Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Cennette Bile Yok By: reyyan Date: 15 Mart 2011, 12:15:40
Cennette Bile Yok

Ahmet Baþer


Âhiret yolculuðu için salih amellerle doldurmaya çalýþtýðýmýz azýk torbalarýmýzýn saðlam olmasý çok önemlidir. Zira tabanýnda delikler bulunan bir torba ne kadar doldurulmaya çalýþýlsa da bir süre sonra boþalmasý kaçýnýlmazdýr. Kýyamet günü zerre kadar iyiliðe muhtaç olacaðýmýz bir gün olup, kapatmamýz zaruri olan azýk torbalarýmýzdaki en büyük deliklerden birisi de boþ sözlerimizdir.

Cenab-ý Hak Kur’ân-ý Kerîm’de mü’minlerin özelliklerini anlatýrken:

 “Mü’minler muhakkak kurtuluþa erdiler. Onlar namazlarýnda huþuludurlar. Onlar boþ þeylerden yüz çevirirler.” (Mü’minân 1,2,3) buyurmaktadýr. Ayetlerin devamýnda zekâtýn verilmesi, ferçlerin haramlardan korunmasý, emanete riayet edilmesi, verilen söze sadýk kalýnmasý yer almaktadýr ki hepsi çok önemli hususlardýr. Ama önemine binaen Allah Tealâ iman ve huþu ile namazdan hemen sonra “laðviyat”tan yüz çevirenleri “Mü’min” olarak vasýflandýrmaktadýr.

“Laðviyat” kelimesi sözlükte: Ne dünyamýza ne de âhiretimize yararlý olmayan boþ sözler olarak açýklanmaktadýr. Ne yazýk ki gereksiz yere yaptýðýmýz konuþmalarla  bu hataya çok sýk düþmekteyiz. Kimi zaman bir maç, bir oyun, siyaset, baþkalarýnýn sahip olduðu dünyalýk imkânlar vs. nedeniyle dakikalarca, hatta saatlerce boþa konuþmaktayýz.

Sadece boþa konuþmuþ olmak bile uygun görülmediði halde, boþ konuþmalar bizi yalan, iftira, haset, gýybet, riya, kibir, kendini beðenme, söz taþýma gibi daha da büyük günahlara sürüklemektedir. Bu nedenle halk arasýnda söylenen: “ Çok söz yalansýz olmaz” deyimi akýldan çýkarýlmamalýdýr..

Yine Kur’ân-ý Kerîm bizim ne kadar konuþmamýz gerektiði hususunda þu net ölçüyü vermiþtir: “Doðru söylemek, hayýrla buyurmak, ve insanlarýn arasýný bulmak hariç konuþmada hayýr yoktur.” (Nisa 114)

Az konuþmanýn  ve sükûtun güzelliði hakkýnda Muhterem Musa Topbaþ hazretlerinin “Susmanýn Sevabý” adlý nefis makalesini hatýrdan hiç çýkarmamamýz gerekiyor. Ýþte o makaleden bir bölüm:

 “Eþrefi mahlûkat sallalahu aleyhi ve sellem buyurur;

- Cenab-ý Hakkýn ziyade sevdiði amel, lisaný mâlâyaniden ve yasaklardan muhafaza etmektir.

- Sadakanýn efdali, haram olan sözlerden lisaný muhafaza etmektir.

- Sükût, güzel ahlakýn baþýdýr, seyyididir.

- Mâlâyaniden sükût eden, dünya ve âhiret tehlikelerinden kurtuldu.

- Lüzumsuz þeylerden sükût, ibadetlerin baþýdýr.

- Sükûtu tefekkür, bakýþý ibret ve defterinde çok istiðfar bulunan kimse iflah oldu. Sükûta devam edende, zikrullah hali tecelli eder, bu suretle, hem de hataya düþmekten, yalandan, dedikodudan, söz taþýmaktan, riyakârlýktan, nefsini övmekten, gýybetten, mâlâyaniden kurtulduðu gibi, tefekküre gönlünde yol açýlmýþ olur.

- Bir kimseye dünyada zühd ve az konuþma verildiðini gördüðünüzde ona yakýn olunuz. Zira o kimse hikmete ulaþmýþtýr.

- Sükût hikmettir ve yapaný da azdýr. Mâlâyani þeylerde çok konuþanýn hatasý çok olur.

- Ýnsan oðlunun hatalarýnýn çoðu dilindendir.

- Kýyamet gününde günahý en çok olan kimse, manasýz sözü çok olandýr. (Altýnoluk 128.sayý , Ekim-1996 veya Altýnoluk Sohbetleri 5. Cilt, sayfa 163)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), sükûtun güzelliðini ve kazandýrdýklarýný, boþ sözlerin çirkinliðini ve kaybettirdiklerini ne güzel açýklamýþtýr.

Gerekli olan yerde kâfi miktarda konuþmak, nasihat etmek,  gerekli istiþârelerde bulunmak güzeldir. Çünkü insanlar dilleri sayesinde birbirleriyle anlaþabilir, ihtiyaçlarýný giderebilirler. Hatta yalandan kaçýnýlarak yerince, kâfi miktarda yapýlan þakalaþmalar insanlar ve aileler arasýnda muhabbeti artýran hususlardýr.

Ýlim meclislerinden azami istifade edebilmenin yolu da sükût edebini muhafazaya baðlýdýr. Gereksiz soru ve konuþmalar ve hatta yersiz þakalaþmalar bu meclislerin manevi huzurunu bozmaktadýr. Sükût, kalbî zikri kolaylaþtýrýr, tefekküre zemin hazýrlar. Okunan veya anlatýlanlarýn iyice kavranmasýna yardýmcý olur. Gereksiz bir öksürüðün namazý bozduðu gibi, gereksiz bir “týk” sesi bile, bir harfin veya bir kelimenin yanlýþ anlaþýlmasýna, dolayýsýyla o kelimeye baðlý cümlenin eksik veya yanlýþ öðrenilmesine neden olabilir.

Günümüzde özellikle gençler, yersiz yersiz boþ konuþmayý, karþýsýndakine sözle üstünlük saðlamayý, adeta sözle karþýsýndakini ezmeyi marifet zannediyorlar. Televizyon ve internet ortamý da bu davranýþlarý  körüklüyor. Kimsenin aklýna gelmeyen lüzumsuz, gereksiz gevezelikler her geçen gün çoðalýyor ve süratle yayýlýyor. Buna baðlý olarak da Müslümanlar arasýndaki sevgi, muhabbet ve dostluklar zayýflýyor. Kýrgýnlýklar, küslükler ve kavgalar artýyor.

Mazisi çokta uzun olmayan cep telefonlarýný düþünelim. Haberleþme giderleri, son yýllarda ailemizin en büyük temel giderlerinden biri olmuþtur. Çok konuþmak, “hediye dakikalar, sýnýrsýz” adlý tarifelerle  teþvik edilmektedir. Geyik muhabbeti adý verilen lüzumsuz konuþmalar neticesinde haberleþme sektörü çok kýsa sürede haddinden fazla büyütülmüþtür.

Allah dostlarýnýn tabiriyle bu fânî dünyamýz bir imtihan salonudur. Bizlere de bülûð çaðýndan son nefesimize kadar kýsýtlý bir süre verilmiþtir.  Ýmtihan salonunda boþ yere konuþma yapmak mümkün müdür? Bu hususta zaman kaybetmekten daha büyük akýlsýzlýk olur mu?

Peki, “imtihan salonundan çýktýktan sonra ne konuþursan konuþ” diyebilir miyiz?  Diyelim ki, Cenab-ý Hak’kýn rýzasý üzere bir hayat yaþamaya çalýþtýk. Rabbimizin rahmeti ve lutfu ile, Peygamberimizin þefaati ile cennete girmek nasip oldu. Cennette gevezelik var mý? Ýþte bu konuda yine yüce kitabýmýz Kur’ân-ý Kerîm bize yol gösteriyor:

“Orada boþ ve günah bir söz iþitmezler. Ancak Selâm, Selâm sözü iþitirler. (Vakýa 25-26)   Orada boþ söz iþitmez. (Ðaþiye 11)”  Bu ayetlerin devamý okunduðunda cennetin diðer pek çok nimetlerinden bahsedilmektedir. “Dikensiz kirazlar, dizilmiþ hurmalar, uzamýþ gölgeler, çaðlayan sular, yüksek tahtlar, dizilmiþ yastýklar, serilmiþ halýlar” v.s. Boþ söz sarf edilmemesi hususunun bu nimetlerden önce zikredilmesi oldukça düþündürücü, dikkat çekici bir husustur.

Mü’minlerin ebedi huzur ve saadet yurdu olan Cennette bile lüzumsuz söz konuþulmadýðýna göre, henüz imtihan salonundan da çýkmadýðýmýz ve süremiz de kýsýtlý olduðu halde, dilimize ne kadar çok dikkat etmemiz gerektiðini iyice düþünelim. Az konuþup, öz konuþalým.

Rabbimiz dilimize sahip olabilmeyi, her nimette olduðu gibi dilimizi de rýzasýna uygun kullanabilmeyi cümlemize nasip eylesin. (Âmin)


radyobeyan