Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Tunus By: sidretül münteha Date: 04 Nisan 2011, 16:04:55
Tunus
 




Önem taþýyýp çok alaka çekici bir olayda Tunus meselesiydi Tunus valisi Sadýk paþa tarafýndan özel bir vazife ile Floransa'da Hayreddin paþa bulundurulmaktaydý. Paþa, ital­ya ile yapýlmýþ istikraz yani borç meselesinin çekiþmelerini, babýâli'ye anlatmak için Ýstanbul'a gelmiþti. Dönüþü sýrasýn­da Tunus valiliðine dair bir fermaný da götürdü. Bu ferman da, Tunus eyaletinin (imtiyazlý veraset) ile verilmesi ihalesi beyan edildiktensonra deniyorki: <Eskîden beri geçerli oldu­ðu gibi orada hutbeve basýlan sikke (para) padiþah adýna olup, sancak ayný þekil verenkde kalmak, savaþ çýktýðý za­man iþ becerecek asker ile hizmete koþmak, baðlýlýðý elan olduðu gibi ve geçerli olmak üzere muhafaza ederek, vilaye­tin veraset yolu ile hanedanýnda bulunmasý, eyaletin iç iþle­rinde þer'i þerif ile idare, ahalinin can ve mal ile ýrzlarýný te­mine kâfi ve zaman ve vaktin mukteziyatýnca uygun kanun-u adliyeme bakýlarak yerine getirilmesi þartýyla memurin-i seriye, askeriye ve mülkiye ile maliyesinin azil ve tayininde Tunus valisi murahhasý ve hukuku mülükdariye'ye aid siyasi maddelerden baþka yabancý devletler ile olan muamelesin­de izinli bulunmasý, vefatý vukuunda hanedanýndan olan bü­yük varisin geçmesi, eþrafýn saltanatý seniyeme takdim olu­nacak haber üzerine vezaret v£ müþirlik ve menþur-u hüma­yunu ve mri alýþanýmýn gönderilmesi hususlarýna irade-i semiyye-i mülükanem þeref sudur buyrulmuþtur.> O sýralarda bü ferman Tunus'un ecnebi devletler poitikasýna karþý, hukuk-u padiþahý ile onun himayesi altýna girmiþ olduðunu ve verasetin icabatýndan valilerin istiklali olduðunu kuvvetlendiren bir husus olarak telakki edildi. Tebeddülat yani deðiþiklik, tevcihat, tenkihat, tasarrufat, birbirini takip etti. Tenkihat ve tasrifat komisyonunun 50 bin 200 kese (25 milyon  100 bin kuruþ) masraf düþürdüðü ilan edildi.

Tarih diyorki: <Önceleri her gün bir türlü duyulan icraat ve düþüncelerin deliceleri, akýllý kimseleri þaþýrtýr hayretlere düþürürdü. Hele Istanbulda basýlan ve avrupadan gelen ga­zetelerde yazýlan icraatlar alaycý düþüncelerle çok ayýplanýyordu! > Hatta bu karýþýklýk arasýnda ilaný yapýlan vekiller he­yeti programý, birincisi kara ve deniz kuvvetleri, 2. maliye, 3. adliye 4. maarif, 5. zabýta idaresi, 6. da vilayet idaresi usulü olmakla ne var ki, hariciye unutulmuþtur.

Abdülaziz han'ýn, Mahmud Nedim paþaya yaptýrdýðý ilk iþ ve emri belki de baþhcasý, otuzbeþ senedir devlet idaresinde devam etmekte olan ve tanzimat-ý hayriyenin esasýný teþkil eden can, mal ve ýrz emniyeti maddesini baltalayan sürgün ve uzaklaþtýrma emirlerini verebilmesidir. Keyfi idare, þahsî garaz devletin geleceðini mahv etmekteydi.

Bu cümleden olmak üzere serasker Hüseyin Avni paþa as­keri masraflar dolaysýyla doðum yeri olan Ýsparta'ya, Ýþkodra valisi müþir davetçi Ýsmail paþa Trabzon'a sürgün yollanarak maliye eski nazýrý Þirvani Rüþdü paþa, veliahd þehzade Murad efendiye kendini yarandýrmak için Kurbaðalýdere cadde­sini düzeltmekleri itham ve þehremini Haydar efendi, ma-beyn baþkatibi Emin bey, zabýta nazýrý Hüsnü paþada çeþitli yerlere sürgüne gönderildi. Bu iþlere ait yazýlan tezkerelerde­ki: Yapýlmýþ bulunan tahkikatta ve tetkikatta bundan böyle ortaya çýkacak vaziyete göre cezalarýnýn þiddetlendirileceði þimdi halde tahakkuk eden, kötü idare ve kullanýmdan dola­yý uzaklaþtýrdýklarý.. Satýrlarý þeklindeydi ki, bu tarz daha sonra keyfi sürgünleri usulü olmuþtur. Bu sürgün meselesin­den Baðdad valisi Midhat paþa da nasibini almýþtý. Paþa Baðdad'da ortaya koyduðu ýslah, terakki dolayýsýyla o vilayetten devlet hazinesine para göndermek ve emsalinde karþýlaþýi-madýgý halde, senede 250 bin lirayý göndermeyi taahhüd et­miþti- Ancak Mahmud Nedim paþanýn ýslahat komisyonu iþin bu tarafýný göz önüne almýyarak, vilayetin genel masrafýndan 24 bin kese tenzilat yaparak, nakit olarak istemiþ ve bunun üzerine paþa istifa yolunu seçmiþtir.

Yolculuðunda Sivas'a tayinini haber aldý. Hayat-ý Siyasi-ye'de deniyor ki: "Vaziyete göre Mahmud Nedim paþa, Rus­ya politikasý tarafdarýndan olduðu için sadaret makamýna aelmesiyle birlikte elçi general Ýgnatiyef in tavsiyesiyle Bulgarlarýn rum patrikliðinin otoritesinden ayrýlarak müstakil Exsharzhk idaresi kuruldu. Bu da, devleti baþka bir idare þekline koymak niyetiyle geçmiþ dönemde yapýlan her þeyin tamamýný bozmaktý. Evelce yapýlmýþ bulunan demiryollarý mukavelesini feshetmiþti. Vilayetler nizamlarýný deðiþtirip, küçük, küçük valilikler kurmaya kalkýþýp, bu yeni düzenin gereðinden olmak üzere, Sofya'yý Tuna vilayetinden ve Þar-kikarahisarý, Trabzon'dan, Maraþ'i, Adanadan ayýrýp baþka baþka valilikler teþkil etmiþ olduðu gibi, Bosna'nýn öbür ucunda olan Hersek sancaðýný, daha yakýnda olan Yenipazar ile birleþtirip orayý da bir valilik yapmýþ ve bütün vilayetlerin tahsis ve masraflarýnda hesapsýz ve ölçüsüz indirim ve yükseltmeler yapmýþ olmasýyla, her mahallin idaresi bundan menfi olarak etkilenmiþti. Bu etkilenme sonucu, memurlarýn suistimalleri, zabýta ve vergi memurlarýnýn her birinden þikayetler baþlamýþtý." En tþarib karþýlaný da payitaht dýþýn­daki memurlarýn çoðunluðunu belkide tamamý ya azil ya da yerlerinden baþka mahallere nakil olunmasýydý. Devlet böy-!ece adeta bir müteharrik kitle haline gelmiþti... Mithad paþa Sivas'a gitmedi. Tayini Edirne valisi olarak yapýldý.

Çok dikkat çekici idari tedbirlerinden biri de, jurnalci me­murlarýn ihdasýdýr. Bu memurlarýn iþi babýâiiye durmadan tetkik için evrak göndermeleriydi. Mahmud Nedim paþa bu sýrada tanzim etmiþ olduðu bütçede üçmilyon lira fazla gelir göstermekteydi. Öte yandan da, maliyeyi Galata sarraflarýn­dan 1 milyon 100 bin lira borç almýþ olarak ilan ediyordu. Eski bir cedvele göre harici ve dahili genel devlet borcu 138 milyon 674 bin 780 ve her iki borcun faizi senede 8 milyon 457 bin 485 lira idi.

1288/1872 bütçesinin dengesine göre umumi gelir: 20 milyon 700 bin lirayý aþmýþ olduðu görülüyor idi. 1289/1272 senesi, Bulgar eksharzliðýnm kuruluþ tarihidir. Eksharzh"ýn Ýs­tanbul'da oturmasýna karar verildi. Hatta huzura çýkarak bir teþekkür konuþmasý yaptý. Padiþah da, bu nutka uygun bir nutukla cevap verdi. 1286/1869 senesinde Âlî paþa daha sadrazamken düzenlenmiþ bulunan fermanda Eksharzhýn icab ettikçe Fener semtinde bulunan Bulgar papashanesinde ikamet etmeye izinlidir açýklamasý yer almýþtý.

Mahmud paþa vilayetlerin tahsisatýný keserek, elde nakit bulundurmak için, görünüþde %10 esasda %20 faiz ile Küçükoðlu Agop isimli birinin vasýtasýyla tezelden 10 milyon lira­lýk borç antlaþmasý yapmýþtý. Burada Rasimbey'den bir not aklýma geldi. Takdim ediyorum, Rus sefiri ignatiyef gerek sa­raya gerekse sadrazama kendini kabul ettirmiþti. Fransa ve Ýngiltere ile hem bizimle iyi iliþkiler kurarak mesleði dolaysýyla babýâliyi ele almýþtý. Sureti hakdan görünüp de nice hile ve ifsatlar ve nice suistimaller ile tanzim-i usulü ihlal edici yollar açmýþtý. Âli paþa tarafýndan tehiri yapýlan Bulgar eksharzhlýðý beratýný, Mahmud Nedim paþa Rus sefirin talep ve teklif etmesiyle birlikte hemen vermiþti. Böylece Bulgaristan da Ruslarýn tesir ve nüfuzunun fevkalade kuvvetlenip de ge­niþlemesine müsaade etmiþ oldu.

Rumeli demiryol hattýnýn yapýlmýþ olmasý Rusyanýn iþine, gelen bir husus deðildi. Tabii, Önlemeye çalýþacaktý. Rus elçisinin tavsiyeleri neticesi adýný andýðýmýz demir yollarýnýn Yapýlmasý müteaahid Baron Hirþ'len yapýlmýþ mukavele çalýsma masrafýnýn ve imtiyaz müddetinin uzunluðu vesile edi­lerek deðiþikliðe uðratýldý. 2300 km. lik inþaata mahsus 1. 980 bin hisse senedi o vakte kadar bitmiþ olan yarýsý kadar imalata ve imtiyaz bakýmýndan indirilmeye matuf müddete karþýlýk, Baron Hirþ'e terk edilerek yüzbinlerce liralýk irtikap yapýldý. (Mirat-ý Hakikat)

Bu parayý saraya yetiþtiriyordu. Paþa, bahriye nazýrlýðýnda bulunduðu sýralarda bile, padiþahýn hoþlandýðý hususlarda bilgi sahibi olmuþ bütün lezzet ve iþtahýný geniþletmeye çalý­þýp bir hayli hizmetler etmiþ olduðu gibi, sadrazamlýðýnda da­hi, saraydan akla gelen ne olur ve istenirse hiç bir engel çý­karmadan yapmaya baþlamýþtýr. Bir zamanlar resmi çalýþma ve muamelesinde babýâlinin imtiyaz kuvvetine ve nizam ile kanunu devletin hükümlerine riayet etmeyi seçen padiþah, bundan sonra bu þekil davranýþtan vaz geçti.

Bir sene içinde Sultan Abdülaziz, tamamen deðiþmiþti. Bu sýralarda da Hanri Martin tüfeklerinin ordu tarafýndan kabulü bu sene içinde gerçekleþmiþtir. Padiþah, sadrazam M. Nedim paþanýn ahali arasýnda çoðalmakta bulunan itibarsýzlýðýný kö­tü idaresini haber almaktan uzak kalmýyordu. Hatta çok geç­meden azlederek yerine Edirne valisi Mithad paþayý sadaret makamýna getirdi. Þimdi burada A. Rasim bey iki ayrý müta­laa vermiþ onlarý nakledelim: <Padiþah, Âli paþadan yüz çeviripde sadarete nail olmak 'için akla hayale gelmez çeþitli fitne ve fesad icad ve gayri meþru paralar takdimiyle mevki­inde kalabilmiþ ve bu garaz dolu mesleði yani yolu devam için: "efendimiz, bir padiþahý müstebidsiniz. Her emrü fer­manýnýzý yerine getirmeye muktedirsiniz mealindeki sözlerin ifade edilmesiyle Sultan Abdülaziz'in baðsýz bir aslan gibi etrafa atýlýpda keyfe göre hükümleri icra etmek emeline ve arzusuna düþürmüþ olduðundan Âli paþa irtihal-i dan beka eyledikte, Mahmud Nedim paþa sadarete gelince Sultan Abdülaziz'i talim ettiði yola sevk etti. Yine: Sultan Abdüla-ziz tarafýndan M. Nedim paþanýn açtýðý yoldan aldýðý lezzed-den, bir taraftan da icraatlarýn býrakmýþ olduðu kötü tesir­lerin neticesinden çekinmiþ olduðundan genel bir hosnud-suzluk karþýsýnda bir özür, bir tarziye makamýnda olmak üzere Nedim paþayý geçici olarakda olsa feda edip, gerek ahali gerekse ecnebilerin nazarýnda ona mesuliyet yükledi. Hüseyin Avni paþa gîbi sözü geçen kimsenin kin ve düþ­manlýklarýndan gelecekte de nefsini koruyabilmek tedbirine baþvurarak, Midhat paþanýn Baðdad valiliðinden dönüþün­de, Edirne valiliði ile Ýstanbul'dan uzaklaþtýrýlmasý için, M. Nedim paþanýn Ýsrar ettiði bir fikri seçmesi garazkârlýkla tefsir edip Midhat paþayý sadaret makamýna getirip, Mah­mud Nedim paþayý da, görünüþte ikbal makamýndan indirip, uzaklaþtýrmakla efkarý umumiyeyi taraftar saydýðý biriþie tatmin etti zannma kapýldý.

Lütfi tarihi diyorki: <Sadaret deðiþikliði gerek içde gerek­se hariç de pek büyük bir memnuniyetle karþýlandý. Daha üç gün olmamýþtý ki babýâliye bu vaziyete sevindiklerini be­lirten telgraflarýn sayýsý ikibine vardý. Midhat paþa sadrazam olur olmaz, ilk aldýðý darbe, Mahmud Nedim paþanýn vilayet usul-ü kanununu iptal etmiþ olmasýndan doðan karýþýklýktý. Hüseyin Avni paþa, Þirvanizade Rüþdü paþa ve arkadaþlarý sürgün yerlerinden dönmüþlerdi. Bu defa dahi M. Nedim paþa tarafdarý teþkilatýndan olan, Maraþ valisi Cevded paþa ile Karahisarý Þarki valisi Rasim paþalar da döndüler. Þirvani­zade evkaf, Cevded paþa maarif, Ýzmir valisi Sadýk paþa maliye, Paris sefiri Cemil paþa hariciye nazýrlýklarýna tayin edildiler. Eski sadrazamýn ýslahat meclisini fesh, þura-i dev­let, dahiliye ve tanzimat isimleri altýnda ikiye taksim olundu. Midhat paþa, 10 milyon liralýk borç alýmýnda aracýlara, 100 bin lira verilmiþ olmasýndan M. Nedim paþayý vükela meclisinde sorgulamaya aldý.> Mirat-ý Hakikat diyorki: <Bu 100 bin altun saraya verilmiþti. Ýþ bu komisyon, borç aracýlarýna verilmesi hakkýnda Sultan Aziz'in özel iradesi varken inkar etmiþ olmasý ve M. Nedim paþanýn padiþahý tekzib et­memek için iradesinin bulunduðunu söylemekten Ýstinkâf etmesi 100 bin altunun kendisinden alýnmasý hükmü bahs oldu.

Ancak hakiki durumu bilen padiþah, Mahmud Nedim pa­þanýn uðradýðý bu ödeme cezasýný af etti ve Kastamonu valiliðine tayin ederek gönlünü aldý. Þimdi burada Rasim bey merhumdan bir alýntý yapýyoruz: Senebesene ilan edilmekte olan bütçe muvazene (hesap) defterlerinde görüldüðü gibi masraflarýn 2 milyondan fazla olduðu bununda üzerine Mah­mud paþanýn sadarete gelmesiyle birlikte Küçükoðlu Agop efendi vasýtasýyla avrupadan alýnan 10 milyon liralýk borç fa­izinin ilave edilmesiyle denklik açýðýnýn miktarý 3 milyon lira­yý geçmiþti. Müþarileyhin yani Mahmud paþanýn babý-âlide tenkihat ve ýslahat komisyonu adý ile kurmuþ olduðu meclise yaptýrdýðý ve mabeyne takdim ettiði defterde gelir ve gider karþýlaþtýrýlmýþ olduðundan baþka, gelirin 500 bu kadar binii-ra da fazlasý olduðu gösterilerek, iþbu fazladan 100 bin lira sarayý hümayunun tahsisatý seniye haricinde yani saraya ve padiþaha ayrýlarý paranýn dýþýnda sarf olunmak üzere geliþi güzel bir hesapla mabeyni hüfmayuna takdim edilmiþ ve 350 bin lirasýyla Ýngiltereye bir zýrhlý harp gemisi daha sipariþ edilmiþtir. Midhat paþanýn sadareti üzerine maliye nezareti tarafýndan gelen taleb üzerine bu sefer verilen deftere göre, gelirin fazla olmasý þöyle dursun, Mahmud Nedim paþanýn v'Iayetlerden, yapmýþ olduðu tahsisat indirimi makul olanlar dahil hesablansa bile yine genel masraf açýðýnýn 3 milyondan aþaðý olmadýðý, gösterilmiþ ve o zaman söylenip, yazýlan faz­layý tasdik etmiþ denilen komisyon azalan getirtilip, toplan­mýþ ve sorgulara maruz kaldýklarýnda, hesabýn hazine kayýt­larý üzerine olmayýp, Mahmud Nedim paþanýn tarif ve ifadesi­ne göre yapýldýðý, verdikleri cevapdan anlaþýlmakla iþin haki­kati ve rengi ortaya çýktý. (Midhat Paþa-Hayatý Siyasiye) Mithad paþanýn sadareti 2 buçuk ay devam edebilmiþtir. Bu sýrada Baðdad, Vidin demiryollarý, Hicaz telgraf hattý, terazi­lere ve ölçülerin onda bir usulüne göre tatbiki gibi hususlarla uðraþýlmýþsa da, tamamý akim kalmýþtýr. Mýsýr Hidivi Ýsmail paþa, avrupadan borç para alabilmek için padiþahdan izin talebinde bulunarak ayný zamanda Mahmud Nedim paþanýn vukubulan azlinin üzerine bu talebde geri kalmýþtý. Þimdi ta­lebini yinelemekteydi. Midhat paþa, bu izinin sebeb olacaðý sýkýntýlarý gördüðünden hatta Mýsýr'ýn elden gitmesine sebeb olacaðýný anladýðýndan hemen teþebbüse engel olmuþtur. Fa­kat, padiþah Hidiv Ýsmail paþaya söz vermiþ imiþ! Bu yüzden bir dereceye kadar padiþahýn sözü yerine gelsin diye, Mýsýr Hidivine izin manasýnda olmýyarak, ileri de buna yakýn bir vaadmýþça olmak üzere bir fermanyazýldý. Tabiatýyla Hidiv bu fermaný kabul etmedi. Mabeyne bildirdi. Bunun üzerine ma-beynden re'sen izin sayýlan, bir ferman çýkarýlarak yollandý. Tarihi Lütfi diyorki: <Fermanýn Mýsýra varmasý üzerine sýcaðý sýcaðýna %13 faiz ve %birbuçuk komisyonlabir milyon lira borç ahnývermiþ.> Padiþah, Midhat paþanýn kullandýðý muha­lefet politikasýndan serriþte yani ipucu seçti. Paþayý azletti. Büyük Rüþdü paþa sadarete geldi. Ancak o da, tutunamadý. Artýk sýra serasker Esad paþaya gelmiþti. Hükümet günden güne padiþahýn keyfi davranýþlarýndan dolayý kuvvetini kay­betmekteydi. Yabancý kalemler bile Sultan Aziz için nefsine uygun iþlerle vakit geçirip, Ömrünü sarayda geçirip paralarý vapur yapýmýna harcadýðýný yazmaktaydýlar. Hatta; Debid ör, Hivorki: <Osmanh devleti Sultan Aziz idaresinde birer parça halinde kopup düþmekteydi. Mýsýr Hidivi para için 1868 ile 1872 tarihleri arasýnda 2 tane ferman elde ettiki, neredeyse istiklâl idi. Vilayetlerin çoðundaki valiler hükümdar gibiydi­ler. Avrupadan çok yüksek faizlerle borç alýndýðýndan mali­yenin hazinesi bomboþtu. Memurlarýnda askerlerinde maaþ­larý senelerdir bir miktar beklemede kalmaktaydý >

Ali paþa vefat edince padiþaha çeþitli hediye ve hesapsýz nakit ve mal takdiminde bulunan Hidiv, sarrafý Ýbrahim bey ki sonradan Mýsýr kapýkethüdahðýna da tayin ve uhdesine vezaret rütbeside tevcih olunmuþtu. Ýþte bu adamýn vasýta­sýyla vükela, devlet adamý, lüzumlu, lüzumsuz pek çok kim­seyi de, doyurup fevkalade bir nüfuzla þöhret saðladýktan sonra, artýk bol bol alma vakti gelmiþtir hevesine düþtü.

Hatta Þirvanizade Rüþtü paþa sadaretteyken Ýstanbula gelerek, padiþaha, vekillere, kurenaya tam beþyüzbinlira harcayarak, avrupadaki devletlerle mukavele yapma ve borç alabilmek iznini, Âli paþanýn büyük zorlukla kabul ettirdiði kararýn iptalini, müsadeyi havi bir ferman aldý. Bu alýþ veriþ­ler sýrasýnda padiþahýn yakýnlarýndan aklý fikri para olan sefiller, yüz-yüzelliþerbin lira kazanýp mutlu oldular. Lâkin þu hýr­sýzlýklar ve rüþvetler, hayýr sahibi devlet adamlarýnýn indinde üzüntülere badi olduðu avrupada bile yeis ile karþýlanýp la­netlenmesine, þu fýkra delil sayýlýr. "Almanya imparatoru o sýrada ziyaret için Ýstanbula gelen Ýran Þahý Nasýriddin Þa­ha, sen Öylece bir padiþaha 'misafirliðe gidiyorsunki; kendi eliyle kendi kolunu kesmiþtir." diyerek, Mýsýr'ý devleti âliyeden ayýrmak demek, sayýlan fermanýn veriliþini alay konusu olarak dile getirdiði kesin olarak duyulmuþtu.>


radyobeyan