Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Reddi ilhak heyeti milliyesinin beyannamesi By: sidretül münteha Date: 22 Mart 2011, 18:39:41
Redd-I Ýlhak Heyet-Ý Milliyesinin Beyannamesi




14/mayýs/1919'da, milletimize Ýzmir'de daðýtýlan ve duyu­rulan beyannameyi sa hifemize alarak, yazýmýzý süslemiþ oluyoruz:

"Ey bedbaht Türk! Vilson Prensipleri unvan-ý insa­niyet kâranesi altýnda senin Hakkýn gasp ve namusun yýrtý­lýyor. Buralarda Rum'un çok olduðu ve Türklerin, Yunan il­hakýný memnuniyetle kabul edecekleri söylendi. Bunun neticesi olarak güzel memleketin Yunan'a uerildi. Þimdi sana so­ruyoruz: Rum senden daha mý çok? Yunan hakimiyetini ka­bule taraftar mýsýn? Artýk kendini göster, Tekmil kardeþlerin Maþatlýk'tadýr. Oraya yüzbinleýie toplan ue kahir ekseriyetini orada bütün dünya'ya göster. Burada; zengin, fakir, âlim,cahil yok. Fakat Yunan hakimiyetini istemeyen büyük bir kitle olduðunu ilân ue isbat et. Bu, sana düþen en büyük vazife­dir. Geri kalma. Hüsran ue nikbet fayda vermez. Binlerle, yüzbinleýie Maþath'ða koþ ve heyet-i milliyenin emrine itaat et. "Derken; Ýstiklâl harbi kahramanlarýndan ve TBMM. Baþ­kanlarýndan M.Kâzým Özalp Paþa hatýratýnda o geceyi þöyle tasvir etmektedir:

".Evimizin kapýsýna gelen, memleket genç­leri heyecanlý sesleriyle hay kýrýyorlardý. <vatanýný seven Ya­hudi maþatlýðýna (mezarlýðý) gelsin> Evde bulunan bütün kardeþlerimle beraber maþatlýða gitmek üzere ayrýlýrken, annemiz bizleri gitmeye teþvik ediyordu. Kadýn, erkek, bü­yük, küçük bütün izmir halký bir nehir gibi sokaklardan aký­yor, aðlayarak, haykýrarak gece karanlýðýn da maþatlýða ko­þuyordu. Ýstila görecek bir þehrin matemi ile karýþan kor kunç bir karanlýk, ortalýða büsbütün dehþet veriyordu" Ýz­mir'deki Yahudi mezarlýðýnda yapýlan müthiþ büyüklükteki protesto mitingini yâd ediyor. Nitekim 15/mayis/1919'da Ýz­mir'imiz, Yunan'in kirli pençelerinin çirkin emellerine maruz kalma bahtsýzlýðýný, en mümkün zamanda kýrmaya azimli ol­duðunu haykýrdýðý gecenin sabahýnda iþgalle karþýlaþmýþtýr. Bu sýrada yâni 15/mayýs/191'9'da Red d-Ý Ýlhak Heyeti mem­leketin her tarafýna çektiði telgraf da, þöyie sesleniyordu:

"-.Ýþgal baþladý. Ýzmir ve ona baðlý yerler ayakta ve heye­candadýr. Vatan ordusuna katýlmaya, hazýrlanýnýz" Ýþgalin baþlamasýndan dört saat yirmi dakika sonra, Denizli Müftüsü Ahmed Hulusi Efendi, cihadý ilân ederek, bir mânada da Denizii'yi cihad'ýn merkezi saydýðý görülüyordu. 15/mayýs Cu­ma günüde bunlar olurken, Sultan Vahdeddin, M.Kemâl Pa­þayý kabul ediyor ve baþbaþa, dizdize yakýnlýkta bir mülakat yapýyorlar ve umumca duyulan sözîerse, Paþa! Paþa, bu kita­ba yaptýðýnýz bütün iþler yazýlmýþtýr. Bundan sonra daha bü­yük iþler yapýp millete hizmetlerde bulunabilirsiniz, mealin­deki sözler olduðu, bir çok hatýrat'ta yer aldýðý gibi, M.Kemâl Paþa'nýn beyanatlarýnda da rastlanan, ifadelerdendir.

Bu suretle 16/mayýs/1919 târihi; dünya gözüyle Halife ve Padiþah Sultan Vahdeddin ile seçilmiþ olan Mustafa Kemâl Paþa'nýn son bir araya geliþleri olur o günkü mülakat günün son mülakatý Ýdi ayný zamanda, çünkü M.Kemâl Paþa sabah­leyin, Osmanlý Genelkurmay binasý olan þimdiki Ýstanbul üniversitesinde Mareþal Mustafa Fevzi Çakmak ile Arapgir'in asil evlâdý Cevad Çobanlý Paþalarý ziyaret edip vedalaþmýþ oradan babýâlî'ye gelerek, hükümet üyelerinin bazýlarýný ve bu görevin verilmesinde müessir olduðu ifade olunan dahili­ye nâzýn Mehmed Ali Bey'i ziyaret ettiði görülmüþ, son müla­kat    Hz. Padiþahla    olmuþtur.    Yine    ayný    gün    yâni 16/mayýs/1919'da Osmanlý ordularý Genelkurmay Reisi Ce­vad Paþa (Çobanlý)'nýn Harbiye nâzýn makamýný da uhdesin­de bulunduran sadnazam Damat Ferid Paþanýn adýna orduya þöyle bir tebliði keþide olunur:  "Kýt'atarýmýzýn mevkýilerini terk etmeyerek yerlerinde kalmalarý ve bir olup bitti halinde silahlarýndan tecrit gibi bir muameleye maruz kalmamalarý için, her kýt'anýn toplu, silah baþýnda ve disiplinli bir halde bulundurulmasý." gibi hususlarý ihtiva eden emir milletçe ve onun baðrýndan çýkan silahlý kuvvetlerimizin, vatanýn istirda­dýnda bir bütün halinde, hep birlikte, halifesinden, daðdaki çobanýna, M.Kemâl Paþasýndan en basit bir er'e kadar her­kes ayný neticeye ulaþmanýn sevdalýsýydý.

Fakat rolleri, kimine tatlý kimine ekþi, kiminede pek acý gelmesi bir takdirin tecellisiydi. Mustafa Kemâl Paþa'nýn ka­rargâh mensuplarýnýn adýný târihe not düþmek üzere buraya kaydediyor ve hizmetleri olan bu zevatý yâd etmeyi vicdani bir borç sayýyoruz.

Bu husustaki kaynaðýmýzý da, "On Yýllýk Harbin Kadrosu" adlý eseri hazýrlayan,Tank Kurmay Alb. Ýsmet Görgülü Beye­fendi olup, Harp Akademilerinde harp târihi öðretmenliði yapmýþ, pek ihtiyaç bulunan bu kaynak eseri bu mütevazi satýrlarda takdirle anmayý vazife sayýyorum. TTK'nun neþret­tiði eserin 201.sahife sinden alýntýlýyoruz:

Mustafa Kemâl Paþa ile Samsun'a Çýkan Heyet Makam/Birlik _   Rütbe  Adý ve Soyadý

3.Kolordu Komutaný   Albay         Refet(Tümg.Bele)

9.Ordu Müfettiþliði Kur.Bþk.    "    "         Kâzým(Tümg.Dirik)

2.""                Yarbay       Mehmed Arif(Ayýcý)Albay

l.þb.Md.         Binbaþý      Hiisrev Gerede

"            Top.K.             "        "      Kemal(Korg.Doðan)

"     "             "            Shh.Bþk.         Albay         Ýbrahim Tali(Öngören)

c'   " "    yrd. Dr.binbaþý    Refik (Saydam)daha sonra baþvekil

"              "             Seryaveri         Yüzbaþý     Cevat Abbas(Gürer)

"   ' "              "'           Mülhaký           "         "     Mümtaz (Tüm ay)

Kur.Mülhaký     "         "     îsmail(Edc)

Emir Subayý      "          "     Ali Þevket(Öndersev)

"     "               "              Kh.K.                "         "    Mustafa Vasfý (Süsoy)

Kur.Bþk.            Üsteð.      Hayati

Ýaþe Sb.yaveri      "     "      Abdullah

         Þifre Kâtibi

"   " Mülhaký

Mustafa Kemâl Paþanýn Yaveri Albay Refet'in Yaveri
Fâik(Aybars) Memduh (Atasev) Teðmen   Muzaffer (Kýlýç) Üsteð.     HikmelfHak.Tümg. Gerçekçi) Deðerli yazar Kur.Albay Ýsmet Görgülü Beyefendi, koymuþ olduðu bir açýklamayla þu bilgiyi aktarýyor: "Sabýk Bahriye nâ­zýn Hüseyin Rauf (Orbay) ile ibrahim Süreyya, Yzb.Osman Nu­ri, Yedeksubay Recep Zühdü ve Afganlý subay Abdurrahman bu heyete, Amasya'da katýldýlar." Demektedir

Bandýrma gemisiyle Samsun'a 19/mayýs/1919'da çýkan bu heyetin içinde yer alan, Ayýcý Arif Bey, Recep Zühdü meþhur Ýz­mir suikasdý mürettebi içinde görüldüklerinden Ýstiklâl mahke­mesi kararlarýyla Ýdam edildiler.

Mustafa Kemal Paþa bu müfettiþlik göreviyle vazifelendirilirken, öyle yüksek selahiyet le teçhiz edildi ki, Mevlânzâde Rýfat Bey, "Türk Ýnkýlabýnýn Ýçyüzü" adlý eserinde bu selahiyetnâme için meâlen þunlarý söyler: "çok geniþ selahiyeti hâiz olan M.Ke­mâl Paþa sadece askerî deðil, sivil idare üzerinde de yüksek se-lahiyete hâizdi." dedikten þunlarý ifâde eder: "M.Kemâl Paþanýn Anadolu'ya vazifeli olarak gönderildiðinde, gizli olarak kendile­rine verilen bu Hatt-ý Hümayun o zamanlar duyulmuþsa da, ge­rek sa ray çevresinde, gerekse M.Kemâl Paþa ue arkadaþlarýnca bu mevzuda çok sýký bir ketumiyet takip edilmiþ bu þayianýn doðru veya yalaný aksettirdiði bu güne kadar anlaþýlmamýþ ve hâttâ. M.Kemâl Paþanýn Cumhuriyet Halk Partisinde okuduðu ue kitap hâline getirilen uzun nutkunda bile bu hatt-ý hüma­yundan bahsedilmemiþtir." Demektedir.



radyobeyan