Tevbe By: sidretül münteha Date: 11 Mart 2011, 21:36:06
7. Tevbe
Þeriatýn kötü saydýðý iþlerden, sýrf kötü olduklarý için piþman olup vazgeçmek ve Allah'a dönmek.
"Tevbe" kelimesinin sözlükteki asýl mânâsý ilk asla "dönmektir." Bu mânâ ile baðlantýlý olarak tevbe, kula nisbet edildiði zanian, arýzî olan günah halini býrakýp aslî olan salah haline dönmek anlamýna gelir. Allah'a nisbet edildiði zaman da talî olan gazab (bakýþýndan aslî olan rahmet bakýþýna dönmek anlamýný verir. Bunun için tevbenin serî mânâsýnda hem kulun, günahýný itiraf edip, ondan piþmanlýk duyarak bir daha yapmamaya kararlý olmasý, hem de Allah'ýn da bu müracaatý kabul ederek günahý baðýþlamasý anlamlarý vardýr.
“Tevb"de tevbe demektir. Ancak bunun "tevbe"nin çoðulu olduðunu söyleyenler de vardýr. "Ýnâbe" terimi de tevbeye yakýn bir anlamdadýr. "Tevbe" teriminde sözü edilen, "sýrf kötü olduðu için dönme" özelliðinden ötürü, vicdanýnda o kötülüðün çirkinliðini duyduðundan dolayý deðil de, bedenine malýna veya haysiyetine zarar vermesi gibi bir korku ya da ümit sebebiyle vazgeçmesi tevbe sayýlmaz. Tevbe, yaptýðý bir kabahatin bir menfaatini görse dahi, onun çirkinliðini düþünüp, tiksinerek vazgeçmektir. Bu yüzden Hz. Ali, bir bedevinin "estaðfýrullah ve etûbi ileyk = Allahým, beni baðýþlamaný dilerim ve sana tevbe ederim" dediðini duyunca, "Be adam! Çabuk çabuk tevbe etmek yalancýlarýn tevbesidir. Gerçek bir tevbede altý þartýn bulunmasý gerekir: Günaha piþmanlýk, farzlarý kaza etmek, yediði haklarý iade etmek, haklarýný yedikleriyle helalleþmek, bir daha dönmemeye karar vermek, nefsi, günahlarla büyüttüðü gibi Allah'a itaatta eritmek ve ona masiyetlerin tadýný tattýrdýðý gibi taatlarýn acýsýný tattýrmak." Bu anlamlarý destekleyen bir âyeti kerîmede:
"Allah'ýn kesinlikle kabul edeceðini v'ad ettiði tevbe ancak bilmeyerek kötülük yapýpta sonra çok geçmeden tevbe eden, günahýnda ýsrar etmeyen kimselere aittir. Yoksa fenalýklarý yapýp yapýpta, sonunda herbirine ölüm gelip çattýðýnda, ben þimdi tevbe ettim diyenlere ve de kâfir olarak ölenlere tevbe yoktur" buyurulur.
Bu âyetten hareketle Ýslâm âlimlerinin çoðu tevbenin "fevrî" (günaha düþülür düþülmez) yapýlmasýnýn vacip olduðu görüþündedirler. Binaenaleyh, bir günaha düþüldüðü anda tevbe edilmemesine de ayrýca tevbe etmek gerekir.
Bu konuda ölçü þudur:
Hayattan ümit kesme ve ölüm anýndan önce küfürden tevbe edip iman etmek makbuldür. Ama can çýkma (nez') anýnda küfürden tevbe edip iman etme makbul deðildir. Ýmandan sonra hayýrlý iþler yapabilecek bir zaman bulunmalýdýr. Fakat fasýk mü'minin son nefesindeki tevbesi de kabul edilebilir. Çünkü mü'minlere "Allah'ýn rahmetinden ümit kesmeyin" buyurulmuþtur. Ne var ki, o andaki tevbenin kabul edileceði kesin deðildir. Ýslâm'da hiç günah iþlemeyen insanlarýn oluþturduðu bir toplum idealizmi yoktur. Hatta bir hadiste:
"Eðer siz hiç günah iþlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve günah iþleyip, hemen arkasýndan da tevbe eden bir kavim yaratýrdý" buyurulur.
"Mü'minlerin ekine benzediði, küfür rüzgârlanyla eðilip, tevbe ile hemen doðrulduðu" anlatýlýr. Yine Allah Rasûlü:
"Hayýrlý olanlarýnýz çeþitli fitne ve imtihanlara maruz kalýp, çokça tevbe edenlerinizdir", "Kulunun tevbe etmesinden Allah, korkunç ve ýssýz bir çölde her türlü erzakýný taþýyan devesini kaybedip, bulma ümidini kestikten sonra karþýsýnda gören yokunun sevindiðinden daha çok sevinir", "Günahlarýndan tevbe eden, hiç günah iþlememiþ gibidir..." buyurur.
Kur'ân-ý Kerîm'de "tevbe" ve türevlerinin 86 defa geçmiþ olmasý Allah'ýn tevbeye verdiði önemi anlatýr. Tevbe, Hz. Adem'le baþlar ve Allah'ýn razý olduðu kulluðun en belirgin vasfýný temsil eder. Karþýtý ise inat, kibir ve hatada bile bile ýsrardýr ve bunlar da þeytanýn ve þeytan tînetindeki insanlarýn özelliðidir. Adem hata etmiþ ve tevbe etmiþtir, þeytan ise isyan etmiþ ve kibirlenerek isyanýnda ýsrar etmiþtir. Allah da onu ebediyyen ateþte býrakacaðýný söylemiþtir. Adem (as) ise hatasýný anlayýp tevbe etmiþ, Allah da onun tevbesini kabul etmiþtir. Bir âyette de "tevbe"nin "nasûh" olmasý istenir. "Nasûh" kelimesinin aslýnda halis ve saf olma, bir söküðü dikip yýrtýðý yamayarak düzeltme mânâlarý bulunduðu için Ýslâm âlimleri "nasûh tevbe"nin:
Halis (samimi), ciddi, temiz ve insanýn dinini çok tamir edecek etkili bir tevbe olduðunu söylerler. Nitekim Allah Resulüne:
"Nasûh tevbe nasýf olur?" diye sorduklarýnda:
"Kulun yapmýþ olduðu günaha öyle piþman olup ve Allah'a öyle özür dilemesi, sonra da o günaha öyle dönmemesidir ki, sütün memeye dönmeyeceði gibi" buyurmuþtur. Ýbn Abbas da "nasûh tevbe"yi:
"Kalp ile piþmanlýk duymak, dil ile istiðfar (baðýþlanmayý dilemek), beden ile günahlardan kopmak, içinden de bir daha dönmemeye karar vermek" diye tanýmlamýþtýr. [1355] [1355] Doç. Dr. Faruk Beþer, Fetvalarla Çaðdaþ Hayat, Nün Yayýncýlýk, Ýstanbul 1997: 526-529.
Ynt: Tevbe By: sümeyra Date: 31 Temmuz 2013, 13:40:24
"Kulun yapmýþ olduðu günaha öyle piþman olup ve ALLAH'a öyle özür dilemesi, sonra da o günaha öyle dönmemesidir ki, sütün memeye dönmeyeceði gibi" buyurmuþtur. Ýbn Abbas da "nasûh tevbe"yi:
"Kalp ile piþmanlýk duymak, dil ile istiðfar (baðýþlanmayý dilemek), beden ile günahlardan kopmak, içinden de bir daha dönmemeye karar vermek" diye tanýmlamýþtýr. [1355]
Tam zamaný..Ýnþaallah !
Ynt: Tevbe By: HALACAHAN Date: 16 Mayýs 2016, 21:51:47
Ölüm geldiði zaman piþmanlýk duyup tövbe eden kulaklarýnýn tovbesini kabul edilmeyeceði bildirilmiþtir..Inþaallah piþman olup tövbe ettikten sonra yine ayný gunah islemeyenkerden olmak duasýyla..
Ynt: Tevbe By: Yehma Date: 20 Ekim 2018, 10:16:57
Nasuh tevbesi ile tevbe eden kullardan olalým inþallah. Piþmanlýðý ve sýkýntýsý içimizde olsun ki ayný hataya tekrar düþmeyelim Rabbim razý olsun bilgiler için
Ynt: Tevbe By: ceren Date: 20 Ekim 2018, 13:28:58
Esselamu aleyküm. Büyük küçük iþlediðimiz tüm günahlardan piþman olan tevbe eden ve Allahýn rahmetine karýþan kullardan olalým inþallah. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim....
Ynt: Tevbe By: Bilal2009 Date: 20 Ekim 2018, 15:19:31
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri tevbekar kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Tevbe By: Zehra.hunerli Date: 20 Ekim 2018, 18:45:18
Ne yapsak sagligimizin uzuvlarimizin sukrunu veremeyiz buna raðman hala günah iþlémekteyiz..bu yuzden bol bol tevbe etmeliyiz ve tevbe ettigomiz hatamizi tekrarlamamaliyiz aliskanlik haline getirmemeliyiz...
Ynt: Tevbe By: Sevgi. Date: 21 Ekim 2018, 00:51:13
Aleyküm Selâm. Ýnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratýlmýþtýr. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Ancak insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalý. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz, ne de günahlarýmýzdan ümitsizliðe düþebiliriz. Günah ruhun kiri, tövbe ise cilasýdýr. Oyüzden herdaim hakkýyla tövbe edelim inþaAllah. Rabbim bizleri affedilen kullarýndan olabilmeyi nasip etsin. Amin Ecmăin
Bilgiler için Allah Razý olsun