Mektup no 17 By: hafiza aise Date: 05 Mart 2011, 11:06:26
17
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
Hak ve hakikatin nâþiri olan Sebilürreþad’a, halen Halk Partisi namýna yapýlan yüz cihetle kanunsuz bir muameleyi arz ediyoruz:
Üstadýmýz Bediüzzaman Said Nursî, þiddetli zehirlerin neticesi olarak hastalýðý þiddetlenip hayattan ümidini kestiði için, kendi nafaka parasýyla aldýðý sekiz adet kitabýný muhafaza etmek üzere müftü kardeþine göndermiþti. Emirdað Postahanesi güya zabýta memuru vazifesini yapýyor gibi, gizli bir maksada binaen bu kitaplarý zaptederek hemen bizzat kendisi gidip jandarma dairesine, kaymakama, adliyeye ve telefonla Afyon’a þâyi edip iþi þâþaalandýrarak kitaplarýn hepsini adliyeye verdirmiþtir. Halbuki kitaplarýn mahiyeti þudur:
Beþ parçasý, mahkemede bulunan müdafaat ve zeyillerinden ibarettir. Diðer üç kitap da, þimdiki Adliye Vekili Halil Özyörük’ün üç defa beraatlerine karar verdiði eserlerdir ki, Denizli Mahkemesi ayný eserlerin eczalarýný iade etmiþtir. Ve Afyon Mahkemesinin de hükümlerini bozmuþ ve o eserlerin beraatlerine rey vermiþtir.
Gerçi, komünist olan eski adliye vekili Fuat Sirmen, eski heyet-i vekileye ihbar etmiþ ve Kur’ân’ýn gayet hak ve menfaatli bir tefsiri olan Zülfikar mecmuasýnýn dört yüz sahifesi içinde, otuz sene evvel yazýlan iki âyetin tefsirine dair iki sahifeyi bahane ederek bu çok mühim eseri yasak etmeye çalýþmýþtýr. Halbuki þimdi millet ve vatana gayet zararlý olan komünist ve masonlarýn eserlerine müsaade edildiði halde, yüz binler kimselerin imanýný kurtaran Kur’ân’ýn gayet hak ve pek çok menfaatli bir tefsiri olduðunu beþ yüz bin adamýn þehadetiyle ispat edeceðimiz eserlere evrak-ý muzýrra gibi böyle muamele yapmak ve Üstadýmýza bu hastalýklý, nâzik zamanýnda öz kardeþine karþý bu hazin teessüratý vermek, yüz cihetle kanunsuzdur diye arz ediyoruz.
Saniyen: Bu meselenin gayet sinsi ve gayet gizli hakikati þudur: Üstadýmýz mânen ve maddeten Demokrat Partiye yardým için talebelerini hafifçe teþvik etmiþti. Bunu, Halk Partisinin muannid müstebidleri anladýklarý için, mânâsýz bahaneyle habbeyi kubbe yaparak bu muameleyi yaptýlar. Yoksa her tarafta bu kitaplar posta ile alýnýp veriliyor ve buraya da Ýstanbul’dan, baþka yerlerden geliyor ve iliþilmiyordu. Bu vaziyet çok dessasâne ve ümit edilmeyen bir plândýr.
Salisen: Zülfikar’daki mevzuubahis iki âyetin tefsirinden bin misli bir muhalefetle, halen matbuatta eski hükûmete hücumlar yapýlýyor ki, þimdi o âyetlerin tefsiri zerre miktar bir suç olamýyor. Bundan da anlaþýlýyor ki, bu muameleler Halk Partisi hesabýna yapýlmakta devam edilen keyfî iþlerdir. Ve Halk Partililerin “Saltanat Demokratlarda ise, hüküm ve icraat ve iktidar bizdedir” diye olan iddia ve vehimlerinin bir nümunesidir.
Emirdað Nur talebeleri namýna
Mehmed, Ýbrahim, Ziya, ve saire