Buze suyu bozgunu By: sidretül münteha Date: 08 Nisan 2011, 16:37:50
Buze Suyu Bozgunu
1204/1789'da Büze Suyu yakýnlarýnda iyi bir kumandanýn idaresinde olmayan ordumuz, Rus ve Avusturya ordularý karþýsýnda fecii bir maðlubiyete mâruz kaldý. Bunun sonucunda elimizden Bender, Akkirman ve Kili kaleleri Ruslarýn sahipliðine geçti. Belgrad kalesi de Avusturyalýlarýn eline geçti. Allah'dan Ýsmaiyl seraskeri meþhur Gazi Hasan Paþa bölgesinde dolaþmaya baþhyan büyük bir moskof ordusunu öyle tarumar ederek maðlup ettiki, adetâ Osmanlýnýn intikamýný almayý becermiþ sayýldý. Zâten bu baþarýsý Gâzî Hasan Paþa'nýn makam-i sadaret ve mührü hümâyuna mâlik olmasýný saðlamýþtýr. Ancak çok çalýþkan ve cesur bir kimse olan Gazi Hasan Paþayý öne çýkaran hususlar arasýnda teftiþçiliði gelirdi. Ancak onun teftiþleri âla'yý vâlâ ile deðil, tebdili kýyafet ve pek ani olurdu. Böyle yaptýðý her tarafta duyulmuþ olduðundan vazifeye dikkat, er'inden en üst kumandanýna kadar herkesin riayet ettiði husus olmuþtu. Ýþte bu teftiþlerin birisinde hava þartlarýna uygun kýyafet giymemiþ olmasý adamakýllý üþütmesine sebebiyet verdi. Yattýðýnda bu üþütme onun ölüm hastalýðý olmuþtu. Nâþýný; kendi yaptýrmýþ olduðu Þumnu'daki Bektaþi dergâhýna defnettiler. Karýþýk ve üzücü bir devirde sadarete tâlibli çýkmýyor, teklife ise adetâ herkes kapalý kalmaktaydý. 3. Selim; devrin þeyhülislâmý ile yaptýðý istiþareden sonra bir kaç adayýn ismini kâðýdlara yazdýlar. Oradan Hirka-i Saadet dâiresine giden padiþahý, aldýðý fetvaya uygun olarak olacak kura usulüyle sadrazamý belirleme ameliyesinde görüyoruz. Kur'a sonunda Þerif Hasan paþanýn çýktýðýný görüyor ve sadarete tâyin ediyor. Çalýþmamýzda mehaz olarak müracaat ettiðimiz "Devlet-i Osmaniye Târihi" yazarý Ali Þeydi bey, padiþahýn bu tarz seçimini içine sindire-miyerek <Fesübhânallah!> nidasýyla karþýlýyor. Halbuki baþka ne çare bulunabilirki? Talibi olmayan, teklif edildiðinde is-tinkâf edilen bir vazifeyi baþka türlü nasýl birinin üzerine tahmil edebilirsiniz? Maneviyata baðlý insanlarýn, dinin muhafazasýný üstüne almýþ þeyhülislâmýn verdiði fetva dâhilinde, yukarýda bahsettiðimiz kur'aya baþ vurmanýn þaþýlacak bir tarafý olmadýðýný kendisinden yâni Ali Þeydi beyden doksanbir sene sonra söylemekde bir beis görmüyorum.
Târih; 1205/1790 yýlýný gösterirken Þerif Hasan paþanýn ademi muvaffakiyeti Ýsmaiyl kalesininde Ruslarýn eline geçmesine þâhid kýldý milletimizi. Mezkûr yer Ruslarýn eline geçdiðinde buranýn müslümanlarý öyle bir jenosite ve vahþete maruz kýlýndýki, yukarýda bahsettiðimiz Ali Þeydi bey merhum; þunlarý söylüyor: "..Ruslarýn Ýsmaiylin zabtýný müteakip ahaliye-i mahallii islâmiyye hakkýnda, reva gördükleri enva-ý mezâlimi ve i'tisafý <mekâtib-i idâdiye-yâni üseye> mahsus olan þu eserde tadâd ve tafsil etmek istemeyiz." Görüldüðü gibi yapýlan muamele sadece bir canilik, kan içicilik deðil, lise talebesi seviyesinin çirkinliklerden korunmasýný gerektiren bir ahlâksýzlýðý anlatmaya edeblerinin mâni olduðuna dikkat etmek gerekir.