Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Kabuli Mustafa Efendi By: armi Date: 27 Mayýs 2009, 21:27:18
Edirne velîlerinden ve Rufâî tarîkatý büyüklerinden. Doðum târihi bilinmemektedir. 1712 (H.1124) yýlýnda Edirne'de vefât etti.

Ýlk tahsîli ve gençliðiyle ilgili bilgi bulunmamaktaysa da iyi bir tahsîl ve terbiye gördüðü anlaþýlmaktadýr. Edirne'de mahkeme baþkâtibi olarak vazîfe yapmaktaydý. Devamlý velîlerin hayatlarýný ve menkýbelerini okumakta ve hep onlar gibi olmaya gayret etmekteydi. Gönlü Allahü teâlânýn sevgisi ile yanar, gece-gündüz ibâdetlerinde; "Yâ Rabbî! Beni evliyâdan eyle, senin velî kullarýndan olayým. Hiç olmazsa onlar gibi olayým." diye duâ ve niyâzda bulunurdu.

Edirne'de Eski Câmi adý ile anýlan bir câmi, þehrin müslümanlarýn eline geçtikten sonra yapýlan ilk mâbedi olarak bilinirdi. Bu îtibârla halkýn nazarýnda özel bir yeri bulunuyordu. Bu sebeple Mustafa Efendi de namazlarýný mümkün olduðu ölçüde Eski Câmide kýlmaya gayret eder ve vâz dinlerdi. Bir gün öðle namazýnda yine Eski Câmiye gelince câminin hýnca hýnç dolu olduðunu gördü. Halk o güne kadar hiç görmediði bir zâtý dinler gibiydi. Mustafa Efendi içeri girip arka sýrada güçlükle oturduðu esnâda vâiz efendi konuyu deðiþtirerek; "Allahü teâlânýn velî bir kulu olmayý arzu eden bâzý insanlar vardýr. Böyleleri, her hal ve hareketinde Allahü teâlâyý râzý ederse velîlerden olur." demiþ ve tekrar konusuna devâm edince, bu sözler Mustafa Efendiye tesir etti. Vazîfesinden istifâ ederek bir daha da hiç görmediði o vâizin kendine çizdiði yolda yürümeye baþladý. Kendisini büsbütün doðruluða ve ilme adadý ve mahlûkâtýn hizmetine koþtu.

Nerede bir yoksul görse maddî-mânevî yardýmda bulunurdu. Yabâni aðaçlarý aþýlardý. Yaralý ve sakat hayvanlara bakýp, yaralarýný sarardý. Kimsesizlerin iþlerini görmelerine yardým ederdi. Yaptýðý iþlere karþýlýk ücret almazdý. Her ânýný Allahü teâlânýn rýzâsý için geçirirdi. Onun bu davranýþlarýna hayran olup etrâfýnda toplananlara veya kendisinden nasihat isteyenlere; "Dostlar! Her þey Rabbin sevgisinden var oldu. O vara hizmet, O büyük yâre hizmettir." buyurdu.

"Kim olursa olsun, eliniz, ayaðýnýz tutarken, gücünüzle hayra hizmet edin. Gücünüz yoksa, güler yüz ve tatlý dille gönül alýcý olun. Onu da yapamazsanýz kalbinizden iyilik dileyin. Rabbin sevdiklerine hizmet, Allahü teâlâya ibâdettir."

Mustafa Efendi bu arada Selîmiye Câmii civarýnda bir dergâh yaptýrdý. Sevenleri cemiyetteki kötülükleri düzeltip, herkese nasihat ettiðinden ve yine herkesi her hâliyle kabûl edip güzel muâmele gösterdiðinden kendisine Kabûlî hazretleri demeye baþladýlar.

Mustafa Kabûlî Efendi, zaman zaman deðiþik bir kýyâfetle geceleri þehri dolaþmaya çýkardý. Ýçki içip sarhoþ olmuþ kimseleri görünce onlara bu halden kurtulmak isteyip istemediklerini sorardý. Bunlardan pekçoðu yaptýklarý iþin yanlýþlýðýný söyleyip keþke kurtulabilsek diye dert yanarlardý. O zaman Kabûlî Efendi; "Yarýn Selîmiye Câmii yanýndaki dergâha gidin. Orada bir þeyh efendi var. Size iþ bulur, yardýmcý olur. Bu halden kurtulursunuz." derdi.

Ertesi gün bunlardan bâzýlarý türlü düþünceler içinde huzûra girerlerken isimleriyle çaðýran bir velînin tesirli sözleriyle kendilerinden geçerlerdi. Her türlü kötülüðün bitip yeni bir hayâtýn baþladýðýna inanarak tövbe eder, gözyaþý dökerlerdi.

Daha evvelden bu gibi durumlar karþýsýnda ne yapacaðýný plânlayan Kabûlî hazretleri sermâye sâhipleriyle görüþür, bu insanlarýn her birine uygun bir iþ yeri açýlýrdý. Böylece insanlarýn kurtuluþuna vesîle olurdu.Mustafa Kabûlî hazretlerinin dergâhý bu þekilde kötü yoldan çekilen kimselerle dolup taþardý. Kabûlî hazretlerinin bu muhiblerine, sevenlerine söylediði sözlerden birkaçý þöyledir:

"Nefsinizin arzularýný terk edin, üzüntünüz, derdiniz daðýlsýn."

"Her kiþi kendini görüp bilmeye gelmiþtir, görene, bilene ne mutlu."

"Edepli yürü, hayâlý konuþ, sendeki þeref, seni yaratanýndýr."

"Bir kiþiyi çamurdan kurtarmak, bir âileyi kurtarmak gibidir."

"En büyük bahtiyarlýk, insanlýðýnýn kýymetini bilmektir."

"Gördüðün kiþi, þâyet onu görür görmez sana Allahü teâlâyý hatýrlatýyorsa, bilesin ki o, Allah'ýn velîsidir."

Kabûlî Mustafa Efendi, 1712 (H.1124) yýlýnda vefât ederek ismiyle anýlan dergâha defnolundu. Kenzü'l-Esrâr, Musiletü'l-Hidâye, Müþkilküþâ gibi eserlerle mürettep bir Dîvân'ý vardýr.

1) Osmanlý Müellifleri; c.1, s.150
2) Edirne Evliyâlarý; s.18-22

Ynt: Kabuli Mustafa Efendi By: Bilal2009 Date: 12 Aðustos 2015, 19:42:24
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,  Bizler veli ariyorsak kiþilerin yüzünü görmeliyiz.  Çünkü bakmak ile görmek farklýdýr.  Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri gorenlerden eylesin.
Ynt: Kabuli Mustafa Efendi By: mevlüde06 Date: 13 Aðustos 2015, 20:14:16
Ve aleykumusselam ve rahmetulalh;kiþi bir þeye samimiyetle niyet edip istediðinde Rabbim  nasip ediyor,bir kapý açýyor mutlaka.
Kabuli hazretlerinin evliyaullahtan olmak istediði gibi..
Rabbim hayra niyetlenip,amel edenlerden e ylesin inþallah.Allah razý olsun hocam.
Ynt: Kabuli Mustafa Efendi By: Sevgi. Date: 26 Eylül 2020, 15:30:27
Aleyküm Selâm. Niyet çok önemli. Oyüzden herzaman kalben hayýrlý þeylere niyet etmek lazým. Rabb'im hayra niyet edip, hayýrla amel edenlerden eylesin inþaAllah.
Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim

radyobeyan