Kuranda Ýnsan Psikolojisi
Pages: 1
Bagy By: meryem Date: 28 Mart 2011, 21:49:16
BAGY

 B-g-y- (begâ) kökünden türeyen bagy sözcüðü, davra­nýþlarda dengeyi ve orta yolu aþma isteði anlamýna gelir. Bu aþma, bazan nitelikte, bazan da nicelikte olur. Bagy, iki türlüdür:

1) Övgün (Mahmud) Bagy: Adaleti aþýp ihsan noktasýna varmak, farzlarý yapýp nafileye yönelmek gibi,

2) Yergin (Mezmum) Bagy: Hakký geçip bâtýla yönelmek, þüphelilere uzanmak gibi. Bagy, çoðunlukla mezmum du­rumlar için kullanýlýr.[1244]

Bagy sözcüðü, aþýrýlýk, azgýnlýk, taþkýnlýk, ezme, horla­ma, hased, büyüklenme, aþýrý fesatçýlýk, ölçüsüzlük anlamlarýnda da kullanýlýr.

Eþkiya ve terörist anlamýndaki Bâgî (ç. Bugât) sözcüðü de b-g-y kökünden türemiþtir.[1245]

 1 Bagy Eylemler Ve Durumlar:

 Bagy eylem ve durumlarý, siyasi-hukuki bagy ve ahlâki bagy biçiminde iki öbekte ele alabiliriz.

 a. Siyasi Ve Hukuki Bagy:

 A) Zulüm Ve Haksýzlýk

 Bagy'in temeli, baþkasý aleyhine sýnýrý aþmak olduðun­dan, birey veya toplum haklarýnýn çiðnenmesi, böyle bir adla anýlýr.

Mabedin duvarýný aþýp, Hz. Davud'un yanýna giren çe­kiþmeli taraflar, onun ürktüðünü görünce, þöyle dediler: "Korkma, birbirinin hakkýna tecavüz etmiþ (begâ) iki da­vacý. Aramýzda adaletli karar ver, ondan ayrýlma, bzi doð­ru yola çýkar."[1246]

Hz. Davud, tek koyunu öbürlerine kat­mak isteyenin davranýþýný zulüm olarak adlandýrmýþ ve þunu belirtmiþtir: "Doðrusu huletâ'ýn (ortakçýlar'ýn, yakýnlar'ýn) pekçoðu, birbirlerinin haklarýna tecavüz ederler (yebgi), inanýp yararlý iþ yapanlar bunun dýþýndadýr, ama onlarýn sayýsý da çok azdýr."[1247]

Buradaki huletâ, birlikte yaþayan ve iþ yapan komþu, yakýn ve ülküdaþ gibi... insanlarý anlatýr. Böyleleri arasýndaki bagy, çabucak ortaya çýkma özelliðindedir.

Firavun ve askerleri Hz. Musa önderliðinde denizden geçen Ýsrailoðullarýnýn peþine haksýzlýk ve düþmanlýkla (bagyen ve adven) düþtüler.[1248]

Bagy, haram kýlýnan durumlardan biridir:

"De ki: Al­lah'ýn, kullarý için yarattýðý zinet ve nzýklarý haram kýlan kimdir? Bunlar dünya hayatýnda inananlarýndýr, kýyamet gününde de yalnýz onlar içindir." Bilen kimseler için âyetlerimizi, böylece uzun uzun açýklýyoruz. De ki: Rabbim yalnýzca açýk ve gizli fenalýklarý (fevâhiþ), günahý (ism), haksýz yere tecavüzü/göz dikmeyi (bagy), hakkýnda hiçbir delil indirmediði þeyi Allah'a ortak koþmanýzý ve Al­lah'a karþý bilmediðiniz þeyleri söylemenizi haram kýlmýþtýr."[1249]

Bagy'in yasaklýðý, cuma hutbesi sonunda okunan bir baþka âyette yine vurgulanýr:

"Þüphesiz ki, Allah, adaleti, iyilik yapmayý ve yakýnlara bakmayý/gözetmeyi emreder. Hayasýzlýðý (fahþâ), fenalýðý (münker) ve haddi aþmayý (bagy: azgýnlýk,taþkýnlýk) yasaklar. Tutarsýnýz diye size öðüt verir."[1250]

 B) Ekonomik Zulüm Ve Sömürü:

 Biraz önce gördüðümüz gibi, Hz. Davud'a gelen davacý­lardan biri, öbürüne göre çok büyük imkana, doksandokuz koyuna sahip olmasýna raðmen, bagy'e kapýlarak yal­nýzca bir koyunu olmak gibi sýnýrlý imkanlara sahip insa­nýn elindekine göz dikmiþ açgözlü ve doymaz biridir.

Rýzýk bolluðu bagy'i kýþkýrtýcý bir etkiye sahiptir:

"Allah rýzký, kullarýna bol bol verseydi, yeryüzünde azgýnlýk/küs­tahlýk ederlerdi. Ama o, dilediðini bir ölçüye göre indirir. Doðrusu o, kullarýndan haberdardýr, onlarý görendir."[1251]

Zaten insan yaratýlýþý gereði, doymaz ve açgözlüdür, "daha fazlasýný ister"[1252], bu da onu ne zaman kendisini yeterli görse çabucak azdýrýr."[1253]

 C) Aþýrýlýk Ve Haksýz Talep:

 Aþýrýlýk ve haksýz talep, bagy olarak nitelenir:

"Þüphe­siz Allah size, ölü hayvan (murdar,leþ) etini, kaný, domuz etini ve Allah'tan baþkasý adýna kesilen hayvaný haram kýlmýþtýr. Ama darda kalana, baþkasýnýn payýna el uzat­mamak (gayra bâgin) ve zaruret miktarýný aþmamak üze­re, günah sayýlmaz. Çünkü Allah, baðýþlayan ve merhamet edendir."[1254]

Âyette geçen "gayra bâgin velâ âdin" ibaresi, üç biçimde yorumlanýr:[1255]

1) Ýsteme hakký bulunmayaný istememek, baþkasýnýn payýna el uztmamak ve belirleneni aþmamak.

2) el-Hasanu'l-Basri'nin benimsediði yoruma göre, ar­zu ve iþtah duymamak, açlýk (zaruret) sýnýrýný aþmamak anlamýndadýr.

3) Mücahid'e göre ise, bir imama (meþru baþkana) is­yan etmemek ve günah iþlemekte hak yolun ötesine geçmemek anlamýna gelir.

Yahudilerin aþýrý gitmeleri (bagy: zulüm) dolayýsýyla Yüce Allah týrnaklý hayvanlarý, sýðýr ve davarýn sýrt, baðýrsak ve kemik yaðlarý hariç iç yaðlarýný onlara haram kýl­mýþtýr.[1256]

 Bozgunculuk (Bagyu'l-Fesâd Fî'l-Ard):

 Karun'a kavmince verilen öðütler arasýnda þu ifade ge­çer:

"(..) Allah'ýn sana yaptýðý iyilik gibi, sen de iylik yap. Yeryüzünde bozgunculuk isteme. Doðrusu Allah, bozguncularý sevmez."[1257]

Ýnsanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksýz yere taþkýnlýk edenlere, karþý durulur, onlara can yakýcý azap da vardýr.[1258]

Fýrtýnalý deniz yolculuðundan kurtulan bir kýsým in­sanlar, yeryüzünde bozgunculuk çýkarmaktan geri kalmaz.[1259]

 D) Yaþama Hakkýna Saldýrý:

 Nefsi müdafa amacýyla giriþilen eylemlerde, düþmanla­rýn kendilerine yaptýðý saldýrýnýn sýnýrlarý aþýlmaz:

"Kim kendisine verilen kadar ceza verirse ve kendisine yine de saldýrýlýrsa, Allah ona þüphesiz yardým edecektir. Doðrusu Allah, affedici ve baðýþlayýcýdýr."[1260]

Mü'minlerin birbirlerine karþý tutum ve davranýþlarýný ele alan âyetler bölüðü, olumsuz durumlarýn çözüm yollarýný da gösterir:

"Eðer mü'minlerden iki topluluk, birbirle­riyle çatýþýrlarsa /savaþýrlarsa, aralarýný düzeltiniz. Þayet biri diðeri üzerine saldýrýrsa, saldýranlarla Allah'ýn buyru­ðuna dönmelerine dek savaþýnýz. Eðer geri dönerlerse, aralarýný hakkaniyetle bulun, âdil davranýn. Þüphesiz Al­lah, âdil davrananlarý sever. Doðrusu mü'minler, birbirle­riyle kardeþtir. Öyleyse dargýn olan kardeþlerinizin arasýný düzeltin. Allah'tan sakýnýn ki size acýsýn."[1261]

 b Ahlâki Bagy:

A) Büyüklenme, Böbürlenme Ve Þiþinme:

 Hz Musa'nýn kavminden olan Karun, onlara karþý az­mýþtý (kendini büyük görüp onlara zulmediyordu). Milleti ona:

"Böbürlenme, Allah, böbürlenenleri sevmez. Allah'ýn sana verdiði þeylerde, âhiret yurdunu da gözet, dünyadaki payýný da unutma. (..)" öðütlerini vermiþti.[1262]

 B) Kýskançlýk, Çekememezlik Ve Ýhtiras (Bagyen Beynehum):

 Birliði, paylaþým ruhunu ve kaynaþmayý tahrip, bagy olarak nitelenir.

Ýnsanlar bir tek ümmetti. Allah peygamberleri müjdeci ve uyarýcý olarak gönderdi. Ýnsanlarýn ayrýlýða düþecekleri hususlarda, aralarýnda hüküm vermek için onlarla birlik­te hak kitaplar indirdi. Kitap ehli olan yahudilerin veya hýristiyanlarýn, kendilerine ilim veya belgeler geldikten sonra ayrýlýða düþmeleri, birbirini çekememezlikten, ihtirastan ve kýskançlýktan doðdu.[1263]

Ýsrailoðullarý, Allah'ýn kullarýndan dilediðine, bol ihsa­nýndan indirmesini çekemeyerek, Allah'ýn indirdiðini inkâr etmekle, kendilerini kötü bir þey karþýlýðýnda sattý­lar. Bu yüzden gazap üstüne gazaba uðradýlar. Ayrýca kâfirlere, alçaltýcý bir azap da vardýr.[1264]

 C) Arsýzlýk Ve Zina:

 B-g-y kökünden türeyen bigâ (sýfatý: bagiy) sözcüðü, arsýzlýk, kötülük ve zinacýlýk anlamýna gelir. Çünkü böyle bir özelliði olan kadýn, kocasýnýn nikâh hakkýný baþkasýna çiðnetmiþ demektir. Hz. Meryem, melek Cebrail'e þöyle de­di:

"Bana bir insan dokunmamýþken; ben kötü (iffetsiz) bir kadýn da olmadýðým halde, nasýl oðlum olabilir?" [1265]

Çocu­ðu alýp kavmine getirdiðinde, þöyle dediler:

"Ey Meryem! Utanýlacak bir þey yaptýn. Ey Harun'un kýzkardeþi! Baban kötü biri deðildi, annen de iffetsiz (bagiy) deðildi."[1266]

Ýffetli kalmak isteyen kadýnlarý fuhþa zorlamak, yasak bir eylemdir:

"(..) Dünya hayatýnýn geçici menfaatini elde etmek için, (evlenerek) iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhþa (=bigâ) zorlamayýn. Kim onlarý buna zorlarsa bilsin ki Allah onu deðil, zorlanan kadýnlarý baðýþlar ve onlara merhamet, eder."[1267]

 2 Bagy'in Sonuçlarý:

 Sakin baþlayan deniz yolculuðunda fýrtýnaya yakala­nýnca, insanlarýn Allah'a yönelmeleri, fýrtýnadan kurtul­duktan sonra ise bütün sözleri unutuþlarý, þöylece belirti­lir:

"Allah onlarý kurtarýnca hemen yeryüzünde haksýz ye­re taþkýnlýklara (azgýnlýklara) baþlarlar (yebgûne fi'l-ard). Ey insanlar! Geçici dünya hayatýnda yaptýðýnýz taþkýnlýðýn sorumluluðu ve sonuçlarý sizin aleyhinizedir. Dönüþünüz bizedir, yaptýklarýnýzý size bildiririz."[1268]

Görüldüðü gibi bagy, hangi inanýþýn baðlýsý olursa olsun, insanýn bir özel­liði olarak sunulmuþtur.

Ýnsanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksýz yere taþ­kýnlýk edenlere (yebgûne fi'l-ard: gaddarca davrananlara), karþý durulmalýdýr. Onlar can yakýcý azabý da görecekler­dir.[1269]

 3 Bagy'in Önlenmesi:

 a. Bagy'in Bireylerce Önlenmesi:

 Ýnanýp yararlý iþ yapanlar, birbirlerinin haklarýna teca­vüz etmezler, ama bunlarýn sayýsý azdýr.[1270]

 b. Bagy'in Toplum Ve Kurumlarca Önlenmesi:

 Bagy'in önlenmesi için, toplum üyeleri bir haksýzlýða uðrayýnca üstün gelmek üzere birbirleriyle yardýmlaþmalý ve bu bagy eylemi önlenmelidir.[1271] Bu, mü'minlerin bir özelliði olarak belirtilmektedir.

Bir sahip çýkan ve yardýmcý olacak kiþiyi isteyen zavallý çocuklar, erkekler ve kadýnlar uðrunda ve Allah yolunda savaþma emri, bagy'in önlenmesi için de geçerli olmalý­dýr.[1272]


[1244] Râgýb-el Isfahâni, age, 72.

[1245] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý:261-262.

[1246] Sâd, 38/22.

[1247] Sâd, 38/24.

[1248] Yunus, 10/90.

[1249] A'raf, 7/32-33.

[1250] Nahl. 16/90. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 262-263.

[1251] Þûra, 42/27.

[1252] Tekâsur, 102/1.

[1253] Alak, 96/6. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 263.

[1254] Bakara, 2/173. Ayrýca bkz. En'am, 6/145; Nahl, 16/115.

[1255] Râgýp el-Isfahâni, age, 72.

[1256] En'am, 6/146. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 263-264.

[1257] Kasas, 28/77.

[1258] Þûra, 42/42.

[1259] Yunus, 10/23. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 264.

[1260] Hac, 22/60. Ayrýca krþ. Nahl, 16/126.

[1261] Hucurât, 49/9-10. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 264-265.

[1262] Kasas, 28/76-77. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 265.

[1263] Bakara, 2/213; Âli Ýmran, 3/19; Þûra, 42/14; Câsiye, 45/17.

[1264] Bakara, 2/90. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 265-266.

[1265] Meryem, 19/20.

[1266] Meryem, 19/27-28.

[1267] Nur, 24/33. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 266.

[1268] Yunus, 10/22-23. Ayrýca bkz. Yunus, 10/12.

[1269] Þûra, 42/42. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 266-267.

[1270] Sâd, 38/24.

Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 267.

[1271] Þûra, 42/39-42.

[1272] Nisa, 4/75.

Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 267.



radyobeyan