Halife olmaya mani haller By: sumeyye Date: 11 Mart 2011, 15:11:08
L- HALÝFE OLMAYA MANI HALLER
Topluluðun haklarýný, kendi vazifelerini halîfe nasýl yerine getirir? Halîfe yukarýda sayýlan kamu görevlerini yerine getirirken Allah'ýn haklarýný herþeyden önce edâ eder. Halîfe durumunu bozmadýðý müddetçe topluluðun ona itaat etmesi, yardýmda bulunmasý mecburidir. Bunlar da topluluk üzerinde halîfenin hakký, toplumun da görevidir. Durumunu deðiþtiren halîfeyi hilâfet makamýndan düþüren iki þart vardýr, a) Adaletten ayrýlmasý, b) Bedenine noksanlýklarýn gelmesidir.
a) Adaletten ayrýlmasý, bu yönden tenkîd edilmesi yara almasý onun bozukluðu, fýþký sebebiyledir. Bu da ikiye ayrýlýr, aa) Þehvete düþkünlüðü, nefsinin arzularýna uymasý, bb) Þüphe çekici iþler yapmasý.
aa) Þehvetini kuvvetlendirmek, arzularýna boyun eðmek suretiyle kötü iþler iþlemeye, yasak edilen þeyleri yapmaya baþlamasýdýr. Bunlar bedenine ait fiillerdir. Böyle bir durum hilâfet akdinin meydana geliþine engeldir. Halîfe olduktan sonra bu tür iþler yaparsa o makamdan çýkmýþ, hilâfet görevini ihlâl etmiþ olur. Eski iyi hâline, doðruluðuna dönse de artýk geçerli sayýlmaz. Yeniden tekrar halîfe seçilirse ne âlâ. Kelâmcýlarýn bazýlarý da, adalet ve doðruluða dönerse, hilâfetten ayrýlmamýþ, olur. Bunun temel nedeni ise tekrar bîatýn güç olmasý, âmme iþlerinin aksamamasýdýr. Önceki bîatýn devam ediþi sonucu halîfe olarak kalýr, derler.
bb) Þüpheyi çeken iþler ise: Ýnançla ilgili þüpheli hareketleri olup bunlar hak olana zýd düþüyorsa böyle durumlarda, aaa) Âlimlerin bir kýsmý diyorlar ki: Yaptýðý þüpheli iþler te'villi veya te'vilsiz fýþkýný, bozuk inançlýlýðýný gerektiriyorsa bu durumda halife kâfir olmuþ sayýlýr, küfrüne eþ bir durumdur. Böyle inançlarýnda devam ederse hilâfet makamýnda duramaz. Görevi sona ermiþtir, bbb) Basra âlimlerinin pek çoklarýna göre ise, yargý iþlerini yürütmede, þahidlikte bulunabilmede bu türlü hareketler bir engel olmadýðý gibi, halifeliðine de mâni olmaz, görevden de çýkarmaz.
b) Halîfenin bedeninde meydana gelen sakatlýklar da 3 kýsma ayrýlýr,
aa) Beþ duyusunda ve aklýndaki noksanlýklar,
bb) Âzâlarmdaki noksanlýklar,
cc) Hukukî tasarrufla-rýndaki, þuûrundaki noksanlýklar.
aa) Beþ duyusundaki noksanlýklar 3 kýsýmdýr.
aaa) Bir kýsmý hilâfete engeldir,
bbb) Bir kýsmý hilâfete engel olmaz,
ccc) Bir kýsmý hakkýnda da ihtilâf mevcuttur.
aaa) Halifeliðine engel olan noksanlýk; görmesini ve aklýný kaybetmesidir.
Aklý kaybetme de kendi içinde ikiye ayrýlýr. 1- Arýzî (gelip geçici) akýl hastalýðý ki ileride tedavisi, geçmesi mümkündür. Bayýlma gibi. Böyle bir akýl hastalýðý halîfe olmaya engel oluþturmadýðý gibi, halifelikten çýkmaya sebep teþkil edici deðildir. Çünkü tedavisi, geçmesi mümkündür. Hz. Peygamber de ölüm hastalýklarý sýrasýnda baygýnlýða maruz kalmýþtýr. 2- Bu gruptaki akýl hastalýðý deliliktir. Tedavisi ve geçmesi ümîd edilmeyen bir hastalýktýr. Bu da ikiye ayrýlýr. Birincisi, tam bir akýl hastalýðýdýr ki kurtulmasý imkânsýzdýr. Böyle bir hastalýk hem halîfe olmaya, hem de halifeliðin devamýna manîdir. Hilâfet bâtýl olmuþtur. Ýkincisi, hastalýðýn tedavi sonucu ileride geçmesi mümkün, hastalýðýn þifasý umuluyorsa, o zaman duruma bakýlýr, þayet delilik zamanlarý akýllýlýk zamanlarýndan çoksa hastalýk devam ediyor sayýlýr. Hilâfete ve hilâfetin devamýna engeldir. Akýllýlýk hâli delilik halinden fazla ise, bu durum halîfe olmaya mâni, halifeliðin devamýna mâni deðildir. Hukukçularýn bir kýsmý halifeliðin devamýna da mânidir, derler. Þayet mâni deðildir denilirse, bu iþe lâyýk olanýn hakký ihlâl edilmiþ sayýlýr. Bir kýsým hukukçular da böyle bir akýl hastalýðý her ne kadar baþlangýçta halîfe olmaya engelse de halifeliði ânýnda ortaya çýkan bu türlü hastalýk halifeliðin devamýna engel deðildir. Halifelik akdinin baþlangýcýnda, ilk meydana geliþinde tam bir aklî olgunluk istenir. Halifelikten çýkmak da tam bir akýl hastalýðý ile olur.
Gözdeki noksanlýða, görme hassasýnýn kaybolmasýna temas etmek gerekirse; görmeyenlerin, hâkimliði, þâhidliði nasýl makbul ve muteber deðilse, böyle bir þahsýn halîfe olmasý veya bu vazifeye devam etmesi de geçerli deðildir. Gözün gece görmemesi halîfe olmaya ve hilâfetin devamýna engel deðildir. Çünkü bu nevi hastalýk belirli bir zamana mahsus, tedavisi mümkün bir hastalýktýr. Görme zayýflýðýna gelince: Þahýslarý gördüðünde tanýyabiliyorsa halifeliðe engel deðil, þahýslarý anlýyor, fakat kim olduðunu bilemiyorsa, halîfe olmaya ve halifeliðin devamýna engel teþkil eder.
bbb) Hassalarýn noksanlýðýndan ikinci nevi; halifeliðe engel deðildir. Bunlar da; burunda koku almaya, kokularý ayýrt etmeye mâni bir hastalýkla, tad alma duygusu bulunmamasýdýr. Her ikisi de insanýn zevkine, lezzetine tesir eder. Görüþ, fikir ve hareketlerine tesir etmez. Bu bakýmdan halîfe olmaya engel deðildir.
ccc) Hassalarýn noksanlýklarýnda ihtilâf konusu olan þey ikidir: Onlar da saðýrlýk ve dilsizliktir. Bu iki noksanlýk halîfe olmaya kesinlikle engeldir. Çünkü halîfe olacak þahsýn bütün sýfatlarýnda mükemmel olmasý gerekir. Fakat bu iki noksanlýðýn hilâfet görevinden çýkarma konusundaki tesirinde ihtilâf mevcuttur. 1- Bir gruba göre, iþlerin tam olarak yürümesine, sevk ve idareye tesir ettiðinden saðýrlýk ve dilsizlik hilâfetten çýkarýr. 2-Diðer bir gruba göre de, bir takýný iþaretler dil ve kulak yerine geçeceðinden dilsizlik ve saðýrlýk halîfeyi halifelikten çýkarmaz.
Ancak tam bir noksanlýk hilâfetin devamýna mânidir. Bunlarsa taný bir noksanlýk sayýlmaz. 3- Bu görüþe göre, halîfe yazý yazmayý biliyorsa, dilsizlik ve saðýrlýk halifelik görevinin devamýna mâni deðildir; yazý yazmayý bilmiyorsa mânidir. Çünkü yazý ile maksadýn ne olduðu açýkça ifade edilebilir. Ýþaretler de ise þüphe vardýr.
Saðýrlýk ve dilsizlik konusunda birinci görüþ en isabetli olanýdýr. Kekemelik, pepelik, aðýr iþitme, sesleri iþitebiliyor, haber verebiliyorsa halifelik görevinden çýkarýcý noksanlýklar sayýlmaz. Halîfe olmadan önce var olan pepelik ve aðýr duymanýn halîfe olmaya mâni olduðunu söyleyenler olduðu gibi, mâni olmadýðýný söyleyenler de mevcuttur. Ýkincilerin delili: Musa Peygamberin lisanýnýn pepe oluþudur. Peygamberliðe engel olmayan bu hâl halîfe olmaya haydi haydiye engel deðildir.[26][26] El-Ahkâmu’s-Sultaniyye, Ebu’l-Hasan Habib, Bedir Yayýnevi, 1/ 55-58.