Ganimetler ve harb esirleri By: sumeyye Date: 09 Mart 2011, 12:52:51
B- GANÝMETLER VE HARB ESÝRLERÝ
Ganîmet: Kýsýmlarý, çokça olan bir mal nevidir. Bu bölümün aðýrlýk merkezini teþkil eden asýl mallar Ganîmet mallarýdýr. Fey mallarý da aslýnda ganîmet mallarýnýn bir kýsmýný teþkil eder. Ganîmet terimi, harp esirleri, kadýnlarý, çocuklarý, topraklarý ve mallan içine alýr; genel hükümleri vardýr.
Müslümanlarla savaþýp, esir düþen düþman erkeklerine esir denir. Hukukî bakýmdan hükmü hakkýnda ihtilâf mevcuttur. Þafiî'ye göre: Halife veya harbe görevlendirdiði komutan onlar hakkýnda serbesttir. Esirler küfürlerinde devam ederlerse, komutanlar, onlar hakkýnda 4 þeyden birini yaparlar.
Ya öldürürler.
Ya köle edinirler,
Ya mal veya esir mübâdelesiyle (fidye) serbest býrakýrlar veya,
Fidyesiz salýverirler. Müslüman olurlarsa öldürülmezler, diðer üç muameleden biri yapýlýr.
Mâlike göre: Komutan 3 þeyden birini yapmakta serbesttir. Öldürme, köle edinme, esirlerle mübadele suretiyle fîdyeleþme. Karþýlýksýz salýnmalarý diye bir þey olamaz.
Ebû Hanîfe'ye göre, 2 þeyden biri yapýlýr. Öldürme veya köle edinme. Mal ile veya esirle mübadele (Fidyeleþme) diye bir þey olamaz.
Resûlüllah (s.a.v), Bedir harbinde Ebû Azzeti'l-Cumahî'yi, bir daha müslümanlarla savaþmamasý þartýyla serbest býraktý. Uhud harbinde tekrar müslümanlara karþý savaþtý, esir alýndý. Resûlüllah (s.a.v) öldürülmesini emretti. Ebû Azze,
- Beni salýverme yok mu? dedi. Resûlüllah (s.a.v) da,
- "Bir mü'mîn bir yýlan deliðinden iki defa sokulmaz.'[127]
buyurdu.
Nadr b. El-Haris, Bedir savaþýnda esir düþtü, tepesi aþaðý getirilip sararmýþ bir vaziyette öldürülünce Katile ismindeki kýzý da Mekke fethi günü þu þiiri okudu:
"Ey süvari, þerefli babam beþinci günü sabahý töhmet altýnda býrakýlmýþ, sen ise niyyetinde muvaffak olmuþsun.
O ölüye selâmlarýmý ilet. Onun ölümü ile süvariler kederinden yerinde duramaz oldu.
Benden ona akýtýlmýþ kan iletin. Onun hayâli gözümün önüne geldi, diðerleri onu tepesi aþaðý boðuvermiþti.
Hz. Muhammed, Nadr b. Haris'in kavmi arasýnda iyi bir hasletle mi olacak? Halbuki onlarýn reisinin kaný onlar tarafýndan akýtýlmýþ, öldürülmüþtür.
Nadr, Peygambere (s.a.v) öldürülenlerden daha yakýndý ve âzâd edilseydi yakýnlýkta ziyâde hak sahibi idi.
Þiddetli, öfkeli, insan boðan gençler önlenseydi, sana onun zararý dokunmazdý." Bu þiir üzerinde Resûlüllah (s.a.v),
"Onun þiirini Önceden iþitseydim babasýný öldürtmez-dim." buyurdular. Resûlüllah (s.a.v) karþýlýksýz veya karþýlýklý salýverilmeyi doðru görmeseydi bu sözlerini söylemezdiler.
Fidyeleþmeye gelince. Resûlüllah (s.a.v) Bedir ve ondan sonraki savaþlarda aldýklarý harp esirlerini, bir müþrik esirini iki müslüman esirle mübadele etmiþti. Bu duruma göre 4 husustan birini yapmakta serbest olan komutan istediði görüþle hareket eder. Esirlerine ne müslüman olmalarý ümîdi ve ne de müslüman esirlerle misilleme yapýlma ihtimâli yoksa salýveril diklerinde kavimleri de kuvvet bulacaksa öldürülürler. Kötülük ve hainlik yapmalarý ihtimâli yoksa, güç ve kuvvetlerinden fayda saðlanýyorsa, müslümanlara yardýmlarý olmasý için köle yapýlýr. Müslüman olmalarý umuluyor veya kavimlerinin Ýslâm'a girmeleri bekleniyorsa, milletlerini Ýslâmiyete çekmeleri ve hiç olmazsa müslümanlara düþmanlýktan vaz geçirmeleri þartýyla serbest býrakýlýrlar. Esirin pek çok mal ve mülkü var ve müslümanlarýn da bunlara ihtiyaçlarý çoksa mal veya para karþýlýðý serbest býrakýlýrlar.
Esir alýnanlar müslümanlarýn bir kýsmýnýn akrabasý ise 4 serbest iþlemden birini uygulamakta komutan dikkatli hareket eder. Genellikle fidye alýr. Alman fidye mallarý ve paralarý ganimet olup diðer ganimetlere karýþtýrýlýr. Ganimetler esir düþmüþ olan müs-lümanlarý kurtarmak için ayrýlmaz. Ganimetlerin savaþçýlara taksimi hususunda âyet hükmü gelmezden önce, Peygamber (s.a.v) fidye ve ganimetleri müslümanlarýn esir düþmüþ olanlarýný esaretten kurtarmak için tahsis etmiþtir. Halîfe veya komutan müþrik esirlerinin eziyet edicilerden olmalarý sebebiyle önceden öldürülmesine karar verir sonra da bu kararýndan vaz geçerek af-vedip salývermek isterse bu hareket tarzý caizdir.
Peygamber (s.a.v), Mekke fethinde 6 kiþinin öldürülmesini ve Kâ'be'nin duvarýna asýlmasýný emretti. Bu 6 kiþi, 1- Abdullah b. Sa'd b. Ebî Surh: Resûlüllah'ýn vahiy kâtibi idi. Resulüllah (s.a.v) ona, "Allah afvedici, rahmet sahihidir." diye yaz dedi. O da: "Allah her þeyi bilici, her þeyinde hikmet sahibidir." yazdý. Sonra da dinden çýkýp Kureyþlilere katýldý. Onlara, "Hz. Muham-med'e karþý istediðimi yaptým, emrini deðiþtirdim." dedi. Onun bu sözleri üzerine þu âyet-i kerime nazil oldu:
"Allah'ýn indirdiði âyetler gibi ben de indireceðim, diye söyleyenden daha zâlim kimdir?" (K. K. 6: 93)
2- Abdullah b. Hatal'm da þarký söyleyen iki cariyesi vardý. O, bunlara, Peygamber'e (s.a.v) karþý hakaretler yaðdýran þarkýlar okutuyordu. 3- Huveyris b. Nufeyl: Peygambere (s.a.v) durmadan eziyet ediyordu. 4- Makîs b. Sübabe: Ensar'dan birisi kardeþini hatâen öldürdü, o da diyetini aldý. Sonra kardeþinin katilini aldatýp ýssýz bir yere götürüp öldürmüþ ve dinden çýkmýþ olarak mek-ke'ye gitmiþtir. Þu þiirleri de o söylemiþtir:
"Düz bir yere götürüp geceleme ve hîle ile kanýný dökme, elbiselerini yýrtma nefsime þifa verdi."
Onu öldürmeden önce, nefsimin ateþi beni hasta ediyor, yataklarda rahat edemiyordum.
Herkesten üstün olan ben, Neccar oðlunun köpeðinin aklýný çaldým, zorla kardeþimin intikamým aldým.
Ýntikam alýþýmý gördüm ve rahat yataðýma yattým. Hem de Ýslâmdan ilk dönen kiþi olarak."
5- Abdu'l Muttalib oðullarýndan bir kýsmýnýn cariyeliðini yapmýþ olan Sâre: Peygamber'e (s.a.v) söðer, fena sözler sarfeder, ezi-. yetlerde bulunurdu.
6- Ýkrinýe b. Ebî Cehil: Babasýnýn intikamýný almak için devamlý Peygamber'e (s.a.v) kin beslerdi. Hz. Osman, bu 6 kiþiden Abdullah b. Sa'd b. Ebî Surh'a Resulüllah'dan (s.a.v) emân istedi. Resûlullah (s.a.v) da öldürmekten vazgeçip Ýkinci defa emân verdi, þöyle buyurdu:
- "Öldürülmesinden vazgeçtiðim kimseleri Öldürmeyin." Muharibler de:
- Þunlarý mý? Asla. Gözünüzün önünde bize kötülük ettiler. Onlarý muhakkak öldürmek isteriz.
- "Bir Peygamber'in (s.a.v) göz göre göre kötülükte bulunmasý caiz deðildir, hiçbir zaman uygun düþmez" buyurdular.
Fakat Abdullah b. Hatal'ý, Sa'd b. El-Harisi'1-Mahzûmî ve Ber-zetu'l-Eslem'i beraberce öldürmüþlerdir. Makîs b. Sübâbe'yi, kendi kabilesinden Numeylâ b. Abdullah öldürdü. Huveyris b. Nu-feyl'i de Hz. Ali Öldürdü. Sonra Resûlullah (s.a.v) þöyle buyurdu:
"Kýsas maksadýyla olmaksýzýnbundan sonra Kureyþli-ler öldürülmesin,"[128]
Abdullah b. Hatal'm þarkýcý 2 cariyesinden biri öldürüldü, diðeri kaçtý. Peygamber'den (s.a.v) can güvenliði istedi. Peygamber (s.a.v) de emân verdi. Abdu'l-Muttalib oðullarýnýn cariyesi Sâre ise gözden kayboldu. Resûlullah (s.a.v) den emân istedi, O da müsâade etti, canýný baðýþladý. Yine gözden kayboldu. Müslümanlardan biri tarafýndan Hz. Ömer zamanýnda atla tepelendi.
Ýkrime b. Ebî Cehil deniz sahibine doðru geçip gitti, kendi kendine,
- Babamý öldürenle beraber yaþayamam demiþtir. Gemiye binip Kýzýl Denizi geçerken gemi sahibi Ýkrime'ye,
- Kurtuldun mu? dedi.
- Hayýr.
- Kurtulan, îmâna gelen ve sözlerinde samimî olan denizde de kurtulur. Allah'a and ederim ki karada kurtulamýyan, denizde hiç kurtulamaz.
Bu söz üzerine Ýkrime oradan geri döndü. Müslüman olan karýsý Haris kýzý Ümmü Halîm'e vardý. Ve ona,
- Müslüman oldum, dedi.
Bunun üzerine karýsý, Resûlullah (s.a.v) dan ona emân istedi. O da Ýkrime'nin canýný kendine baðýþladý. Bir rivayete göre de Ýkrime, Kýzýl Deniz sahiline doðru giderken kendisi hakkýnda emân çýkmýþtýr. Resûlullah (s.a.v), Ýkrime'yi görünce,
- Hoþ geldiniz, göçüp giden, bizlerden uzaklaþan muhacir, dediler.
Ýkrime, Resûlullah'a (s.a.v) selâm vermiþ, Resûlullah (s.a.v) da:
- "Benden bugün ne istersen onu sana vereyim." buyurmuþ, Ýkrime de,
- Allah'ýn beni afvetmesi için, hakkýmda duâ etmeni isterim. Zira Allah yolundan insanlarý çevirmek için her yerde hazýr bur lundum, engel oldum.
Peygamber (s.a.v) de,
- Ey Allah'ým, onu istediði hususta afvet, duasýnda bulunmuþtur.[129] Bunun üzerine Ýkrime,
- Ey Allah'ýn Resulü, Allah'a and ederim ki, elimde 1 dirhem olunca bunu þirk uðruna sarf ediyordum. Bir topraðým olursa sirke vakfediyordum. Þimdi ise elime geçecek iki dirhemin ikisini de, iki yerin ikisini de Ýslâm'a harcayacaðým, onun uðruna vakfedeceðim, demiþtir.
Ýkrime b. Ebî Cehil, daha sonra Yermuk muharebesinde þehit düþmüþtür. Buraya kadar olan vak'alar Resulullah'ýn (s.a.v) sîretinde anlatýlmýþ, oradan da buraya nakledilmiþtir.[130][127] Buharý, edeb 83. Müslim, zühd 63. Ebu Davud, edeb 28. vs.
[128] Dârimî, diyât 24.
[129] Buharý, cihad 27. Tirmizî, cenâiz 38. Muvatta, sefer 51, 54.
[130] El-Ahkâmu’s-Sultaniyye, Ebu’l-Hasan Habib, Bedir Yayýnevi, 1/ 249-254.