Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Berbehari By: armi Date: 25 Mayýs 2009, 21:20:50
Kerâmet sâhibi evliyâ zâtlardan ve Hanbelî mezhebinin meþhûr fýkýh âlimlerinden. Ýsmi, Hasan bin Ali Berbehârî, künyesi, Ebû Muhammed'dir. 847 (H.233) senesinde doðdu. 940 (H. 329)'da vefât etti.

Hanbelî mezhebinde zamânýnýn en meþhûr fýkýh âlimi idi. Berbehâr, Hindistan'dan getirilen bir baharatýn ismidir. O zaman bunu getirtenlere berbehârî denilmiþtir. Bu iþle uðraþan Hasan bin Ali'ye de "Berbehârî lakabý verilmiþtir. Bugün baharat ve baharatcý denilmektedir.

Hasan bin Ali Berbehârî, bid'atlerden sakýnýr ve sakýndýrýrdý. Ehl-i sünnet îtikâdýnýn yayýlmasý için çok hizmet ederdi. Bid'at ve bid'at ehline (Peygamber efendimizin ve O'nun dört halîfesi zamanlarýnda bulunmayýp da, dinde sonradan meydana çýkarýlan, uydurulan sözlere, yazýlara, usûl ve iþlere, ibâdet olarak inananlara, bunlarý yapan ve yaptýranlara) karþý sert tutumu sebebiyle, birara Baðdat'tan Basra'ya sürülmüþ, sonra tekrar Baðdât'a dönmüþtür.

Muhammed bin Hasan Mukrî þöyle anlatmýþtýr: "Dedem ve ninem bana þöyle anlattýlar: Ebû Muhammed Berbehârî ömrünün son günlerinde bir eve çekildi. Bir ay kadar orada kaldý. Sonra vefât etti. Vefât ettiðini görenlerden bir kadýn, hizmetçisine; "Git bak, cenâzesini yýkamakla kim meþgûl oluyor." dedi. Hizmetçi, gördüklerini þöyle anlatmýþtýr: "Biri gelip, cenâzesini yýkadý. Sonra namazýný kýldýrdý. Üzerlerinde beyaz ve yeþil elbise olan kalabalýk bir cemâat cenâzesinde bulundu. Namaz bitince hiç biri görünmez oldu, vefât ettiði evde defnedildi."

Hasan bin Ali Berbehârî'nin çeþitli eserleri vardýr. Bunlardan Þerh-i Kitâb-üs-Sünen adlý eseri çok kýymetlidir. Buyurdular ki:

"Ortaya çýkarýlan her bid'at, önce az bir þeyle baþlatýlýr. Sanki hakka, doðruya benzer, buna dalan aldanýr. Artýk ondan kurtulamaz, iþ büyür. Böylece bozuk bir yola girmiþ olur. Bu iþ dinden çýkmasýna kadar uzanabilir. Zamânýn insanlarýnýn söylediklerine iyi bak. Acele etme. Âlimlerden iþitmediðin ve onlarýn nakletmediði bir iþe dalma."

"Doðru yoldan ayrýlmak iki türlüdür. Birincisi; iyi niyetli olduðu halde, yanlýþ iþ yapan ve haktan ayrýlan, ayaðý kayan kimseye uymak. Bu, insaný helâk eder. Ýkincisi; hakka karþý inadcý olmak ve kendinden önce geçen sâlih, müttekî kimselere muhâlefet etmek. Böyle yapan kimse sapýk ve saptýrýcýdýr. Böyle kimse, ümmet arasýnda þeytan gibidir. Kimsenin ona aldanmamasý için, onun hâlini insanlara bildirmek lâzýmdýr."

"Ölüm ânýnda üç çeþit söz söylenir: Bâzýlarýna, ey Allah'ýn kulu, sana Allah'ýn rýzâsýný ve Cennet'ini müjdelerim, denir. Bâzýlarýna, ey Allah'ýn kulu, sana cezâný çektikten sonra Cennet'e gideceðini müjdelerim, denir. Bâzýlarýna da, ey Allah'ýn düþmaný, sana Allahü teâlânýn gazâbýný ve Cehennem'ini bildiririm, denilir."

"Müslümanýn din husûsunda nasîhatý gizlemesi, yapmamasý helâl olmaz. Kim nasîhatý yapmazsa, müslümanlara hîle yapmýþ olur. Müslümanlara hîle yapan, dîne hîle yapmýþ olur. Dîne hîle yapan da, Allahü teâlâya, Resûlullah efendimize ve müminlere ihânet etmiþ olur."

"Münâkaþaya oturmak, fayda kapýlarýný kapatýr."

"Bid'at ehli olanlar, baþlarýný ve vücûdlarýný toprakta gizleyip, kuyruklarýný açýkta tutan ve yaklaþaný sokan akrebler gibidirler. Ýnsanlar arasýnda gizlenmiþtirler, yanlarýna yaklaþaný bid'ate düþürürler, bid'at yayarlar."

Ebû Muhammed Berbehârî, evliyânýn meþhûrlarýndan Sehl-i Tüsterî'nin arkadaþý idi. Ondan þöyle nakletmiþtir: "Allahü teâlâ dünyâyý yarattý. Dünyâ üzerinde âlimler ve câhiller yarattý. Ýlmin en fazîletlisi, kendisiyle amel edilen ilimdir. Ýlmin ancak kendisiyle amel olunaný delildir. Amelin doðru olaný hâriç, diðer kýsmý hebâ olmuþtur. Amelin sahîh olmasý için de çok þart vardýr."

Fudayl bin Iyâd hazretlerinin de þöyle buyurduðunu nakletmiþtir: "Ehl-i sünnet bir kimseyi görünce, sanki Eshâb-ý kirâmdan birini görmüþ gibi olurum. Bid'at ehli birini gördüðüm zaman da, münâfýklardan birini görmüþ gibi olurum."

"Bid'at ehli ile oturana, hikmet verilmez. Bid'at ehli ile oturanýn üzerine lânet inmesinden korkarým. Kim bid'at ehlini severse, Allahü teâlâ onun amelini yok eder ve kalbinden Ýslâm nûrunu çýkarýr."

"Bid'at sâhibini üstün tutan, dînin yýkýlmasýna yardým etmiþ olur. Kim bid'at ehline güler yüz gösterirse, dîni hafife almýþ olur. Bid'at ehlinin cenâzesine katýlan, ayrýlýncaya kadar Allahü teâlânýn gazâbýndan kurtulamaz. Gayr-i müslim ile yemek yerim, fakat bid'at ehliyle sofraya oturmam. Bid'at ehli ile aramda demirden bir kale olmasý, bana çok sevimli gelir. Bid'at sâhibine buðzeden kimsenin ameli az da olsa, Allahü teâlâ onu affeder... Bid'at ehlinden yüzünü çevirenin kalbini, Allahü teâlâ îmân ile doldurur. Bid'at ehlini hakîr gören kimsenin, Allahü teâlâ Cennet'te derecesini yüz derece yükseltir. Ebediyyen bid'at sâhibi olma!"

1) Tabakât-ý Hanâbile; c.2, s.18
2) El-A'lâm; c.2, s.201
3) Þezerât-üz-Zeheb; c.2, s.319
4) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.3, s.253
5) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.4, s.142

Ynt: Berbehari By: Bilal2009 Date: 10 Aðustos 2015, 07:06:57
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,  Bir kiþiye nasihat vermeden önce kendimize çeki düzen vermeliyiz.  Daha sonra da ihtiyaç sahibi kiþiye nasihat verebiliriz.  Rabbim ( celle celaluhu ) bizleri nasihat veren ve alanlardan eylesin.
Ynt: Berbehari By: ceren Date: 10 Aðustos 2015, 13:48:00
Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Kerâmet sâhibi evliyâ zâtlardan ve Hanbelî mezhebinin meþhûr fýkýh âlimlerindendir.Birine akýl vermeden önce her þeyi bilmeli,öðrenmeli sonra anlatmalýyýz.
Ynt: Berbehari By: Sevgi. Date: 06 Ekim 2020, 02:09:22
Aleyküm Selâm. Ýlim öðrenip amel etmedikten sonra kime öðüt verebiliriz ki, insanýn kendine faydasý olmayan ilmin kimseyede faydasý olmaz. Rabb'im yâr ve yardýmcýmýz olsun hakkýyla ilim öðrenen kullardan eylesin.. Amin Ecmâin

radyobeyan