Putperestin yemini By: sumeyye Date: 02 Nisan 2011, 13:39:35
Putperestin Yemini:
Putpereste de sadece Allah (cc) adýna yemin ettirilir: Çünkü onlar Allah (cc) a inanýrlar. Bu hususda Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:
"Andolsun ki onlara; yeri ve gökleri kim yarattý, diye sorsan; elbette 'Allah (cc) dýr' derler. " (Zümer: 38). Evvelce de açýklandýðý gibi bunlara; 'putu ve heykeli yaratan Allah (cc) a yemin ederim ki...' þeklinde yemin ettirilmez. Bunlarýn hepsine sadece; 'Allah (cc) a yemin ederim ki...1 sözüyle yemin ettirilirse, bu kâfi gelir. Çünkü müslümanm yemininde de anlattýðýmýz gibi, fazlasý tekid içindir. Ýnsanlarýn kalblerinde daha fazla tesir icra etsin diye, yemin kuvvetlendirilir. Bunun tek sebebi budur. Böyle olunca da insanlar yalan yere yemin etmeye cesaret edemezler.
Bunlara mâbedleý inde yemin ettirilmez: Çünkü maksat Allah (cc) adýna yemin etmektir. Buralarda yemin etmek, bu mekânlara tazim edildiði hissini uyandýrýr ki, bu caiz deðildir. Ayrýca müslümanm buralara girmesi de yasaklanmýþtýr.
Dilsize de yemin ettirilir. Yemin ettirilirken kadý ona; 'eðer þu adamýn sende þu hakký varsa, Allah (cc) m ahdi senin üzerine olsun' der; o da 'evet' mânasýnda baþýyla iþaret eder.
Sonra yemin ettirmek; Serî akidler üzerine ve hissi fiiller üzerine olmak üzere iki nevidir. Þer'î akidlerde hâkim hâsýl olan þey üzerine dâvâlýya; 'davacýnýn iddia ettiði hakkýn bende olmadýðýna dâir Allah (cc) a yemin ederim' þeklinde yemin ettirir. Sebep, yani akid üzerine ona yemin ettirmez. Çünkü akid bazan iki tarafýn feshetmesi, bazan ödeme veya ibra yoluyla akdin gereðinden berat etmekle infisah eder ve bundan mutazarrýr olur. Çünkü bu durumda dâvâlý kiþi yemin ederse, yalan yere yemin etmiþ olur. Yemin etmese de yeminden çekindiði için aleyhine hüküm verilir. Ama hâsýl olan þey üzerine yemin ederse, böyle olmaz. Çünkü eðer haklý ise, yemin etme imkâný olur ve bundan zarar da görmez. Baþka bir görüþe göre denildi ki; dâvâlý eðer sebebi inkâr ederse, sebep üzerine yemin eder. Hükmü inkâr ederse, hâsýl olan þey üzerine yemin eder. Ancak bu durumda davacýya bakýlmazsa, meselâ komþuluk þuf asý veya mebtûte (üç talâkla boþanmýþ olup, iddet beklemekte olan kadýn) nin nafakasýný iddia etmesi durumunda hâkim dâvâlýya sebep üzerine yemin ettirir. Çünkü hâsýl olan þey üzerine yemin ederse, o inancýna göre kendi yemininin doðruluðuna inanýr ve dolayýsýyla davacýnýn hakkýný iptal eder. Ýþte bu yüzden hâkim dâvâlýya; 'ben davacýnýn belirttiði þu evi ondan þu fýata satýn almadýðýma dair Allah (cc) adýna yemin ederim' diye yemin ettirir. Mebtûte kadýn hakkýnda da; 'Allah (cc) a yemin ederim ki, þu kadýn benden boþanýp da iddet bekleyen bir kadm deðildir' þeklinde yemin ettirir.
Yine buna benzer olarak; kadm îlâ müddetinin geçmesi sebebiyle kocasýndan ayrýldýðým iddia ederse, hâkim onun kocasýna; 'Allah (cc) a yemin ederim ki, bu kadýn benden ayrýlmýþ deðildir' þeklinde yemin ettirir. Çünkü Ebû Hanîfe böyle bir ayrýlýðý meþru görmemektedir. Ebû Yûsuf un görüþüne göre; hâkim kocaya akid üzerine yemin ettirir. Ancak bizim anlattýðýmýz þeylerden birinden söz ederse, o zaman hâsýl olan þey üzerine yemin ettirir.
Hissî fiiller de iki nevidirler. Bunlarýn birinci nevinde dâvâlý yine hâsýl olan þey üzerine yemin eder. Gasp ve hýrsýzlýkda olduðu gibi... ikincisinde ise, -inþâallah mes'eleleri anlatýrken açýklayacaðýmýz gibi-sebep üzerine yemin eder.
Alýþ veriþde; 'söylenen malda aramýzda bir alýþ veriþin mevcut olmadýðýna Allah (cc) adýna yemin ederim' tarzýnda yemin teklif edilir. Nikâhda; o anda ikisi arasýnda nikâhýn mevcut olmadýðýna yemin ettirilir: Zira olabilir ki, koca onu nikâh akdinden sonra boþar veya onunla hul' yapar.
Bâin talâk ile boþanmada, 'o saatte karýsýnýn kendisinden bâin talâk ile boþ bulunmadýðýna' yemin teklif edilir. Emanet dâvalarýnda, ' yanýnda, emanet olarak bulunduðu iddia ettiði malýndan hiç bir þeyin bulunmadýðýna ve onun bende bir hakký olmadýðýna dair Allah (cc) a yemin ederim' þeklinde yemin ettirilir:
Zira olabilir ki, emanet malýn bir kýsmýndan beri olmuþ ya da onu tüketmiþtir. Gasb ve hýrsýzlýkda eðer dâva konusu mal ortada duruyorsa, 'Allah (cc) a yemin ederim ki, bu malý davacýya verme mecburiyetim yoktur' þeklinde yemin ettirilir. Zira olabilir ki, dâvâlý o malý evvelâ gasb etmiþ ama daha sonra satýnalma veya kendisine hibe edilmesi yoluyla o mala mâlik olmuþtur. Eðer dâva konusu mal mevcut deðilse, o zaman dâvâlýya onun kýymeti üzerine yemin ettirilir. Baþka bir görüþe göre denildi ki; hem elbise, hem de kýymet üzerine yemin eder.
Hissî fiillerin ikinci nevindevise; yemin þöyle edilir: Bir kimse bir baþkasýnýn, kendi duvarý üzerine tahta koyduðunu veya kendi duvarý üzerine bina yaptýðýný veya kendisinin damýna ya da evine olukdan su akýttýðýný veya kendisinin arazisine toprak döktüðünü veyahut kendisinin arazisinde su kanalý açtýðýný iddia ederse; dâvâlý sebep üzerine yemin ederek; Vallahi ben böyle yapmadým' der. Çünkü iddia edilen bu þeyler hemen ortadan kaldýrýlamazlar.
Yine buna benzer olarak, müslüman bir köle efendisinin kendisini azad etmiþ olduðunu iddia ederse, sebep üzerine yemin eder. Çünkü azadlýk ortadan kalkacak bir þey deðildir. Ayný durumdaki bir cariye veya kâfir bir köle ise, hâsýl olan þey üzerine yemin eder. Çünkü irtidad etmek ve dâr-ý harbe iltihak etmek sebebiyle cariyenin üzerindeki esaret tekerrür eder. Ahdi bozmak ve dâr-ý harbe iltihak etmek sebebiyle kâfir kölenin üzerindeki kölelik de tekerrür eder. Ama müslüman köle böyle deðildir.
Borç hususunda dâvâlý kiþiye; 'Allah (cc) a yemin ederim ki, davacýnýn benden alacaðý borcu, karzý -çok da olsa- yoktur' þeklinde yemin ettirilir. Zira olabilir ki borcun bir kýsmýný ödemiþ veya alacaklý onu borçdan ibra etmiþtir de, tamamýnýn üzerine yemin ettiðinden dolayý da yemini bozmuþ olmaz. Bir kimse yemin etmesi gerekirken bu yemini karþýlýðýnda hasmýna fidye olarak bir mal verip anlaþýrsa; caiz olur ve davacýnýn yemin ettirme hakký temelli ortadan kalkar. Rivayet edildiðine göre Hz. Osman (ra) yeminden dolayý fidye vermiþ ve þöyle buyurmuþtur: "Korkarým ki insanlara belâ gelir de, 'bu Osman'ýn yemini sebebiyle oldu' derler."
Eðer dâvâlý; 'o malý burada olmayan falan adam bana emanet býraktý' veya; '...yanýma rehin býraktý' yahut; 'o malý ondan gasbettim' veyahut; '...iðreti olarak verdi' veyahut; fo malý bana kiraya verdi der ve buna dair delil de getirirse; aldatmýþ da deðilse dâva düþer: Dâvayý düþürmek için kendi kendi iddiasýný destekleyici bir beyyine getirmesi gerekir. Çünkü dâva konusu malýn kendisinin elinde bulunduðuna bakýlýrsa, kendisi hasýmdýr. Sonra da ikrarda bulunmakla dâvayý düþürmek istemektedir. Ýþte onun bu isteði beyyine getirmeden kabul edilmez.
Yukarýda geçen 'aldatýlmýþ deðilse' kaydýna gelince; bu Ebû Yûsuf un kavlidir. O demiþ ki; dâvâlý sahih bir kimse olarak biliniyorsa; cevap, anlattýðýmýz gibidir. Ama hilekâr biri olarak biliniyorsa, dâva düþmez. Çünkü hilekâr kiþi olabilir ki, malýný bir baþkasýna verir. Sonra o baþkasý da malý ona emanet olarak býrakýr ve hakký düþürmek için hileden sefere çýkar. Hâkim onun bu durumunu anlayýnca onun delilini kabul etmez.
Þâhidler; 'onu, tanýmadýðýmýz bir adam emanet býrakmýþtý* derlerse dâva düþmez: Çünkü o adamýn davacýnýn kendisi olma ihtimali vardýr. Þâhidler; 'o adamýn simasýný biliyoruz, ama adýný ve nesebini bilmiyoruz1 derlerse, Ebû Hanîfe'ye göre bu dâva düþmez. Ýmam Muhammed dedi ki; bu durumda dâva düþmez. Çünkü meçhul þeyle hükmetmek bâtýldýr. Çünkü davacýnýn o meçhul þeye uymasý mümkün deðildir. Aksi takdirde bundan zarar görür ve bu ilk fasýl gibi olur.
Ebû Hanîfe'nin bu mes'eledeki görüþünün gerekçesi þöyledir; malýn elde bulunmasý kiþinin o mala sahip olduðuna delalet eder ve davalaþmayý gerekli kýlar. Malý dâvâlýya býrakan þahsýn mudi (emanet býrakan) olduðu beyyine ile sabit olursa, dâva düþer. Ancak þâhidler onu simasýndan tanýmazlarsa, onun davacý olmasý muhtemel olduðundan dolayý dâva düþmez. Ama onu simasýndan tanýrlarsa, onun davacýdan ayrý olarak mudi olduðu sabit olur, dâva da düþer. Bu týpký hâkimin davacýdan baþka bir adamýn o malý dâvâlýya emanet olarak býraktýðýný kendi gözüyle görmesi gibidir. Çünkü âdil beyyine, hâkimin müþahedesi gibidir. Eðer davacý; 'bu malý o sana emanet olarak býraktý, ama sonra sana hibe etti der, o da bunu inkâr ederse, hâkim ondan bu malý kendisine hibe etmediðine de, satmadýðýna da yemin etmesini ister. Yeminden çekinirse, hasým olur. Dâvâlý o malý baþkasýndan aldýðýný iddia ederse, bu defa hasmý o olur. Çünkü o, mâlik olarak malý elinde bulundurduðunu ikrar etmiþ, bu sebeple hasým olmuþtur. Dâvâlý, 'evin yansý bana âit olup, yansý da falanýn vediasý (emaneti) dýr' der ve buna dâir beyyine getirirse, ayýklamak mümkün olmadýðýndan dolayý, hepsinde dâva düþer. [14][14] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 2/172-176.
Ynt: Putperestin yemini By: gulsahkilicaslan Date: 22 Mart 2020, 11:57:08
Rabbim çalýþmalarýnýzý daim eylesin çok faydalý oldu selametle inþallah
Ynt: Putperestin yemini By: Sevgi. Date: 23 Mart 2020, 06:30:29
Esselâmü Aleyküm. Rabbim emeði geçenlerden razý olsun inþaAllah.
Ynt: Putperestin yemini By: es-Sabur Date: 23 Mart 2020, 07:02:11
Putperest sadece Allah yoluna yemin edebilir baþka þeyler için yemini kabul edilemez
Ynt: Putperestin yemini By: Bilal2009 Date: 24 Mart 2020, 14:42:33
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun