Asabeler By: sumeyye Date: 12 Mart 2011, 16:41:35
ASABELER
Bunlar farz olan belli hisseleri bulunmayan ve farz hisse sahipleri paylarýný aldýktan sonra terekenin kalanýný alan, ama yalnýz baþlarýna mirasçý olduklarýnda terekenin tamamýný alan kimselerdir.
Asabeler; neseben ve sebeben olmak üzere iki kýsýmdýrlar. Neseben asabeler üç grupta toplanýrlar:
A- Kendi baþýna asabe olanlar: Ölüye nisbet edilince araya kadýnlar girmeyen bütün erkeklerdir ki, bunlar dört kýsýmdýr:
1- Ölünün cüzleri: Oðullarý. Bununla alâkalý olarak Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:
“Ölenin çocuðu varsa, ana-babasýndan her birinin mirasta altýda bir hissesi vardýr.” [36] Asabelikte oðul babadan evvel geldiðine göre, babadan sonrakilerden evleviyetle evvel gelir.
Sonra oðullarýn oðullarý ölünün asabesi olurlar. Çünkü bunlar da oðul kelimesinin kapsamýna girerler. Hz. Ebûbekir, Hz. Ali, Ýbn. Mes'ûd, Ýbn Abbâs ve Zeyd b. Sabit (r. anhum) in þöyle dedikleri rivayet edilir; 'ölüye en yakýn asabe oðlu, sonra oðlunun oðludur. Baba her ne kadar oðlun oðlundan daha yakýn ise de, o oðulla, oðlun oðluyla birlikte olduðundan farz hisse sahibidir. Burada tercihte müteber olan, farz hisseye deðil de asabelikle mirasý haketmektir. Meselâ; ana-baba bir kýz kardeþ ölüye her ne kadar daha yakýn ve akrabalýk ciheti her ne kadar daha kuvvetli ise de, baba bir erkek kardeþin oðlu onunla birlikte olduðunda mirastan pay alýr.
2- Ölünün asýllarý: Ölünün babasýdýr. Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:
“Ölenin çocuðu yok da ana-babasý ona vâris olmuþsa, anasýna üçte bir (düþer).” [37] Yani malýn kalan kýsmý babanýndýr. Asabelikte babanýn dede ve kardeþlerden daha fazla hak sahibi olduðu, bununla sübût bulmaktadýr. Çünkü babadan sonrakiler, babadan sonra ölüye baðlanmaktadýrlar. Ve daha sonra yukarýya doðru dedesi gelir ki, bu hususda inþâallah yeri geldiðinde anlatýlacaðý gibi ihtilaf vardýr.
3- Ölünün babasýnýn cüzleri: Bunlar ölünün erkek kardeþleridir. Zira Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:
“Kýz kardeþ ölüp çocuðu olmazsa, erkek kardeþ de ona vâris olur.” [38] Bu âyet-i kerîme kelalede, yani babasý ve çocuðu olmayan kimsenin malýnýn tamamýna erkek kardeþin mirasçý olacaðýný bildirmektedir.
Asabelikte erkek kardeþten sonra bunlarýn erkek çocuklarý gelir.
4- Ölünün dedesinin cüz'leri: Amcalarý, sonra amca oðullarý, sonra dedenin amcalarý, sonra bunlarýn oðullarý ve böylece sürüp gider: Çünkü bunlar derece ve yakýnlýkta bu sýraya tabidirler. Evlendirme velayetinde olduðu gibi, mirasta da bu sýraya tâbi olurlar. Birden fazla asabe birlikte olduklarýnda ölüye en yakýn olaný mirasý hakeder. Zira Peygamber Efendimiz (sas) þöyle buyurmuþtur:
“Hisseleri sahiplerine verin. Artaný da ilk sýradaki asabeye verin.” [39] Mirasý haketmenin illeti, ölüye olan yakýnlýðýdýr. Daha yakýn olanda bu illet daha fazla mevcuttur. Bu nikâh bahsinde de anlatýlmýþtý.
Amr b. Þuayb'ýn dedesinin rivayetine göre, Rasûlullah (sas) ýn miras malýný önce ana-baba bir kardeþe, sonra baba bir kardeþe, sonra ana-baba bir kardeþin oðluna, sonra baba bir kardeþin oðluna vermiþ ve bu tatbikatý amcalýkta da yapmýþtýr. Bunlardan ana-baba bir olanlar, baba bir olanlardan önceliklidirler. Bunlarýn yakýnlýk dereceleri daha kuvvetlidir. Çünkü bunlar hem ana hem de baba cihetinden ölüye baðlýdýrlar. Bu hususda Peygamber Efendimiz (sas) þöyle buyurmuþtur:
“Ana-baba bir kardeþler olan benu ayan (ölen kardeþlerine) mirasçý olurlar. (Bunlar varken) benu allat olan baba bir kardeþler mirasçý olamazlar.”
Ayný derecede birden fazla asabe bir arada bulunduðunda miras malý asýllarýna göre deðil de kelle sayýsýna göre onlara taksim edilir. Meselâ; ölenin bir erkek kardeþinden bir oðul, baþka bir erkek kardeþinden de on oðul varsa, miras malý on bire bölünerek her birine bir hisse verilir.
Veya ölenin bir amcasýndan bir oðul, baþka bir amcasýndan da on oðul varsa; miras malý on bire bölünerek her birine bir hisse verilir.
Veya ölenin bir amcasýndan bir oðul, baþka bir amcasýndan da on oðul varsa, miras malý yine on bire bölünerek her birine bir hisse verilir.
B- Baþkasý sebebiyle asabe olanlar: Bunlar kendi erkek kardeþleri ile beraber bulunduklarýnda asabe olan dört kýsým kadýnlardan ibarettir:
1- Ölünün oðlu ile beraber kýzlarý,
2- Ölünün oðlu ile beraber oðlunun kýzlarý: Bu hususda Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:
“Allah (cc) size çocuklarýnýz hakkýnda erkeðe kadýnýn payýnýn iki misli (miras vermenizi) emreder.” [40]
3- Ölünün ana-baba bir kýz kardeþleridir ki, bunlar da erkek kardeþleri ile asabe olurlar: Bu hususda Allah (cc) þöyle buyurmuþtur:
“Eðer erkekli kadýnlý daha fazla kardeþ mevcud ise, erkeðin hakký iki kadýn payý kadardýr.” [41]
C- Baþkasýnýn bulunmasý ile asabe: Ölünün ana-baba bir veya baba bir kýz kardeþleridir. Bunlar ölünün kýzlarý veya oðlunun kýzlarý ile beraber bulununca, asabe olurlar: Ýbn. Mes'ûd (ra) dan rivayet edilen ve evvelce geçen bir hadîs-i þerîf bunun böyle olmasý gerektiðini bildirmektedir.
Bunun ikinci bir gerekçesi de þu hadîs-i þerîfdir: Peygamber Efendimiz (sas) þöyle buyurmuþtur:
“Kýz kardeþleri kýzlarla beraber asabe yapýnýz.” Bunun misali þöyledir; ölen bir kimse geride bir kýz, bir ana-baba bir kýz kardeþ ve bir yahut birden fazla sayýda baba bir erkek kardeþ býrakýrsa; malýn yarýsý kýza, diðer yarýsý da kýz kardeþe verilir. Baba bir kardeþlere bir þey verilmez. Çünkü kýz kardeþ asabe olunca, ana-baba bir erkek kardeþ gibi olur.
Zinadan doðan çocukla, liân yoluyla nesebi reddedilen çocuklarýn asabeleri, annelerinin velileridir: Çünkü bunlarýn babalarý yoktur. Rasûlullah (sas) liân yoluyla nesebi reddedilen çocuðu anasýnýn nesebine baðlamýþ ve bu çocuk baba tarafýndan akrabasý bulunmayan bir þahýs gibi olmuþtur. Anasýnýn akrabalarý ona mirasçý olurlar, o da onlara mirasçý olur. Ölen kimse geride bir kýz, bir ana ve bir de kendisini liân yoluyla reddeden bir baba býrakýrsa; malýnýn yarýsý kýzýna, altýda biri de anasýna verilir. Artan kýsým da redd yoluyla kýzýna ve anasýna verilir. Babasý yokmuþ gibi kabul edilir. Bu ölü bunlarýn beraberinde bir karý veya koca býrakýrsa; karý ya da koca hissesini aldýktan sonra artan kýsým farz hisse ve redd hissesi olarak kýzý ile anasý arasýnda taksim edilir.
Ölen bir kimse geride anasýný, ana bir erkek kardeþini ve liân yoluyla reddettiði oðlunu býrakýrsa; malýnýn üçte biri anasýna, altýda bir ana bir erkek kardeþine verilir. Artaný da; anasýyla ana bir erkek kardeþine redd yoluyla verilir. Liân yoluyla reddettiði oðluna bir þey verilmez. Çünkü onun baba tarafýndan erkek kardeþi yoktur.
Liân yoluyla evlatlýktan reddedilen bir kimsenin oðlu ölürse, babasýnýn kavmi ona mirasçý olurlar ki, onlar da kardeþleridir. Ama dedesinin kavmi, yani amcalarý ve amca oðullarý ona mirasçý olamazlar. Liân yoluyla reddedilen kimsenin mirasý ile diðer mes'eleler bu esasa göre çözülür.
Veled-i zinanýn miras mes'eleleri de böyledir. Yalnýz bir mes'elede bunlar birbirlerinden ayrýlmaktadýrlar: O da þudur; veled-i zina kendi ikiz kardeþine ana bir erkek kardeþ gibi mirasçý olur. Liân yoluyla reddedilen kimse kendi ikiz kardeþine ana-baba bir erkek kardeþ gibi mirasçý olur.
Sebeben asabeye gelince; köle azad eden, kendi baþýna asabedir. Sonra sýrasýyla onun asabeleri, azad ettiði kölenin de asabesi olurlar. Azad ederek asabe olan, asabelerin en sonuncusudur: Çünkü onun asabelerinin asabeleri hakiki, kendisinin o azadlýya olan asabeliði ise, hükmîdir. Peygamber Efendimiz (sas) þöyle buyurmuþtur:
“Vela; nesep baðý gibi bir baðdýr.” Çünkü bu þahýs azad etmekle o köleye manen hayat vermiþtir ki, bu doðuma benzer. Bununla alâkalý açýklama inþâallah ilgili fasýlda verilecektir. [42][36] Nisa: 4/11.
[37] Nisa: 4/11.
[38] Nisa: 4/176.
[39] Bu hadîsi Buhari, Müslim, Tirmizî ve Ahmed rivayet etmiþtir.
[40] Nisa: 4/11.
[41] Nisa: 4/176.
[42] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsýlî, El-Ýhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayýnlarý: 4/397-401.