Kabile By: meryem Date: 28 Mart 2011, 22:28:35
KABÝLE/ÞA'B/AÞÎRET
Kabile, birbirini kabul edenlerin olþturduðu topluluk demektir. Çoðulu kabîl ve kabâil biçimindedir.[722]
Kur'an'da üç yerde ve çoðul biçimiyle yer alan kabile sözcüðü, insan, melekler ve þeytanla ilgili olarak kullanýlýr.
Ýnsan topluluðu anlamýndaki kabile, Türklerdeki boy ve oymak karþýlýðýnda geçer:
"Ey insanlar! Doðrusu biz, sizleri bir erkek ve bir diþiden yarattýk. Sizi milletler (soylar) ve kabileler halinde yarattýk ki birbirinizi kolayca tanýyasýnýz. Þüphesiz, Allah katýnda en deðerliniz, ona karþý gelmekten en çok sakýnanýnýzdýr. Þüphesiz Allah, bilendir ve haberdardýr."[723]
Âyetteki tanýþma, insanlarýn birbiriyle iletiþim ve iþbirliði içinde olmalarýdýr.
Meleklerle ilgili olarak kullanýlan "kabîl" sözcüðü ise, deðiþik yorumlara konu olmuþtur:
"Yahut da, iddia ettiðim gibi, göðü tepemize parça parça düþürmeli, ya da Allah'ý ve melekleri karþýmýza getirmelisin."[724]
Bu âyette "karþýmýza" biçiminde verilen bölüm, "kabilen" sözcüðüdür. Bunun dýþýnda bu sözcüðü, "cemaat cemaat, topluca" ve "kefil" (gözcü) anlamlarýyla da karþýlanýr.[725]
Þeytanla ilgili olarak kullanýlan "kabîl" sözcüðü, yandaþlar anlamýna gelir:
"Ey insanoðullarý! Þeytan ayýp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ananýzý-babanýzý cennetten çýkardýðý gibi, sizi de þaþýrtmasýn. Þeytan ve taraftarlarý (kabîl'i), sizin onlarý görmediðiniz yerlerden, sizi görürler. Biz, þeytanlarý, inanmayanlara dost kýlarýz."[726]
Bu âyetin öncesinde, takva elbisesinin daha iyi olduðu belirtilir.
"Ýnanmayanlar, kötülük (fahiþe) yaptýklarýnda, 'atalarýmýzý böyle bulduk, Allah da bize bunu emretti' derler. Halbuki Allah fenalýðý emretmez, adaleti emreder, her secde yerinde yüzün ona doðrultulmasýni, dinde samimi olarak ona yalvarmayý emreder. Sapýklýðý hakedenler, Allah'ý býrakýp þeytanlarý dost edindikleri ve kendilerini doðru yolda sandýklan için bu duruma düþmüþtür. "[727]
Þa'b (ç. þu'ûb), meþhur bir babaya/ataya dayanan çok sayýdaki insan topluluðudur. Bir aileden doðup dallanan kabileler grubu anlamý da vardýr.[728] Modern Arapça'da þa'b, halk anlamýnda kullanýlýr. Kur'an'da millet (soy) anlamýnda kullanýlmýþtýr.[729]
Aþiret, on anlama gelen ve tam sayý (aded kâmil) kabul edilen aþr'dan türemiþtir. Kiþinin kendileriyle çoðaldýðý, yani tam sayý oluþturduðu ailesi ve yakýnlarý anlamýndadýr.[730] Kur'an'da da yakýnlar, akrabalar ve ayný kandan olanlar anlamýnda kullanýlmýþtýr.[731][722] Râgýb el-Isfahâni, age, 592.
[723] Hucurât, 49/13.
[724] Ýsra, 17/92.
[725] Râgýb el-Isfahâni, age, 592.
[726] A'raf, 7/27.
[727] Ýsra, 17/28-30.
[728] Râgýb el-Isfahâni, age, 383.
[729] Hucurât, 49/13.
[730] Râgýb el-Isfahâni, age, 502.
[731] Tevbe, 9/24; Þuara, 26/214; Mücadele, 58/22. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 164-166.