Mektup no 35 By: hafiza aise Date: 14 Mart 2011, 15:55:26
Sýra No: 35
Aziz, sýddýk kardeþlerim,
Ýki sene tetkikattan sonra mahkeme tarafýndan bana teslim olunan mecmualardan bugün, mâsumlar taifesinin ve ümmî ihtiyarlar cemaatinin bana yâdigâr olarak gönderdikleri parçalarý hâvi büyük ve yaldýzlý ciltli bir mecmua gördüm. Bu mecmuanýn baþýnda tâ Kastamonu'ya yazdýðým bir fýkrayý size göndermek hatýrýma geldi. Belki de eskiden bir sureti size gönderilmiþ. Bunda kanaatým geldi ki: Filozoflara ve muannidlere karþý mâsumlar ve ümmîlerin mâsumâne ve hâlisâne olan bu elimdeki mecmuasý, en büyük bir vasýta-i galebedir; inatlarý kýrýp insafsýzlarý insafa getirmiþtir. Ýþte çok yerlerden bana gönderilen mecmualar ve ümmîlerin parçalarýný üç mecmua içinde cem etmiþtik. Ve mecmuanýn baþýnda, bu gelen parça yazýlý gördüm, size de gönderiyorum.
Hem bununla, Risale-i Nur'un makbuliyetine delâlet eden sekiz parçadan mürekkep yaptýðýmýz bir mecmua ve keramet-i Gavsiye ve Aleviye ve iþaret-i Kur'âniyeden baþka, lâhika ve saireden üç dört parça daha ilâve edilen mecmuanýn baþýnda yazýlmaya lâyýk bir parçayý leffen beraber gönderiyorum.
Umum kardeþlerime, bilhassa mâsum ve ümmîlere selâm ve dua eder ve dualarýný istiyoruz. Ve bin mâþâallah ve bârekâllah onlara deriz. Onlarýn yazýlarýný kimler görüyorsa, takdirkârâne meftun olur.
Risale-i Nur'un küçük ve mâsum þakirtlerinden elli altmýþ talebenin yazdýklarý nüshalarý bize göndermiþler, o parçalarý üç cilt içinde cem ettik.
Ýþte bu mecmuadaki parçalarý yazanlarýn nümune olarak bir kýsmý þunlardýr:
Ýsimleri Yaþlarý
Ömer 15
Mustafa 13
Hâfýz Nebi 14
Hicret 15
Hüseyin 11
Ahmed Zeki 13
Ayþe 11
Hâfýz Ahmed 12
Mustafa 14
Bekir 9
Ali 12
Ayþe 11
Ýþte bu mecmuadaki risaleler, bu mâsum çocuklarýn Risale-i Nur'dan ders aldýklarý ve yazdýklarýnýn bir kýsmýdýr. Onlarýn bu zamanda bu ciddî çalýþmalarý gösteriyor ki, Risale-i Nur'da öyle bir mânevî zevk ve câzibedar bir nur var ki, mekteplerde çocuklarý okumaya þevkle sevk etmek için icad ettikleri her nevi eðlence ve teþviklere galebe edecek bir lezzet, bir sürur, bir þevk, Risale-i Nur veriyor ki, çocuklar böyle hareket ediyorlar. Hem bu hal gösteriyor ki, Risale-i Nur kökleþiyor. Ýnþaallah, daha hiçbir þey onu koparamayacak; ensâl-i âtiyede devam edecek, gidecek.
Aynen bu mâsum çocuk þakirtler gibi, Risale-i Nur'un câzibedar dairesine giren ümmî ihtiyarlarýn dahi kýrkelli yaþýndan sonra Risale-i Nur'un hatýrý için yazýya baþlayýp yazdýklarý kýrk elli parça, iki üç mecmua içinde derc edildi. Bu ümmî ihtiyarlarýn ve kýsmen çoban ve efelerin, bu zamanda, bu acip þerait içinde, herþeye tercihan Risale-i Nur'a bu surette çalýþmalarý gösteriyor ki, bu zamanda Risale-i Nur'a ekmekten ziyade ihtiyaç var ki, harmancýlar, çiftçiler, çobanlar, yörük efeleri, hâcât-ý zaruriyeden ziyade bir hâcât-ý zaruriyeyi, Risale-i Nur'un hakaikini görüyorlar.
Bu ciltte az ve sâir altý cild-i âhirde mâsumlarýn ve ihtiyar ümmîlerin yazýlarýnýn tashihinde çok zahmet çektim. Vakit müsaade etmiyordu. Hatýrýma geldi ve mânen denildi ki: Sýkýlma! Bunlarýn yazýlarý çabuk okunmadýðýndan, acelecileri yavaþ yavaþ okumaya mecbur ettiðinden, Risale-i Nur'un gýda ve taam hükmündeki hakikatlerinden hem akýl, hem kalb, hem ruh, hem nefis, hem his, hisselerini alabilir. Yoksa, yalnýz akýl cüz'î bir hisse alýr, ötekiler gýdasýz kalabilirler.
Risale-i Nur, sair ilimler ve kitaplar gibi okunmamalý. Çünkü ondaki iman-ý tahkikî ilimleri, baþka ilimlere ve maariflere benzemez. Akýldan baþka çok letâif-i insaniyenin kut ve nurlarýdýr.
Elhasýl: Mâsumlarýn ve ümmî ihtiyarlarýn noksan yazýlarýnda iki fayda var:
Birincisi: Teennî ve dikkatle okunmaya mecbur etmektir.
Ýkincisi: O mâsumâne ve hâlisâne ve samimî ve tatlý dillerinden, derslerinden Risale-i Nur'un þirin ve derin meselelerini lezzetli bir hayretle dinlemek ve ders almaktýr.

Kardeþiniz Said Nursî