Fetvalarla Çaðdaþ Hayat
Pages: 1
Dar i harpte faiz By: sidretül münteha Date: 14 Mart 2011, 19:06:47
17. Dar-i Harpte Faiz




Soru: Dâru'l-harp'te faiz olmaz, diyorlar. Türk bankala­rýndan faiz alýp yiyebilir miyiz?

Cevap: Dâru'l-harp'te faizin cereyan edip etmemesiyle Türk bankalarýndan faiz alýp yemek ayrý ayrý þeylerdir. Önce bu hü­küm sadece Ýmam Ebu Hanife ve Ýmam Muhammed'in kabul ettiði ve Ýmam Ebu Yusuf dahil, Þafiî, Malik ve Ahmed gibi diðer imamlarýn karþý olduðu bir hükümdür. "Dâru'l-harp'te müslümanla harbî arasýnda faiz olmaz" anlamýndaki bir hadise dayandý­rýlýr. Hadis, "Nasbu'r-râye" sahibi Zeyla’nin ve Aliâme Ýbn Hümâm'ýn tesbitlerine göre "âhad" bir haberdir ve garîbtir (sahih deðildir). [756] Ýmam Þafiî böyle bir hadisin sabit olmadýðýný, bina­enaleyh, delil olamayacaðýný söyler. Nitekim hadis, meþhur on hadis kitabýnda bulunmadýðý gibi, "dâru'l-harb" ifadesi de bunun dýþýnda hadislerde geçmemektedir. "Dâru'l-harb", "Dâru'l-Ýslâm" gibi terimler sonradan müctehid imamlar döneminde orta­ya çýkan terimlerdir. Nitekim Ýbnü'l-Esîr de "en-Nihâye" adlý de­ðerli eserinde "dâr" kelimesi ile ilgili böyle bir terimden söz et­memektedir. Ýþin bir yönü budur. Diðer bir yönü de bu hükmün usûl kaideleriyle çeliþmesidir. Çünkü "haber-i vahidle ziyade, ne­sih sayýlacaðýndan caiz olmaz." Bu haber de haber-i vahiddir. Ka­bul edilmesi halinde faizi ayýrým yapmadan (mutlak olarak) yasak­layan naslara ziyade bir hüküm getirmiþ olur ki, bu caiz deðildir. Ýþin, Aliâme Ýbn' Hümâm'ýn da irdelediði [757] bir üçüncü yönü vardýr ki, sorunun cevabý açýsýndan önemli olan da budur:

Ýmam Azam ve Ýmam Muhammed bu hükmü verirken, parayý iktisadî bir silâh olarak düþünüp, müslümanýn onu kafirin ülkesinde ve onun rýzasýyla, herhangi bir yolla alabileceðini, böylece onu iktisaden zayýf düþüreceðini, müslümanýn hiçbir surette faiz vereme­yeceðini, yani fazlalýðý müslümanýn almasý halinde bunun caiz olabileceðini kastettiklerini, arkadaþlarý olan imamlar açýklamýþlar­dýr. Nitekim Ýmamý Azam kumarý da ayný kategoriye sokmuþ ve yüzde yüz kazanacaðýný bilmesi halinde müslüman Darü'i-Harpte bir harbî ile kumar oynayabilir, demiþ ve mes'eleye Rum Sûresi­nin baþýnda iþaret edilen ve Hz. Ebu Bekr'in Þirk diyarý olan Mekkelilerle girdiði bahsi delil göstermiþtir. Çünkü bahsin kumardan baþka bir anlamý yoktur ama Hz. Ebu Bekr kazanacaðýný Allah Rasûlünün haber vermesiyle kesinlikle bilmektedir. Durum böyle olunca Ýmam Azam ve Ýmam Muhammed'in cumhurun karþýsýndaki bu görüþlerini alsak dahi, günümüzde müslümanýn hiçbir yerde onlarýn görüþüne göre de banka faizi alýp yiyemeye­ceðini rahatlýkla söyleyebiliriz. Çünkü faiz sistemi artýk deðiþmiþ ve fertlerin yerini müesseseler almýþtýr. Diyelim ki Almanya'da bir müslüman 100 markýný bankaya yatýrmýþ ve meselâ yýlda %I0 faiz almýþ, sene sonunda da parasý I 10 mark olmuþ olsun. Banka, hali hazýrdaki sisteme göre bu sayede bu mevduatýn (ankes he­sabý ayrýldýktan sonra) yaklaþýk 5 katý kredi verebilecek ve daha yüksek, meselâ %I5 faiz uygulayacaðýndan 5x15=75 DM. kazan­mýþ olacaktýr. Yani müslüman Ahmet kendi kazandýðý 10 DM. karþýlýðýnda Alman Hans'a 65 DM. kazandýrmýþ olacaktýr. Görül­düðü gibi buna caiz diyen hiçbir Ýslâm hukukçusu yoktur. Türki­ye için durum daha da deðiþiktir. Darül-harp olduðunu söyleyen görüþten hareket etsek dahi, faiz müessesesi dediðimiz gibi bir banka olacaktýr ve banka Yahudi Miþon'un ve Miþonlaþan Tür­kün olsa bile bir taraftan Ahmet Aða yatýrýp, öbür taraftan Meh­met Aða almýþ olacaðýndan, bir yönüyle müslüman faiz vermiþ, öbür yönüyle de müslüman, müslümandan faiz almýþ olacaktýr. Bu ise hiç caiz görülemez. [758]



[756] Zeyla'î, Nasbu'r-Râye, lV/44; Ýbn Hümâm, Fethu'l-Kadîr, VII/39.

[757] Ýbn Hümam, age-, VII/39

[758] Doç. Dr. Faruk Beþer, Fetvalarla Çaðdaþ Hayat, Nün Yayýncýlýk, Ýstanbul 1997: 293-295.



radyobeyan