Elin kesilme yeri By: sumeyye Date: 21 Mart 2011, 15:35:59
ELÝN KESÝLME YERÝ
Hýrszýn sað eli bilekten kesilir ve daðlanýr: Mâide sûresinin 38. âyet-i kerîmesinin meþhur kýrâetine binâen, eli kesilir. Ýbn. Mes'ûd (ra) kýrâetine binâen, sað eli kesilir. Bu hususta icmâ vardýr. Bilekten kesilmesine gelince; bu hususdaki mezkûr âyet-i kerîme mücmeldir. El; koltuðu da, bileði de, dirseði de kapsar. Ama sünnet buna açýklýk getirmiþitir. Peygamber Efendimiz (sas), hýrsýzýn elinin bilekten kesilmesini emretmiþtir. Kesilen yeri daðlamaya gelince; bunu Peygamber Efendimiz (sas) emretmiþtir;
“Onu kesin ve daðlayýn.” [42]
Kesilen el daðlanmazsa, insan telef olabilir. Çünkü akan kan ancak daðlamakla durdurulabilir. Hadd caydýrmak için olup, telef etmek için deðildir. Bu sebepledir ki, þiddetli sýcaklarda ve þiddetli soðuklarda el kesilmez. [43]
Hadd Cezasýndan Sonra Tekrar Hýrsýzlýk Yapanýn Durumu:
Ýkinci defa hýrsýzlýk yaparsa, sol ayaðý kesilir. Tekrar çalarsa, bir yeri kesilmez ve tevbe edinceye kadar hapsedilir: Bunda asýl kaide þudur; hýrsýzlýk haddi suçluyu telef etmek için deðil, onu suçtan caydýrmak için teþrî kýlýnmýþtýr. Zira haddler; dokunulmaz olan canlarý telef etmek için deðil, büyük günahlarý irtikâb etmekten caydýrmak maksadýyla teþrî kýlýnmýþtýr. Her yönden veya bir yönden caný telef etmeyi içeren ceza hadd olarak meþru kýlýnmamýþtýr. Sol elin ve sað ayaðýn çaprazlama kesilmesi, eþyayý tutma ve yürüme menfaatini telef ettiðinden dolayý, hadd olarak meþru kýlýnmamýþtýr. Hz. Ali (ra) nin þu sözü ile de buna iþaret edilmiþtir: “Hýrsýza; kendisiyle yemek yiyebileceði, istinca yapacaðý bir el ve üzerinde yürüyebileceði bir ayak býrakmamaktan dolayý, Allah (cc) dan haya ederim.”[44]
Hz Ali (ra) bu sözü ile diðer sahabeler ile tartýþmýþ ve onlarý ikna ve ilzam etmiþ olduðundan bu hüküm üzerinde icmâ edilmiþtir. Rivayet edildiðine göre, Hz. Ömer (ra) in huzuruna bir gün bir eli ve bir ayaðý kesik bir hýrsýz getirilmiþ; Hz. Ömer (ra) onun diðer elini kesmek istemiþ, Hz. Ali (ra) ona; 'bunun zaten bir eli ve bir ayaðý kesik' deyince, Hz. Ömer (ra) hýrsýzýn elini kesmekten vazgeçerek onu hapse atmýþtý. Hz. Ali (ra) nin bu fetvayý vermesi, Hz. Ömer (ra) in kendi görüþünden vazgeçmesi, diðer sahabîlerin itiraz ve muhalefette bulunmamalarý; onlarýn bu hükümde icmâ ettiklerinin delilidir.
Ya da bu Þer'î bir hüküm olup bunu Rasûlullah (sas) dan da bu þekilde öðrenmiþlerdi. Ama bu, kýsasýn hilâfýnadýr. Çünkü kýsas kul hakkýdýr. Kulun hakkýný saðlamak için, kýsas, mutlaka tatbik edilir. Dört defa hýrsýzlýk yapmýþ olan hýrsýzýn iki eliyle iki ayaðýnýn kesilmesi gerektiðine dâir rivayet edilen hadîs-i þerife gelince; Tahavî bunu ta'n etmiþtir.
Ya da þöyle diyebiliriz: Eðer bu hadîs-i þerîf sahih olsaydý, sahabeler bunu Hz. Ali (ra) ye karþý hüccet olarak ileri sürerlerdi ve o da onlarýn görüþüne dönerdi. Ama Hz. Ali (ra) onlarý ilzam etmesi ve onlarý kendisinin görüþüne dönmesi; bu sözü edilen hadîs-i þerîfýn sahih olmadýðýna delalet etmektedir.
Hýrsýzýn sað eli yok veya kesikse, sol ayaðý mafsaldan kesilir. Sol ayaðý da kesikse, evvelce de açýkladýðýmýz gibi helakine yol açacaðýndan dolayý, artýk her hangi bir yeri kesilmez. Çaldýðýný geri verir veya kýymetini öder ve tevbe edinceye kadar da hapsedilir.
Hýrsýzýn sol eli kesilmiþ veya çolak yahut sol elin baþ parmaðý veya baþ parmaktan baþka iki, bir rivayette de üç parmaðý kesilmiþ olsa, yahut sað ayaðý kesilmiþ bulunsa, veya sað ayaðýna basamazsa, yahut yürümesine mâni olacak derecede topal olsa; ne sað eli ve ne de sol ayaðý kesilir: Hülâsa, bir kimse sað eli kesildiði takdirde sol elinden veya kesimden evvel mevcud olan bir âfetten dolayý sað ayaðýndan yararlanamayacaksa, el kesme cezasýna çarptýrýlmaz. Çünkü çarptýrýlýrsa, eþyayý tutma veya yürüme menfaatini kaybeder. Elin kývamý baþ parmak iledir. Baþ parmaðýn bulunmamasý veya meflüç oluþu; elin tamamýnýn meflüç oluþu gibidir. Elin baþ parmaðýndan baþka bir parmaðý kesik veya meflüç ise, hýrsýzýn eli kesilir. Çünkü bir parmaðýn bulunmamasý, tutma hususunda görünür bir noksanlýk sayýlmaz. Ama iki parmaðýn kesik veya meflüç olmasýnda hüküm bunun hilâfýnadýr. Çünkü iki parmak eþyayý tutmada baþ parmak gibidir.
Hýrsýzýn sað eli meflüç veya eksik parmaklý ise, zâhirü'r- rivâyeye göre kesilir. Çünkü nassýn gereði sol elin deðil, sað elin kesilmesidir. Eksiksizin elde edilmesi imkânsýz olduðunda eksiðin elde edilmesi caizdir. Ebû Yûsuf’dan rivayet edilen görüþe göre; bu durumda sað el kesilmez. Çünkü el kesilmesi mutlak olarak söylendiðinde sakat olmayan el kastedilmiþ olur. Bu görüþ Ebû Yûsuf ile Züfer'in ihtilâfýnda anlatýlmýþtýr.
Hýrsýzýn sað ayaðýnýn parmaklarý kesik olup, üzerinde yürüyebiliyorsa, sað eli kesilir; aksi halde kesilmez. Bunun sebebini açýklamýþtýk. Bir eli ve bir ayaðý kesildikten sonra üçüncü kez hýrsýzlýk yaparsa; dövülüp hapsedilir. Çünkü el ve ayak kesme cezasý düþtüðüne göre, Hz. Ömer (ra) in hadîsine binâen caydýrýcý müeyyide olarak geride dayak ve hapis kalýr. [45]
Çaldýðý Eþyayý Satýn Alan, Onda Hak Ýddia Eden Veya Kendisine Hibe Edilenin Durumu:
Hýrsýz çaldýðý eþyayý satýn alýr veya kendisine hibe edilir yahut onda bir hak iddia ederse; el kesme cezasý verilmez: Züfer dedi ki; 'kesme cezasýna hükmedilmesinden sonra bu þeyler olursa, ceza infaz edilir.' Bu görüþ Ebû Yûsuf’dan da rivayet edilmiþtir. Çünkü hýrsýzlýk fiili iþleniþ ve ortaya çýkýþ bakýmýndan tamamlanmýþtýr. Çalýndýktan sonra malýn hýrsýza hibe edilmesi veya hýrsýzýn onu satýn almasýna gelince; bunlar hýrsýzýn çalarken o mal üzerinde mülkiyetinin bulunduðunu açýklamaz ve dolayýsýyla þüphe sabit olmaz.
Bizim görüþümüze göre; haddlerin infazý hüküm babýndandýr. Çünkü infaz ile artýk muhakemeye ihtiyaç kalmaz. Çünkü muhakeme; suçu ortaya çýkarmak içindir. Bu Allah (cc) ýn hakkýdýr. Ebû Hanîfe'ye göre bu apaçýktýr. Bu sabit olunca, infaz esnasýnda davacý olma þartý vardýr ve bu durumda hýrsýz cezaya hükmedilmesinden evvel o mala mâlik olmuþ gibi olur. Çünkü þüphe cezayý düþürür. Hýrsýzýn doðru konuþmuþ olacaðý ihtimaline binâen sýrf iddiada bulunmasýyla bu þüphe sabit olur. [46][42] Bu hadîsi Hâkim ve Bezzâr rivayet etmiþtir
[43] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 4/23.
[44] Bu hadîsi Beyhakî rivayet etmiþtir.
[45] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 4/23-25.
[46] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 4/25-26.
Ynt: Elin kesilme yeri By: Bilal2009 Date: 18 Temmuz 2020, 21:40:17
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri ilim öðrenen kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Elin kesilme yeri By: Sevgi. Date: 21 Temmuz 2020, 07:52:25
Aleyküm Selâm. Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim