Emirdað Lahikasý
Pages: 1
Mektup no 95 By: hafiza aise Date: 11 Mart 2011, 17:02:10
Sýra No: 95

Aziz, sýddýk kardeþlerim,

Evvelâ:
Bir iki hafta Hüsrev'in kalemiyle mektubunu almadýðýmdan; ve Konya'ya gönderdiðim mecmualarýn cevabý gelmediðinden; ve bir Vekil-i Dahiliye baþta olarak, düþmanlarýmýz, anarþistlerle beraber beni emsalsiz tazyiklerinden; ve buradaki münafýklar bazý safdil dostlarýmýzdan hem Eskiþehir'e, hem Konya'ya kitaplar gönderdiðimi ve Asâ-yý Mûsâ mecmualarýný aldýðýmý haber almalarýndan endiþeler ederken, birden hiç emsâli görülmemiþ bir buçuk metre kar ve dehþetli fýrtýna ve soðuk bu mevsimde gelmesi, bir hiddet, bir gazap, dört defa zelzeleler ve geçen sene yaðmursuzluk gibi, Risale-i Nur ve þakirtleriyle münasebettar olabilir diye sordum: "Bu belâ umumîdir, yoksa Afyon ve Eskiþehir vilâyetlerine mi mahsustur?"

Dediler ki: "O iki vilâyete mahsustur."

Ben de, elhamdü lillâh, dedim. Demek Risale-i Nur'a ve þakirtlerine umumî bir taarruz yoktur, belki yalnýz bana ve elimdeki Nur'lara... Çok güvendiðim Eskiþehir, Denizli gibi bir medrese-i Nuriye olacaðýný tahmin ettiðim halde, Denizli'den on derece noksan kalmasýnýn sebebi, onlarý da Afyon ve Emirdaðý gibi ürkütmektir. Her neyse, merak etmeyiniz, inþaallah bu hadise-i cevviye, ayný Ýstanbul mekteplerinin hadisesi gibi, gizli masonlarý, niyet ettikleri yeni bir taarruzdan vazgeçirdi. Ýnayet-i Rabbaniye himaye ediyor.

Saniyen: Bu defa yedi sekiz mektuplarýnýzý aldým. Hususî cevaplara halim, kalemim ve vaktim müsaade etmediðinden gücenmeyiniz. Mehmed Feyzi ve Emin'in mektuplarýný, iliþmeden Lâhikaya geçirdik. O ikisi, sekiz sene hususî hizmetimde bulunmalarý cihetiyle, haddimden çok ziyade tavsifatlarýný bir nevi mânevî dua ve sebeb-i teþvik ve kanaat, bir hüsn-ü zan ve tercüman-ý Nur haysiyetiyle Üstadlarýna bir alâmet-i sadakat ve bir vesika-i itikad ve irtibattýr diye iliþmedim. Ve Feyzi'nin merhume validesinin Risale-i Nur dersleriyle güzel ve Nuranî vefatý, Nurlarýn, þakirtlerine sekerat vaktinde ve sýkýntýlý zamanlarýnda imdada yetiþmesine bir parlak nümune olarak Lâhikaya girmesi münasiptir.

Halil Ýbrahim'in bu defaki mektubunda kaza ve kader-i Ýlâhîden "Ne kadar? Nedendir?" diye çok suallerinin birden cevabý, bizlere mücahidane çok hasenat kazandýracak ve Nurlara herkesin nazar-ý dikkatini celb etmekle umuma okutmaktýr. Fakat bir derece kaza ve kadere itiraz mânâsýný hayale getirdiði için, þimdilik Lâhika ile tâmimi münasip olmaz. Ve mektubun âhirindeki Cevþenü'l-Kebîr'den alýnan fýkralar, dualar çok güzeldir.

Salisen: Hüsrev'in mektubunda, Atabeyli kötürüm Ali ve Eðirdirli Kâzým'ýn Nur'lara tam þevkle hizmetleri, hattâ ruhanîleri de onlarý tebrike ve tahsine sevk eder. Ve Ali Köyünden bana mektup yazan on dört yaþýndaki Mustafa Yeþil, pederiyle, hem Kur'ân'a, hem Nurlara hizmetleri ve üç Alilerin gayret ve himmetleriyle o köy mâsumlarý Risale-i Nur'a çalýþmalarý, deðil yalnýz beni, belki umum Nur þakirtlerini tahsine ve þükre sevk eder.

Rabian: Salâhaddin,-Abdurrahman-ve Feyzi'nin validesinin vefatý münasebetiyle yazdýðý mektubun âhirindeki kaziye tâziyesi ve haþiyede benim ölümümü kabul etmemesi ve Gavs-ý Âzamýn bir kýsým himayeti Asâ-yý Mûsâ risalesine geçmesi diye beni sürurlarla aðlattýrdý. Ve Safranbolu kahramanlarý Mehmed Feyzi ve Emin'in þehnâmelerine iþtirakleri ve merkez-i hükûmette umumî bir Arabî hattý ve hurufu kursu açýlmasý ve Asâ-yý Mûsâ risalesinin fütuhatýna ve kerametine alâmet olmasýný müjdelemeleri, pek büyük bir inþirah vermesiyle bu kýþýn bütün çektiðim sýkýntýlarý hiçe indirdi.

Denizli fedakâr çalýþkanlarýndan Tavaslý Molla Mehmed'in sureten kýsa, fakat mânen uzun mektubunda, o dahi ölümüme razý olmuyor ve haddimden çok ziyade kýymet veriyor gördüm.

Hem ona, hem hapiste görüþtüðüm kardeþlerimize, hem Hasan Feyzi ve Hafýz Mustafa ve arkadaþlarýna binler selâm...

Umum kardeþlere selâm eden, dualarýnýzýn tiryak gibi tesirini gören kardeþiniz Said Nursî


radyobeyan