Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Ve geridekiler By: sidretül münteha Date: 30 Mart 2011, 15:21:33
Ve Geridekiler



Mesele; Deli Müþir Fuad Paþa'nýn Ýstanbuldan ihracý ile bit­memiþ, daha sonra aþaðýdaki zevattan teþkil olunan jurnal listeleri düzenlendi. Bunlar birbir göz altýna alýnýyor, sorgu su­al yapýlýyor, bunlarýn miktarý sivil ve asker olarak dörtyüz ki­þiyi bulmuþtu. Ýçlerinden bazýlarý bulduklarý çârelerle kurtulu­yor fakat yakýn dostlarý, konaðýna devam edenler, Fuad Paþa adamlarý arasýna giren Üsküdarlý Halit Efendinin verdiði liste­ler pek mühim iþ görüyor, o listede bulunanlar kendilerini kurtaramýyordu. Casus; vazifesini yerine getiriyor idi. Bu iþte üzerinde en çok durulanlar Fuad Paþa'nýn kâtibi Avnullah bey, konaðýn uþaklarý, sofracýlar, kilerci, aþçý, arabacý, seyis, ayvaz, hatta oðullarýnýn küçükken lala'lýðmý yapmýþ ihtiyar bir Rum olan Dimitri Efendi de tevkif edilmiþti. Ve cinayet Mahkemesine verilmek üzere Zaptiye nâzýrlýðýndaki tevkifha­neye týkýlmýþlardý. Bu mevkuflar arasýnda konaðýn kadrosu dýþýnda Reji müfettiþlerinden Adil, Fuad ve Cemi! beyler ile Erenköylü Mehmed Pehlivan da bulunuyordu. Adil ve Cemil Beyler, harikulade güzel seslere mâlik olduklarýndan Pa-þa'nýn tertib ettiði musiki âlemlerinin kýymetli hanendeleri ol­duðu gibi bunu ahali de bilirdi. Fuad bey ise ud icrasýnda bir üstaz idi. Fuad Paþa ile alakalan bu meziyetlerine binaendi.

Ancak; Mehmed Pehlivan'ýn Paþa'ya yakýnlýðý asla olmayýp, çapkýnlýk deryasýnda kayýklarý birbirine çarptýðýndan hasým olduklarý söylense yeriydi fakat jurnalcilerin bileceði haller­dendir, bu adamýn da, Fuad Paþa'lý diye taht-ý tevkife alýnmasý. Büyük ve küçük rütbede subaylar Tan Gazetesinin yazdýðý "Fuad Paþa onikibin kiþiyi silahlandýrmak suretiyle yapmak istediði ihtilâl meydana çýkarýldý" haber yüzünden gece gündüz isticvab ediliyor ve de uzak ordularýn birlikleri­ne atanýyorlardý. Beri yandan Serasker Rýza Paþa'ya Fuad Paþa'y1 gýyaben mahkeme etmek için bir divân-i harb kur­masý istenmiþti. Rýza Paþa bu iþe pek üzülüyor, iþin aslýný bil­diðinden ordunun en kýymetli müþirinin böyle hâince bir iha­netle kurban olmasýný hazmedemiyordu. Zira doðrusu ne pa­diþah ne de hafiyelerin diþ geçiremediði tek adam vardý ki o da Deli Fuad Paþa idi. O da, gittikten sonra ortalýk gemi azý­ya alanlarýn cirit atma meydaný olacaktý!

Serasker Rýza Paþa saðlam kiþilerden oluþan adil davrana­cak ve Fuad Paþa aleyhtarlýðý yapmayacak kiþilerden bir divân-i harp üyeleri listesi hazýrladý. Ne çare ki Fehim ve Ýzzet Paþalar bu listedeki zevatýn adlarýný öðrendiklerinden onlar için uçurduklarý jurnallerle bu heyet-i akim býraktýlar ve aþa­ðýdaki kiþilerden mürekkep bir divan-ý harp tertib olundu:

Reis: Hassa Müþiri Rauf Paþa

Azâ: Müþür Ethem

"    :    "    "     Ömer Rüþdü                               

-    "    :    "    "     Þâkir                                   .

"    :              Ferik Ahmed Afif                   

"    :     "         Ahmed

Müddeiumumi (savcý): Ferik Reþit (Fuad Paþanýn dövdü­ðü kiþi)

Bu heyet-i hakime Fuad Paþaya ve adamlarýna kýydýlar bütün bildikleri hile ve desiselere yol verdiler ancak Tophane sanayi alaylarý kumandaný, top ve tüfek fabrikalarý umum müdürü Cezayirli Ahmed Paþa'nýn þu sözleri indi ilâhide ve uzayda hâla yankýlanmaktadýr benzer haksýzlýklarýn yapýldýðý davalarda da! Paþanýn sözleri þunlardý: "..Bu silahlar istimal edilmiþtir (kullanýlmýþtýr) Fakat bu mesele, namuslularla na­mussuzlarýn mücade leþidir. Namuslu adamlarýn arkasýna hafiyeler konursa, iþte böyle müessif hadiseler olur"

Karar; Fuad Paþa'nýn müebbeden kürek cezasý ile mahku­miyetine taþýdýðý bütün niþanlarýnýn sökülmesine rütbesinin de kaldýrýlmasýna þeklinde çýktý.

Bu karar alýndýðýnda, Fuad Paþa'nýn üç küçük çocuðu ve refikasý Þam'a gönderilmiþ bir harem aðasý ve Dimitri adlý bir baþka uþak da yanýna gönderilmiþti. Bu tertibde Paþa'yý kal­makta ýsrar ettiði askeri kýþladan çýkarmak için yapýlmýþtý. Kýþlanýn tam karþýsýnda yapýlmýþ iki katlý köþk bahçe içinde olup, üstü Paþaya alt katý da, Paþa'nýn muhafýzlarýna tahsis olunmuþtu.

Bu sýrada Ruslarýn Þam konsolosu Fuad Paþa'yý Ýstanbul b.elçiliðinden aldýðý emir üzerine ziyarete gelmiþti. Taleb'e cevap olarak: "Bu nezâkete teþekkür ederim. Fakat kendile­rini kabul etmekte mazurum. Çünkü; beni haksýz yere mað­dur eden Sultan Hamid ile* alakamý kestim ve her nekadar kendimi onun tâbiyetinden iskat ettimsede, hilâfet makamý­na olan manevi rabýtam bakidir. O sýfatla, kendilerini gücen­dirmek istemem." Diyerek din ve devletin usanmaz bir hadi­mi olduðunu, moskofa kemâli nezaketle göstermiþtir.

Netice: Bir idarenin kendi hükmünü sürdürmesi için seçe­ceði yollar pek çoktur. Bunun devletin gücü ile alakasý vardýr. Ama hangi hâl olursa olsun, adaletten ayrýlmayý gerek­tirmez. Bunu hiç deðilse günaha giriyorum kaygýsý içinde gerçekleþtirenler belki Cenabý Hakk'ýn; "Rahmetim gazabýmý aþdý" nazm-ý celili ile muamele görürler ümidini taþýmak ta haklý olabilirler! Fakat baþka çâre yoktu bahanesi, herkes için, zâlimlerin akýbeti kötü olacaktýr ve onlarýn hiç bir hafifletme tâlebide olamaz" hitabý bir hakikat abidesi olarak dur­maktadýr. Büyük bir devletin büyük büyük memurlarýnýn biri-birinin ayaðýný kaydýrma çalýþmakannýn birebir yaþanmýþýný yukarýdaki satýrlarda okuyanlar, yalan ve iftiraya baþvuranlarýn baþ tacý edildiði sistemlerin baþlarýna gelecek felâketi beklemeðe baþlamasý isteselerde istemeselerde yapmasý ge­reken tek iþdir.



radyobeyan