Kuranda Ýnsan Psikolojisi
Pages: 1
Cund ve Cunud By: meryem Date: 28 Mart 2011, 22:14:11
CUND/CUNÛD


Taþlý sert/kaba toprak anlamýndaki c-n-d kökünden türeyen cund, çok sayýdaki topluluk anlamýndadýr.

Cund'un çoðulu cunûd ve ecnâd'dýr.[911] Kur'an'da, daha çok çoðul biçimi kullanýlýr.

Kur’an’da kullanýlan cunûd kelimelerini birkaç öbekte ele alabiliriz:[912]

 1. Allah'la Ýlgili Cunûd Kavramlarý:

 a)  Cunudu's-Semâvât Ve'l-Ard:

 Allah'ýn, apaçýk fetihi saðladýðý, günahlarý baðýþladýðý, nimeti ve hidayeti verdiði, büyük yardýmda bulunduðu belirtildikten sonra, þu anlatýlýr:

"Müminlerin, imanlarýný kat kat arttýrmalarý için, kalplerine güven (sekînet: sükûnet, iç huzuru) indiren odur. Göklerdeki ve yerdeki ordular (cunûdu’s-semâvât ve'l-ard) Allah'ýndýr. Allah bilendir, bilgedir."[913]

Allah'ýn mü'minlere güven indirmesi, onlara cennetleri-vadettiðinin belirtilmesi ve münafýklarýn Allah'ýn mü'min­lere yardým etmeyeceði biçimindeki kötü sanýlarýnýn anla­týlmasý, bu yüzden Allah'ýn gazabýný, lanet ve cehennemi hazýrlayýþý belirtildikten sonra, þu anlatýlýr:

"Göklerdeki ve yerdeki ordular Allah'ýndýr. Allah aziz (güçlü) ve bilge (ha­kim) olandýr."[914]

Muhammed Esed her iki âyetteki cunûdu's-semâvât ve'l-ard bölümlerini, çok isabetli olarak "göklerin ve yerin bütün güçlerinin Allah'a ait bulunduðu" biçiminde yo­rumlamýþtýr.[915]

 b) Cunûdu Rabbike:

 "Rabbinin ordularý" anlamýnda olup, onun emrindeki güçleri belirtir:

"(..) Rabbimin ordularýný (cunûdu rabbike: rabbimin güçlerini) kendisinden baþkasý bilmez. Bu, insanoðluna bir öðütten ibarettir."[916]

Bu âyetteki cunüdu rabbike, bütün melekler veya özel­likle cehennem zebanileri olarak da yorumlanýr.[917]

 c) Allah'ýn Ordu Göndermesi:

 Yüce Allah, peygamberlere ve mü'minlere en sýkýntýlý zamanlarýnda ilâhî yardýmýný gönderir, görülmez ordusuyla onlarý sýkýntýlarýndan kurtarýr; inkarcýlar ise bu ilâhî yardýmdan yoksun kalýr:

"Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu (cundun mine's-semâ) indirmedik. Zaten indirecek de deðildik. Sadece tek bir çýðlýk!.. O kadar, hemen sönüp gittiler."[918]

"Muhammed'e yardým etmezseniz, bilin ki, inkâr eden­ler onu Mekke'den çýkardýklarýnda maðarada bulunan iki kiþiden biri olarak Allah ona yardým etmiþti. Arkadaþý Ebu Bekir'e 'üzülme, Allah bizimledir’ diyordu. Allah da ona güven vermiþ, görmediðiniz askerlerle onu desteklemiþ, inkâr edenlerin sözünü alçaltmýþtý. Yalnýzca Allah'ýn sözü (davasý) yücedir. Allah güçlü ve bilgedir."[919]

"Bozgundan sonra Allah, peygamberine ve mü'minlere güvenlik (sekînet) verdi ve görmediðiniz askerler indirdi, inkarcýlarý azaba uðrattý. Kâfirlerin cezasý iþte budur."[920]

Bunlar Huneyn savaþýndaki Allah'ýn yardýmý anlatýlýrken belirtilir.[921]

"Andolsun ki, peygamber kullarýmýza söz vermiþizdir: Onlar, þüphesiz yardým göreceklerdir. Bizim ordumuz (cündenâ) kesinlikle üstün gelecektir. Bir süreye kadar onlara aldýrýþ etme."[922]

Bu âyetteki cündenâ kelimesi, peygamberler ve mü'minler olarak da yorumlanýr.[923]

 2. Þeytanýn Adamlarý (Cunûdu Ýblis) Kavramý:

 Þeytanýn avenesi ve çetesi, cehennem yolcusudur:

"Onlar, azgýnlar ve Ýblis'in adamlarý (cunûdu Ýblîs: Ýblis'in avenesi/çetesi), hepsi tepetaklak cehenneme atýlýrlar."[924]

Cunûdu Ýblîs, insanýn günaha sapmasýnda etkili olan ve Kur'an'da sýkça bahsi geçen kötü güçler, kötülüðe çaðýran güçler, kötü saik (dürtü) ve eðilimler (þeytanlar) anla­mýndadýr.[925]

Cunûdu Ýblîs'e, Ýblis'in zürriyeti, yani þeytanlar, þeytan soyu anlamý da verilir.[926]

 3. Ýnsanlarla Ýlgili Cunüd Kavramlarý:

 a) Yandaþlar:

 Kur'an'da yandaþlar/ordu anlamýndaki cunûd kelime­leri Tâlût ve Câlût'un ordusu,[927] Firavun'un ordusu,[928] Süleyman'ýn ordusu,[929] müþrik Araplarýn müttefik (ahzâb) ordusu,[930] Semûd ordusu[931] için kullanýlýr.

"Yahut, rahman olan Allah'ýn dýþýnda size yardýmda bulunacak yandaþlarýnýz (cundun leküm: kalkan) kimdir? Ýnkarcýlar sadece aldanmaktadýrlar."[932]

 b) Güç Ve Destek:

 Cunûd sözcüðü, güç ve destek anlamýna gelir:

"(..) Tehdit edildikleri azap ya da kýyamet gününü gördükleri zaman, onlar kimin yerinin daha kötü ve taraftarlarýnýn daha güçsüz (ed'afu cunden) olduðunu göreceklerdir."[933]

 c) Koruyucular:

 Cunûd sözcüðü, müþriklerin, tanrýlarýný koruyuculuðu için de kullanýlýr:

"Oysa onlar (Allah yanýndaki tanrýlar) yardým edemez­ler, ancak kendileri o tanrýlara koruyuculuk için nöbet beklerler (cundun muhdarûn).[934]"



[911] Râgýb el-Isfahâni, age, 141.

[912] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 196-197.

[913] Fetih, 48/4.

[914] Fetih, 48/7.

[915] Muhammed  Esed, Kur'an  Mesajý 3/1045   (diðer âyetlerdeki cunûd'u da "güçler" olarak yorumlar). Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 197.

[916] Müddessir, 74/31.

[917] Ýbnu'l-Cevzi, age, 233. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 197-198.

[918] Yasin, 36/28-29.

[919] Tevbe, 9/40.

[920] Tevbe, 9/25.

[921] Uhud Savaþý'ndaki meleklerle ilâhî yardým için bkz. Âli Ýmran, 3/124-125. Bedir Savaþý için bkz. Enfal, 8/9.

[922] Sâffât, 37/172-174.

[923] Ýbnu'l-Cevzi, age, 233. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 198-199.

[924] Þuara, 26/94-95.

[925] Muhammed Esed, age, 2/750 (44).

[926] Ýbnu'l-Cevzî, age, 233. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 199.

[927] Bakara, 2/249-250.

[928] Yunus,  10/90; Tâhâ, 20/78; Kasas, 28/8, 9, 39, 40: Duhân, 44/24; Zâriyât, 51/40; Burûc, 85/17.

[929] Neml, 27/17, 18, 37.

[930] Sâd, 38/11

[931] Burûc, 85/17.

[932] Mülk, 67/20.

Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 199-200.

[933] Meryem, 19/75, Nemi, 27/37 âyetindeki cunûd'a da "güç­ler" anlamý verilir, (bkz. Muhammet Esed, 2/768). Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 200.

[934] Yâsîn, 36/75.

Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 200.



radyobeyan