Mektup no 118 By: hafiza aise Date: 02 Mart 2011, 01:27:23
118
Yazýlarý beþ vecihle iftira ve yalan olduðunu gördüðüm bir gazeteyi bana okudular. Böyle iftiralarýn hem Isparta’ya, hem neþredenlere büyük zararý var.
Birinci yalan: Nur Risalelerini okuyanlara mürid ve tarikat diye beni tarikat dersi vermekle ittiham ediyor. Halbuki beni tanýyanlar biliyorlar ki, mahkemelerde de sabit olduðu gibi, ben tarikat dersi deðil, imanýn, Kur’ân’ýn hakikatlerini ders veriyorum. Dersimi dinleyenlere Nur talebesi denir. Mesleðimiz tarikat deðil, imanýn hakikatleridir.
Ýkinci yalaný: Ýftira eden gazete, baþka bir gazeteyi kendine teþrik etmekle, bazý yanlýþ tabirler karýþtýrmasýyla diyor ki: “Eðirdir gençleri Said ve müridleriyle mücadeleye baþladýlar.”
Kat’iyen bunun aslý olmadýðýný bütün Isparta ve Eðirdir gençleri biliyorlar. Hattâ Isparta ve Eðirdir gençleri bunu iþittikleri vakit hiddetle protesto ediyorlar. Yalnýz Ankara’da bulunan Eðirdirli genç olmayan bir adam, otuz sene evvel benimle görüþmesini az tenkitkârâne yazmýþ. Buna “Gençler mücadeleye baþladýlar” namýný vermek ne kadar zahir bir yalandýr! Halbuki, kim olursa olsun, bütün gençlere karþý daima kardeþ nazarýyla bakýyorum. Bana yahut talebelerime karþý Isparta ve Eðirdir’de hiçbir gencin mücadelesini iþitmemiþim.
Üçüncü iftirasý: O iftira eden gazete baþka birisinin diliyle diyor ki: “Said ve müridleri gizli siyaset çeviriyorlar. Emniyeti bozmak tarzýnda nizamatý deðiþtirmeye çalýþýyorlar.”
Bunun yalan olduðuna yirmi sekiz senede beþ mahkeme beraat vermesiyle gösteriyor ki, siyasetle hiçbir alâkam yok. Ve hiçbir emare bulunmamasý, bunun ne kadar iftira olduðunu gösteriyor. Hattâ otuz beþ seneden beri siyasetten çekildiðimi bütün dostlarým biliyorlar. Bu hakikat mahkemeler tarafýndan da sabit olmuþtur.
Dördüncü iftirasý: Said Nursî bazý kadýnlara þeytandýr demiþ. Bu iftiranýn aslý: “Eskiden büyük þehirlerde açýk saçýk, çýplaklýk derecesinde, hususan yarým çýplak Hýristiyan kýzlarý, þeytan kumandasýnda ahlâk-ý Ýslâmiyeye zarar veriyorlar.”
Ýþte böyle birkaç tane açýk gezenler hakkýndaki bir sözü baþka surete çevirip mutlak kadýnlara teþmil ederek tâbiri çirkinleþtirip istimal etmesi, pek çirkin ve zahir bir iftiradýr. “Kadýnlarla Muhavere” namýndaki risalemde, kadýnlara büyük bir hürmet ve ehemmiyet ve kýymet verdiðimi, hattâ þefkat cihetinde erkeklerden pek ileri olduklarýndan, Risale-i Nur’un mühim bir esasý þefkat olduðundan, bu mübarek hemþirelerimi “Muhterem Hemþirelerim” namýyla yâd ediyorum. Onlarýn samimiyet ve ihlâslarýný ziyade görüyorum.Beþinci hakaretkârâne iftirasý: Gerilemek ve irtica, yani Ýslâmiyet ahkâmýna, ahlâkýna dönmek mânâsýyla “mel’un fikir” tâbiri kullanmasý, küre-i arzý titretecek kâfirâne bir iftira olduðu gibi, yalnýz Ispartalýlara ve Nur talebelerine deðil, belki âlem-i Ýslâma karþý bir ihanettir.
Çok hasta ve çok ihtiyar
Said Nursî