Bilal Bin Sa'd By: armi Date: 25 Mayýs 2009, 21:09:27
Peygamber efendimizin arkadaþlarýnýn yetiþtirdiði âlim ve velîlerden. Âlim, vâiz, velî ve kârî, Kur'ân-ý kerîm hâfýzý bir zât. Ýsmi, Bilâl bin Sa'd bin Temîm el-Eþ'ârî olup, künyesi Ebû Amr'dýr. Ebû Zûr'a da denildi. Þam'da bulundu. Doðum târihi belli deðildir. Babasý Sa'd bin Temim, Eshâb-ý kirâmdandýr. Babasýnýn yanýnda yetiþti ve babasýndan, hazret-i Bilâl, hazret-i Muâviye, Ebüdderdâ, Ýbn-i Ömer, Câbir'den ve daha birçok Eshâb-ý kirâmdan hadîs-i þerîf rivâyet etti. Kendisinden ise Evzâî, Saîd bin Abdülazîz, Atâ bin Ebî Rebâh, Ýbn-i Sa'd gibi birçok zâtlar hadîs-i þerîf naklettiler. Âlimler, Bilâl bin Sa'd'ýn sika, güvenilir olduðunu söyleyerek; "Basra'da Hasan-ý Basrî ne ise, Þam'da da Bilâl bin Sa'd odur." dediler. Her gün ve gece bin rekat namaz kýlardý. 737 (H. 120) senesinde vefât etti.
Bilâl bin Sa'd, bir gün Ankebût sûresinden; "Muhakkak ki benim arzým (yeryüzü) geniþtir. O halde yalnýzca bana ibâdet edin." meâlindeki 56. âyetini okudu ve; "Bulunduðunuz yerde fitnelerin yayýldýðýný görürseniz, o yerden baþka yerlere gidiniz. Çünkü yeryüzü çok geniþtir." buyurdu.
Bir sene yaðmur yaðmýyordu. Halk ile yaðmur duâsýna çýktý. Ýnsanlara karþý; "Ey insanlar! Hepiniz günahkâr olduðunuzu îtirâf eder misiniz?" diye sordu. Onlar; "Evet, hepimiz günâhkârýz. Günâhlarýmýz çok, hepsine tövbe ettik." dediler. Bunun üzerine Allahü teâlâya þöyle duâ etti: "Yâ Rabbî! Kur'ân-ý kerîmde meâlen; "Ýhsân edip doðru söyleyenlerin duâsýný kabûl ederim." buyuruyorsun. Biz, çok günâhlarýmýzýn bulunduðunu îtirâf edip, doðruyu söyledik ve tövbe ettik. Bizi affet ve bize yaðmur ihsân et!". Biraz sonra yaðmur yaðmaya baþladý.
Hazret-i Bilâl bin Sa'd'ýn bir oðlu gazâda þehîd oldu. Bir kimse gelip; "Vefât eden oðlunuzda 20 dînâr alacaðým vardý." dedi. Gelen kimseye; "Buna dâir bir þâhidiniz veya elinizde bir yazýnýz var mý?" diye sordu. O kimse; "Yok." dedi. "Peki bunun için yemin eder misiniz?" buyurdu. O kimse; "Yemin ederim." deyince, yemin etmesini istemeden 20 dînârý verdi ve; "Eðer doðru söylüyorsan oðlumun borcunu ödemiþ olurum; yalan söylüyorsan sadakam olur." buyurdu.
Bilâl bin Sa'd buyururdu ki:
"Günâhlar gizli olarak iþlenirse bunun zararý, günâhý iþleyenleredir. Lâkin açýktan iþleniyor ve buna mâni olunmuyorsa, bunun zararý herkesedir."
"Bir insanýn iyiliklerini hatýrlayýp, günâhlarýný unutmasý gururdandýr. Günâhlarýn ne kadar küçük olduðunu deðil, bu günâhý Allahü teâlânýn huzûrunda iþlediðini düþünmek lâzýmdýr."
"Allahü teâlâ bize, haramlardan, þüphelilerden, hattâ þüphelilere düþmemek için ihtiyatlý olup, mübahlarýn çoðundan sakýnmayý emrediyor. Biz ise, aþýrý derecede dünyâyý sever, ona baðlanýrýz. Bu; günâh olarak, bize yeter."
"Allahü teâlânýn emirlerini hatýrlatan, nasîhat eden bir kardeþin, sana altýn hediyye edenden daha hayýrlýdýr." Böyle birini bulunca; "Ey kardeþim! Bende bir kusur var mýdýr? Lütfen bildir de düzeltmeye çalýþayým." demelidir.
"Bir insan kendisinin medhi yapýldýðý zaman, bu medh ve öðmeler kendisine iyi gelmiyorsa ne iyi... Ama bunlarý duyunca seviniyorsa zarardadýr."
"Üç kimsenin hiçbir ibâdeti kabûl olmaz. Müþrik, kâfir ve râî" "Râî kimdir?" diye sordular. Dîn-i Ýslâmýn bildirdiði hükümleri býrakýp, kendi re'yi, görüþü ile amel eden kimsedir." buyurdular.
"Bir kimse müslümâným dediði zaman Allahü teâlâ onun ameline bakmadan býrakmaz. Amel ettiði vakit verâ yâni þüphelilerden sakýnmasýna bakar. Verâ sâhibi olunca da niyetine bakar. Niyeti hâlis, Allah rýzâsý için ise, artýk diðer kusurlarýný Allahü teâlâ düzeltir."
"Günâhýn küçüklüðüne bakma. Fakat kime karþý âsî olduðuna bak."
"Bir kimsenin münâzara ve muhâlefet yaptýðýný, sâdece kendi görüþünü beðendiðini, ýsrarlý bir tutum içerisinde olduðunu görürsen; hüsrânýn tamam olduðunu bil."
"Ey ebedî yolun yolcularý! Sizler, yok olmak için yaratýlmadýnýz. Sizler, sâdece bir evden, bir eve göç edersiniz. Nitekim siz, sulblerden rahimlere, buradan dünyâya, dünyâdan kabirlere, kabirlerden mevkif denilen mahþer meydanýna, oradan da ebedî Cennet'e veya Cehennem'e gidersiniz."
: Bilal Bin Sa'd By: armi Date: 25 Mayýs 2009, 21:10:32
Ey Ýnsanlar!
Bilâl bin Sa'd bir kimseye; "Ölmek ister misin?" diye sordu. O kimse; "Hayýr efendim. Ben biraz daha yaþayýp iyi amel yapmak, ondan sonra ölmek istiyorum." dedi. Hazret-i Bilâl bin Sa'd; "Hem ölmek istemiyorsun hem de iyi amel yapmýyorsun. O halde senin hâlin dünyâya baðlanmýþ olmaðý gösteriyor." buyurdu.
Bilâl bin Sa'd bir vâzýnda þöyle anlattý: "Ey insanlar! Allahü teâlâdan korkun. Sizin için O'ndan baþka bir yardýmcý yoktur.
Kýyâmet günü herkesin hesâbý görülür. Cennet ehli Cennet'e ve Cehennem ehli Cehennem'e yerleþtirildikten sonra Allahü teâlâ meleklere, Cehennem'den iki kiþi çýkarýp getirmelerini emreder. Allahü teâlâ meleklerin getirdiði iki kiþiye; "Yerleriniz nasýldýr?" diye suâl eder. Onlar; "Yâ Rabbî! Yerimizden daha zor yer yoktur." derler. Allahü teâlâ buyurur ki:
"Bunlar sizin iþlediðiniz hatâlarýn bedelidir. Ben aslâ, kimseye zulmetmem. Þimdi siz yerlerinize dönünüz." Bunun üzerine o iki kiþiden birisi koþarak, diðeri de bir adým atýp geri dönerek yürürler. Allahü teâlâ, meleklere bu kimseleri tekrar huzûra getirmesini emreder. Bunlar, tekrar huzûra getirilince, Allahü teâlâ, koþarak gidene, böyle gitmesinin sebebini sorar. O kimse; "Yâ Rabbî! Her þeyi daha iyi bilen sensin. Ben dünyâda iken senin emirlerine uymakta gevþek davrandýðým için Cehennem'i hak ettim. Emrine tekrar muhâlefet etmemek için; "Yerlerinize dönünüz!" emrinden sonra, yerime gitmek için koþmaya baþladým." Allahü teâlâ, ikinci kimseye de suâl eder ki: "Niçin bir adým atýp, sonra geri dönüp bakardýn?" O kimse de; "Yâ Rabbî! Sen her þeyi en iyi bilensin. Zannettim ki, Allahü teâlâ Cehennem'den çýkardýktan sonra, tekrar Cehennem'e göndermez. Onun için her adýmda dönüp dönüp bakardým." der. Allahü teâlâ buyurur ki: "Ben kulumun zannettiði gibiyim. Bu iki kulumu da Cennet'e götürün!" O iki kimseCennet'e kavuþur.
Ölmeyi Ýster Misin?
Tâbiîn-i kirâmdan, büyük bir evliyâdýr,
Babasý Ýbn-i Temim, Eshâb-ý kirâmdandýr.
Çok namaz kýlýyordu, her gecede bin rekat,
Yedi yüz otuz yedi, yýlýnda etti vefât.
"Ölmeyi ister misin?", diye sordu birine,
Dedi: Hayýr efendim, daldým günah kirine.
Biraz daha yaþayýp, fâideli ve iyi,
Ýþ yapýp ondan sonra, istiyorum ölmeyi.
Buyurdu ki: "Evlâdým, ne gibi iyi amel,
Yapacaksan çabuk yap, âni gelir hep ecel.
Sen iyi iþ yapmaða, ettinse de tam niyyet,
O kadar yaþamaða, elinde var mý senet?
Büyükler buyurur ki; "Her gece yattýðýnda,
Bil ki ölüm bekliyor, yastýðýnýn altýnda.
Ve yine sabahleyin, uyandýðýnda bil ki,
Ölüm tam karþýndadýr, ölürsün o gün belki."
1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.5, s.221
2) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.1, s.503
3) El-Kâþif; c.1, s.165
4) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.2, s.142
radyobeyan