Emirdað Lahikasý
Pages: 1
Mektup no 129 By: hafiza aise Date: 01 Mart 2011, 21:30:33
129


Demokratlara büyük bir hakikatý ihtar

Þimdi Kur’ân, Ýslâmiyet ve bu vatan zararýna üç cereyan var:

Birincisi: Komünist, dinsizlik cereyaný. Bu cereyan, yüzde otuz, kýrk adama zarar verebilir.

Ýkincisi: Eskiden beri müstemlekâtlarýn Türklerle alâkalarýný kesmek için, Türkiye dâiresinde dinsizliði neþretmek için, ifsad komitesi namýnda bir komite. Bu da yüzde on, yirmi adamý bozabilir.

Üçüncüsü: Garplýlaþmak ve Hýristiyanlara benzemek ve bir nevi Purutluk mezhebini Ýslâmlar içinde yerleþtirmeye çalýþan ve dinde hissesi olmayan bir kýsým siyasîler heyetidir. Bu cereyan yüzde, belki binde birisini Kur’ân ve Ýslâmiyet aleyhine çevirebilir.

Biz Kur’ân hizmetkârlarý ve Nurcular, evvelki iki cereyana karþý daima Kur’ân hakikatlerini muhafazaya çalýþmýþýz. Mümkün olduðu kadar dünyaya ve siyasete bakmamaya mesleðimiz bizi mecbur ediyormuþ. Þimdi mecburiyetle bakmaya lüzum oldu. Gördük ki, Demokratlar, evvelki iki müthiþ cereyana karþý bize (Nurculara) yardýmcý hükmünde olabilirler. Hem onlarýn dindar kýsmý daima o iki dehþetli cereyana mesleklerince muarýzdýrlar. Yalnýz dinde hissesi az olan bir kýsým garplýlaþmak ve garplýlara tam benzemek mesleðini takip edenler ise, üçüncü cereyana bir yardým ediyorlar. Madem o cereyanýn yüzde ancak birisini, belki binden birisini Purutlar ve Hýristiyan gibi yapmaya çevirebilirler. Çünkü, Ýngiliz iki yüz sene zarfýnda tahakküm ettiði iki yüz milyon Ýslâmdan iki yüz adamý Purutluða çevirememiþ ve çeviremez.

Hem hiçbir tarihte bir Ýslâm, Hýristiyan olduðunu ve kanaatle baþka bir dini Ýslâmiyete tercih etmiþ olduðu iþitilmediðinden, iktidar partisinde bulunan az bir kýsým, dinin zararýna siyaset namýyla üçüncü cereyana yardým etse de, madem o Demokrat Partisi, meslek itibarýyla öteki iki cereyan-ý azîmenin durmasýnda ve def etmesinde mecburî vazifeleri olmasýndan, bu vatana ve Ýslâmiyete büyük bir fâidesi dokunabilir. Bu cihetten biz, Demokratlarý iktidar yerinde muhafaza etmeye Kur’ân menfaatine kendimizi mecbur biliyoruz. Onlardan hayýr beklemek deðil, belki dehþetli, baþtaki iki cereyana siyasetlerince muarýz olduklarý için, onlarýn az bir kýsmý dine verdikleri zararý, vücudun parçalanmasýna bedel, yalnýz bir parmaðý kesmek gibi pek cüz’î bir zararla pek küllî bir zarardan kurtulmamýza sebep oluyorlar bildiðimizden, o iktidar partisinin lehinde ehl-i dini yardýma davet ediyoruz. Ve dinde lâübali kýsmýný dahi cidden îkaz edip “Aman, çabuk hakikat-i Ýslâmiyeye yapýþýnýz!” ihtar ediyoruz ki, vatan ve millet ve onlarýn hayatý ve saadeti, hakaik-i Kur’âniyeye dayanmak ve bütün âlem-i Ýslâmý arkasýnda ihtiyat kuvveti yapmak ve uhuvvet-i Ýslâmiye ile dört yüz milyon kardeþi bulmak ve Amerika gibi din lehinde ciddî çalýþan muazzam bir devleti kendine hakikî dost yapmak, iman ve Ýslâmiyetle olabilir. Biz bütün Nurcular ve Kur’ân hizmetkârlarý onlara hem haber veriyoruz, hem Ýslâmiyete hizmette muvaffakiyetlerine dua ediyoruz. Hem de rica ediyoruz ki, bu memleketin bir ehemmiyetli mahsulü ve vatanda ve þimdi âlem-i Ýslâmda pek büyük fâidesi ve hizmeti bulunan Risale-i Nur’u müsaderelerden kurtarýp neþrine hizmet etsinler. Bu vatandaki dindarlarý kendine taraftar etsinler. Ve selâmeti bulsunlar.

Said Nursî


radyobeyan