Siyonistlerin kongresinden By: sidretül münteha Date: 29 Mart 2011, 16:26:37
Siyonistlerin Kongresinden Açiliþ Konuþmasýndan Pasajlar
Rusya'da ki museviler hakkýnda reva görülen mezalim ve haksýz zülumlar günden güne daha tahammül edilmez raddeye gelmektedir. Romanya hükümeti ülkesindeki musevilerin ýslah ve ahvali hakkýnda bazý ankâm-ý muahedata raðmen kendi arazisindeki musevileri bütün hukuk-u siyasiye ve medeniyelerinden mahrum býrakýr. Baþka ülkelerin bazýlarýn da musevilere karþý, doðru sayýlmaz batýl fikirler gösteriliyor. Gün geliyor, en ehemmiyetsiz bir hadise münasebetiyle musevilere karþý hakiki bir nefret gösterildiði gözleniyor. Yegâne ümidimiz Türkiye'dedir.(î) Bir gün olup da ahvalimizde bir iyileþme eseri görülürse bunun Türkiye sayesinde(!) olacaðýna þüphe yoktur. Senelerin inkilâbat-ý siyasesiyesi üzerine diðer ülkelerdeki gibi din kardeþlerimiz öteki ,. Kavimlerin hâiz olduklarý huküku menafiin aynýna mazhar olmuþlardýr. Musevilere Türkiye de verilmiþ hukuk eþitliðinin ciddiyetinden emin olmak lâzým gelir. Zâten ötedenberi museviler hakkýn da iyi niyetli davranmýþlardýr. Her yerde bize nazar-ý istihkar ile bakýldýðý ve hak kýmýzda çeþitli ve haksýz zülumlar reva görüldüðü halde, geçmiþde Türkiye Ýspan yadan tard olunan museviler için sýðýnacak bir yer olmuþtu. Museviler; o zaman Türkiye'nin misafirperverliðine nasýl güvenmiþlerse þimdi de öyle güveniyorlar. Vakýa Türkiye de siyonizm aleyhinde bir cereyaný efkâr peyda olmuþtur. Tek tük kiþilerden bazýlarýnýn cahil bedhahlýðý neticesinden olan bu hareket ve cereyan uzun müddet süremez. Zira bu cereyan bir takým muhakemâtý bâtýla, doðru olmayan istihbarattan doðmuþtur. Bizim en çok teessüf ve teessürümüze mucib olan þey; bizim gibi musevi olan bazý kiþilerin, efkâr-ý umûmiyeyi bizim aleyhimize çevirmeye yardým etmeleridir. Bu gibiler bu hareketleriyle bütün musevilerin refah ve saadetini duçarý tehlike ettiklerini hiç düþünmüyorlar. Mamafih bir gün gelecek ki hakikat meydana çýkacak ve o zaman "siyonizm" hareketinin gerek museviler ve gerek Osmanlý devleti için büyük bir ni'met(!) olduðu anlaþýlacakdir. Osmanlý memleketleri iktisat nokta-i nazarýndan asýrlarca ihmal edilmiþtir. Türkiye bu gün her zamandan fazla dýþarýdan gelecek ve faydalý bir unsur(!) teþkil edecek muhacirlere muhtaçdýr. Türkiye için, melcesiz museviler kadar sadýk(!) fai deli muhacirler bulunamaz. Türkiye'nin anayasasý bizim emniyeti þahsiyemiz(î) için bir zamaný kefalettir.
Osmanlý devletinin topraklarýnýn tamamlayýcý bölümünden olan Filistin topraklarýnda sýðýnacak bir yer tedâriki-ne(!) hedeflenmiþ düþünce gereði kendi mukad deratýmýzý Türkiye'ninkine rapt etmiþ bulunuyoruz. Göya (Filistin topraðýný) devlet-i Osmaniye'nin cisminden koparmaða ve müstakil bir musevi devleti kurmaya çalýþtýðýmýzý iddia edenler bunu ya kara bir cehalet(!) veya büyük bir hÝ-yanet(!) sâikasýyla söylüyorlar. Güya bütün mesâi ve teþeb-büsatimýz(!) müstakil bir musevi hükümetinin teþkiline dönük ve masruf(!) bulunduðu hakkýndaki masallara halký inandýrmak için doktor Herçil (gazeteci Dr.Teodor Herzl) tarafýndan kaleme alýnan "Hükümet-i Museviye" nâmýndaki eser öne sürülüyor. Bahse konu eserde bast-ý temhid edilen nazariyat ve mütalaat bizim hatt-ý hareketimize esas olmak üzere gösteriliyor. Halbuki bu muhakeme-i akliye(!) yukarýdaki iddialarýn bâtýl olduðunun en sarih delilidir.
Herçel; "Hükümet-i Museviye" unvanlý eserini yazdýðý zaman siyonizmin henüz ne olduðunu bilmiyordu.(!) Dr. Herçel, meselesini dünyanýn lalettayin bir köþesinde bir hükümet-i museviye vücuda getirmek suretiyle, hâl etmek fikrindeydi. Mamaafih; Herçel, Siyonistler ile münasebete giriþ-dikten ve hareketimizin mahiyetini(î) lâyýkýyla anladýktan sonra müstakil bir hükümet (sevgili okurlarým burada biz metne baðlý kalma gayreti içinde hükümet yazýyoruz. Aslýnda sizlerin bunu devlet olarak mü-talaa etmesini hatýrlatmaya cü'ret ediyorum.M.H)-i museviye teþkili meselesini bir daha aðýza almadý.(!) Programýmýzda emellerimizi, ümidleri-mizi, maksadýmýzý kýsa ca izah eyledik.
Siyonizm, arz-ý Filistinde museviler için hukuk-u umumi-yenin taht-ý temininde olacak bir melceyi tedarikine matuf bir hareketdir. Dikkat edilsin, bir hükümet-i museviyeden deðil, ancak ecdadýmýzýn vatanýnda bir melce teþekkülünden bahs ediyoruz. Öyle bir melce ki, orada musevi sýfatýyla yaþayabileceðimiz hiçbir mu amele-i itisafkâraneye maruz kalmaksýzýn evsaf ve hasaili milliyemizi muhafaza edebileceðiz.
Biz, yeni ve hür Türkiyede(!) emniyet-i þahsiye ve milliye-mizin meþrutasýnda(î) görüyoruz. Mamaafih; bizim, hükümeti Osmaniye'den taleb etmeye mecbur olduðumuz bir þeyi varsa o da musevilerin bilâ kayd ü þart tâbiyyet-i Osnaniye'ye dâhil olmalarýna imkân býrakýlmasý ve kendilerinin, bilâ mânia(!) musevi milletinin adâb ve âdetine göre yaþayabilmeleridir. Bizim gayei âmalimiz(!) mâmur ve kudretli bir devlet-i Osmaniye içinde müreffeh bir milleti museviye hâlinde demgü-zar olmaktýr.
Siyonist kongresi reisi mösyö Volkon'un bu nutku çok dikkatle mütalaa olunursa, Siyonistlerin kimler olduðu ve siyonistlik ne demek ve ne maksad için te'sis ve teþekül ettiði tezahür eder. Mösyö Volkon'un nutkunda: yegâne ümidimiz Türkiye sayesinde olacaðýna þüphe yokdur. demekte.
Þu cümlelerle demek istiyor ki; Türkiye hükümeti bizim olmamýzdýr. Plânýmýz mucibin ce onu alt-üst ettikmi bizde bir iyileþme eseri görülüyor, yâni arzu ettiðiniz yahudi hükümeti olur, bu da ancak Türkiye sayesinde olacaktýr demek Ýttihad ü Terakki cemiyeti hükümeti sayesinde demektir. Mösyö Volkon diyorki: <Türkiye'de musevilere tanýnan hakký hukukun, ciddiyetinden emin olmak lâzým gelir> Bu tabiidir. Memleketimiz zâten kendi ellerinde olduðundan, istedikleri gibi hukuklarýný tanzim ve temin ettiler.
Yine mösyö Volkon diyorlar ki; oiyonizm hareketinin gerek museviler gerekse devlet-i Osmaniye için büyük bir niðmet olduðu anlaþýlacakdýr> Ýþte bu cümle en ziyade nazar-ý dikkati çekmesi gerekendir. Zira mösyö Volkon, biz yahudiler yâni Siyonistler Almanya' yi elde ettik. Türkiye'yi ele onunla ittifak ettirdik ve Almanya'yý harb-ý umûmî için hazýrlamaktayýz. Bir harb-i umûmî zuhurunda Türkiye'ye vaad ettiðimiz ve onunla ahalisi-ni iðfal ettirdiðiniz (Turan) yapýlýrsa, Türkler için bir nimet olur bize de vaad edilen Arz-ý Filistin verilir. Yahudilerde bu niðmetten müstefid olur. Ýtikadýnda olduðundan bu cümleyi dermiyan ediyoruz. Bununlada dediðimiz gibi Almanya hükümeti ile ittihad ü terakki cemiyeti siyonistie-rin emellerine ve emirlerine amade birer âlet olduðu anlaþýlýyor.
Bir de kongre reisi mösyö Volkon'un: <yeni ve hür Türkiyede, emniyet~i þahsiyyemizin ve milliyemizin kefil ve kefaletini Türkiyenin müessesat-i meþrutisinde görüyoruz> demekte. Zira on senedir Türkiye hükümeti demek Siyonistler demektir. Buna hiçde þüphe miz yok. Meþruti müessese tâbiriylede ittihad ü terakki cemiyetini imâ eden mösyö Volkon'a biz de sual edelim ki; yeni ve hür dediði on senelik cemiyet-i ittihadiyeyi ve Siyonist hükümeti olmadan evvel, acaba eski Türkiye, yahudiler hakkýnda mezalim ittisafatýnda bulundu mu?
Yoksa inkýlabdan beri kendilerinin terbiye ettiklerinden olan reisler mütegallibesinin cemiyeti ittihad ü terakkinin, yaptýðý cinayetler ve zülumlardan yüzbinde birini yaptitni? Eski Türkiye; ittihad ü terakkinin, hristiyanlar hakkýnda reva gördüðü davranýþlardan birini yapmak veya mâbed ve mez-heb-i diniyeleriyle musevilerinkine tariz ve müdehale ettim i? Yalnýz; eski Türkiyenin kabahati, Siyonistlere bende olmadýðý ve "Arz-ý Filistinli onlara vermeði vaad eylemediði deðilmidir?
Bu meseleye uzun uzadýya temas ve tetkýyke þu eser mü-said olmadýðýndan sözü uzatmadan, vakit israfýna lüzum görmüyorum. Sayfalarýmýza aldýðýmýz nutkun bazý bölümlerinin tercümesini ve bu hususdaki beyan olunan görüþü Ýstanbul'da yayýmlanan "Beyan-ül Hak" ceridesinin, Trabzon'daki "Ýkbâl" gazetesinden nakille yazdýðý makale ve beyan-ý mütalaasý, okuyucularýmýzýn düþünce dünyasýnda aydýnlanmaða kifayet eder.