el-Ýhtiyar
Pages: 1
Mudarebe By: sumeyye Date: 31 Mart 2011, 17:32:00
 
23- MUDAREBE




Mudârebe; darb kökünden türeyen mufaale vezninde birmasdar olup, yer yüzünde dolaþmak mânasýndadýr. Meselâ bir âyet-i kerîmede Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:

"Yer yüzünde sefere çýktýðýnýz zaman..." (Nisa: 101). Bu âyet-i kerîmede darb kelimesi; yer yüzünde dolaþmak mânasýnda kullanýlmýþtýr. Bu ortaklýða mudârebe ortaklýðý denmesinin sebebi; bundan saðlanan kazancýn umumiyetle yer yüzünde dolaþarak elde edilmes indendir. Hicaz lügatine göre mudârebenin karþýlýðýnda mukâreze kelimesi kullanýlmaktadýr. Ancak biz Kur'an nassýna uygun olduðu için mudârebe kelimesini kullanmayý tercih ettik. Kur'an-ý kerimde bununla alâkalý olarak þöyle buyurulmuþtur:

"Bir kýsmýnýz Allah (cc) m lûtfundan (rýzýk) aramak üzere yer yüzünde yol tepeceklerdir. " (Müzzemmil: 20). Burada geçen (yadribûn) fiili; ticaret için yolculuða çýkmak mânasýnda kullanýlmýþtýr.[1]

 

Mudârebenin Meþruiyeti:


Mudârebe; meþrûiuyeti Kitab, sünnet ve icnýâ-ý ümmetle sabit bir akiddir. Rivayet edildiðine göre; Abbas (ra) malýný mudârebe ortaklýðýna verir ve ortaðýna da malýný deniz yoluyla götürmemesini, vadiye indirmemesini ve malýyla davar satýn almamasýný þart koþar, bu þarta uymamasý halinde zararý tazmin edeceðini söylerdi. Hz. Peygamber (sas) onun bu muamelesini iþittiðinde bunu güzel bulup uygun görmüþtü.

Rasûlullah (sas) risâlet vazifesiyle gönderildiðinde insanlar mudârebe muamelesi yapýyorlardý. Hz. Peygamber (sas) de onlarýn bu muamelelerini uygun bulmuþtu. Rivayet edildiðine göre; Hz. Ömer (ra) de bir yetimin malýný mudârebe ortaklýðýna vermiþtir. Mudârebe akdinin meþruiyeti hususunda icmâ vardýr. Ayrýca insanlarýn bu muameleye ihtiyaçlarý vardýr. Zira malýný iþletmesini bilmeyen bazý zengin kimseler vardýr. Bunlarýn yaný sýra ticaretin her çeþidini bilen bazý zeki fakirler de vardýr. Ýþte bu iki sýnýf insanýn maslahatýný temin etmek için mudârebenin meþru kýlýnmasýna fazlaca ihtiyaç duyulmuþtur. [2]

 

Mudârebe Ortaklýðýnýn Kurulmasý:
 



Mudârebe ortaklýðý þu sözlerle kurulur; 'bu malý sana mudârebe veya mukâreze veya muamele olarak verdim.' Veya; 'kârýn yansý...' veya; 'üçde birisi senin olmak üzere þu malý al ve iþlet1 derse; istihsanen caiz olur. Zira 'iþlet' demekle satmak ve satýn almak da söylenmiþ sayýlýr. Satma ve satýn alma kelimelerinin ardýndan 'yarý' kelimesi söylenirse, bununla kârýn yansý kastedilmiþ olur ve bu þart koþulmuþ gibi olur. 'Þu malý yarý ile al' deme durumunda örfle amel edilerek ve istihsanen bu bir mudârebe ortaklýðý olur. [3]




[1] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 2/335.

[2] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 2/336.

[3] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 2/336.



radyobeyan