Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Bizim tahlilimiz By: sidretül münteha Date: 14 Nisan 2011, 16:59:25
Bizim Tahlilimiz!


Viyana muhasarasýnýn 2. si bildiðiniz gibi Osmanlý Devleti­ne bir gün dönümü yaþatmýþtýr. Yukarýdaki satýrlarda Yanýk kale ve Komaron kalelerinin alýnmasýný iradei padiþahi çýktý­ðýný, Viyana'yý muhasara ve zapt teþebbüsü Merzifoniu Kara Mustafa Paþaya reisülküttap Mustafa Efendi tarafýndan ilka olunmuþtur. Bu hususdaki muhavereyi geçmiþ satýrlarýmýzda okumuþtunuz.

Tabii reîsülküttap efendi bu tavsiyeyi ve bu ilkaati yapar­ken büyük bir iþin baþarýlmasýný samimiyetle arzu etmekten baþka bir hususu dile getirmemiþtir. Sadrýazam ise bu ilka ata, Kaanuni'nin yapmaya muvaffak olamadýðýný, gerçek kýlma arzusu ile kabullenip giriþtiði de bir vakýadýr. Ancak bü­yük iþlerinde haylicene etüd istediði, ilim ve irfan sahiplerince malumdur. Sultan Fâtih'in Ýstanbul'u fetih çalýþmalarý sýra­sýnda, attýðý güllelerin Cibali Baba adlý bir meczub tarafýndan; "gavurcukfanma zarar iriþmesin" denilerek yine takdiri tecelli içinde tesirsiz hâle gelmesinde, alýnacak tedbir Mevlâmýza tazarrudan baþka ne olabilirdi ki?

Nitekim Sultan Fâtih niyaza baþlamýþ ve "bu bir emri makdurun neticesidir. Ya giderim, ya gider" demek suretiyle Allahýmýza yalvarýr ve sonuç, Ýstanbul'un fethi olduðuna göre meczuba fren, Sultan Mehmed hân'ada fetih nâsib olmuþtur. Merzifonlu da; bu misalde olduðu gibi iyi niyet ve zahiri ger­çeklerin her birine yapýþýrken kendini aþamamanýn nice serhad eskilerinin tavsiyelerine kulak asmayarak, kimini gücen­direrek, kimini de alaya alarak, nefsine eziyet etmiþ çünkü kendine güvende pek ileri gitmiþtir. Sonunda da; þimdi padi­þaha ne deriz sýkýntýsýna düþmüþ, adetâ intihar edercesine düþman üzerine çalakýlýç gitmiþ, elhak bu hususda Yýldýrým Bayezid'in Timur önündeki, þecaat ve bahadýrlýðýný hatýrlatýr yürekliliði ve kýlýç maharetini göstermeyi bilmiþtir.

Bütün bunlarýn yanýnda herkes kaderin üzerine yüklediði rolün icabatýný yerine getirmiþtir. Þimdi; veziriazamýn Sanca­ðý Þerifi hâmil olarak, meydaný harbden uzaklaþmasýndan sonraki hadisatý takip etmek üzere yorumumuzu burada noktalayalým. Bütün bunlarýn yanýnda hemen ilâve edelim ki; düþman ordusu Osmanlý'nýn çekilmesi sonrasýnda yine Ýki kola ayrýldý ve bir kolu Viyana'ya girerken, diðer kol da, Os­manlý ordugâhýný iþgaletmeye koyuldu. Ne kadar güçsüz, yaralý ve hasta varsa çekilen arkadaþlarýyla gidememenin acý­sýný çok geçmeden dindirdilerdi çünkü muzaffer olan haçlý ordusu, cibilliyetlerinin gereði olarak bu mukabeleden aciz insanlarý, tek tek öldürmek suretiyle bedeni acýlarýna son verirken onlarýn kaatili olma unvanýný da almýþ oldular.

Muhterem okurlarým bu sayýnýn onbin olduðunu hatýrlatalimki, bu katliamýn boyutu bütün varlýðýyla hafýzalarda Avru­pa vahþetinin bir baþka versiyonu olarak yerini alsýn. Çünkü; Mavi Tuna Vâlsinin bu zarif insanlarý bu katliamý nasýl yapar diye aklýnýzdan geçirirseniz, bu satýrlarý hatýrlarsýnýz. Efen­dim!


 


radyobeyan