36 – Yasin Suresi(1-40.Ayetler) By: sümeyra Date: 11 Nisan 2011, 09:55:41
36 – YÂSîN SÛRESÝ(1-40.AYETLER)
Mekke devrinin ortalarýnda inmiþ olup 83 âyettir. Ýsmini Kur’ân-ý Kerimin en kýsa âyeti olan ilk âyetinden almýþtýr. Sûre, Kur’ân’ýn dört esas maksadýndan üçü olan tevhid, âhiret ve risaleti ayrýntýlý denecek derecede ele alýr. Þöyle ki: 1. Allah Teâlanýn gökyüzünde tezahür eden kudreti, güneþ ve ayýn hikmetleri, gece ve gündüzün oluþumu, bitkiler ve hayvanlar âleminde, insanýn yaratýlýþýnda tezahür eden deliller hatýrlatýlarak bütün bunlarýn tek olan Yüce Yaratýcýyý gösterdiði zihinlere yerleþtirilir. 2. Ölmüþ yeryüzünün her sene bahar mevsiminde diriltilmesi, insanýn bir damla sudan yaratýlmasý, ölülerin diriltilmesinin delili olarak anlatýlýr. 3. Ýnsanlýk tarihinde risaletin öteden beri mevcut olup Hz. Muhammed (a.s.) ile devam ettiði, mahiyet olarak beþerden baþka bir þey olmayan elçilerin sadece ilahî mesajý teblið ile görevli olduklarý, onlarýn bu aðýr vazifeden ötürü insanlardan hiçbir karþýlýk beklemedikleri bildirilir.
Sûre bu gerçekleri çok özlü, etkili ve düþündürücü bir üslupla anlatýr. Hz. Peygamber (a.s.): “Yâsîn Kur’ân’ýn kalbidir” buyurmuþtur. Gerçekten bu sûre, kirlenen ruhlara ve canlara, temizlenmiþ kanla sürekli olarak hayat bahþeden, çarpýp duran manevî bir kalp durumundadýr. Hz. Peygamber: “Ölmek üzere olanlarýn yanýnda Yasin sûresini okuyunuz” buyurmakla, onun ölümcül durumda olanlara bile hayatiyet vereceðini bildirmiþtir. Gerçekten âhirete doðru yolculuðun sonunda bu hakikat dersini dinlemek pek önemlidir. Bazý alimler ise ölülerin bile ondan faydalanacaklarýný, kabrin baþýnda okunmasýnýn hadiste yeri olduðunu kabul etmiþlerdir.
Bismillâhirrahmânirrahîm
1 – Yâ sîn,
2 – Hikmetli Kur’ân’a andolsun:
3 – Sen elbette gönderilen resullerdensin.
4 – Dosdoðru yol üzerindesin.
5-6 – O, azîz ve rahîmden indirilen bir tenzil olup, atalarý uyarýlmamýþ, hâliyle, kendileri de gaflette giden, bir topluluðu uyarmak için gönderilmiþsin.
7 – Onlarýn çoðunun hakkýnda ilahî hüküm hak olarak kesinleþti. Artýk imân etmezler onlar...
8 – Boyunlarýna öyle boyunduruklar koyduk ki onlar çenelerine dayanmaktadýr. Boyunlarý yukarý, çeneleri kalkýk, gözleri havada bir durumdadýrlar.
Kâfirler, gidiþatlarýna uygun bir þekilde cezalandýrýlmýþlardýr. Maðrur, burunlarý havada olmalarý sebebiyle, o þekilde kelepçelenmiþlerdir. Sað ve sol el, sað ve sol çene altlarýndan birer dikme gibi tutturulduktan sonra, üstünden çeneye kadar varan kelepçe dolanýr. Bu durumda olan þahýs, önünü göremez, gözleri havada olduðundan boynu þiddetli þekilde aðrýr.
9 – Hem önlerinden hem arkalarýndan bir set yaparak, öylesine çepeçevre sardýk ki,
artýk hiç göremezler onlar...
10 – Kendilerine müsavidir: ha uyardýn onlarý, ha uyarmadýn,
artýk iman etmezler onlar...
11 – Sen ey Resulüm, þu kimseyi uyar:
Ýrþâda can kulaðýyla tâbi olur,
görmediði Rahman’a saygý duyup O’ndan çekinir.
Müjdele onu: Maðfiret onun, þerefli mükâfat onun...
12 – Ölüleri diriltecek Biz’iz.
Yaptýklarý her þeyi ve bütün izlerini bir bir kaydeden Biz’iz.
Velhasýl her bir þeyi, apaçýk bir kitap’ta sayýp döken Biz’iz.
13 – Sen þimdi onlara bir misâl getir:
Mâlum þehir halkýný, hani onlara da elçiler gelmiþti.
Âyette herhangi bir iþaret olmamakla beraber, tefsirlerin çoðuna göre, buradaki elçiler, Hz. Îsâ’nýn havarîleri, muhataplar Roma Ýmparatorluðunun hâkimiyeti altýnda yaþayanlar, þehir ise Antakya veya o civarda bir baþka þehirdir. Hz. Îsâ’nýn dâveti karþýsýnda müþrik Romalýlar nasýl söndüyse, Kur’ân’ýn dâveti ile de þirkin hakimiyetinin yýkýlacaðýna îma edilir.
14 – Evet, iki resul gönderdik onlara,
“Yalancý!” dediler onlara.
Bunun üzerine, güçlendirdik onlarý bir üçüncü resulle,
Dediler hep birden: “Biz Allah’ýn elçileriyiz size!”
15 – Ahali dedi ki: “Doðrusu Rahman’ýn indirdiði bir þey yok!
Siz de bizim gibi bir beþersiniz, evet evet... siz sadece yalancýsýnýz!”
16 – Resuller dediler: “Elbette biliyor Rabbimiz,
Size gönderilen elçileriz biz”
17 – “Açýkça tebliðden baþka bir þeyle yükümlü deðiliz biz.”
18 – Ahâli dedi ki: “Uðursuzsunuz siz, þayet vazgeçmezseniz, sizi taþlarýz,
acý mý acý bir azap size dokundururuz.”
19 – Resuller cevap verdiler:
“Uðursuzluðunuz sizinle beraber, çünkü siz imânsýzsýnýz,
irþâd edildiniz diye mi böyle söylüyorsunuz?
Haddi aþan toplumun tekisiniz siz!”
20 – Derken... þehrin öte baþýndan,
koþarak bir adam geldi ve onlara dedi ki:
“N’olur ey kavmim! Gelin siz bu resullere uyun!”
Bu zat, Habib-i Neccar diye bilinir.
21 – “Sizden bir ücret istemeyen, sizden hiç menfaat beklemeyen, dosdoðru yolda yürüyen bu kimselere uyun.”
22 – “Hem ne olmuþ ki bana? Neden tapmayayým beni yaratana?
Hem sizlerin de dönüþü olacak O’na!”
23 – “Hiç O’ndan baþka tanrý edinir miyim!
Zirâ Rahman bana zarar vermek dilerse,
onlarýn þefaati fayda etmez, hem kurtaramazlar da...”
24 – “O durumda ben, besbelli bir sapýklýkta olurum.
25 – Amma bakýn:
Ben Rabbinize inanýyorum, sizler de bunu iþitmiþ olun!”
26 – Ona “Buyur cennete gir!” denildi.
O ise halkýný hatýrlayarak: “Ah halkým bir bilseydi!” dedi.
27 – “Ah bir bilseler: Rabbimin beni affettiðini, beni ikramlara garkettiðini!”
28 – Onun vefatýndan sonra, kavminin üzerine, gökten bir ordu indirmedik, zaten bu âdetimizden de deðildi.
29 – (Orduya ne lüzum?), bir tek ses yeter! Bir de bakmýþsýnýz: Sönüp kalmýþlar...
30 – Yazýklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her elçi ile, mutlaka alay ederlerdi.
31 – Kendilerinden önce nice nesilleri imhâ ettiðimizi, ve onlarýn da kendilerine dönmediðini görmezler miydi?
32 – Hiç kimse hariç kalmamak üzere, hepsi huzurumuza toplanacaklar!
33 – Delil mi isterler? Ýþte ölmüþ yer!
Hayatý ona Biz veriyoruz.
Oradan onlarýn yiyecekleri habbeleri çýkarýyoruz.
Kendileri de ondan yiyip dururlar.
34 – Orada üzüm baðlarý ve hurmalýklar yaptýk, orada pýnarlar fýþkýrttýk.
35 – Ta ki onun meyvelerinden yesinler,
O meyveleri onlar yapmadýlar,
Hâla þükretmez mi onlar?
Burada mâ edatý mevsule olabileceði gibi nâfiye de olabilir. Meâlde tek mânayý tercih etme mecburiyetinden ötürü, daha kuvvetli görünen nefy anlamýný tercih ettik.
36 – Münezzehtir o Allah, her noksandan münezzeh!
Yerin bitirdiði her þeyi,
ve kendilerini,
ve daha nice bilmedikleri þeyleri
çift yaratan, münezzehtir, Yücedir!
Zevc: çift mânasýna geldiði gibi çeþit ve kýsým mânasýna da gelir. Allah’ýn bütün çeþit ve sýnýflarýyla âlemi yarattýðýný ifade eder. Bu âyet, çift kavramýnýn insanlar gibi bitkilerde de erkek ve diþi unsurlar ile câri olduðunu, hatta insanlarýn çeþitli dönemlerde bilmedikleri birçok þeylerde de çift unsurun bulunduðunu ifade eder: elektrikte artý ve eksi yük, cisimler arasýnda itme ve çekme kuvveti, maddenin temeli olan atomlarda pozitif ve negatif elektronlar, bu âyetin mûcizevî olarak haber verdiði þeyler arasýndadýr. Bütün bunlardan maksat da, her þeyi çift yaratan, bunca çeþitliliði ile kâinatý yaratan Allah’ýn tek olup eþ ve ortaktan münezzeh olduðunu vurgulamaktýr.
37 – Onlara bir delil de gecedir ki,
Biz ondan gündüzü sýyýrýp soyarýz, birden karanlýða gömülürler...
38 – Güneþ de bir delildir onlara,
akar gider yörüngesinde...
O azîz ve alîmin (o üstün kudret sahibinin ve her þeyi bilenin), yaratmasý böyle olur iþte!
Kur’ân’ýn muhataplarýna vermek istediði ders þudur: Çok mükemmel ve en ufak aksaklýk göstermeyen bir nizam vardýr. Her tarafý birbiriyle tam irtibatlý bu nizam, bu sistem de, nizamýn sahibinin tek olduðunu gösterir. Bunun misallerinden biri güneþin hareketidir. Güneþin hareketi kendi etrafýnda olabilir. Dünyanýn etrafýnda olabilir, güneþ sistemi olarak olabilir, içinde bulunduðu Samanyolu galaksisi olarak saniyede 18 km. veya daha fazla hýzlý bir hareketle olabilir. Âyetin aslýnda öyle bir cümle yapýsý vardýr ki bütün bunlarý ifade etmesi mümkündür. Fakat önemli olan þudur ki, nizam fikri, bütün ihtimallerde mevcuttur. Allah’ýn bu mûcizeli, çevik, muazzam, pek marifetli ve maharetli hizmetkârý olan güneþ, herbiri ayrý ayrý yörüngede, muazzam faaliyetlerine raðmen hiçbir uyumsuzluða yol açmamakta, en ufak bir aksaklýk göstermemektedir.
39 – Ay için de birtakým safhalar, duraklar tâyin ettik; dolaþa dolaþa, nihayet eski hurma salkýmýnýn çöpü gibi kuru, sarý, kavisli bir hâle gelir.
40 – Ne güneþ aya kavuþabilir, ne gece gündüzün önüne geçebilir.
O gök cisimlerinden her biri, birer yörüngede akar, durur....
Ynt: 36 – Yasin Suresi(1-40.Ayetler) By: ceren Date: 15 Mayýs 2018, 12:57:58
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun paylasimdan kardeþim. ..
Ynt: 36 – Yasin Suresi(1-40.Ayetler) By: Bilal2009 Date: 15 Mayýs 2018, 13:40:47
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Kur an yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
radyobeyan