Sýra No: 172
Aziz, sýddýk kardeþlerim,
Bütün tarih-i beþeriyede, kat'iyen misli görülmemiþ ve kavm-i Lût'un baþýna yaðan semavî taþlardan daha müthiþ taþlar, dinsizlik hesabýna milyonlarla ehl-i imaný ve mâsumlarý edyân-ý semaviye ve kavânin-i Ýlâhiye haricine dehþetli vasýtalarla sevk eden bir memleketi semavî taþlarla tokatlamasýnýn bir mukaddemesi olarak, resmî gazetelerin kat'î haber verdikleri bir hâdise-i semaviyeyi, âdetime muhalif olarak bir Nur þakirdi bana haber verdi. Dedim: Yirmi beþ sene gazetelerin havadislerini merak etmedim. Fakat bu taþlar, Risale-i Nur'un dinsizlere mânevî tokatlarýný temsil ettiði cihette ve beþ-altý sene evvel ondan haber verdiði için o þakirde dedim: "Git, yalnýz o hâdiseyi tamamýyla oku, tahkik et." O tahkik etti, geldi. Diyor ki: "Bu baharda, Rusya'nýn Vladivostok Ormanlarýna, zemin yüzünde hiç emsali görülmeyen büyüklükte semadan taþlar düþmüþ. Ve en büyüðü, yirmi beþ metre uzunluðunda ve on metre boyundadýr. Düþtüðünde etrafýndaki aðaçlarý devirmiþ ve otuz kadar büyük çukurlar husule getirmiþ. Tetkik edilen parçalarýnda demir, çelik ve baþka maddeler, karýþýk olarak mizansýz bulunmaktadýr."
Ýþte resmî gazetelerin kat'î verdikleri bu haber, 1360 sene evvel Sûre-i Fîl'in mucizâne (1)
cümlesiyle 1359 tarihinde dünyayý dine tercih eden ve dinsizliði esas tutan, bir nevi medeniyet hesabýna beþeri yoldan çýkaranlarýn baþlarýna, ebâbil kuþlarý gibi, semavî tayyarelerden bombalar baþlarýna inecek ve semavî taþlar yaðdýrmasýna mukaddemesi olacak diye haber veriyor.Ve (2)
aynen 1380 tarihini gösterip, dalâletin cezasý olarak kavm-i Lût'un baþýna gelen ahcar-ý semaviyeyi andýran semavî taþlar o tarihlerden sonra geleceðini haber verip tehdit ediyor. Ve Risale-i Nur'un "Sûre-i Fîl" nüktesine ait beyanatý içinde haþiyeli bu cümle var:"Evet, bu tokatlardan pürþer beþer, þirkten þükre girmezse ve Kur'ân'a tarziye vermezse, melâike elleriyle de ahcâr-ý semaviye baþlarýna yaðacaðýný bu sûre bir mânâ-yý iþârî ile tehdit ediyor."
Ýþte bu fýkra doðrudan doðruya bu taþlara iþareti olmasýna iki emâre var.
Birincisi: Þimdiye kadar gelen semavî taþlar bir iki karýþ olduklarý halde, böyle yirmi beþ metre uzunluðunda ve on metre geniþliðinde dað gibi taþlar, elbette semavatýn dinsizliðe karþý bir alâmet-i hiddetidir. Sûre-i Fîl mucizâne ona bakmasý, onun tefsiri, ona iþaret etmesi, hakikattir. O hâdisenin o ihbara liyakati var. Çünkü emsalsizdir.
Ýkinci emâresi: Bütün zemin yüzünü ve nev-i beþeri tehdit eden dehþetli bir dinsizliðin merkezlerine gelmesidir. Ve dinsizler bunu hissetmiþler ki, küçücük hâdiseleri ehemmiyetle neþrettikleri halde, bir iki aydýr bu acip, dehþetli hâdiseyi, ellerinden geldiði kadar þâþaalandýrmamaya çalýþmýþlar.
1"Onlara taþlar attýlar." Fil Sûresi, 105:4.
2 "Dalâlet içinde." Fil Sûresi, 105:2.