Mektup no 115 By: hafiza aise Date: 02 Mart 2011, 01:38:47
115
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 2
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَداً دَاۤئِمًا 3
Aziz, sýddýk kardeþlerim,
Âlem-i Ýslâmda Leyle-i Kadir telâkki edilen bu Ramazan-ý Þerifin yirmi yedinci gecesinde bir nevi tesemmümle þiddetli bir mide hastalýðý içinde sinirlerimi ve vicdan ve kalbimi istilâ eder gibi bir diðer dehþetli hastalýk hissettim. Bu maddî ve mânevî iki dehþetli hastalýk içerisinde þefkat hissiyle bütün zîhayatlarýn elemleri hâtýra geldi. Þahsî hastalýðýmdan daha ziyade elîm bir hâlet-i ruhiyeyi hissettim. Bununla beraber seksen küsur seneye varan ömrümün sonunda seksen sene mânevî bir ibadeti kazandýran en son Leyle-i Kadre lâyýk çalýþamayacaðým diye, sabýk iki dehþetli hastalýktan daha þiddetli, hazîn bir meyusiyet içinde âsâba gelen ve nefs-i emmarenin vazifesini gören bir elîm his beni ezdiði ayný zamanda, Âyet-i Hasbiyenin bir sýrrý imdadýma yetiþti. Bu üç hastalýðý izale edip, Cenâb-ý Hakka hadsiz þükür olsun ki, hilâf-ý me’mul bir tarzda dayandým. Bu üç hastalýðýma da böyle üç merhem sürüldü. Maddî hastalýðýn—Hastalar Risalesinde isbat edildiði gibi—bir saat hastalýk, sâbir ve mütevekkil insanlara, hiç olmazsa on saat ibadet ve leyle-i Kadirde ise daha ziyade ibadet hükmüne geçtiði gibi, benim de bu leyle-i Kadirdeki hastalýðým, iktidarsýzlýðýmla yapamadýðým leyle-i Kadirdeki hizmetin yerine geçmesiyle, tam þifa verici bir merhem oldu. Ve bütün zîhayatýn hastalýk ve elemlerinden þefkat sýrrýyla bana gelen teellüm marazýný birden rahîmiyet-i Ýlâhiyenin tecellîsi ile, yani, mahlûklarý yaratanýn þefkat ve rahîmiyeti ve rahmeti tam kâfi olmasýndan, onlarýn elemlerini onlar için bir nevi lezzete veya mükâfata çevirdiðinden, o rahmet-i Ýlâhiyeden daha ileri þefkati sürmek mânâsýz ve haksýz olduðundan, þefkatten gelen elemi, bir mânevî sürura ve lezzete çevirdi. Yalnýz merhem deðil, belki þifa da verdi.
Ve en son ömrümde en ziyade kýymettar mânevî bir hazineyi kaybetmekteki mânevî eleme karþý, Nur’un has þakirtlerinin her birisi þirket-i mâneviye sýrrýyla umum namýna dahi dua ile ve amel-i sâlihle çalýþtýklarýndan, hem el-Hüccetü’z-Zehra’da, hem Nur Anahtarý’nda izah edilen; teþehhüdde ve Fatihada bütün mevcudat ve zîhayat cemaatinin dualarýna ve tevhiddeki dâvâlarýna iþtirak suretiyle, hususan toprak, hava, su ve nur unsurlarý birer dil olmasýyla, topraktan çýkan bütün hayat hediyeleri ve sudan mübârekât ve tebrikât ve havadan þükür ve ibadetin temessülleri ve nur unsurundan maddî ve mânevî tayyibatlar, güzellikler tarzýnda, teþehhüdde ve Fatihada, kâinattaki bütün nimetlerden gelen þükürler ve hamdler ve bütün mahlûkatýn, hususan zîhayatlarýn küllî ibadetleri ve bütün istiâneleri ve doðru yolda giden bütün ehl-i hakikate ve ehl-i imanýn yolundan gidenlere, mânevî refakat etmekle onlarýn dualarýna ve dâvâlarýna tasdik suretinde âminlerle iþtirak ederek, âmin demekle hissedar olmanýn küllî sýrrý o gece imdadýma geldi. Gayet hasta, zaif, meyus bir halde, cüz’î bir hizmet edememekteki mânevî elîm hastalýðýma öyle bir tiryâk oldu ki, ben hakikaten en saðlam hallerimde ve en genç zamanlarýmda, en zevkli ve lezzetli evradýmda bulamadýðým bir mânevî süruru hissettim. Ve hadsiz þükür edip, o dehþetli hastalýðýma razý oldum.
dedim. اَلْحَمْدُ ِللهِ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ شَهْرِ رَمَضَانَ فِى كُلِّ زَمَانٍ 4
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeþiniz
Said Nursî
1 Her türlü noksan sýfatlardan yüce olan Allah’ýn adýyla.
2 “Hiçbir þey yoktur ki Allah’ý hamd ile tesbih etmesin (Onu þükran ve minnetle anýp þânýna lâyýk ifadelerle anmasýn ve noksan sýfatlardan tenzih etmesin).” Ýsrâ Sûresi, 17:44.
3 Allah’ýn selâmý, rahmeti ve bereketi ebediyen, dâima üzerinize olsun.
4 Bütün zamanlardaki Ramazan aylarýnýn âþireleri adedince Allah’a hamd olsun.