Revan seferi ve memleketin tanzimi By: sidretül münteha Date: 16 Nisan 2011, 16:24:55
Revan Seferi Ve Memleketin Tanzimi
Bu seferi iki kýsma ayýrmak sanki farz oluyor. Çünkü birinci bölümü devleti aliyenin Üsküdardan ta Ýran hududuna kadar yapýlan bir teftiþle bu teftiþler neticesinde yapýlan infazlar bazý tarihçilerimizde insafsýzlýk, haksýzlýk ve zalimlik diye vasýflandýnlýrken bazý izan sahibi insanlarda böyle bir icraat yapýlmasý þarttý diye Kuyucu Murad paþadan beri Anadolu üzerinde yüksek düzeyde bir teftiþ yapýlmamýþ, baþkentte meydana gelen gaileler Anadoluda bir nizam býrakmamýþtý. Otoritenin tesisi uzun bir zaman almýþtý.
Ýþte dördüncü Murad adalet eli uzun yýllar deðmemiþ Anadolu'ya bu Revan seferi münasebetiyle uzatabiliyordu. Ýdamlar daha Kartal'a gelmeden baþlamýþtý. Padiþah çýkardýðý bir emirle Ýstanbul'da han odalarýnda surda burda bir tek sipahi ve yeniçeriyi kendisinden habersiz býrakmamalarýný ferman etmiþti. Galatah Çelebinin bir asker býraktýðýný öðrenince hemen önünde diz çöktürüp boynunu vurdurdu. Her yerleþik bölgeden geçtikçe þikâyet edilenler dikkatle gözden geçiriliyor ve cezalar tertib olunuyordu. Bu arada kendisine yardýmcý olan Rûm Mehmed ve Köse Mehmed Aða'lar bile ecel þerbetini içtiler. Hatta bunlardan Köse Mehmed Aða idam olunurken padiþahý nankörlükle itham etti. Fakat ne derece haklý idi? Eðer padiþaha devletin kurtulmasý için yardým etmisse ki herhalde öyledir, bu zaten ordunun en yüksek makamýný iþgal etmekte olan bir þahsýn en tabii vazifesi deðilmi idi sanki...
Tabaný Yassý Mehmed paþa seferin Baðdad üzerine olacaðýný sanýyor ve bütün plânlarýný ona göre hazýrlýyordu. Kýþý Haleb'de geçiren sadrazam, Þam valisi Küçük Ahmed pa-þa'ya büyük yardýmlar yapmýþ oldu. Küçük Ahmed paþa, sadrazamýn yanýndaki sipahilerden istifade ederek Dürzî emiri Maanoðlu Fahreddin'in maðlub ve esir ederek kurduðu devlete de son vermiþti. Bu Fahreddin Avrupa tarihlerinde bile kendinden bahsettiren bir serseriydi.
Emir Fahreddin esir edildiðinde padiþahýn yanýna oðullan olduðu halde gönderildi. Sultan Murad kendisine ve çocuklarýna iltifat ettiyse de bir müddet sonra küçük oðlunu Enderun denilen saray okuluna vermiþ Emir Fahreddini ve diðer oðlu Mesud'u katlettirmiþ idi. Hicri 1044, Milâdi 1634.
Ýstanbul üzerine ilkbaharýn o yeniden ortalýðý zümrüt yeþili yapan mülayim havasý kendini gösterince Sultan Murad'ýn muhteþem çadýrý Üsküdar'daki mutad yerine kurulunca yukarýdaki satýrlarda bahsettiðimiz gibi Revan'a sefer Anadolu'ya ise nizam gitmeye baþladý. Burada idam edilenlerin adlarýný tek tek yazsak sayfalar tutar ancak bir iki tane idam vardýrki bunlara çok kýsa da olsa temas etmek "gerekir. Hüsrev paþayý idam eden Murtaza paþa, Demirkazýk adiyle tanýdýðýmýz Halil paþa'nýn serdarlýðýný ketmetmiþ hanedan damadý olmasý hasebiyle bu imkâný elde etmiþ padiþahdan aldýðý fermaný Tabaný Yassý Mehmed paþaya göndermiþ oda böyle /iþbilir ve tecrübeli bir kahraman olan Halil paþa'nýn affý için þefaat edeceði yerde hemen ferman mucibince hareket etmiþ ve paþayý idam ettirmiþ.
Yine Gürcü Mehmed paþa merhum ile Nogay Murtaza paþanýn oðullan için idam fermaný çýkardýysada yakýnlarý bu fermaný iptal ettirme imkâný buldular. Sultan Murad ordu efradý içinde o kadar beðenildiki çünkü onlarla beraber yürüyor, onlarla beraber yemek yiyor hatta bazen çadýrýnda deðil üzerine örttüðü bir harmaniye ile toprak üzerinde uyuyordu. Bir ara arabada seyahat ederken yollarýnýn önüne çýkan bir baykuþ uðursuzluk alameti sayýldýðýndan bir durgunluk oldu, yürüyüþ aksadý. Padiþah arabadan derhal atlayýp atýna bindiði gibi baykuþu kovalamaya baþlamýþ ve elindeki deðnek ile kuþu yere serip görenlerin alkýþlarýna sahip oldu. Bir ara birlikler arasýnda dolaþýrken silahlý bir muhafýzý kemerinden tuttuðu gibi havaya kaldýrarak bir müddet dolaþtýrmýþ herkes bu kuvvete hayran olmuþtu. Yine yolda bir askere tüfek kurþunu attýrýp, o merminin menziline okla atýþ yapmýþ ve o mesafeye okunu düþürdüðü rivayet edilir. O kadar cesur bir insandaki o kadar yeniçeri ve sipahi zorbasýný öldürtmesine raðmen hiç çekinmeden gerek tebdil kýyafet gerekse olduðu gibi aralarýnda dolaþýr, tanýdýðý bir zorba olduðunda hemen hükmünü icra ederdi.
Erzurum önlerinde sadrazamý ile buluþtuðunda elindeki sancaðiþerifi hamil olarak teslime gelen sadrazamýn yanýna doðru bir kaç adým atarak sancaðýna olan saygýsýný göstermiþ ve onu eline aldýðýnda sadrazamýn elini sýkmýþ ve belki de tekmillerde komutanlarýn tekmil aldýklarýnýn elini sýkmalarý o günden bize güzel bir miras olarak kalmýþ olmasý kuvvetle muhtemeldir.
Revanda müteveccihen yola çýkýldýðýnda Kars, Üçkilise, Gökkünbet yolu ile Revan önüne varýldý. Sultan Murad yanýnda bir klavuzla en önüne varýldý. Sultan Murad yanýnda bir klavuzla en önde gidiyordu. Kalenin önüne gelinip top menziline girildiðinde klavuz durdu artýk tehlike var gidemem dedi. Sultan Murad ise büyük bir hýrsla baðýrdý. «Korkak, ecel gelmeyince insana zarar gelebilirimi?» diyerek atýný ileri sürdü. Kaleden toplar atýldý. Gülleler çok yakýnýna düþtü bir kaç tanesi de baþýnýn üzerinden aþtý. Sultan hiç fütur getirmeden yavaþ yavaþ Otaðýný kurmak üzere seçtiði tepeye çekildi. Mirgün Han'ýn idaresindeki savunmada on gün kadar dayandýlarsada çelik iradeli padiþaha teslim olmaktan baþka çareleri kalmamýþtý. Böylece Revan padiþaha Revan Fatihliði unvanýný getirmiþ oldu.
Mirgün oðluna Yusuf paþa adýný vererek padiþah vezirliðine kabul ettiðini bildirdi. Ýranlý askerlere ise silahlarýný alarak kaleden çýkýp gitmelerine Ýzin verildi. Bu iþlerde tecrübeli komutanlar, askerin öldürülmesini hiç deðilse silahlarýnýn verilmemesini tavsiye ettilerse de Padiþah ben verdiðim sözden dönmem diye red etti. Fakat bu askerler kaleden çýkarken geride kalan halka eziyet ve hayvanlarýný sürmeðe baþladýlar. Padiþah derhal Küçük Ahmed paþa'yý bunlarý takib ve tedip etmeye gönderdi. Ne varki oniki bin kiþilik bu kuvvet Ahmed paþayý ricata mecbur etti. Revan kalesinin en büyük camiine Cuma namazý kýlýndý. Camiden çýkan padiþah Kapýcýlar kâhyasý Salih aða ile Musahib Beþir Aðayý Ýstanbul'a zafer haberini ve þenlikler yapýlmasýný bildirmek için gönderirken Bayazýd ve Süleyman Sultanlarýn idamýný da irade etmiþti.
Ýstanbul halký zaferin þenliklerini yaparken Bayazýd ve Süleyman sultanlar, anne ve baba bir aðabeylerinin ta Revan'dan gönderdiði hatt-ý hümayun ile þehidlik makamýna çýkýyorlardý. Sultan 1. Ahmed'in kardeþi sultan Mustafa'yý öldürtmeyip hatta taht'a vâris býrakmasý gibi mükemmel bir jvasiyetinden sonra bu þehzade idamýna son verilmesi gerekirdi. Sultan Genç Osman, Amcasý Sultan Mustafa'yý öldürtseydi belki de þehid edilmek þöyle dursun tahttan bile indirilmezdi. Bu satýrlarýn yazarý þu ana kadar þehzade idamlarýna karþý bir keresinde bile muhalif tavýr takýnmamýþtýr. Bu vatanda ise Sultan Ahmed merhumun vasiyeti bir teamül haline getirilebilirdi. Yine de doðrusunu Allah (c.c.) bilir. Yalnuz þunu bir çok tarihçiler ve bilhasa Mizancý Murad Bey Sultan Bayezid'in öÝdürülmeyip, sað birakýlsaydý genç yaþta vefat eden 4. Murad yerine tahta geçip, aðabeysinin yarým býraktýðý Ýslahatý tamamlayacaðýný söylerken delil olarak da yeniçeri ve Sipahi isyanýnda haremden getirtip þehzadeleri gösterildiðinde Bayazid Sultan asilere hitabede bulunmuþ ve Padiþahýmýzýn sayesinde huzur içinde yaþýyoruz bizi niçin taciz edersiniz diyerek padiþahýn kendilerine iyi baktýðýný söylemekle ona yardým etme civanmertliðini delil almaktadýr. Ne derece bu görüþte isabet vardýr, meþkûktür.
Orduyu hümayun Revan'dan hereketle Tebriz önlerine gelip orayýda feth etti. Tebriz'e gelirken Dördüncü Murad'ýn nehre düþen bir askeri sulara kendisini atarak kurtardýðý bütün tarihlerde yazýlýdýr. Tebriz'e gelmeden evvel Curs kalesi denilen yer mukavemet ediyordu. Kale kapýsý çok sert bir aðaçtan yapýlmýþ, balta ve gürzlere metelik vermiyordu. Hz. Padiþah bir tomruk getirtip, üç kiþinin zor taþýdýðý tomruðu tek baþýna kaldýrýp, koçbaþý vurur gibi kale kapýsýna havale ettiðinde, kapý kýrýldý ve asker kaleye girebildi.
Orduyu Hümayun Tebriz'e girdiðinde tarihler hicri 1045, miladi 1635 yýlýný gösteriyordu.
Hz. Padiþah 1045 hicri, 1635 miladi yýlý sonlarýnda Ýstanbul'a avdet etti.