Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Hanya feth olunuyor By: sidretül münteha Date: 16 Nisan 2011, 15:50:32
Hanya Feth olunuyor


Girid Adasýna varýldýðýnda, Hanya Kalesi üzerine sevkedýlen gemiler gerek denizden gerekse karadan ablukaya alýnan kaleye iki defa saldýrýya geçtiler. Yusuf Paþa; padiþahdan yardým istedi. Bir taraftan padiþahdan imdad isteyen Kaptaný derya Yusuf Paþa beri yandan da üçüncü hücumun hazýrlýk­larýný ikmâl etmek üzereydi. Çok geçmemiþti ki Cezayir ve Tunus beylerinin gemileride donanmayý hümayuna yardýma geldiler. Karþýlarýndaki üstün kuvvetin varlýðýný anlamakta gecikmeyen Hanya savunmacýlarýný teslim olma teklifi ya­parken görüyoruz. Kale komutaný da bizzat Yusuf Paþanýn otaðýna gelmiþ ve mal ile canlarýna, dokunmadýklarý takdirde teslim olmaya hazýr olduklarýný bildirirken görmekteyiz. Yu­suf Paþa ise; bu müracaatý pek makbul bulup, kendilerine, kümeslerinizi tavuklarýyla bile beraber alarak gidebilirsiniz, yeter ki kan dökülmesin sözleriyle taleplerini kabul ettiðini bildirmiþ oldu. Küffar böylece kale'den çýkýp gitti. Hanya ka­lesi, Girid Adasý üzerinde Osmanlý devletinin bir köprüsü olabilmiþti. Çünkü yirmibeþ yýl sürecek fetih çatýþmasýnýn ilk ra­undu ve baþarýsýydý. Artýk her iki tarafýnda yýpranacaðý savaþ yýllarýna baþlanmýþtý, nihayetinde zafer islâmýn olacaktý. Bu cöprübaþýnýn önemini takdir eden Yusuf Paþa derhal kendilinin yýktýðý bölümleri tahkim edip, kuvvetlendirme yoluna gitti. Bu seferde Budin beylerbeyi unvanýyla hazýr bulunan kuvvet sembolümüz Deli Hüseyin Paþa, serhad boylarýnýn Kendine kazandýrdýðý tecrübeye binaen kale tamiri ile vazife­lendirildi. Kuvvet sembolümüz ifadesine, bir açýklýk getirmek icab ettiði zannmdayým. Bu Deli Hüseyin Paþa; 4. Murad devrinde sarayda, odun taþýyýcýsý olarak vazifeliyken, Ýran'­dan elçi olarak gelmiþ bulunan zâtýn 4. Murad Hâna takdim ettiði bir yay vardý ki kimse o yay'ý boþaltamamýþ. Boþaltamamýþ olmalarýndan dolayý da yeniden kurma þansýný da el­de edememiþlerdi. Sultan 4. Murad bütün pehlivanlarýna de­netmiþ, ancak kimse iþlemi yapmaya muvaffak olamamýþtý. Kendisi de denememiþti. Eðer o da yapamazsa bir burukluk içinde kalacaktý. Bu yay'ý kapýcýlar kethüdasýnýn odasýna kal­dýrmýþlardý þimdilik. Ýþte sonradan lakabý; Deli Hüseyin Paþa'ya çýkacak nice kahramanlýklara imza atacak, hattâ vezi­riazam olacak odun taþýyýcýsý günlerden bir gün odun getirdi­ði kethüdanýn odasýnda sözkonusu yay'ý görmüþ, kimsenin odada bulunmamasýndan istifade ederek yay'ý indirmiþ, boz­muþ, yeniden kurmuþ, tekrar bozmuþtuki, yeniden kurmaya davrandýðýnda yaklaþan ayak sesleri duymuþ yakalanma­mak için elindeki yay'ý oradaki sedirin üstüne býrakarak kaç­mýþtý. Kethüda efendi; odaya girdiðinde, sedirin üzerinde bo­zulmuþ olarak duran yay'ý görünce þaþýrmýþ ve derhal odaya gireni çýkaný buldurtmuþ. Fakat kimse sahip çýkmamýþtý. An­cak Kethüda bu odunlarý buraya getiren aranýzdamý? Diye sorduðunda da karþýsýna hayýr cevabý çýktý. Hemen Baltacýbaþýndan odunlarý kimin daðýtmakta olduðu soruldu. Genç delikanlý Hüseyin olduðu anlaþýldý. Kethüda Hüseyin'i yanýna getirtip; gayet tatlý bir dille, þu yay'ý nasýl boþalttýnsa bir kur bakalým, dedi. Hüseyin hemencecik büyük bir çabukluk ve kolaylýkla kuruverdi. Kethüda; bir daha boz, dedi. Hüseyin hemen bozdu. Yeniden kur, diyen kethüda, iþlemin tamam­landýðýný görünce, etekleri zil çalarak huzuru þahaneye koþ­tu. Sultan Murad'a durumu anlattý. Pek sevinen padiþah der­hal Ýran elçisini saray'a davet etti ve Elçi'nin gelmesiyle hu­zura alýnan yay Ýle Hüseyin yay'ý bozup kurdu. Bir daha boz­du ve yeniden kurarken koca yay bu müthiþ kuvvete daya­namadý ve ortasýndan kýrýlýverdi. Sultan Murad rahat bir ne­fes alýrken, Ýran elçisinin gözleride yuvalarýndan fýrlamýþtý adetâ. Sultan Murad; bu acý kuvvet sahibi Hüseyin'i himaye­sine aldý ve istikbalin büyük bir serdarý yetiþmeye baþlamýþtý. Yusuf Paþa'nýn kalenin tahkimine ve Ýstanbul'a giderken yeri­ne vekili olarak býraktýðý, Girid'de on yýl serdarlýk yaparak, Ada'nýn tamamýnýn Osmanlýya geçmesinin en büyük âmili olmuþtu Deli Hüseyin Paþa.

radyobeyan