Emirdað Lahikasý
Pages: 1
Mektup no 83 By: hafiza aise Date: 11 Mart 2011, 17:29:35
Sýra No: 83

Aziz, sýddýk kardeþlerim ve hakikat yolunda arkadaþlarým,

Bu defa, sizin beþ altý mübarek mektuplarýnýza yalnýz bir tek müþevveþ mektupla cevap vermemden gücenmeyiniz.

Evvelâ: Halil Ýbrahim'in mektubu, þahsýma verdiði fevkalâde meziyetler için kabul etmemek mesleðimizce lâzým gelirken, iki mânidar tevafuku bana hem kendini kabul ettirdi, hem Lâhikaya girdi. Fakat þahsýma ait kýsmýný bazan tayyettim ve bazýsýnýn üstünde "Risale-i Nur" kelimesini yazdým; ibaredeki suallerine cevap oldu.

Birinci tevafuk: Hakkýmda teveccüh-ü âmmeyi kýrmak için bir yüzbaþý bana karþý beþ vecihle kanunsuz hakaret ve ihanet ettiði ayný zamanda, belki ayný saatte, yüz tane böyle yüzbaþýdan ehl-i hakikat nazarýnda daha ehemmiyetli ve Risale-i Nur'un erkânýndan bir kardeþimiz, bu yeni mektubu, haddimden yüz derece ziyade ihtiram verip o gibi ihanetleri hiçe indirerek yazmýþ. Hem þakirtlerin erkân-ý mühimmesinden dört zat, ayný meseleye iþtirak edip imza basmýþlar. Ben de bu garip tevafukun hatýrý için, mesleðime muhalif olan senâkârane mektubu kabul edip tâdil ederek Lâhikaya geçirdim ve size de müsveddesini gönderdim.

Ýkinci tevafuk: Ben, gece, Asâ-yý Mûsâ Risalesi'ni yazanlarý düþündüm ve yeni mektuplarda o noktada bahis aradým. Bu aðýr kýþta ve ara sýra bana münafýklarýn iliþmeleri, bunlara fütur vermek ihtimali var. Bu yazýcýlara bir kamçý-yý teþvik lâzým. Nasýl ki Hasan Feyzi ve Halil Ýbrahim'in edîbane iki târifnameleri çoklarý yazýya teþvikle sevkettiler diye bir teþvik vesilesini aradým. Birden, sabahta benim ölümümü mevzu yapan ve þakirtleri korkutan ve sa'yde ve yazýda acele etmelerine medar mektubu aldým, dedim: Ýbrahim Halil'in sadakati, keramet derecesine çýkmýþ.

Saniyen: Feyzi ve Emin'in mektubu, benim çok endiþelerimi izale etti. Evet, bu iki kardeþimizin sadakatleri ve hizmetleri ve Risale-i Nur'a sahabetlerinin çok ehemmiyeti var. Ve hapishanede dokuz ayda dokuz sene kadar kýymettar hizmet eden Hilmi ve Sadýk ve Ýhsan ve Beþkardeþ namýnda Risale-i Nur'a kalemiyle çok hizmet eden ihtiyar Tahsin gibi ve Feyzi ve Emin'in mektubunda iþaret edilen umum o civarda çok alâkadar olduðum kardeþlerimin hizmet-i Nuriyede devamlarý, beni sürurla aðlattýrdý. Fakat öz kardeþim Abdülmecid, beni çok merak ediyor; görüþemediðim buranýn müftüsünden, halimi anlamaya çalýþýyor. Bundan sonra Feyzi ve Emin'in üçüncüsü Abdülmecid olsun.

Safranbolu kahramanlarýndan aldýklarý lüzumlu mektuplarý ona da göndersinler.

Hem, benim tarafýmdan ona yazsýnlar ki: Eski Said'in birinci talebesi bulunduðun gibi, yeni Said'in dahi Hulûsi ile beraber yine birinci safta talebelerisiniz.

Hem benim hakkýmda musibet ve fena haberleri aldýðý vakit, merhum pederim Mirza (r.h.) gibi olsun, merhume validem Nuriye (r.h.) gibi olmasýn. Çünkü eski zamanda, daðdaðalý hayatýmda hakkýmda acip havadisler peder ve valideme ihbar ediliyordu. "Sizin oðlunuz öldü veya vuruldu veya hapse girdi" gibi fena haberleri babam iþittikçe, keyifleniyordu, gülüyordu. Derdi:

"Mâþaallah! Oðlum, yine bir ehemmiyetli iþ, bir kahramanlýk göstermiþtir ki, herkes ondan bahsediyor."

Validem ise, onun süruruna karþý þiddetle aðlýyordu. Sonra zaman, babamýn haklý olduðunu çok defa gösteriyordu.

Salisen: Lütfü'nün sebatkâr ve pek ciddi vârisi Abdullah Çavuþ ve Ýslâmköylü merhum Hafýz Ali'nin þakirt ve vârislerinden Mustafa'nýn mektuplarýný umum Nur fabrikasýnýn kahramanlarý hesabýna kabul ettim. Cenab-ý Erhamürrahimîne hadsiz þükür olsun ki, o köyleri de Sava ve Kuleönü gibi bir medrese-i Nuriye hükmüne getirmiþ.


radyobeyan