Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Cumhuriyet yapacaklar By: sidretül münteha Date: 22 Mart 2011, 18:41:23
Cumhuriyet Yapacaklar!




Mustafa Kemâl Paþa müddet-i ömründe uçaða binmemiþ­tir. Halbuki; "Ýstikbâl Göklerdedir" vecizesi, kendilerine aittir. Bu büyük keþfin mamulatina binmemesinin hikâyesinide an­latmaya çalýþalým., "Efendim; Mustafa Kemâl Paþa, eski sadrýazamlardan Ali Rýza Paþa ile birlikte 1. Dünya savaþý esnasýnda Almanya'dadýrlar ve bir manevraya davetlidirler. Bu manevrada dönemin uçaklarý da vazife almýþlar, plânla­nan vazifelerini manevra esnasýnda gerçekleþtirirler. Tabiiki baþta davetli ecnebi ve yerli askeri zevat olduðu halde hazýr bulunanlar tarafýndan alkýþlarla taltifata nail olurlar. Bu gös­terilerden sonra meydandaki hoperlorlardan arzu eden za­bitlerin havada tenezzüh (gezmek) için az sonra havalana­cak tayyarelere binebilecekleri hakkýnda anons duyulur. Ce­sur ve deneyci M.Kemâl Paþa hemen bu davete icabet et­mek üzere, Ali Rýza Paþadan nezaket icabý izin isteyip, bin­mek üzere uçaklara doðru hareketlendiðinde, Ali Rýza Paþa da genç paþanýn koluna yapýþýr ve <bilmediðin ilaç baþýný, bilmediðin aþ, karnýný aðritýr> darb-ý meselini sÖyleyiverir. Bu ikaz üzerine M.Kemâl Paþa uçaða binmekten sarfý nazar eder. Çok geçmez ki, M.Kemâl Paþanýn binmek için gözüne kestirdiði uçak takla ata, ata irtifa kaybetmeðe baþlar. Ve meydanýn biraz uzaðýnda ki ormandan az sonra bir alev ve yýðýn halinde duman yükselmeye baþlar. Az sonra bildirilir ki, uçak arýza hasebiyle düþmüþ ve içinden hiç kimse sað çýkamamýþtýr.

Ýþte M.Kemâl Paþanýn bir tayyare kazasýnda hayatýnýn noktalanmasýný eski sadrýazamlardan Ali Rýza Paþa takdir ilâhi ile engellemiþ oluyor. Muteriz M.Kemâl Paþa da, takdirin gereði olarak, Ali Rýza Paþa'dan gelen ikaza büyük bir hür­metle, ittika etmesi de, asla þüphe edilmemelidir ki, takdir-i tecelliyedendir. Ýþte bu Ali Rýza Paþa, yine Ýttihad ü Terakki Partisinin son kabinesini teþkil eden Talat Paþa kabinesi istifa etmiþ ve baþvekil Talat, Enver vede Cemal Paþalar firar etti­ðinde, sadnazam atanmýþ bulunan Mareþal Ahmed Ýzzet (Furgaç) Paþa'yý ziyaret ettiðinde, M.Kemâl Paþa hakkýnda konuþurlarken, Bulvar Gazetesinin hazýrlattýðý ve baþlarýnda deðerli büyüðüm Osman Akkuþak aðabeyimizin bulunduðu kýymetli yazý kadrosunun hazýrladýðý ''Kurtuluþ Savaþý Ansik­lopedisinin 1985'de yayýmlanan 1. cildinin 205. sahifesinde þu ifade yer alýr: ".Ali Rýza Paþa bir gün Ahmed Ýzzet Paþayý ziyarete gider. Sohbet esnasýnda Mustafa Kemal Paþa aleyhinde dedikodu yapar. Daha sonra ekler: <cumhuriyet yapacaklar,cumhuriyet!> diye baðýrýr. Ali Rýza Paþa Make­donya'da Osmanlý imparatorluðunun Batý Ordularý baþku­mandanlýðýný yapmýþtý. Koskoca Türk ordularýný mahvettir-miþ, kýymetli Makedonya topraklarýný düþmanlara terk et­miþtir. Þimdi de devletin en müþkül anýnda, padiþahýn gözü­ne girmeyi baþarmýþ ve en yüksek mertebeye ulaþmýþtý. An­cak, cumhuriyetin yapýlacaðýný söylemesi takdir olunacak bir harekettir." Þeklinde bir ibare koymuþlardýr. Bu ibare üze­rinde ve cumhuriyet kelimesi üzerinde bir miktar durmak ge-reki yor. Þimdi; evvelâ merhum Ali Rýza Paþayý Osmanlý or­dularýný mahvettiren adam olarak nitelemek pek doðru bir ifade sayýlmaz. Ancak Makedonya cephesinde bir baþarýsýz­lýk vardýr ve bunun idraki içinde olan vede çok kýymetli bir erkânýharp yâni müthiþ bir kurmay subay olan Edirne istir­dadýnýn da plânlarýný yapan ancak fiili komutaya kendinde atfettiði uðursuzluk hasebiyle yanaþmayan bu doðrultuda gelen teklifleri geri çevirdiði gibi yaptýðý mükemmel savaþ plânlarýnýn tatbik alanýna konacaðý gün cepheye gidipde bir aksiliðe meydan verir vücudiyetim diye, neticeyi çadýrýnda binbir heyecan içinde beklemek yolunu seçmiþ muhterem bir Osmanlý Paþasýdýr.

Cumhuriyet kelimesi üzerine gelince, Tanzimat fermanýn­dan önceleri de Osmanlý ülkesinde münevverler arasýnda doðrudan doðruya olmasa bile cumhuriyet üzerinde müta-lalar serdedildiði muhakkaktýr. Hâttâ; 1789 Fransa ihtilâl ha­reketlerinin taht ve taç sahiplerini mahvetmek, idareyi ahali­nin iradesine ve seçeceklerine býrakmak anlayýþýný hâkim ký­labilmek diye niteleyen ve 3.Selim'e verilmiþ lâyihalarý hatýr­lamak yeterlidir.

Bunun yannda 2.Mahmud'un inkýlap hareketleri, cumhuri­yet fideleðini hazýrlamak sayýlsa yendir. Daha fazla gerilerde kalmaya lüzum yoktur ki, Monarþi idaresi bir nevi cumhuri­yet kapýsýný týklayan harekettir. 1. Meþrutiyet'in ilâný, cumhu­riyetin kapýsýna gelme vaktinin hayli yaklaþtýðýný gösterir. Ni­tekim, Þam ordusu kumandaný Arnavut Recep Paþa'nýn, aniden Ýstanbul'a gelmesi ve padiþah 2. Abdülhamid tarafýn­dan derhal Harbiye Nazýrlýðýna irtika ettirilmesi sýrasýnda, ki­mi hatýratlardan öðreniyoruz ki, Sultan Hamid, Recep Paþa acaba cumhuriyeti mi ilân edecek kaygularý çekmiþtir. Ne varki hikmet-i hüdâ Recep Paþa ertesi gün vefat etmiþ böy­lece de Sultan Hamid bu kaygulardan bir müddet olsun azade kalabilmiþtir.

Ali Rýza Paþanýn,Ahmed Ýzzet Paþaya <cumhuriyet yapa­caklar, cumhuriyet dîye sýzlanmasý, cumhuriyeti isteme­mekten deðil, nan-û nimetiyle perverde olduklarý devlet-i âli-yenin kurmuþ olduðu mekteplerde okumuþ yetiþmiþ, bir çok baþarýlara imza atmýþ, mazisinin herkesi hayranlýkla gýbta ettirdiði bu devletin sonu olarak görmesinden kaynaklandýðýný tesbit etmek zor olmaz. Bu insanlar, vefalý insanlar olduklarý kadar cidden bir kahve nin kýrk yýl hatýrý vardýr sözünün ger­çek mânasýný taþýdýðý devirlerin insanlarý olmasýdýr vede Þark toplumunun bilhassa müslümanlann müessesesi hilafet takdesiyenin Cumhuriyet çerçevesinde nerede yer alacaðýný tes­bit ve tâyinin yapýlmasýndaki çözümsüzlüðü evvelce görmüþ olmalarýndan kaynaklanmaktadýr.

Nitekim cumhuriyetin ilânýnýn sonrasýnda hilafetin ilgasý karan alýnýr ve hilafetin þahýs lara verilemeyeceði, hilafetin selahiyetlerinin TBMM'nin, selahiyetleri içinde mündemiç olacaðýnýn ilâný ile bir gece de, hanedan üyelerinin ve baþla­rýnda halife Abdülmecid Efendi olduðu halde ülke dýþýna çý­karýlmalarý, Ali Rýza Paþa gibi nicelerinin tahminlerini gerçek­leþtiren iþlem icra edilmiþtir.

Günlerden bir gün, Sultan Vahdeddin Harbiye Nâzýn Gürcü Þâkir Paþa'yý yanýna çaðýrarak, bana paþalarýn listesini getir ve bu listedeki isimlerin baþarýlarý ve baþarýsýzlýklarý da kay­dedilmiþ olsun, çünkü onlarýn içinden seçeceðim paþa ile pek mühim iþler yapacaðýz der. Bu emri telakki eden Þâkir Paþa nezarete avdet eder ve istenilen listeyi, sür'atle ikmale çalýþýrken mülahazat hanesine de gereken notlarý düþmekten de geri durmaz.

Þâkir Paþa; Sultan Vahdeddin tarafýndan kabul edilir ve hazýrlamýþ olduðu listeyi hâvi dosyayý kendilerine takdim ed­er. Padiþah derhal dosyayý tetkike baþlar. Ne varki; padiþah tetkikten ziyade, sanki bir þey aramaktadýr. Hayli yüklü ma­lumat ile doldurulmuþ mülahazat haneleri sanki kaale alýn­madan geçilmektedir. Bir müddet sonra da padiþah baþýný kaldýrýr ve: "Ýsimlen okudum. Bunlarýn içinde benim Alman­ya seyahatimde yaver olarak refakatimde bulunan Sarý. Paþanýn adýný bulamadým" Dediðinde, Harbiye Nâzýn Paþa, kastedilen ismi derhatir eder ve tatlý bir tebessümle, "Efendi­miz; Siz, Mustafa Kemâl Paþa Hz.lerini kastediyorsunuz saný­rým! Fakat bu paþanýn koltuðunun altýndan Fransa Ihtitâl-i Kebirinin husulünü anlatan kitap hiç düþmez. Mustafa Ke­mal Paþa bu kitabý çok okur. Mutasavver iþi ona verdiðinizde belki memleketin kurtulmasý kabil olabilir, fakat sizin de, taht ve tacýnýz kalýrmý bilemem" Cevabýný verdiðinde, Sul­tanýn aðzýndan þu sözler dökülür:  "Paþa Paþa! Memleketin akýbeti pek ama pek mühimdir. Bizim tahtýmýzýn, tacýmýzýn millet encamý karþýsýnda ne önemi olabilir?" Dediðini çok ki­þiden duymuþuzdur. 27/nisan/1919 günü Harbiye Nâzýn Þâ-kir Paþa'nýn, Mustafa Kemâl Paþayý Nezarete davet île Türk­lerin, Rumlara yaptýðý baskýyý yerinde incelemek ve önlemek üzere Karadeniz bölgesine müfettiþ olarak gönderilmesinin kararlaþtýrýldýðýný bildirdiði görülür. Ýþte, bu son paragraftaki malumat, Prof.Utkan Kocatürk tarafýnca hazýrlanmýþ ve TTK (Türk Târih Kurumu)'nca tab edilmiþ kitabýn 33. sahifesin-den alýnmýþtýr. Ayný sahifede de, hemen ertesi güne yâni, 30/nisan/1919 tarihinde, Mustafa Kemâl Paþanýn, 9.Ordu Ký­taatý müfettiþliðine tâyininin Sultan Vahdeddin tarafýndan tas­dik edildiðini satýrlara döken Kocatürk, ayný sahifede þu ifa­deye yer vermiþ: "Harbiye Neza retinin, sadarete yazýsý: Mus­tafa Kemal Paþa tarafýndan yapýlacak tebligatý emri altýnda bulunacak olan vilayat mülkî memurlarýnýn icra etmelerinin tamim edilmesi" pek açýk olarak geniþ selahiyet ile Anado­lu'ya gönderilmiþ olduðunu ortaya koyar. Takvim yapraklan; 30/nÝsan/1919'u gösteripde, M.Kemâl Paþanýn tâyininin ol­duðu gün; serhad þehrimiz Kars ise, Ýngilizler tarafýndan sað­dan soldan toplanarak bir araya getirilmiþ Ermeni kopilleri­nin idaresine veriliyordu. Evet,kasap'a, kuzu teslim ediliyor idi. Demek ki Ýttihad ü Terakki cemiyetinin daha cihan sava­þýnýn baþýnda görüp çâre aradýðý durum gelip çatmýþtý. Zâten; Padiþah Vahideddin hân'da yukarýda yazdýðýmýz tayinle iþin önemine iþaret etmiþ oluyordu. Bu arada da heyet-i nasiha denen çeþitli vilâyetlere gidip, gerek sükûnet gerekse, yapý­lacaklarý ehline anlatan Þehzade Abdürrahim Efendi riyase­tindeki 16/nisan/1919'da baþlayan nasihatler hiç þüphe yok ki bir teþkilatlandýrma harekâtýdýr. Ve bu seyahat aynen Os­manlý devletinin kuruluþunun akabinde Sultan Veled'in Ana­dolu Beyliklerini bir bir dolaþýp, Osmanlý iradesine râm olma­larýný hatýrlatma olayýný andýrdýðýný söylersek yanlýþ bir istinbat yapmýþ olmayýz. 20/nisan/1919'da Bursa'da isbat-ý vü-cud edilmiþ, oradan Balýkesir'e geçilmiþ ve 25/nisan da, Ma­nisa'ya gelinmiþtir. Hemen ertesi günü Heyet-i Nâsiha Ýzmir'e duhûl eylemiþ, Aydýn ise, Ýzmir'den gelinen vilayetimiz ol­muþtur, târih 29/nisan/1919'u göstermektedir. Heyet-i Nâsi­ha Aydýn'dan Muðla'ya geçerek vazifesini sürdürmüþtür ki 30/nisan günü olmuþtur buraya gelinmesi. Nihayet 18/ma-yýs/1919'da heyet-i nasiha ve þehzade Abdürrahim Efendi­nin dönüþ târihidir ve hemen ertesi günü Mustafa Kemâl Pa­þa Samsun'a çýkacaktýr.




radyobeyan