Emirdað Lahikasý
Pages: 1
Mektup no 51 By: hafiza aise Date: 12 Mart 2011, 15:07:09
Sýra No: 51

. . . O (Bediüzzaman), Nur'un hâdimidir. Eðer dünyayý istese ve dileseydi, kendisine sunulan hediye ve behiyeleri, zekât ve sadakalarý ve bu teberru ve terekeleri alsaydý, bugün bir milyoner olurdu. Fakat o, týpký Cenab-ý Ömer'in (r.a.) dediði gibi: "Sýrtýma fazla yük alýrsam, nefs-i nâtýka-i kâinatýn kalbi ve Allah'ýn habibi Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâma ve yârâný olan kâmil ve vâsýllara yetiþemem ve yarý yolda kalýrým" diyor.

"Bütün eþya ve eflâki senin için yarattým, Habibim" fermanýna, "Ben de senin için onlarýn hepsini terk ve feda ettim" diye verilen cevab-ý Hazret-i Risaletpenâhîye ittibâ ve imtisalen, o da dünya ve mâfîhayý ve muhabbet ve sevdasýný terk ve hattâ terki de terk ederek, bütün hizmet ve himmetini ve þu ömr-ü nazenînini envâr-ý Kur'âniyenin intiþarýna sarf ve hasretmiþtir. Ýþte bunun için, þimdi çektiði bütün zahmetler, rahmet, yaptýðý hizmetler, hikmet olmuþ, celâli yüzünden cemalini de gösterip, âlem, bir gülzâr-ý kemal bulmuþtur.

    Lütf u kahrý þey-i vâhid bilmeyen çekti azâp,
    Ol azaptan kurtulup sultan olan anlar bizi,

Niyazi-i Mýsrî gibi diyen bu tercüman, herþeyi hoþ görerek, katreyi umman, âdemi insan, ve nurunu âleme sultan eylemiþtir.

Ona "Kürdî" denilmesi ve kaside-i Hazret-i Ýmam-ý Ali'de (r.a.) görülen    kelimesinin hazf ve kalbiyle "Kürt" îma ve iþaretinin bulunmasý, gerçekten Kürtlüðüne delâlet etmez ve onun mânevî silsile-i þerâfet ve siyadetten tenzil ve teb'idini icap ettirmez. Bu isnad ve izafe, Kürdistan'da doðup büyüyen ve bu lâkapla mâruf ve meþhur olan bu zatýn Risaletin-Nur'un tercümaný olduðunu sýrf âleme ilân etmek içindir; yoksa Kürtlüðünü ispat etmek için deðildir.Kürtçe bilmesi, o kýyafete girmesi ve öyle görünmesi, kendini setr ve ihfa için olup, hakikî hüviyet ve milliyetini ihlâl ve inkâr mânâ ve maksadýyla deðildir diye düþünüyorum.

Âlem-i Ýslâmiyet ve insaniyete ve Haremeyn-i Þerifeyne asýrlarca hizmet eden bu kahraman Türk milletini onun çok sevmesinde ve hayatýnýn mühim bir kýsmýný hep Türklerle meskûn olan bu havalide geçirmesinde büyük hikmetler, mânâ ve mülâhazalar olsa gerektir.

Âb-ý rû-yi Habîb-i Ekrem için,
Kerbelâ'da revan olan dem için,
Þeb-i firkatte aðlayan göz için,
Râh-i aþkýnda sürünen yüz için.
Risale-i Nur'a ve Üstada ve Ýslâma zafer ver, yâ Rabbî! Âmin.

Ey Risale-i Nur! Seni söndürmek isteyen bedbahtlarýn necm-i istikbali sönsün. Ýzzet ve ikbâli ve þân ü þerefi aksine dönsün. Sen sönmez ve ölmez bir nursun.

Boyun bâlâ, gözün þehlâ, gören mecnun seni leylâ.Sözün ferþte, gözün Arþta, gönül meftun sana cânâ.

Nikabýn nur, nigâhýn nur, kitabýn nur senin ey nur
Baðýn Nursî, huyun munis, özün idris ferd-i yektâ.
Açýlmýþ gül, öter bülbül, yüzünde var zarif bir tül.
Yazýlmýþ üstüne Nur'dan "1"
Sana cânýn fedâ etmez mi senden hem görenler hak,
Sözün hak, hem özün hak, hem mesleðin hak, hem makamýn Kâbetü'l-ulyâ.

(2) Üstadým Efendim Hazretleri,

Ben, bu yazýlarý Risaletu'n-Nur'un eli ve kalemi ve diliyle bu hakîr kalbime ondan sýçrayan küçük bir kývýlcým parçasýyla yazdým. Kabulünü ve imdad ve ilhamýn kesilmemesini rica eder ve hürmetle ellerinizden öper ve dualarýnýzý beklerim efendim.


Duanýza muhtaç talebeniz Hasan Feyzi (Rahmetullahi Aleyh)

1 "Ýki yay kadar, hattâ daha da yakýn." Necm Sûresi, 53:9.

2 "Onlar Allah'ýn nurunu aðýzlarýyla söndürmek isterler. Fakat Allah nurunu tamamlayacaktýr-kâfirler isterse hoþlanmasýnlar." Saf Sûresi, 61:8.


radyobeyan