Tarihül-Ýslam
Pages: 1
Medayin in fethi By: sumeyye Date: 14 Nisan 2011, 13:54:01
Medayin'in Fethi


Taberi Tarihlinde bu yýldaki olaylarý þöyle anlatýr:

-Bu yýl Müslümanlar (Baðdat þehirlerinden biri olup Medain'e ya­kýn bir yerdeki) Behürasîr þehrine saldýrdýlar ve þehre girdiler. Ardýn­dan da (o zaman çok meþhur olan) Medain þehirlerini fethettiler.[503] O zaman orada bulunan Ýran kralý Yezdecürd b. Þehriyar kaçýp caným kurtardý.

Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.) Behürasîr denen Ýran imparatorunun bu­lunduðu þehre gelip konakladýðýnda, insanlarý nehrin karþýsýndaki en son þehre geçirmek için gemiler istedi ise de bunlardan hiçbir þey elde etme imkanýna kavuþamadý. Zira Ýranlýlar gemileri baðlamýþlardý. Öy­lece günlerce bekledi. Nihayet Ýranlý iri kýyým adamlar Sa'd'ýn yanýna gelip ona nehrin geçidini gösterdilerse de o buradan böyle geçmeyi kabul etmedi. Daha sonra Sa'd, Dicle'ye dalýp geçmeye karar verdi. Müslümanlar da suya daldýlar. (Ordunun çoðu peþ peþe suya daldý ve suyun derin yerine geldiler. Dicle simsiyah kesilmiþ üzerindeki çer çöpü taþýyýp kenara atýyor gibi bir hale gelmiþti. Ýnsanlar suya dalýp yüzdüklerinde karþ il aþtýklarý tehlikeye raðmen karada gidiyor gibi du­ruyorlardý.)[504]

Bu hiç hesap etmedikleri þey, Ýran ordusunda panik meydana getir­miþti. Birkaç saat çarpýþtý iseler de, sonunda dayanamayýp bozguna uðradýlar ve mallarýnýn çoðunu terk ederek kaçýþtýlar. Müslümanlar da bu býrakýlanlarýn hepsini ele geçirdiler, sonra da oradaki meþhur Beyaz saraya gelip kuþattýlar. Sarayda bulunanlar oraya sýðýnýp kale gibi kullanýyorlardý. Daha sonra Müslümanlarla anlaþma yaptýlar.

Denildiðine göre Ýran ordusu Müslümanlarýn Dicle'ye dalýp yüzerek geldiklerini görünce: "Vallahi biz insanlarla savaþmýyoruz, biz cinlerle çarpýþýyoruz" diyerek bozguna uðradýlar ve yenildiler.

Böylece Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.) Beyaz saraya konakladý. Oradaki tarihin en güzel eserlerinden biri sayýlan Kisra'nýn "Eyvan"ým cami edindi. Eyvanda pek çok put vardý ve bunlar kireçle -beton gibi- dö­külerek yapýlmýþ olduðundan Sa'd onlarý oradan söküp atmak istediyse de gücü buna yetmedi.[505]

Hz. Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.) Kisranýn oturduðu tahtýnýn olduðu yere gelince Duhan süresindeki: Nice bahçeleri ve pýnarlarý, nice ekinleri ve kýymetli makamý, nice hoþlarýna giderek yaþadýklarý nimetleri terk ettiler." ayetini okudu.[506]

Sa'd (r.a.) Beyaz saraya girdiðinde namazlarý dört rekat olarak kýl­maya baþlamýþtý. Bunun anlamý orada (n daha ileri gitmeyip) uzun süre kalmak istemiþ olmasý idi. Ýþte Irak arazisinde ilk kýlman Cuma onlarýn kýldýðý Cuma olmuþtu ki, tarih hicretin on altýncý yýlýnýn Safer ayýný gösteriyordu.[507]

Taberi devamla þöyle anlatýr: Sa'd Humus'unu (beþte birlik devlet hissesini) ayýrdýktan sonra kalan ganimeti bölüþtürdü. Her süvariye on iki bin düþtü ki, ordunun hepsi süvari idi.[508]

Hz. Sa'd Medayin þehrinin evlerini insanlara taksim etti. Ýnsanlar da bu evlerde oturmaya baþladý. Sa'd (r.a.) -bu arada- devlete ait olan Humus'u toplayýp, Ýran imparatoruna ait olan elbiseler, ziynetler ve kýlýç gibi olan her þeyi bu Humus'a dahil etti. Müslümanlar da:

-"Þu kadife halýnýn beþte dördünü almaktan vazgeçip tamamýný Ömer'e göndermemize can-ý gönülden razý olur musunuz?, O da onu alýp dilediði yere koysun da Medine halký arasýnda böylece bir mevki kazansýn, ne dersiniz?" deyince: "Olur" dediler. O da bu kadifeyi hiç bozmadan Hz.. Ömer'e yolladý. Bu kadife halý 60*60 zira' (bir zira' yaklaþýk 60 cm'dir) yek pare bir halý olup o günkü birim olan Cerîb (yani 3600)m  büyüklüðünde idi. Halýda resim þeklinde yollar, nehre benzeyen þekilde döþenmiþ kýymetli taþlar vardý ve bunlarýn aralarýnda inci yerleþtirilmiþti. Bu nehrin iki yakasý týpký ziraat arazisi gibi do­kunmuþtu. Yerde ilk baharda yeni otlarýný çýkarmaya baþlamýþ araziler gibi altýn saplar üzerine ipekten dokunmuþ, çiçekleri de alîm gümüþ ve benzeri cevherlerle bezenmiþ idi. Hz. Ömer bu halýyý Medine halkýna bölüþtürdü. Bunlardan bir parçasý Hz. Ali'ye isabet etmiþ o da bu his­sesini yirmi bin dirheme satmýþtý.[509]

Müslümanlar üç yýl içerisinde Ýran Kisralarmm krallýk tahtýný ve Bizans Kayserinin tahtým ve iki ülkenin ana topraklarý sayýlacak yer­leri istila edip, þimdiye kadar misli asla duyulmamýþ þekilde altýn, mü­cevher, ipekli kumaþlar, köleler, þehirler ve saraylara ganimet yoluyla sahip oldular. Fettah olan Allah'ý azîmu'þ-Þân ne yücedir!

Gerek Ýran imparatorlarý olan Kisra ile Bizans krallarý olan Kay­ser' lerle, ülkelerinde onlardan önce hüküm süren kimselerin bu hü­kümleri çok uzun bir süreyi kapsamaktadýr.

Kisralarla, Ýranlýlar -ki bunlar dinen Mecûsî olup Irak ve Acemistan'da beþ yüz yýla yakýn bir süre idarede bulundular. Onlarýn ilk kralý Daryâ idi. Bu kral gayet uzun bir ömür sürmüþtür. Denildi­ðine göre o krallýkta iki yüz yýl kral olarak kalmýþtýr. Krallarýnýn sayýsý yirmi beþtir. Bunlardan ikisi kadýndýr. Kisralarýn sonuncusu Hz. Os­man zamanýnda ölen Yezdecürd'dür. Kisralardan birisi de Zülektaf Sâbur (veya Þapur) olup henüz ana rahminde daha doðmadan kendi­sine Kayser olarak baðlýlýk ilan edilmiþtir. Zira o anasýnýn rahminde iken babasý ölmüþ, bunun üzerine o dönemde yönetimde söz sahibi olan Kâhinler: "Bu doðacak çocuk yeryüzüne hükmedecektir!'' iddia­sýnda bulunmuþlar, bunun üzerine de krallýk tacý anasýnýn karný üze­rine konulmuþ ve o esnada ana rahminde bir cenin olmasýna raðmen  onun adýna civarda bulunan yerlere yazýlar yazmýþtýr. Böyle bir kral nasbi, Örneði daha önce görülüp duyulan bir þey deðildi. Buna "Zü'Ý-Ektâf diye lakap verilmesi, Sabûr'un kýzdýðý kimselerin kürek ke­miklerini söktürmesinden dolayý (kürek kemikleri olan kiþi, anlamýna getirilerek) olmuþtur.

Medayin'deki büyük Eyvan'ý yaptýran, Niþabur þehri ile Sicistan þehrini ilk defa kurduran da odur.

Ýranlýlarýn son dönem Kisrâlanndan birisi de Nuþirevân'dýr. Bu zat gayet zeki ve akýllý idi. Kendisinin on iki bin tane kadýný ve hizmetçisi vardý. Elli bin baþ hayvaný, dokuz yüz doksan dokuz fili vardý. Pey­gamber Efendimiz (s.a.v.) onun hükümdarlýk döneminde doðmuþtu. Daha sonra Efendimizin dedesi Abdu'I Muttalib'in vefat ettiði vakitte ölmüþtür.

Ashab-i Kiram Kisranýn (en meþhur binasý sayýlan) Eyvan'ýný ele geçirdiklerinde onu örten Örtüsünü yaktýlar. Bu örtüden (iþledikleri al­týndan) geriye tam bir milyon mýskal aðýrlýðýnda altýn elde ettiler.[510]



[503] Medain "Medine'nin" çoðulu olarak "þehirler" anlamýna gelir. Orada o zaman yedi þehir vardý ki, bunlarýn her birini Sasani imparatorlar! kendi adýna yaptýrmýþtýr. Bunlar sýrayla; Atiga iskenderin þehri, Tuyoefûn'un þehri, Esfanir, Zamiyye gibi þe­hirler olup, birbirine yakýn idiler. Bunlara Medain adýný araplar vermiþtir. Ýran di­linde oraya "Tosfain" denilirdi. Bkz. Mu'cemil Buldan 5/74-75

[504] Bu parantez arasý Taberi'deki metne göredir.

[505] Bak Taberi 4/14

[506] Duhan suresi ayet 25

[507] Taberi, Tarih 4/16

[508] Taberi 4/20

[509] Taberi 4/21, 22

[510] Ýmam Zehebi, Tarihü’l Ýslam Cantaþ Yayýnlarý 5/242-246

Ynt: Medayin in fethi By: halim Date: 08 Eylül 2015, 00:56:52
Esselamu aleykum ; Ýslam tarihinde yapýlmýþ olan Ýran topraklarýnýn fethi ile alakalý bir paylaþým çok faydalý ve ilk defa görülecek olan bilgiler yer alýyor içerisinde inþaallah okur öðrenir kuþaktan kuþaða aktaran hayýrlý insanlardan oluruz.

Allah razý olsun
Ynt: Medayin in fethi By: Sevgi. Date: 01 Aralýk 2021, 03:57:52
Aleyküm Selam. Bu bilgileri bizlerle paylaþtýðýnýz için Allah sizlerden razý olsun kardeþim
Ynt: Medayin in fethi By: Bilal2009 Date: 05 Aralýk 2021, 13:49:28
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan