Fetvalarla Çaðdaþ Hayat
Pages: 1
Kolonya meselesi By: sidretül münteha Date: 14 Mart 2011, 19:12:01
12- Kolonya Meselesi




Soru: Günlük hayatta kullanýlan, kolonya, þampuan, krem, parfüm, ispirto ve bunun gibi maddelerde belli oranlarda alkol bulunmaktadýr. Bunlar namaza mani mi­dir? Abdesti bozarlar mý?

Cevap: Kolonyanýn ve bu gibi maddelerin pis olup olmamasý, içkinin (hamr) pis olup olmamasýyla ilgili bir mes'eledir. Bilindiði gibi dinimizde içki (hamr), aklý koruma gayesiyle haram kýlýnmýþ ve büyük günahlardan sayýlmýþtýr. Ýçkiden bahseden ayetlerin so­nuncusunda þöyle duyurulur:

 "Ey Ýman edenler! Ýçki, kumar, putlar, kýsmet çekilen zarlar hep þeytan iþi pis þeylerdir. Ýçki ile ku­marda, þeytan srrf aranýza düþmanlýk ve kin sokmayý ve sizi Allah (cc)'ý anmaktan ve namaz kýlmaktan alýkoymayý ister. Artýk vaz­geçiyorsunuz deðil mi?" [723]

Görüldüðü gibi burada içki (hamr) "pis" diye nitelendirilmiþtir. Konumuzla ilgili birinci önemli nokta budur. Ýçkinin "pis" olduðunu kabul edersek, neyin içki (hamr) olduðu mes'elesi karþýmýza çýkar. Ýkinci önemli nokta da budur. Bunlarýn izahýna geçmeden þu hususu da hatýrlatmakta yarar vardýr:

Ýslâm'ýn yasakladiðý içki, en geniþ anlamýyla "hamr", yani sarhoþ eden alkoldür, yoksa her çeþidiyle "alkol" deðildir. Binanaleyh, sarhoþ etmeyen alkol türleri varsa ki, bildiðimiz doð­ru ise metilalkol böyledir, onlar haram içki sýnýfýna girmezler, yani "hamr" deðillerdir. Ayrýca bir þeyin pis olmasý ile içilememesi ayrý ayrý þeylerdir. Onun için içilemeyen her þey pis demek deðildir. Bu yüzden eski ve yeni bazý alimler; içkinin (hamr) içil­mesi haram olmakla beraber kendisi pis deðildir, üste-baþa bu­laþmasý namaza mani olmaz, kanaatin dedi. Her meselâ, eskilerden Rabî'a, Leys b. Sa'd, Ýmam Þafiî'nin arkadaþý el-Müzenî, sonraki­lerden de bazý Baðdat ve Kayravan alimler [724], daha sonra da San'ânî, Þevkânî [725] ve Sýddýk Hasan Han [726] bunlardandýr. Çok azýnlýkta kalan bu alimler delil olarak þunu söylerler:

Ayette içki­ye "pis" (rics) denmesi onun maddî pislik olduðunu deðil, manevî pislik olduðunu anlatýr. Keza haram kýlýndýðý zaman Medine so­kaklarýna dökülmesi de temiz olduðunu gösterir. [727] Çünkü pis olsaydý sokaklarýn onunla pisletilmesine müsaade edilmezdi.

Bu alimlerin çok azýnlýkta olmalarý bir yana, görüldüðü gibi, tutunduklarý deliller de güçlü deðildir. Bu yüzden, "Müctehid imamlar, içkinin (hamr) haram ve pis olduðunda icma (görüþ birligi) halindedirler" [728] denmiþtir.

Çünkü:

1- Ýçkinin (hamr) pis oluþu "rics" kelimesiyle ifade edilmiþtir. Arapçada "rics", pis koku, dýþký ve kazurat yanýnda hem maddî hem manevî pislik için, "ricz" ceza için, "riks"de maddî pislik için kullanýlýr. Kastedilen sadece manevî pislik olsaydý "rics" kelimesi seçilmezdi. [729]

2- Rasûlüllah (sav)'a müþriklerin kaplarýndan yemek yeme sorulduðunda, yýkayýn sonra yiyin, buyurmuþlardýr. Onlar bizden ayrý olarak içki ve domuz eti kullandýklarýna göre, kaplarýnýn yý­kanmasý bunlardan dolayý istenmektedir, demek ki, bunlar pis­tir. [730]

3- Ayette içkiden (hamr) mutlak olarak "kaçýnýlmasý" isten­miþ, sadece "içmeyin", denmemiþtir. Kaçýnmak hem içmemek, hem de ona bulaþmamakla olur. [731]

"Hamrýn" pis olduðunu cumhura (fýkýhçýlarýn kahir ekseriyeti­ne) göre böylece tesbit ettikten sonra neye "hamr" dendiðini de öðrenirsek, baþtaki mes'elemizin cevabý ortaya çýkmýþ olur.

Ýmam Ebu Hanîfe ile bazý Küfe alimlerine göre "hamr" sade­ce üzümden yapýlan ve piþirilmeden, bekletilip keskinleþerek kö­pük atan sarhoþ edicinin adýdýr. Diðerlerine "nabîz" denir. He­men hemen diðer bütün fýkýhçýlar ise her sarhoþ edicinin "hamr" olduðu görüþündedirler. Çünkü:

1- Her sarhoþ edicinin "hamr" ve haram olduðunu söyleyen deðiþik hadisler ve rivayetler vardýr. [732]

2- Enes Hadisinde: "Ýçki haram kýlýndýðýnda üzümden çok az içki (hamr) yapýlýyordu. Ýçkilerimiz (hamrlanmýz) genellikle yaþ ve kuru hurmadandý" [733] denir ki, burada hurmadan yapýlana da "hamr" adý verilmektedir.

3- Ýbn Ömer Hadisinde: "Ýçki (hamr) yasaðý indiðinde o, beþ þeyden yapýlýyordu:

Üzüm, hurma, buðday, arpa ve mýsýr.

Hamr aklý örten (mahmurlatan) þeydir." [734] denir ki, bu konuda bu çok daha açýktýr.

4- Bir önceki hadiste de geçtiði gibi, kelime manasý itibariyle "hamr", örtmek, kapatmak demek olduðundan, sözlük anlamý itibariyle aklý örten, yani sarhoþ eden her þeye "hamr" denmeli­dir. Fahruddin Râzî bunu bu anlamda en güçlü delil sayar ve, "bunu bir çok hadisin desteklediðini de düþünün" der. [735]

5- Ýçki ile beraber kumarý da yasaklayan ayette, bu yasaða il­let olarak (ya da hikmet olarak), þeytanýn bunlarla insanlar arasý­na düþmanlýk ve kin sokmasý gösterilmiþtir. Bu da her sarhoþ edicide bulunduðuna göre, hiç bir konuda birbirlerinden farklarý olmamalýdýr.

6- Yine ayný ayetle kumar yasaklanmýþ ve alimler buradan ha­rekette her türlü kumarýn haram olduðunda icma etmiþler­dir. [736] Binaenaleyh, içki hakkýnda da ayný þey düþünülmelidir. Zaten "çoðu sarhoþ eden þeyin azý da haramdýr" [737] hadisi var­dýr. Üç mezhebin görüþü bu olmakla beraber, Hanefî mezhebin­de de fetva verilen görüþ budur. [738]

Bunlar ve benzeri birçok hadisle sarhoþ eden her þeye "hamr" dendiðini, hamrýn ise cumhura göre pis olduðunu öðren­miþ olunca, sarhoþ etme özelliði olan kolonya, ispirto vb. alkol­lerin cumhura göre pis ve haram olduðu ortaya çýkar. Ancak Hanefîler ve özellikle de Ýmâm Azam ve Ebu Yusuf (bu konular­da Ýmam Muhammed genellikle diðer mezheplerde olduðu gibi düþünür) mes'eleyi adeta bir kimyager edasý ile tahlil ve tasnîfe tabi tutmuþlar ve meþrubat cinsini özelliklerine göre yedi ayrý gruba ayýrmýþlardýr. Onlarýn da bu konudaki delil ve izahlarý hafi­fe alýnacak ve yabana atýlacak gibi deðildir, imam Serahsi'nin El-Mebsût'una (XXIV/2 vd.) ve Ýmam Kâsânî'nin Bedâyi'ine (V/l 12 vd.) bakanlar bunu açýkça görebilirler. Onlarýn tasnifine göre:

1- Þarap (hamr) çið yaþ üzüm suyunun, kabarýp keskinleþerek köpük atmýþ halidir. (Ebu Yusuf ve Muhammed'e göre hamr ola­bilmesi için köpük atmasý þart deðildir.) Bu, bütün imamlara göre kaba (muðallaza) pisliktir. Bir dirhem mikdarýndan fazla miktarý namaza manidir. [739]

2- Yaþ ve kuru hurmadan ve kuru üzümden yapýlan içkiler (seker, fadîh, nakî). Bunlar da aynen þarap gibi kaba pisliktirler. Pis olmadýklarýna dair bir rivayet de vardýr. Ebu Yusufa göre ise (hafif pislik olup) sadece fazla miktarý namaza manidir. [740]

3- Yedi grup içkinin geriye kalanlarý ise-sarhoþ edenlerini iç­mek haram olsa dahi-pis olmayýp, namaza mani deðildirler.

Bütün bu söylediklerimizden çýkaracaðýmýz sonuç þu olabilir; üzüm ve hurmadan yapýlan alkollü (sarhoþ edici) içkiler ittifakla haramdýr ve pistir.

Hanefî Mezhebinin dýþýnda kalan mezheplere göre çoðu sar­hoþ eden her içkinin azý da haramdýr ve pistir.

Hanefî Mezhebinde, özellikle Ebu Hanîfe ve Ebu Yusufa göre üzüm ve hurma dýþýndaki þeylerden yapýlan içkiler, sarhoþ eden­lerini içmek haram olsa bile, pis deðildirler.

Þimdi tekrar sizin sorunuzu ele alýrsak:

Kolonya, ispirto, þam­puan, esans, mürekkep, parfüm, krem vb. sývýlar üzüm ve hurma dýþýnda bir þeyden yapýlýyorlarsa-ki, þu anda hepsinin öyle olduðunu sanýyorum-veya bu iki þeyden yapýlsa dahi sarhoþ edici al­kol ihtiva etmiyorlarsa bu iki imama göre pis deðildirler, namaza mani olmazlar. Alkol ihtiva etmeleri halinde diðer bütün imamla­ra göre pistirler. Bu durumda müslümanlarýn önünde iki yol var­dýr:

1- Ya bunlardan dahi kaçýnmayý baþarabilen birisi ise takvaya ve ihtiyatlý olana sarýlýp cumhurun (müctehitler çoðunluðunun) yoluna girmek, "Þüpheli olaný býrak, olmayana git" [741] "Helâl da, haram da bellidir... Arada þüpheli þeyler vardýr. Onlardan sa­kýnan dinini ve ýrzýný korur" [742] hadislerini ölçü edinmek.

2- Veya; bana Ýmam Azam ve Ebu Yusuf un bu görüþte olmasý yeter. "Dinde kolaylýk vardýr" [743] buyurulmuþtur. "Umumî belvâ" (kaçýnýlmaz derecede yaygýn) hal almýþ þeylerde, cevaz kaprsý varsa caiz demek daha evlâdýr. "Zamanýmýz þüpheli þeylerden kaçabilme zamaný deðildir" [744] diyerek bu tür sývýlardan kaçýn­mamak. Her ikisine de bir þey denilemez. [745] Görüldüðü gibi mes'ele biraz daha fertlerin Ýslâmî titizlikteki dereceleriyle alaka­lýdýr. Ancak þunu da belirtmek gerekir:

Bu tür sývýlarýn kolonya ve ispirto (etil-alkol) dýþýndakilerinde alkolün diðer maddelerle yeni terkipler oluþturup (istihale, kimyasal tepkime) sarhoþ edi­cilik özelliðini kaybetmesi kuvvetle muhtemeldir. Baþta da söyle­diðimiz gibi, bileþiminde alkol olduðu yazýlan ya da söylenen her þey haram ve pis demek deðildir. Bu tür maddelerin tahlili konu­sunda müslüman kimyacýlara ihtiyacýmýz vardýr. [746]



[723] Mâide: 5/90-91

[724] Kurtubi, Vl/288.

[725] es-Seylü'l-Cerrâr, 1/35-36.

[726] Karaman, Meseleler, 1/3 12

[727] Kurtubî, agk.

[728] Ebu Abdlluah, Rahmetü'l-ümme., 373

[729] Kurtubî, VI/287-288.

[730] agk

[731] Kurtubî, VI/289

[732] Örnek olarak bk.r Müslim, eþribe, 73; Ebu Dâvud, eþribe, 5; Tirmizî, eþrîbe, I.

[733] Müslim, eþribe, 7,8.

[734] Buhâri, Tefsir, (5) 10, eþribe, 2; Müslim, Tefsir, 33, 34; Ebu Dâvud, eþrîbe, I; Nesai, eþribe, 20, 24, 46.

[735] Fahruddin Râzî, VI/43.

[736] Kurtubî, 111/52

[737] Ebu Davûd, eþribe, 5; Tirmizi, eþribe, 3; Nesai, eþribe, 25; Ýbni Mace. eþribe, 10.

[738] Elmalýlý, II/763.

[739] Kastet, Vl/I 13,

[740] Kastani, VI/I 15.

[741] Buharî, Buyü', 3; Tirmizî, kýyâme, 60; Müsned, 111/153.

[742] Buharî, Ýman 39, Buyü', 2; Müslim, Müsâkât 107, 108; Ebu Dâvûd, Buyü', 3; Tirmizî, Buyü', I; Nesâî, Buyü', 2; Müslim, Müsâkât, 107, 108; Ebu Dâvûd, Buyü', 3; Tirmizî, Buyü', I; Nesâî,-Buyü', Kudât, I I; Ýbn Mâce, Fiten, 14.

[743] Buharî, Ýman, 29; Nesâî, Ýman, 28; Müsned, V/69

[744] Ýbn Nüceym, el-Esbâh, 11/108 (Hamevî ile birlikte).

[745] Nitekim Merhum Elmalý'nýn þu sözleri bunu doðrularý "Üzüm þarabý ve bundan mamul olan müskirat aynen' necistir. Öbürlerinin ise necis olmasý þüp­helidir. Meselâ üzerine þarap ve þampanya ve arak (raký), konyak dökülmüþ olan­lar her halde yýkamadýkça namaz kýlamazlar. Lakin üzüm þarabýndan mamül ol­mayan, ispirto, bira vesair müskirat içilemezse de elbiseye veya bedene sürülmesi de namaza mani olur diye iddia edilemez." (Tefsir, 11/762-763); Allâme M. Zahidü'l-Kevserî de, Hayrettin Karaman Bey'in kendi arþivindeki bir mektup suretinden aktardýðýna göre: "Uzun sözün kýsasý, ispirto Ebu Hanife'ye göre necîs (pis) deðildir. Ýmam Azam'ýn kavli, çoðunca böyle cankurtaranlýk yapar. Kokuya konmasý ve elbiseye dokunmasý zarar vermez" der. (Ý.l. Günün Meseleleri,1/3 14) Abdulfettâh Ebu Gudde Hoca da bunu destekler mahiyette þunlarý aktarýr "Dürrü'l-Muhtarda Allâme Hýsnînin þu sözü nakledilir Hamrýn (þarabýn) dýþýndaki sarhoþ edicilerde üç rivayet vardýn I. Kaba pisliktirler. 2. Hafif pisliktirler. 3. Temiz­dirler. Hafif pislik olduðunu söyleyen rivayete göre, sürüldükleri elbisenin veya bedenin dörtte birinden az olmalarý halinde bu baðýþlanýr. Deðerli Alim Ahmed ez-Zerkâ temiz olduklarýný esas alýr ve öyle fetva verirdi. Üstadýmýz Allame Kevserî de þarap dýþýndaki sarhoþ edicilerin (ispirto gibi) kullanýlmalarýnýn caiz, içil­melerinin haram olduðunu söyler ve Ýmam Ebu Hanife'nin mezhebinin bu olduðunu zikrederdi. Bu iki deðerli alimin fetvalarýnda insanlar için kolaylýk ve müsamaha olduðu açýktýr. Çünkü bu tür maddeler bu gün hayatýn bir çok sahasýna girmiþlerdir. Ama, þüphesiz kaçýnabilenlerin bunlardan uzak durmasýda güzel bir þeydir. Çünkü temiz olup olmadýklarý konusunda alimlerin ihtilafý vardýr." (Fethu-bâbi'l-inâye, 1/258 dipnotu).

[746] Doç. Dr. Faruk Beþer, Fetvalarla Çaðdaþ Hayat, Nün Yayýncýlýk, Ýstanbul 1997: 284-290.

[747] Doç. Dr. Faruk Beþer, Fetvalarla Çaðdaþ Hayat, Nün Yayýncýlýk, Ýstanbul 1997: 290-291.



radyobeyan