Emirdað Lahikasý
Pages: 1
Mektup no 117 By: hafiza aise Date: 02 Mart 2011, 01:29:23
117

Dört sene evvel Üstadýmýz hastalýðý yüzünden beni Ankara’da Risale-i Nur’un mahkemeleriyle alâkadar iþlerini takip için tevkil ettirdiði zaman, bazý mebuslara gönderdiðimiz iliþik mektubumuzu yeniden sizlere ve muhterem mebuslarýn nazar-ý irfanlarýna takdim ediyoruz.

Buna sebep, ayný meselenin devam etmesidir. Bilhassa son aylarda þark vilâyetlerinde kurulmasý için teþebbüse geçilen yeni üniversitedir.

Risale-i Nur’un bu otuz senelik zamanda dahil ve hariçteki fevkalâde intiþarýyla her tarafta hüsn-ü tesiri ve þark vilâyetlerinde elli beþ seneden beri büyük bir darülfünunun kurulmasýna çalýþmasý, birbirini takip eden ve birbirini tamamlayan bu zamanda âlem-i Ýslâmý þiddetli alâkadar eden iki mühim meseledir. Bu iki netice-i azîme, hem bu milleti, hususan þark vilâyetlerini, hem dört yüz milyon Ýslâm milletlerini, hem sulh-u umumîye muhtaç Hýristiyanlýk dünyasýný da alâkadar edip ve tesirini gösteren medar-ý iftihar iki ehemmiyetli hâdisedir. Ýslâm dininin ve Kur’ân hakikatlerinin küllî ve umumî iki nâþiri ve ilâncýsýdýr.

Üstadýmýz elli beþ seneden beri âzamî gayretle ve müteaddit vesilelerle Þarkî Anadolu’da Câmiü’l-Ezher’e muvafýk Medresetü’z-Zehra namýyla bir Ýslâm üniversitesinin kurulmasý için çalýþmýþ ve bunun kat’î lüzumunu daima ileri sürmüþtür. Reisicumhura ve Baþvekile hitaben, onlarý bu meseleden tebrik eden Üstadýmýzýn yazýsýnda denildiði gibi, Þark Darülfünunu âlem-i Ýslâmýn bir nevi merkezinde olarak beyne’l-Ýslâm medar-ý iftihar bir makam kazanacaktýr. O vilâyetlerde medfun çok aziz ve mübarek binlerle ulema ve ârifin, þühedâ ve muhakkikîn ecdatlarýmýzýn mâzideki pek kýymetli ve kudsî hizmet-i dîniyeleri, mânevî, bâkî hasletleri bu darülfünunla dahi tecessüm ederek vazife-i imaniyelerini daha geniþ bir sahada yapacaklardýr.Þark Üniversitesinin bir nevi programý olmaya lâyýk üssü’l-esas dersi ise, Kur’ân-ý Hakîmin hakaik-i imaniyesini tefsir eden ve bütün meselelerini, fünun‑u akliye ile ve delâil-i mantýkýye ve müsbete ile tesbit ettiren ve mâkulâtla ders veren Risale-i Nurdur ki, yeni asrýn üniversitelerinde ve mekteplerinde okutulmaya þâyandýr.

Risale-i Nur, Þarkî Anadolu’da yer yer kurulmuþ ve yüzyýllardan beri o havalide mânevî âb-ý hayat menbâlarý vazifesini görmüþ bulunan medreselerinin ve üstadlarýnýn bir talebesi vasýtasýyla zuhur etmiþtir ki; bu son münevver meyvelerle o muhterem üstadlar, yeniden vazife baþýna geçip vazife-i tenviriyelerini ve hizmet-i Kur’âniyelerini bu suretle cihan-þümûl bir vüs’ate inkýlâp ettirmelerini bütün ruhumuzla ümit ve rahmet-i Ýlâhiyeden temenni ve niyaz ediyoruz. Bu duamýza zaman ve zeminin þerait-i hayatiyesi ve musalemet-i umumiyenin lüzumu da “âmin, âmin” diyor ve diyecektir.

Evet, þarktaki ilim ve irfan faaliyetinin bir semeresi ve netice-i külliyesi olan Risale-i Nur, Þark Darülfünununun Ýslâmiyet noktasýnda bir programý olmasý hasebiyle, Ýslâmiyete, bu millete ve âlem-i Ýslâma hizmete çalýþanlarý þiddetle alâkadar etmektedir. Ve þimdi Amerika’da ve Avrupa’da Nur Risalelerini istemeleri ve oralarda intiþarý, bu müddeamýzýn fevkalâde ehemmiyetini gösterir.

Mustafa Sungur


radyobeyan