Kuranda Ýnsan Psikolojisi
Pages: 1
Selam By: meryem Date: 26 Mart 2011, 00:06:34
SELÂM

 S-l-m (selime) kökünden türeyen selâm ve selâmet söz­cükleri esenlik, güven ve özellikle barýþ anlamýnda kulla­nýlan sözcüklerdendir. Selâm sözcüðü, selâmette, huzur ve sükûn içinde olmak, gizli ve açýk tehlikelerden ve kor­kulu þeylerden uzak ve esenlik içinde olmak anlamýnda­dýr.

Dar anlamda Allah'a teslim olmak, geniþ anlamda ba­rýþ /güven/esenlik yolunu seçmek anlamýndaki Ýslâm keli­mesi de s-l-m kökünden gelmektedir.

Günümüz Arapça'sýnda barýþ anlamýndaki en yaygýn kelime selâm'dýr. Ancak Kur'an'da kullanýldýðý yerler ge­nelde   siyasi   içerikten   uzaktýr.   Daha  çok   dünyada sükûnet, âhirette selâmet anlamýnda kullanýlýr.[1046]

 10.2.1 Allah Ve Selâm:

 A) Allah'ýn Selâm Ýsmi:

 Allah'ýn rahmet kavramýyla ilgili güzel isimlerinden bi­risi de selâmdýr.[1047] Eksiklikten uzak olan, esenlik kaynaðý, esenlik veren anlamýndadýr.[1048]

 B) Allah'ýn Peygamberlere Selâmý:

 Kur'an'ýn bazý âyetlerinde, bizzat Allah'ýn peygamberle­re selâm dilediði yer alýr.[1049]

Yüce Allah, Kur'an'da peygamberlere genel olarak ve adlarýný belirterek [1050]selâmýný iletmektedir. Bu âyetlerdeki selâm, "güzel övgü" anlamýndadýr.[1051] Ayrýca Allah ve me­lekler, Hz. Peygamber'e salât etmekte (övmekte), mü'minlerin de ona salât ve selam iletmesini istemektedir.[1052]

 C) Subulu's-Selâm (Kurtuluþ Yollarý):

 Kitap ehline peygamber, nur ve apaçýk bir kitap geldiði konusunda seslenen âyetten sonra, þu belirtilir:

"Allah rý­zasýný gözetenleri onunla, selâmet/esenlik yollarýna (subulu's-selâm) eriþtirir ve onlan, izniyle karanlýklardan ay­dýnlýða çýkarýr ve doðru yola iletir."[1053]

Böyleleri, bedeni ve ruhi nitelikteki her türlü kötülüklerden emin ve güven içinde olmayý hakeder. Subulu's-Selâm'ýn, Allah'ýn dini Ýslâm olduðu da belirtilir.[1054]

 10.2.2 Meleklerin Peygamberlere Selâmý:

 Hz. Ýbrahim'in yanma müjdeyle giden melekler, "selâm sana" deyince, o da onlara "size de selâm" dedi. Tokalaþ-madýklan için korktu, ama bilgin bir oðlun olacak diyerek onu yatýþtýrdýlar.[1055]
 
10.2.3 Cennet Ve Selâm:

 A) Dâru's-Selâm:

 Cennetin bir adý da Dâru's-Selâm (esenlik yurdu) biçi­mindedir. Çünkü bitmeyen nimetler, elemsiz zevkler ve gerçek mutluluk oradadýr.[1056] Allah, kullarýný esenlik yurdu olan cennete çaðýrmaktadýr.[1057] Allah'ýn çaðrýsý barýþ ve esenlik yurdu içindir.[1058]

 B) Meleklerin Cennetliklere Selâmý:

 Cennete girerken cennetliklere, "Oraya güven içinde (bi-selâmin âminin) girin" denir.[1059] Melekler ve cennet bek­çileri de selâm verecektir. Melekler her kapýdan yanlarýna girerek, cennetliklere, "Sabretmenize/yaptýklarýnýza karþý­lýk size selâm olsun. Hoþgeldiniz. Burasý dünyanýn pek güzel bir sonucudur. Temelli olarak buraya girin." der­ler.[1060]

 C) Cennetliklerin Birbirine Selâmý:

 Merhamet sahibi Allah katýndan bir selâma kavuþacak olan cennetlikler,[1061] birbirine selâm verecektir. Henüz a'rafta bulunanlar, cennete gireceðini umanlar, cennetlik­lere "size selâm olsun" derler.[1062] Cennetliklerin dualarý

"Mükemmelsin ey Allahým!", dilekleri "selâm size" ve dua­larýnýn sonu da "Alemlerin rabbi Allah'a hamdolsun" söz­leridir.[1063] Cennetlikler orada boþ sözler deðil, esenlik veren sözler iþitirler.[1064]

 10.2.4 Selamlaþma:

 Selâm vermek, dini, caný ve malý konusunda âfetlerden uzak olma duasý ve dileðidir. Selâm sözcükleri, bütün müslümanlarýn dillerinde yaygýn olarak kullanýlýr.[1065]

 A) Ýman Sembolü Selâm:

 Mü'minler, savaþa fiilen girip girmeyenleri iyice incele­meli ve durumundan emin olmalýdýr:

"Ey mü'minler! Allah yolunda (sefere) yürüdüðünüz va­kit, her þeyi iyice araþtýrýn. Size, barýþ önerisi bildirene, dünya hayatýnýn geçici menfaatine göz dikerek, 'Sen mü'min deðilsin' demeyin. Allah katýnda birçok ganimet­ler (zenginlikler) vardýr. Önceden siz de öyleydiniz. Allah size iyilikte bulundu. Ýyice araþtýrýp anlayýn, þüphesiz Al­lah, iþlediklerinizden haberdardýr."[1066]

 B) Peygamberin Seçkinlere Ve Mü'minlere Selâmý:

 Yüce Allah, Hz. Peygamber'e, seçkin ve mü'min insan­lara selam vermesini buyurur:

"De ki: Allah'a hamdolsun. Seçtiði kullarýna selâm ol­sun.(..)"[1067]

"Ayetlerimize inananlar sana gelince, 'size selam olsun' de.(..)"[1068]

 C) Mü'minlerin Selamlaþmasý:

 Mü'minler birbiriyle selâmlaþmak, bunu yaparken ya daha güzeliyle, ya da benzeriyle karþýlýk verilmelidir:

"Size bir selâm verildiðinde, ondan daha iyisiyle selâm verin veya aynýyla karþýlýðýný verin. Allah, herþeyin hesa­bým gereði gibi yapandýr."[1069]

 D) Eve Giriþte Selâm Verme:

 Baþkalarýnýn evlerine izin alýnarak ve selâm verilerek girilir, bu daha iyi bir tutumdur.[1070] Kendi evine giren kiþi, Allah katýndan bereket, esenlik ve güzellik dileyerek selâm verir.[1071]

 10.2.5 Ýyilik/Esenlik Dileði:

 Hz. Ýbrahim, babasýný putlara tapmaktan vazgeçirmeye çaðýrmýþtý. Ama bundan vazgeçmeyen babasý, ona yanýn­dan uzaklaþmasýný söyledi. Ýbrahim, þu cevabý verdi:

"Sa­na selâm olsun. Senin için rabbimden maðfiret dileyece­ðim. Çünkü o, bana karþý çok lütufkârdýr."[1072]

Allah'ýn kullarý, yeryüzünde mütevazi yürürler. Bilgi­sizler kendilerine takýldýklarý zaman, onlara güzel ve yu­muþak (selâm) söz söylerler.[1073]

Müslümanlar boþ söz iþitince, ondan yüzçevirirler. Bi­zim iþlediðimiz bize, sizin iþlediðiniz sizedir. Size selâm ol' sun, cahillerle ilgilenmeyiz."derler.[1074]

 10.2.6 Doðruya Uyanlara Selâm (Vesselâmu Ala Menittebe'al-Hüdâ):

 Yüce Allah, Hz. Musa ile kardeþi Hz. Harun'un Firavun'a giderek, þöyle demelerini emretmiþtir:

"Doðrusu biz, senin rabbinin elçileriyiz. Ýsrailoðullanný bizimle beraber gönder. Onlara iþkence etme. Rabbinden sana bir mucize getirdik. Selâm, doðru yolda gidenlere olsun. Doðrusu bi­ze, yalanlayýp sýrt çevirene azap edileceði vahyolundu."[1075]

Hz. Peygamber, çeþitli -özellikle gayri müslim- hüküm­darlara yazdýðý mektuplarýný, bu cümleyle bitirmiþtir.[1076]

 10.2.7 Esenlik Ve Kötülükten Kurtuluþ:

 Yüce Allah, Hz. Nuh'a,

"Sana ve seninle beraber olan topluluklara bizden bir selâmet, ve bereketle gemiden in." emrini vermiþti.[1077]

Yine Yüce Allah, Nemrut'un yaktýðý ateþe þu emri ver­miþti:

"Ey ateþ! Ýbrahim'e karþý serin ve zararsýz (selâm) ol."[1078]

Nemrut'un bu düzeni bozulup, hüsrana uðramýþlar­dý.

Kadir gecesi, tan atana deðin "selâm" (esenlik) kayna­ðýdýr.[1079]

Görüldüðü gibi selâm sözcüðü, daha çok dinî çaðrýþým yapmakla birlikte, daha dünyevî olarak güvenlik ve esen­lik anlamlan da taþýmaktadýr.[1080]


[1046] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 476.

[1047] Haþr, 59/3.

[1048] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý:477.

[1049] Sâffât, 37/181.

[1050] Sâffât, 37/79, 109, 120, 130. Bu âyetlerin öncesinde, "son­rakiler arasýnda ona bir ün býraktýk", sonrasýnda ise "iyileri iþte böyle ödüllendiririz" ifadeleri yer alýr. Ayrýca bkz. Mer­yem, 19/15-33.

[1051] Mukatil bin Süleyman, Vücûh, 164; Ýbnu'l-Cevzi, Nüzhet, 358.

[1052] Ahzab, 33/56. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 477.

[1053] Maide, 5/16.

[1054] Mukatil bin Süleyman, age, 164. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 477.

[1055] Hûd, 11/69; Hýcr, 15/22; Zâriyât, 51/24-28. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 478.

[1056] En'am, 6/127.

[1057] Yunus, 10/25.

[1058] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 478.

[1059] Hýcr, 15/46; Kaf, 50/34.

[1060] Ra'd, 13/24; Nahl, 16/32; Furkan, 25/75; Zümer, 39/73; Kaf, 50/32-34; Vakýa, 56/91. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 478.

[1061] Yâsîn, 36/58.

[1062] A'raf, 7/46.

[1063] Yunus, 10/10; Ýbrahim, 14/23; Ahzâb, 33/44.

[1064] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 478-479.

[1065] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 479.

[1066] Nisa, 4/94. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 479.

[1067] Neml, 27/59.

[1068] En'am, 6/54. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 479.

[1069] Nisa, 4/86. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 479-480.

[1070] Nur, 24/27.

[1071] Nur, 24/61. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 480.

[1072] Meryem, 19/46-47.

[1073] Furkan, 25/63.

[1074] Kasas, 28/55. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 480.

[1075] Tâhâ, 20/47-48.

[1076] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 480-481.

[1077] Hûd, 11/48

[1078] Enbiya, 21/69.

[1079] Kadir, 97/5.

[1080] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayýnlarý: 481.



radyobeyan