Mektup no 67 By: hafiza aise Date: 12 Mart 2011, 14:01:38
Sýra No: 67
Aziz, sýddýk kardeþlerim,
Size, mânidar ve acip ve Risale-i Nur'un talebeleriyle ve Risale-i Nur'a ve Âyetü'l-Kübrâ'nýn kerametiyle ve ehl-i dünyanýn iliþmek niyetleriyle alâkadar karþýmda eskiden belediye bulunan hükûmet dairelerinden birisi, hiçbirþey kurtulmayarak, hiç görmediðimiz acip bir parlamakla gecenin en soðuk bir vaktinde üç saat cehennem gibi yandýðý halde, tam bitiþiðinde, Risale-i Nur'un Çalýþkanlarýndan bir talebesi, yine iki kardeþinin, mâsum Ceylân'ýn sermayelerinin kýsm-ý âzamý bulunan büyük maðazalarý, o yangýn yeriyle iki küçük dükkân fasýla ile o dehþetli yangýn bütün þiddetiyle maðazaya doðru gelirken biçare Ceylân yanýma geldi, dedi: "Biz yanýyoruz, mahvolduk."
Ben de iki gün evvel maðazalarýnda bulunan Âyetü'l-Kübrâ'nýn bir kýsým matbu nüshalarýný yanýma getirmek için söyledim, fakat getirmedi. Demek o ateþi söndürmek için orada kalmýþtý.
Ben de Risale-i Nur'u ve Âyetü'l-Kübrâ'yý þefaatçý yapýp, "Ya Rabbi, kurtar" dedim. Üç saat o dehþetli yangýn hücumunda bütün o büyük daireyi mahvetti. Altýnda ve bitiþiðindeki dükkânlarý bütün yaktý, yýktýrdý. Risale-i Nur'un ve Âyetü'l-Kübrâ'nýn hýfzýnda olan maðazaya kat'iyen iliþmedi ve altýndaki þakirdin dükkâný da müstesna olarak saðlam kaldý. Yalnýz ahali camlarýný kýrdýlar. Eðer ahali iliþmeseydi, eþyalarýný almasaydýlar, hiçbir zarar olmayacaktý.
Ýþte, Isparta halýcýhanesinin yangýný ile, Risale-i Nur'un derslerine köþklerini tahsis eden zatlarýn o dehþetli yangýnla bitiþik iki kardeþinin iki hanesinin kurtulmasý Risale-i Nur'un bir kerameti olduðu gibi, Kastamonu'da aynen bu Emirdaðý yangýný gibi, orada, karþýmdaki dehþetli bir yangýnýn ittisalindeki Risale-i Nur þakirtlerinden Hafýz Ahmed'in evi harika bir surette kurtulmasý ve hemþiresinin üçüncü kat yangýn içinde harika bir tarzda, hem elmas ve altýn mücevheratýný, hem canýný Risale-i Nur'un berekâtýyla kurtarmasý misilli, burada da, bu yangýnda, Risale-i Nur'un çalýþkan talebelerinden ve Çalýþkan hanedanýndan üç kardeþi olarak dört zatýn o dehþetli yangýndan kurtulmasý, Risale-i Nur'un ve Âyetü'l-Kübrâ'nýn bir kerameti olduðuna hem benim, hem onlarýn, hem sair kardeþlerimizin kat'î kanaatimiz geldi. Burada eksik olmayan az bir rüzgâr esseydi, o çarþý dükkânlarýnýn ekserisini yandýrabilirdi. Hattâ Âyetü'l-Kübrâ maðazasýndan on onbeþ dükkân tâ uzakta eþyalarýný çýkarýp kaçýrdýlar.
Bazý emarelerle, Sandýklý'da, hem Afyon, Kütahya ortasýnda, Risale-i Nur'a ve yeni mektuplarýmý elde etmeleriyle bana karþý bir iliþmek emareleri göründü. O iki hadisede, Ýstanbul hadiseleriyle tokat yediler. Bu defa, niyetlerinde bana iliþmek cezasý olarak bu tokat geldi, inþaallah o niyetten onlarý vazgeçirdi ve korkutup susturdu.
Kardeþlerim, sizin zekâvetiniz ve tedbiriniz, benim tesanüdünüz hakkýnda nasihatime ihtiyaç býrakmýyor. Fakat bu âhirde hissettim ki, Risale-i Nur þakirtlerinin tesanüdlerine zarar vermek için birbirinin hakkýnda su-i zan verdiriyorlar, tâ birbirini itham etsin. Belki "Filân talebe bize casusluk ediyor der, tâ bir inþikak düþsün. Dikkat ediniz, gözünüzle görseniz dahi perdeyi yýrtmayýnýz. Fenalýða karþý iyilikle mukabele ediniz. Fakat çok ihtiyat ediniz, sýr vermeyiniz. Zaten sýrrýmýz yok; fakat vehhamlar çoktur. Eðer tahakkuk etse, bir talebe onlara hafiyelik ediyor, ýslahýna çalýþýnýz, perdeyi yýrtmayýnýz.
Sizin, hususan Isparta medresesindeki tesanüdünüz, hem Risale-i Nur'u, hem þakirtlerini, hem bu memleketin yüzünü ak etmiþ. Ve her tarafta Risale-i Nur'a çalýþtýran ehemmiyetli bir sebep, tesanüdünüzdür ve þevk ve gayretinizdir. Cenab-ý Hak, sizleri bu hizmet-i imaniyede dâim ve muvaffak eylesin. Âmin, âmin.
Umum kardeþlerime tâife tâife, birer birer selâm ve dua; ve dualarýný rica ediyoruz.
Said Nursî
Yangýn hakkýnda Üstadýmýzýn yazdýðý hakikate kat'î kanaatýmýz geldi; gözümüzle gördük.
Osman, Mehmed, Hasan, Ceylân ve yardým eden Ýbrahim