Emirdað Lahikasý
Pages: 1
Mektup no 22 By: hafiza aise Date: 05 Mart 2011, 10:58:10
22

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Muazzam ve harika Risale-i Nur Külliyatýndan iki büyük mecmuanýn imha edileceði hakkýnda dehþetli bir haber iþittik. Gayet hak ve hakikatli ve feylesoflarý ilzam eden o mecmualar, Risale-i Nur’un diðer eczalarýyla beraber Denizli ve Ankara mahkemelerinde beraat verilip kaziye-i muhkeme haline gelerek iade edildiði ve iki defa Temyiz Mahkemesi beraat ettirdiði halde ve Mýsýr, Þam, Halep, Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere gibi âlem-i Ýslâmýn mühim merkezlerinde fevkalâde bir takdir ve tahsine mazhar olan ve makbuliyetine hürmeten Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmýn kabr-i þerifi ve Hacerü’l-Esved üzerine konulan bu eserler hakkýndaki bu müthiþ muamele, Halk Partisinin yaptýðý diðer azîm cürümleri gibi tarihte emsali görülmemiþ bir cinayettir.

Biz Nur talebeleri, o cebbar gaddarlardan hakkýmýzý kolayca alabilirdik. Fakat Ýslâmiyetin asýrlardýr bayraktarlýðýný yapan kahraman Türk milletinin mâsum çoluk çocuk ve ihtiyarlarýna karþý Risale-i Nur’un bizlerde husule getirdiði kuvvetli þefkat itibarýyla ve Kur’ân-ý Hakîmin bizleri maddî mücadeleden men edip elimizde topuz yerinde Nur olmasý haysiyetiyle ve bütün kuvvetimizle mesleðimizin icabý olan âsâyiþi temin etmek esasýyla, o zâlimlere maddeten mukabele edemedik. Yoksa, Allah göstermesin, bir mecburiyet-i kat’iye olursa, komünist ve masonlar hesabýna ona sebebiyet verenler bin defa piþman olacaklardýr.

Hem biz müþahedatýmýzla kat’î bir kanaatteyiz ki, Risale-i Nur’a ilhad ve zýndýka namýna iliþildiði zaman, umumî bir musibet geliyor. Taarruzun ayný vaktinde dört defa büyük zelzelenin vukuu ve çok hâdisâtýn ayný vakitte zuhuru, bu kanaatimizi tasdik etmiþ. Bu itibarla öyle bir kararýn infazýndan ehl-i imanýn titrediði, o hârikulâde ve kýymettar, mübarek mecmualar hakkýnda imha cinayetinin iþlenmesi, bu millet ve memleket içinde mânevî zelzeleler, fýrtýnalar, tâun ve tufanlar kopacak kuvvetli ihtimalinden telâþ ediyoruz. Zira Risale-i Nur’a dört defa taarruz ve hücum zamanýnda þiddetli zelzelelerin tevafuku, bu hakikati kör gözlere dahi göstermiþtir. Hattâ mahkemede dâvâ ettik.

Hem müfessirlerin üç yüz elli bin tefsirlerine ittibaen, iki sahifede iki âyât-ý Kur’âniyeyi tefsir ettiði bahanesiyle, yüz binler kimselerin imanýna pek ziyade bir ehemmiyet ve tesirle hizmet eden dört yüz sahifelik Zülfikar mecmuasýný müsadere ve imha etmek, dünyada hiçbir kanunda olmadýðýndan, sýrf dinsizliðe âlet olarak yapýlan bu fecî garazkârlýk fâillerinin hak, hakikat ve adaletten ne derece uzak olduðunun zahir bir delili bulunduðunu, zerre miktar vicdaný olanlar anlayacak ve yüzsüz yüzlerine lânet ve nefretler savuracaktýr.

Halk Partili müstebid, mürteci cebbarlarýn zamanýnda yapýlmýþ olan bu korkunç muameleye kahraman Demokratlar hükûmeti mâni olup Afyon Mahkemesinde üç senedir hapsedilen ve zerre kadar bir suç mevzuu bulunamayan eserleri ve en baþta altýn yaldýzlý ve tevafuk mu’cizeli Kur’ân’ýmýzý derhal iade ettireceklerini kuvvetli ümit edip, alâkalý makamlardan rica ediyoruz.

Nur talebeleri namýna

Hüsrev, Sungur


radyobeyan