Yedinci Mektup By: Hadice Date: 22 Þubat 2011, 23:34:46
YEDÝNCÝ MEKTUP
4
AZÝZ kardeþlerim,
Bana söylemek üzere Þamlý Hâfýza iki þey demiþsiniz:
Birincisi: "Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmýn Zeyneb'i tezevvücünü, eski zaman münafýklarý gibi yeni zamanýn ehl-i dalâleti dahi medar-ý tenkit buluyorlar; nefsanî, þehevânî telâkki ediyorlar" diyorsunuz.
Elcevap: Yüz bin defa hâþâ ve kellâ! O dâmen-i muallâya þöyle pest þübehâtýn eli yetiþmez. Evet, on beþ yaþýndan kýrk yaþýna kadar, hararet-i gariziyenin galeyaný hengâmýnda ve hevesât-ý nefsaniyenin iltihabý zamanýnda, dost ve düþmanýn ittifakýyla kemâl-i iffet ve tamam-ý ismetle Haticetü'l-Kübrâ (r.a.) gibi ihtiyarca birtek kadýnla iktifa ve kanaat eden bir zâtýn, kýrktan sonra, yani hararet-i gariziye tevakkufu hengâmýnda ve hevesât-ý nefsâniyenin sükûneti zamanýnda kesret-i izdivaç ve tezevvücâtý, bizzarure ve bilbedâhe, nefsanî olmadýðýný ve baþka ehemmiyetli hikmetlere müstenit olduðunu, zerre kadar insafý olana ispat eder bir hüccettir.
O hikmetlerden birisi þudur ki: Zât-ý Risaletin akvâli gibi, ef'al ve ahvâli ve etvar ve harekâtý dahi menâbi-i din ve þeriattýr ve ahkâmýn me'hazlarýdýr. Þýkk-ý zâhirîsine Sahabeler hamele olduklarý gibi, hususî dairesindeki mahfî ahvâlâtýndan tezahür eden esrar-ý din ve ahkâm-ý þeriatýn hameleleri ve râvileri de ezvâc-ý tâhirattýr ve bilfiil o vazifeyi ifa etmiþlerdir. Esrar ve ahkâm-ý dinin hemen yarýsý, belki onlardan geliyor. Demek bu azîm vazifeye, birçok ve meþrepçe muhtelif ezvâc-ý tâhirat lâzýmdýr.
Gelelim Hazret-i Zeyneb'in tezevvücüne: Yirmi Beþinci Sözün Birinci Þulesinin Üçüncü Þuaýnýn misallerinden olan
5
âyetine dair þöyle yazýlmýþ ki, insanlarýn tabakatýna göre birtek âyet, müteaddit vücuhlarla, herbir tabakanýn fehmine göre bir mânâ ifade ediyor. Bir tabakanýn þu âyetten hisse-i fehmi þudur ki:
Sekizinci Mektup - s.358
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmýn hizmetkârý veya "Oðlum" hitabýna mazhar olan Zeyd (r.a.), rivayet-i sahiha ile itirafýna binaen, izzetli zevcesini kendine mânen küfüv bulmadýðý için tatlik etmiþ. Yani, Hazret-i Zeyneb, baþka yüksek bir ahlâkta yaratýlmýþ ve bir peygambere zevce olacak fýtratta olduðunu, Zeyd ferâsetle hissetmiþ. Ve kendisini ona zevc olacak fýtratta kendine küfüv bulmadýðýndan, mânevî imtizaçsýzlýða sebebiyet verdiði için tatlik etmiþtir. Allah'ýn emriyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm almýþ. Yani, 6
nýn iþaretiyle, o nikâh bir akd-i semâvî olduðuna delâletiyle, harikulâde ve örf ve muâmelât-ý zâhiriye fevkinde, sýrf kaderin hükmüyledir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o hükm-ü kadere inkýyad göstermiþtir ve mecbur olmuþtur; nefis arzusuyla deðildir.
Þu kader hükmünün de ehemmiyetli bir hükm-ü þer'î ve mühim bir hikmet-i âmmeyi ve þümullü bir maslahat-ý umumiyeyi tazammun eden 7
âyet-i kerimesinin iþaretiyle, büyüklerin küçüklere "oðlum" demeleri, zýhar meseleleri gibi, yani karýsýna "Anam gibisin" dese haram olduðu gibi deðildir ki, ahkâm onunla deðiþsin. Hem büyüklerin raiyetlerine ve peygamberlerin ümmetlerine pederâne nazar ve hitaplarý, vazife-i risalet itibarýyladýr; þahsiyet-i insaniye itibarýyla deðildir ki, onlardan zevce almak uygun düþmesin.
Ýkinci bir tabakanýn hisse-i fehmi þudur ki: Bir büyük âmir, raiyetine pederâne bir þefkatle bakar. Eðer o âmir, zâhirî ve bâtýnî bir padiþah-ý ruhanî olsa, merhameti pederin yüz defa þefkatinden ileri gittiði için, raiyetinin efradý, onun hakikî evlâdý gibi, ona peder nazarýyla bakarlar. Peder nazarý ise, zevc nazarýna inkýlâp edemediðinden ve kýz nazarý da zevce nazarýna kolayca deðiþmediðinden; efkâr-ý âmmede, Peygamberin, mü'minlerin kýzlarýný almasý þu sýrra uygun gelmediði için, Kur'ân o vehmi def maksadýyla der:
"Peygamber, rahmet-i Ýlâhiye hesabýyla size þefkat eder, pederâne muamele eder. Ve risalet namýna siz onun evlâdý gibisiniz. Fakat þahsiyet-i insaniye itibarýyla pederiniz deðildir ki, sizden zevce almasý münasip düþmesin. Ve sizlere 'Oðlum' dese, ahkâm-ý þeriat itibarýyla siz onun evlâdý olamazsýnýz."
El-Bâkî Hüve'l-Bâkî
Said Nursî
4 Onun adýyla. O her kusurdan münezzehtir. Hiçbir þey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin. Allah'ýn selâmý, rahmeti ve bereketi ebediyen üzerinize olsun.
5 "Muhammed, erkeklerinizden hiçbirinin babasý deðildir; o Allah'ýn Resulüdür ve peygamberlerin sonuncusudur." Ahzâb Sûresi, 33:40.
6 "Biz onu sana nikâhladýk." Ahzâb Sûresi, 33:37.
7 "Tâ ki, evlâtlýklarýnýn boþadýðý hanýmlarla evlenmekte mü'minler için bir günah olmadýðý anlaþýlsýn." Ahzâb Sûresi, 33:37.