20705; Taberânî K. 19/81; Hatib Tarihi 4/217.
[172] Beyhakî Delâil 4/263; Ýbni Sa'd ayný kýssayý daha uzunca olarak Ebû Hûreyre -Cabir - Said b. Müseyyeb ve Ýbni Abbas'tan nakleder. Tabakat 2/201, 202.
[173] Buhârî Hibe 51/26; Müslim 2190; Ebû Dâvûd Diyet /bab 6; Müsned 6/118; Bey. S. Kübra 8/46, 10/11; B. Delâil 4/259; Ahlâku'n Nebî 46.
[174] Tirmizî 1199; Beyhakî Delâil 4/260; Müsned 1/305; Cabir'in bu konudaki hadisini Beyhakî Delâil'de 4/26; Ebû Dâvûd Diyet bab 6 da Daramý 1/33'te yine Beyhakî s. Kübrasýnda 8/46'da nakleder.
[175] Beyhakî Delâil 4/261; Abdürrezzak Musannef h. no 10019.
Ýmam Zehebi, Tarihü’l Ýslam Cantaþ Yayýnlarý 4/99-103
[176] Beyh. Delâil 4/265; Ýbni Hiþâm Ýbni Ýshaktan senetsiz olarak ayný bilgileri verir 4/46.
[177] Buhârî Meðazi/Hayber gazvesi 64/37, h. no 4230; E. Dâvud cihat bab 142; Nesâî Eyman 7/24 bab 38; Beyhakî Delâil 4/269; S. Kübra 9/100 Ebû Avâne 1/50; Müslim 115; Muvatta 459; Temhîd 2/3, 18.
[178] Vakýdî Meðazî 2/709, 711; Beyhakî Delâil 4/270, 271.
Ýmam Zehebi, Tarihü’l Ýslam Cantaþ Yayýnlarý 4/103-109
Ynt: Efendimize yedirilen zehirli koyun By: Bilal2009 Date: 10 Eylül 2021, 21:50:24
Esselamü aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Efendimize yedirilen zehirli koyun By: Sevgi. Date: 21 Eylül 2021, 12:26:19
Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah sizlerden razý olsun kardeþim. Rabb'im ilmimizi artýrsýn inþaAllah