Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Berdei Sultan By: armi Date: 25 Mayýs 2009, 21:19:54
Anadolu'yu aydýnlatan meþhûr velîlerden. On dördüncü yüzyýlda yaþamýþtýr. Osmanlý pâdiþâhý Kânûnî Sultan Süleymân Han zamânýnda Hamidili (Isparta) vâlisi Hýzýr Beyin dâveti ile Horasan'dan Anadolu'ya gelmiþ Eðridir'de, Eðridir Gölünün kenarýnda Mezâr-ý Þerîf denilen yerde yerleþmiþtir. Kabri oradadýr. Þeyhülislâm Berdeî diye de tanýnýr.

Osmanlý vâlilerinden o zamanki adýyla Hamidili diye anýlan Isparta Vâlisi Hýzýr Bey, âlimleri ve velîleri çok sever, hürmet ve himâye ederdi. Bir defâsýnda hacca gitmiþti. O sene evliyânýn meþhurlarýndan Berdeî Sultan da hac ibâdetini yapmak için Mekke'ye, gitmiþti. Bu zât Kâbe'yi tavâf ederken, Hýzýr Bey onun büyük bir velî olduðunu anlayýp kendisiyle tanýþtý. Sohbet sýrasýnda bir Osmanlý vâlisi olduðunu söyledi. Sonra da vâli olduðu yeri tanýtýp, dâvet etti; "Vâlisi bulunduðum diyârýn havasý, suyu pek güzeldir. Beldeleri, köyleri baðlýk, bahçelik bir memlekettir. Fakat halkýna Ýslâmiyeti anlatýp rehberlik edecek bir mürþîd-i kâmil, yetiþmiþ ve yetiþtirebilen bir rehber yoktur. Bu sebeple halk, nefislerine uymuþ ve bozuk bir haldedir. Acaba siz lutfedip o diyârýn halkýný irþâd için oraya hicret buyursanýz olmaz mý? Büyük ve hesapsýz sevâba kavuþacaðýnýz þüphesizdir. Eðer lutfedip bu arzumuzu kabul buyurursanýz, ben köleniz, sultaným için (sizin için) Eðridir kasabasý civârýnda havasý ve suyu güzel bir yerde size bir dergâh, makam yapýp, hayýr duânýzý almak istiyorum." diyerek büyük bir arzu ve edeb içinde, gâyet nâzik ifâdelerle dâvet etti. Berdeî Sultan hazretleri vâlinin bu samîmî ve hâlis niyyetle yaptýðý dâvet üzerine; "Ýstihâre edelim." buyurarak, eðer gitmelerine mânen bir izin ve iþâret verilirse gitmeyi kabûl ettiðini açýkladý. Birkaç gün sonra tekrar bir araya geldiklerinde vâliye; "Rûm diyârýna, Anadolu'ya yapýlan dâveti kabûl etmem için iþâret olundu. Ýnþâallah bu sene memleketimize dönelim. Gelecek sene Allahü teâlânýn izniyle Anadolu'ya gidelim!" buyurdu. Vâli Hýzýr Bey, bu sözleri üzerine son derece sevinip memnun oldu. Sonra Þeyhülislâm Berdeî ile vedâlaþýp Eðridir'e döndü. O sene Eðridir'de göl kýyýsýnda Mezâr-ý Þerîf denilen yerde bir dergâh yaptýrarak, Berde-î hazretlerinin gelmesini bekledi.

Þeyhülislâm Berdeî hazretleri ise söyledikleri zaman gelince memleketi Berde'den Anadolu'ya hicret etmek üzere âilesi, on altý oðlu ve kýrk talebesiyle yola çýktý. Ýran'ýn Hoy þehrine geldikleri sýrada sonradan talebelerinin en meþhûru ve dâmâdý olan Pîrî Halîfe Muhammed ile görüþüp tanýþtý. Daha o Hoy þehrini teþrif etmeden, Pîrî Halîfe bir gece Peygamber efendimizi rüyâsýnda görmüþ, Resûlullah efendimiz ona rüyâsýnda; "Benim evlâdýmdan, benim yolumda kâmil ve mükemmil bir mürþid (yetiþmiþ ve yetiþtirebilen rehber) olan Þeyhülislâm Berdeî gelmektedir. Gâfil olma, onunla Rum diyârýna, Anadolu'ya git." diye emir buyurmuþtur. Þeyhülislâm Berdeî hazretleri onun bulunduðu þehre uðrayýp, onunla görüþüp tanýþtý. Ona; "Oðlum Pîr Muhammed! Emre itâat eder misin?" diyerek daha o anlatmadan gördüðü rüyâyý ve Peygamber efendimizin emrini hatýrlattý ve ayrýlýp gitti. Þehrin dýþýnda bir yerde konakladý. Pîrî Halîfe de hemen onunla birlikte gitmeyi arzûladý. Ancak annesi-babasý ve akrabâlarý þiddetle karþý çýkýp gitmesini istemediler. Hattâ onu hapsedip zincire vurdular. Fakat kilitledikleri kapýlarýn ve vurduklarý zincirlerin kýrýldýðýný görünce, þaþýrýp kaldýlar. Sonra arayýnca þehrin dýþýnda Þeyhülislâm Berdeî'nin yanýnda buldular. Geri götürmek istediler. Bunun üzerine Þeyhülislâm Berdeî; "Onu diyâr-ý Rûm'a (Anadolu'ya) alýp, götürmemiz, terbiye ve irþâd etmemiz emrolundu." dedi. Bu sözler üzerine annesi, babasý ve akrabâlarý râzý olup býraktýlar. Babasý âlim bir zâttý. Onu yanýna alýp Eðridir'e gittiler. Eðridir'e varýnca, gölün kenarýndan karþý tarafa bakýp; "Bizim topraðýmýz þu makamdan alýnmýþ." diyerek tam hazýrlanan dergâhýn bulunduðu yeri iþâret etti. Geldiklerini haber alan vâli Hýzýr Bey onlarý büyük bir memnuniyetle karþýlayýp yaptýrdýðý dergâha yerleþtirdi. Þeyhülislâm Berdeî hazretleri bir iþâret üzerine yanýna alýp getirdiði Pîrî Halîfe'yi altý ay kadar kýsa bir zaman içinde tasavvufta yetiþtirip kemâl derecelerine ulaþtýrdý. Ayrýca kýzýyla evlendirip dâmâd edindi ve yerine halîfe býraktý. Bu evlilikten evliyânýn meþhurlarýndan olan Muhammed Çelebi Sultan doðdu.

Þeyhülislâm Berdeî hazretleri Eðridir'e geldikten sonra tesirli sohbetleriyle, ders ve vâzlarýyla halka doðru yolu anlattý. Ehl-i sünnet îtikâdýnýn yayýlmasýný ve insanlarýn Ýslâmiyet'i öðrenmelerini ve öðrendikleri doðru din bilgilerine göre yaþamalarýný saðladý. Böylece onlarýn dünyâ ve âhiret saâdetine vesîle oldu.

Bâzý menkýbeleri þöyle nakledilmiþtir:

Eðridir'de câmiye giderken pekçok kimseyle karþýlaþtýðý halde, iki-üç kiþiye selâm verirdi. Baþkalarýna selâm vermezdi. Talebelerinden biri acaba neden birkaç kiþiden baþka kimseye selâm vermiyor diye merak edip kendisine sordu. Talebe bunun sebebini sorunca, Þeyhülislâm Berdeî hazretleri eliyle bu talebenin gözlerini sývazladý. Sonra da dergâhdan dýþarýya gönderdi. Talebe çarþýya çýkýnca, insanlardan kimini maymun sûretinde, kimini hýnzýr, kimini tilki, kimini çakal, kimini kurt, bir kýsmýný da köpek sûretinde gördü. Hocasýnýn selâm verdiði kimselerden baþkasýnýn her birini çeþitli hayvan sûretinde gördü. Sonra hocasýnýn yanýna dönüp; "Efendim bu iþin hikmetini anladým." dedi. Hocasý yine gözlerini sývazlayarak eski hâline çevirdi.

Þeyhülislâm Berdeî hazretleri bir gün talebelerini toplayýp; "Bu gece rüyâmda Peygamber efendimizi gördüm! Bana; "Oðul bu dünyânýn sýkýntýsýný çektiðin yeter. Artýk bana gel." buyurdular. Ben de, "Yâ Resûlallah! Sana ne ile geleyim! Sana lâyýk armaðaným yok." deyince; "Oðullarýndan birkaçýyla gel. Armaðan olarak bu yeter." buyurdular. Böyle söyler söylemez talebeleri feryâd edip aðlaþmaya baþladý. Oðullarýna; "Benimle hanginiz gider?" diye sordu. Hepsi cân-u gönülden âhiret yolculuðunu istediler. O gün hepsinin tabutlarýný hazýrlattý. Akþama doðru kendisi ve bütün oðullarý vefât etti. Kendisinden sonra meþhûr talebesi, halîfesi ve dâmâdý Pîrî Halîfe Muhammed insanlara rehberlik edip, çok kýymetli hizmetler yaptý. Bu zâtýn oðlu olan Muhammed Çelebi Sultan ve bunun torunu Þeyh Burhâneddîn hazretleri de orada yetiþen meþhûr velîlerdendir.

1) Menâkýb-ý Burhâneddîn Eðridirî (Þerîfzâde Muhammed Efendi, Süleymâniye Kütüphânesi, Hacý Mahmûd Kýsmý, No: 4552, Nâfiz Paþa Kýsmý No: 1200)


radyobeyan