Sultan By: meryem Date: 03 Nisan 2011, 14:53:21
SULTAN
Selâta, nüfuz ve etki altýna almak demektir.[568] Sultan sözcüðü de, bu kökten türemiþtir.
Sultan kelimesi Kur'an'da otuzyedi yerde geçmektedir. Soyut anlamda kullanýlmýþ ve kiþilere böyle bir unvan verilmemiþtir. Birkaç yerde "mubin" (apaçýk) sýfatýyla, "apaçýk/tartýþmasýz delil/güç" anlamýnda kullanýlmýþtýr.
Kur'an'da sultan kelimesi, dört temel kavramý anlatýr. [569]
1. Nüfuz, Güç Ve Ýktidar
Bir kiþinin, baþka bir kiþiyi emri altýna almasý anlamýnda yer alýr:
"Ýþ olup bitince þeytan þöyle dedi: "Doðrusu Allah size gerçek bir söz vermiþti. Ben de size söz vermiþtim, ama sonra caydým. Esasen sizi zorlayacak bir sultan'ým (=nüfuzum ,gücüm) yoktu. Sadece çaðýrdým, siz de geldiniz. Öyleyse beni deðil, kendinizi kýnayýn. (..)"[570]
"And olsun ki Ýblis, onlar hakkýndaki görüþünü doðru çýkartmýþ, inananlardan bir topluluk dýþýnda hepsi ona uymuþlardý. Oysa Ýblis'in onlar üstünde bir sultan’ý (=nüfuzu) yoktu.(..)"[571]
"Ey cin ve insan topluluklarý! Göklerin ve yerin çevresini aþýp geçmeye gücünüz yetiyorsa geçin! Ama Allah'ýn verdiði bir sultan (=güç) olmaksýzýn geçemezsiniz ki! "[572]
"Allah þöyle dedi: Benim gerekli kýldýðým dosdoðru yol budur. Kullarýmýz üstünde senin bir sultan'ýn (=nüfuzun) olamaz. Sana uyan sapýklar hariç."[573]
"Doðrusu benim mü'min kullarým üstünde senin bir sultan'ýn (=hakimiyetin) olamaz. Rabbin vekil olarak yeter."[574]
"De ki: Rabbim! Beni sokacaðýn yere hoþnutluk ve esenlikle sok. Çýkaracaðýn yerden de esenlikle çýkar. Katýndan beni destekleyecek bir sultan (=güç) ver."[575]
"(..) Ýkinize bir sultan (=kudret) vereceðiz ki onlar size el uzatamayacaklar."[576]
"Malým bana fayda vermedi. Sultaným (=gücüm) da kalmadý."[577]
2. Delil Ve Kanýt:
Sultan kelimesi Kur'an'da daha çok delil ve kanýt (hüccet) anlamýnda kullanýlýr. Þu âyetleri, örnek alabiliriz:
"Allah'a koþtuðunuz ortaklardan nasýl korkarým? Oysa siz, Allah'ýn hakkýnda size bir sultan (=delil) indirmediði bir þeyi ona ortak koþmaktan korkmuyorsunuz.(..)"[578]
"And olsun ki Musa'yý Firavun ve erkânýna mucizelerimizle ve apaçýk bir sultan (=delil, kanýt, belge) ile gönderdik. (..)"[579]
"Yoksa onlara ortak koþmalarýný söyleyen bir sultan (=delil/kanýt) mý indirdik?"[580]
"Süleyman kuþlarý araþtýrarak þöyle dedi: Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayýplara mý karýþtý? Bana apaçýk bir sultan (=delil) getirmelidir. Yoksa onu, ya þiddetli bir azaba uðratýrým, yahut keserim."[581]
Bu anlamda daha pek çok örnek vardýr.[582]
3. Ferman Ve Ýzin:
Sultan sözcüðünün üçüncü anlamý, aleyhte ferman ve izindir:
"(..) Sizden uzak durmazlar, banþ teklif etmezler ve sizden el çekmezlerse, onlarý yakalayýn, bulduðunuz yerde öldürün. Ýþte onlarýn aleyhlerine size apaçýk sultan (=ferman) verdik."[583]
"Ey inananlar! Mü'minleri býrakýp kâfirleri dost edinmeyin. Allah'ýn aleyhinize apaçýk bir sultan (=ferman) vermesini mi istersiniz?"[584]
4. Yetki:
Sultan sözcüðü, aynca yetki anlamýna gelir:
"Allah'ýn haram kýldýðý cana haksýz yere kýymayýn. Haksýz yere öldürülenin velisine bir sultan (=yetki) tanýmýþýzdir. Artýk o da aþýrý gitmesin. Zira kendisi ne de olsa yardým görmüþtür."[585]
Görüldüðü gibi, sultan sözcüðü, Kur'an'daki kullanýmlarýnýn hiçbirinde siyasi bir içeriðe sahip deðildir. Siyasi anlam kazanýþý, çok sonralarý, özellikle Abbasiler döneminde gerçekleþmiþtir.[586]
[568] Râgýb el-Isfahâni, age. 349.
[569] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 138.
[570] Ýbrahim, 14/22.
[571] Sebe, 34/20-21.
[572] Rahman, 55/33.
[573] Hýcr, 15/41-42.
[574] Ýsra, 17/65.
[575] Ýsra, 17/80.
[576] Kasas, 28/35.
[577] Hakka, 69/28-29. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 138-139.
[578] En'am, 6/81.
[579] Hûd, 11/96-97.
[580] Rum, 30/35.
[581] Neml, 27/20-21.
[582] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 139-140.
[583] Nisa, 4/91.
[584] Nisa, 4/144. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 140.
[585] Ýsra, 17/33.
[586] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 140.