Mektup no 48 By: hafiza aise Date: 04 Mart 2011, 16:49:52
48
Mahkeme-i Kübrâya þekva ve müdafaatýn
bir hâþiyesi olan parçanýn hulâsasýdýr
Size bu defa Mahkeme-i Temyize gönderdiðimiz—avukatýn Temyiz Mahkemesine gönderdiði—istidanýn suretidir. Ve dehþetli kararnameye karþý, hulâsasý sizin tarafýnýzdan bu meâlde, müsadere kararnamesine mukabil, dindar meb’uslara dersiniz:
Bu tarzda müsadere ne derece kanuna muhalif ve Demokrat hükümetini tanýmamak ve Adliye Bakanýnýn verdiði emri ne derece dinlemediklerini ve ehemmiyet vermediklerini gösteriyor. Ve adliye adaleti haricinde dehþetli bir garaz hükmediyor. Kitaplarýmýzýn ellerindeki tamamýný, binler kelimeden bir iki kelimeyi suç mevzuu bahanesiyle vermek istemediklerini ve bu suretle Nurlarýn neþrine mâni olmak istediklerini ve suç diye gösterdikleri noktalarda bizim tarafýmýzdan müdafaatýmýzda onlarýn seksen bir hatâlarýný Hatâ-Savap Cetvelinde ispat edilmekle açýk garazkârlýklarýnýn gösterildiðini; hem elyevm yasak olmayan yüz binler tefsirlerde yazýlý bulunan tesettür ve irsiyet hakkýndaki iki âyetin birkaç satýrlýk tefsiri yüzünden dünyada hiçbir kanunun müsaade etmediði acip bir zulümle, dört yüz sahifelik Zülfikar mecmuasýný müsadere edip bize vermemek suretiyle bir zulüm irtikâp ettiklerini; hem Afyon’da iki sene ellerinde kalan bütün Risale-i Nur’un parçalarý, daha evvelden hem Denizli, hem Ankara, hem Isparta mahkemelerinde beraat ettirilip sahiplerine iade edildiðini ve bilâhare Zülfikar ve Asâ-yý Mûsâ’yý ruhsatsýz neþir bahanesiyle Isparta hükûmeti müsadere edip dört sene zaptettikten sonra hiçbiri noksan olmadan yüz yetmiþ mecmuayý bize iade ettiklerini; ve bizim en mühim suçumuz, Risale-i Nur’un mahrem bir parçasýnda elli sene evvel bir hadîsin tefsirinde, cebrî kanunlarla þapkayý giydiren ve din-i Ýslâmý bu mübarek Türk milletinden kaldýrmak için Lozan Muahedesinde söz veren ve pek þiddetli ve dehþetli hücumlarýna raðmen hiçbir hakikî Müslüman Türkü Protestan yapamayan ve millet-i Ýslâm için pek çok zararlý olduðunu ef’âliyle ispat eden ve hadis-i þerifin haber verdiði o müthiþ þahýs kendisi olduðunu, hayat ve mematýyla gösteren Mustafa Kemal’e bir mahrem eserde “din yýkýcý, süfyan” dediðimizi ve “kalblerdeki sevgisini bozmaya çalýþtýðýmýzý” isnad edip kararnamede mahkûmiyetimize sebep olduðunu ve Mahkeme-i Temyizin Afyon Mahkemesinin bu haksýz kararýný bozmasýyla yeniden görülmeye baþlanan dâvâ af kanunu çýkmasýyla, dosyalarýyla ve bütün Nur eserleriyle çürütülmek için mahzene atýldýðýný ve bilâhare Adliye Bakanlýðýnca, Sungur’un keþide ettiði telgrafý üzerine, bütün eserlerin verilmesine emir verildiði halde hiçbiri iade edilmeyerek yeniden suç mevzuu olanlarýný tefrik etmek, belki tamamýný suç mevzuu yapmak istemeleriyle Risale-i Nur’un tam serbestîsine mâni olmak istediklerini bildiren ve üç seneden beri bizi aldatan böyle eþhasa Nurun iþlerini býrakmamak için Baþbakan ve Adliye Bakanýnýn nazar-ý dikkatlerine arz edilmek üzere bu meâldeki adaletperver Demokratlara istida yazýlmasý, vatan ve millet menfaatine lüzumu var.
Lâfza-i Celâl üzerinde i’câzý gözle görülen Kur’ân’ýmýzý almak için istida ile Diyanet Riyasetine müracaat edilmesi gibi sýrf garazla ve ecnebî parmaðýyla aleyhimize dönen iþlerden ve iþkencelerden bizi ve âlem-i Ýslâmý pekçok sevindiren Demokratlarýn dikkat edip Nurcularý kurtarmalarýný, hürriyetperver hükûmetten rica ederiz.