el-Ýhtiyar
Pages: 1
Nafaka By: sumeyye Date: 24 Mart 2011, 18:14:55
 

Nafaka


 

Nafakanýn vâcib oluþunun delili þu âyet-i kerîmedir;

"Onlarý gücünüzün ölçüsünde oturduðunuz yerin bir bölümünde oturtun. Onlarý sýkýþtýrýp (gitmelerini saðlamak için) kendilerine zarar vermeye kalkýþmayýn.... Ýmkâný geniþ olan nafakayý imkânlarýna göre verem "(Talâk: 6-7).

îbn. Mes'ûd (ra) yukarýdaki âyet-i kerîmeyi þöyle okumuþtur:

"Onlarý oturduðunuz yerin bir bölümünde oturtun. Gücünüzün ölçüsünde onlara nafaka verin. "Onun bu kýraati Hz. Peygamber (sas) den ettiði rivayet gibidir.

Nafaka hususunda Allah (cc) þöyle buyurur:

"Onlarýn  örfe uygun olarak beslenmesi ve giyimi baba tarafýna aittir. "(Bakara: 233).

"(Mallarýndan harcama yaptýklarý için) erkekler kadmlann idarecisi ve koruyucusudurlar. "(Nisa: 34).

Ebû Hamza er-Rakkasý, amcasýnýn þöyle dediðini rivayet etmiþtir: "Teþrik günlerinin ortasýnda Hz. Peygamber (sas) in devesinin yularým tutuyordum. Ýnsanlar kendisiyle vedalaþýrken onlara þöyle buyuruyordu: Kadýnlar hakkýnda Allah (cc) dan korkun. Uygun olarak onlarýn giyecek

ve yiyeceklerim temin etmek size düþer."[102] 

Hz. Peygamber (sas) Ebû Süfyan (ra) m kansý Hind (ra) e þöyle buyurmuþtu:   "Kendine ve çocuðuna uygun olan yetecek miktarý kocanýn

malýndan  al. [103]Nafakayý  vermek  kocaya  vâcib   olmasaydý,   Hz. Peygamber (sas) Hind1 e böyle bir emir vermezdi.

Nafakanýn, kocanýn üzerine vâcib olmasýnýn sebebi; kadýnýn kocasýnýn yanýnda alýkonmasýdýr. Tabii, -eðer kadýn onun cinsî münasebette bulunmasý, cinsî münasebetin mukaddemelerini yapmasý gibi þehevî bakýmdan kendisinden faydalanmasýna imkân tanýyorsa veya nikâh baðýnýn kopmasýndan sonra rahminde kocasýna âit döl suyunu muhafaza ediyorsa; yani iddet bekliyorsa- nafakayý hakeder. Kadýn kocasýnýn hakký olarak kocasýnýn yanýnda alýkonulunca, çalýþýp para kazanamaz ve nafakasýný temin edemez. Bu durumda kocasýndan da nafaka almayý hakedemezse, açlýktan ölür.

Kadýn kocasýnýn evinde kendisini kocasýna teslim ettiði zaman; nafakasýný, giyeceðini ve meskenini temin etmek -geçen deliller mucibince- kocasýna âit olur. Nafakada erkeðin malî kudretine itibar olunur: Bununla alâkalý olarak Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:

"Ýmkâný geniþ olan nafakayý imkânlarýna göre versin. Rýzký daralmýþ bulunan da, Allah (cc) m kendisine verdiði kadarýndan nafaka versin. "(Talâk: 7). Kerhî de bu görüþü benimsemiþtir.

Hassâfm benimsediði görüþe göre; nafakanýn miktarýnda kan-kocanýn her ikisinin durumu nazar-ý itibara alýnmalýdýr. Eðer her ikisi de varlýklý iseler, kadýna varlýklý kimselerin nafakasý verilir. Yok eðer yoksul iseler, kadýna yoksul kimselerin nafakasý verilir. Kadýn varlýklý koca yoksul ise; kadýna yoksul kimselerin nafakasý verilir. Eðer bunun aksi söz konusu ise, kadýna varlýklý kimselerinkinden daha az miktarda nafaka verilir. Kan-kocadan biri aþýn derecede varlýklý ve diðeri aþýn derecede yoksul ise; kadýna orta derecede nafaka verilmesine hükmedilir.

Nafakayý verme hususunda koca yoksul olduðunu söylerse, söz onundur; çünkü o inkâr edicidir. Kadýn da davacý olduðu için, getirdiði beyyine kabul edilir. O nafakada israfa ve cimriliðe kaçmaksýzýn, kadýna yetecek miktarda kararlaþtýrýlýr: Ebû Süfyan (ra) in kansý Hind (ra) ile alâkalý olarak geçen hadîs-i þerîfde bunun gerekçesi vardýr. O hadîs-i þerîfde uyulmasý gereken mecburî bir nafaka ölçüsü yoktur. Çünkü nafakanýn miktan zamana, tabiatlere, bolluk ve kýtlýða göre deðiþir. Orta derecedeki nafaka; kadýna yetecek miktarda buðday ekmeði ile katýðýdýr.

Kadýnýn nafakasý aylýk olarak takdir edilip kendisine takdim edilir: Çünkü nafakaya her saatte hükmetmek veya müddetin tamamý için hükmetmek mümkün olmadýðýndan, bunu aylýk olarak takdir ettik. Çünkü bir ay vâdelerin en yakýný ve orta olanýdýr. Kadýnýn elbisesi ise, her altý ayda bir verilir: Sýcaklýk ve soðukluðun deðiþmesi sebebiyle kadýn elbiseye her altý ayda bir ihtiyaç hisseder.

Koca nafakayý þahsen kendisi verebilir. Ancak nafakayý vermeyeceði hâkim tarafýndan anlaþýlýrsa, -açýkladýðýmýz üzere- hâkim onun aylýk nafaka vermesine hükmeder. Nafaka her vakitte bolluk ve kýtlýða göre takdir edilir. Miktarý dinar ve dirhemlerle takdir olunmaz. Kadýn kendisine yetmeyecek bir nafaka üzerine kocasýyla anlaþýp sulh olursa, talepde bulunmasý halinde hâkim eksik kalan nafakayý tamamlar. Erkek sofra sahibi ise, nafaka vermesi farz kýlýnmaz, ama giysi vermesi farz kýlýnýr.

Bunlardan baþka bir de kendisine hizmetçi nafakasý takdir edilir: Koca kadýnýn rýzasýný almadan ona hizmet etmek üzere kendi hizmetçilerinden birini veremez. Ebû Yûsuf dedi ki; 'kadýn için iki hizmetçi takdir edilir. Çünkü kadýn bunlardan birisinin hizmetine evde, diðerininkine ise, ev hâricinde ihtiyaç duyar.'

Ebû Hanîfe ile Ýmam Muhammed'e göre kadýna bir hizmetçi yeter, iki taneye ihtiyaç yoktur. Hatta denilmiþtir ki, kadýn kendi kendine yetiyorsa, kocanýn ona hizmetçi nafakasý vermesi gerekmez. Baþka bir görüþe göre denildi ki; kadýn eðer eþraf kýzlarýndan ise; biri hizmetini görmek, diðeri de ulaklýk yapmak ve ev iþlerini görmek üzere, kendisine iki hizmetçi nafakasý takdir edilmelidir.

Hasan'm Ebû Hanîfe'den rivayetine göre; koca eðer malî sýkýntý içinde ise, kadýn için hizmetçi nafakasý takdir edilmez. Hizmetçisi yoksa bile, ona hizmetçi nafakasý takdir edilmez. Kadýn fakir olup kendi hizmetini kendisi görmekte ise, yine onun için hizmetçi nafakasý takdir edilmez.

Yazlýk giysi; bir gömlek, baþ örtüsü ve kaftandýr. Kýþýn ise bunlara ilave olarak erkeðin malî kudretine göre bir manto ve þalvardýr. Varlýklý erkeðin sabur yapýsý bir kaban, ibriþim baþ örtüsü ve keten þal vermesi gerekir. Kýþýn da buna ilâve olarak manto ve þal vermesi gerekir. Kadýn üzerinde yatmak için yatak isterse, bunu almaya hakký vardýr. Çünkü yerde yatmasý belki de ona eziyet verir ve hastalanýr.

Buna ilâveten onu sýcaktan ve soðukdan koruyacak bir örtü verilmesi de gerekir. Bu âdete ve yöreye göre deðiþir. Kadýnýn hizmetçisine de yazýn ham ketenden bir gömlek ve izar (etek ve peþtemal gibi) verilir. Kýþýn ise; gömlek, izar, manto ve aba, iki mest verilir. Hizmetçi kadýna hizmet etmekten imtina ederse, kendisine nafaka verilmez. Çünkü nafakasý hizmeti karþýlýðýndadýr. Zevcenin hükmü bunun hilâfýnadýr; çünkü o -baþka bir sebepden deðil- sýrf evden dýþarý çýkmamak ve evde alýkonulmak karþýlýðýnda nafakayý hakcder. Ekmek ve yemek piþirmek istememesi halinde kadýn bu iþleri yapmaya zorlanamaz. Bu iþleri yapacak biri kendisine verilir. Çünkü kadýna yemek vermek kocanýn vazifesidir. Dediler ki; kadýn bu iþleri yapmaya muktedir deðilse veya eþraf kýzý ise; bu iþler baþkasýna yaptýrýlýr. Ama yapmaya muktedirse ve kendi hizmetini kendisi görebiliyorsa, -zorluk çýkarýldýðýndan dolayi-bu iþi yapmaya mecbur tutulur. [104]




[102] Bu hadîsi Müslim, Ebû Dâvud, Neseî ve Ahmed rivayet etmiþtir

[103] Bu hadîsi Buharî, Müslim, Ebû Dâvud, Neseî, Ýbn. Mâce ve Ahmed rivayet etmiþtir

[104] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 3/241-245.




Ynt: Nafaka By: Bilal2009 Date: 04 Aðustos 2020, 19:45:41
Esselamu aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Nafaka By: Sevgi. Date: 05 Aðustos 2020, 06:11:26
Aleyküm Selâm. Paylaþým için Allah razý olsun kardeþim
Rabb'im ilmimizi artýrsýn inþaAllah

radyobeyan