Hicap ve inat By: ayten Date: 30 Mayýs 2009, 23:19:26
Hicap ve inat
Tesettürü, hep hukuk ve siyaset parantezinde tartýþýyoruz. Fakat konuyu inanca saygý kavramý içinde tutmak, o nispette önceliðe sahiptir. Ne var ki, örtüyü inanç gereði hak kabul etmeyenler, yasakçý tavrý ýsrarla sürdürüyor. Kliþeleþmiþ “ilke ve inkýlap” sömürüsü, tesettür serbestliðinin önünü kesmede klasik bir tehdit aracý olarak kullanýlmaya devam ediyor.
Hak ve hukuk kaygýsý taþýmadan resmî ideolojinin gölgesinde yasakçýlýða sýðýnmak, dünden bugüne bazý çevreler için gerilim rantý yüksek bir meta haline getirilmiþtir. Bu yüzden dinî otoriteler, “Tesettür inancýn gereðidir” demiþ olsalar da ibadet ve ubudiyet kavramlarý, yasaðý sona erdirmede þu ana kadar belirleyici olmadý.
Görüldüðü kadarýyla örtü yasaðýndan yana olanlarýn dünyasýnda, hicap yani örtü gibi Kur’anî bir vecibe yer bulmuyor. Hatta o kadar ki, siyasetçi bir muhalefet lideri “Tesettür imanýn ve ibadetin þartlarý arasýnda var mý?” diyebilmektedir. O ve onun gibiler kendi dünyalarýnda bulunmayan bu dinî yükümlülüðü, keyifleri öyle istediði için, “yok” haline getirmekte hiç zorlanmýyorlar. Toplumun yüzde sekseninin tesettür serbestliðinden yana olmasý da onlarý hiç ilgilendirmiyor. Ýnanan insanýn hâlinden hiç mi hiç anlamýyorlar.
Tesettüre ilk itiraz Batý’dan
Tesettür tartýþmasýnýn toplumsal hafýzamýzda yaklaþýk bir asýrlýk geçmiþi var. Tesettüre ilk itirazýn Batý’dan geldiðini belki çoðumuz bilmiyor. Batýlý bazý odaklar geçmiþte tesettür aleyhine zihinlerde bir yasak ve utanç tabusu oluþturmaya ayrý bir önem verdiler. 19. asýr sonu ve 20. asýr baþýnda bazý aydýnlar, Batý’nýn din aleyhindeki bu telkinlerinden oldukça etkilendiler. Bunun sonucunda dinden ve dindardan “ar” eden aydýn tipi belirmeye baþlamýþtýr. Dinî deðerlerle kendi arasýna mesafe koyan bu Batýcý çevreler, bazen doðrudan doðruya dine saldýrmak cüretini kendisinde bulmuþ, bazen de dolaylý saldýrý yollarýnýn arayýþýnda olmuþtur. Kur’an’a çöl kanunu denilmesinden tutunuz, dindarlýðýn, sanat ve edebiyat alanýnda alay konusu yapýlmasýna varýncaya kadar her vesile kullanýlmýþtýr. Dayanaðý Kur’an’da bulunan tesettür vecibesinin yaklaþýk bir asýrdýr tartýþma hedefinde tutulmasý, Batýcý aydýn tipinin inançlara hasým ve hicapsýz kimliði ile yakýndan ilgilidir. Merhum Akif’in “Bacýmýn namusu batýyor rezilin gözüne” ifadesi bu kimliðin þiirsel teþhisidir.
Düne kadar tesettürü eleþtiren Batý kamuoyunun önemli bir kesimi, bugün tesettürün bir insan hakký olduðunu söyleyecek noktaya geldi. Örtüyü yasaklamanýn kendi kriterleri açýsýndan bir hak ihlali olduðunu hiç komplekse kapýlmadan seslendirebiliyorlar. Fakat “inkýlap” dersini Batý’dan aldýðýný söyleyen bizim bazý aydýnlarýmýzda hak saygýsýna doðru bir deðiþimin belirtisi henüz görünmüyor. Hâlâ tek tip düþüncenin tezgâhýnda dokunmuþ, vesayet altýnda bir toplum tasavvurundan öteye geçebilmiþ deðiller. Toplumun bin yýllýk deðerlerine yasak getirerek milleti bölmeye çalýþtýklarý yetmiyormuþ gibi, “örtü yasaðý kalkarsa bölüneceðimiz” korkusunu salmaya çalýþýyorlar. Hâlbuki insanlarýn örtülü veya açýk olarak ayný evde, ayný sokakta, ayný mahallede, ayný iþ yerinde, ayný okulda yan yana barýþ içindeki birlikteliði toplumsal gerçeðimizdir. Bu barýþ ve dayanýþma tablosu, dünden bugüne, bugünden yarýna en büyük güvencemizdir. Yasaktan yana olanlar bu gerçeði görmekte ve kabulde, nedense zorlanýyorlar.
Yasakçý yüzde yirmi azýnlýðýn, yüzde seksen karþýsýndaki bu inadý acaba nasýl açýklanmalý? Örtü yasaðýndan yana olmakla ne kazanacaklar? Acaba din bunlara hiç lazým deðil mi? Yasakçýlýklarýný rasyonelleþtirebilirler. Acaba, kendileriyle baþ baþa kaldýklarý zaman vicdanlarý ayný þeyi söyleyebilir mi? Muhakkak vicdanlarý yalan söylemeyecek, insaniyet damarý kurumamýþlara, yasaktan yana olmakla yanlýþ yaptýklarýný devamlý hatýrlatacaktýr.
Tesettür itirazlarýna ilk cevap Bediüzzaman’dan
Örtünme vecibesini yerine getirmek isteyenler üzerinde bir asýrdýr korkutma ve saldýrýlar hiç eksik olmadý. Örtünmeyi dinî ve ahlakî bir vecibe kabul edenler, aðýr faturalar ödeseler de, inançlarýný yaþamaktan hiç vazgeçmediler. Bu konuda 20. asrýn ilk yýllarýndan itibaren kendisini öne atanlarýn baþýnda, þüphesiz Bediüzzaman Said Nursî gelir. O, 1918’lerde Genelkurmay’ýn kontenjanýndan tayin edildiði, devrin Ýslam Akademisi konumundaki Darü’l-Hikmet-i Ýslamiye üyesi iken Batý’dan gelen tesettür itirazlarýna cevap vermek zorunda kalmýþtý. Onun Cumhuriyet öncesi ve Batý kaynaklý örtü karþýtlýðýna verdiði cevaplar, ne gariptir ki, 1930’lu yýllarda önüne davalýk suç sebebi olarak konuldu ve mahkûmiyetle sonuçlandý. Ýdam talebiyle 1935‘te çýkarýldýðý Eskiþehir Aðýr Ceza Mahkemesi’nde “tesettüre taraftarlýk” suçlamasýna karþý þunlarý söylüyordu:
“Bu risalenin (Tesettür Risalesi) aslý, baþta Doktor Abdullah Cevdet olarak Avrupa medeniyet ve felsefesi namýna ve belki Ýngilizlerin ifsad-ý siyaseti hesabýna tesettür ayetine ettikleri itiraza karþý, gayet kuvvetli ve müskit bir cevab-ý ilmîdir. Böyle bir cevab-ý ilmî, deðil bundan on beþ sene evvel, her zaman takdirle karþýlanýr. Bu hürriyet-i ilmiyeyi, elbette hürriyetperver bir hükümet-i Cumhuriye tahdit etmez.”
Bediüzzaman’ýn genelde iman hizmeti, özelde tesettür serbestliði yolunda verdiði mücadele yüzünden þahsen maruz kaldýðý baský ve saldýrýlar, adeta yakýn tarihin tarifidir. Dünü ve bugünü daha iyi anlamamýz için onun bu konuda söyledikleri, önemli bir kaynaktýr. Ahzap Suresi’nin 59. ayeti, “tesettürü emrediyor” dediði için bir defa hüküm yemiþ olmasýna raðmen, sonradan açýlan ve beratla sonuçlanan davalarýn iddianamesinde ”tesettür taraftarý olduðu” iddiasý, temel suçlamalardan birisi olarak hep yer almýþtýr.
“Gardrop devrimi”, vatandaþa dayatýlýyor
Tesettür baþta olmak üzere, insanlarýn nasýl giyineceðini belirlemek, Cumhuriyet yönetimlerinin önceliklerinden birisi oldu. Ýnsanýn giyim þeklini belirlemek sözde medeniliðin ölçüsü ve göstergesi olarak algýlandý. Bu vesayetçi anlayýþ, sonradan “gardrop devrimi” adýyla eleþtirilse de hukuk eliyle vatandaþa dayatýlmýþtýr. Hâlen de dayatýlmak isteniyor. Hâlbuki bu toplumun insaný, bu zihniyetten hiçbir zaman hazzetmedi. Cumhuriyet’in ilk yýllarýnda jandarma ile sokaktaki kadýnýn örtüsüne uzanan kamusal el, otuz yýldan beri üniversite kapýsýnda yasak kýyafete karþý nöbet tutuyor. Rüþtünü doldurmuþ genç kýzlar, vesayetçi yönetim sebebiyle otuz yýldan bu yana üniversiteye giremiyor, eðitim haklarý gasp ediliyor. Hiçbir laik ülkede bu uygulama yok. Batý üniversiteleri, tesettüre yasak koymadýðý gibi, yasak lafýný etme ihtiyacýný bile duymuyor. Tahsil için kapýsýna giden her tesettürlüye eðitim kapýsýný, hiç itirazsýz ardýna kadar açýyor. Bizde ise, dayanaðýný inançlarda bulan örtünme vecibesi, pervasýzca “inkâra” ve “itiraza” uðruyor.
Tesettüre taraftar olanla karþý çýkanýn buluþacaðý ortak nokta, laikliðin de gereði olan “din ve vicdan hürriyeti”dir. Dün bu hürriyete nasýl ihtiyaç var idiyse, bugün de var. Medenî toplum düzeyine, tek taraflý dayatmayla deðil, özgürlüðe karþýlýklý saygý ile ulaþýlabilir.
Bir milletin meclisinde deðiþik partilerden parlamenterlerin yüzde sekseni tarafýndan kabul edilen bir özgürlük düzenlemesine karþý çýkarak yasaðýn sürmesinin yollarýný aramak, demokratlýk deðildir, medenilik hiç deðildir. Bu hâl, olsa olsa, azýnlýðýn dikta arayýþýdýr. Siyasî genetikleri diktaya odaklý olanlarýn tavrýdýr. Kendileri dýþýnda kalanlar için özgürlüðe tahammülsüzlerin tavrýdýr. Bu diktacý azýnlýðýn ikbali hep baskýdan beslendi. Hatta her fýrsatta kendi insanýný aþaðýlamaktan zevk aldý. Ýslamî kimliði hatýrlatan her þey, onlarýn keyfini bozdu ve bozuyor. Onun için millete uygun gördükler þey, “sopa”yý gösterip korku salmaktýr. Hâlâ ayný iþi yapýyorlar. Yasakçýlar, ne yaptýlarsa, hepsini milletin iyiliði için yaptýklarýna inandýlar ve bizim de kendilerine inanmamýzý bekliyorlar. Týpký Hindistan’a “medeniyet” götürdüðünü iddia eden sömürgecilerin Hint halkýndan beklediði gibi...
Ynt: Hicap ve inat By: cerendemir Date: 07 Ekim 2013, 01:32:33
At gözüyle bakýp inanan insanlarýn savunduklarý þeyden vazgeçmeleri çok zordur.Ama Rabbim eðer onlarýn kalp gözünü açarsa her þey deðiþir inþallah.
Ynt: Hicap ve inat By: halim Date: 05 Eylül 2015, 01:21:33
Esselamu aleykum; Allah mazlumun her daim yanýnda zorluðu verse bile ardýndan bir kolaylýk geliyor.Ýnþaallah bugün onu elde kardeþlerimiz ilerde daha hayýrlý yerlere geleceklerdir inþaallah.
Allah razý olsun
Ynt: Hicap ve inat By: Zehra.hunerli Date: 04 Ekim 2018, 13:35:09
Rabbim hakkiyla tesetturu yasamayi bizlere nasip etsin gecmise kiyasla ortuye deger veriliyor cok sukur ..ama tesettur ne kadar hakkiyla yaþanýyor orasi ...Rabbim eksiklerimizi tamamlamayi nasip etsin...ins ...Amin
Ynt: Hicap ve inat By: Bilal2009 Date: 04 Ekim 2018, 14:12:19
Ve aleykümüsselam Rabbim her Müslüman erkek ve kadýna insanýn zaten fýtratýnda olan tesettürü nasip eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Hicap ve inat By: Fatma6969 Date: 04 Ekim 2018, 19:22:02
Tesettürü laf olsun diye deðil Allah’ýn emri diye uygulayýp savunanlardan olabilmek duasýyla...
Ynt: Hicap ve inat By: Sevgi. Date: 05 Ekim 2018, 00:43:46
Aleyküm Selâm. Tesettür sadece kapanmaktan ibaret diðildir. Öncelikle bunun bilincinde olmamýz gerekir. Tesettür ilk kalpte baþlamalý Rabbimizin yasak buyurduðu her ne varsa uzak durmak için. Zaten kalpte bu bilinç oluþursa gerisi Allah Kerim... Rabbim bizlerie hakkýyla her haliyle tesettüre girenlerden eylesin inþaAllah. Amin Ecmăin 🌸
Bilgiler için Allah Razý olsun