Katre itizar By: hafiza aise Date: 16 Þubat 2011, 12:31:49
Ýtizar
Arkadaþ! Bu risale, Kur'ân'ýn bazý âyâtýný þuhudî bir tarzda beyan eden bir nevi tefsirdir. Ve hâvi olduðu mesâil, Furkan-ý Hakîmin Cennetlerinden koparýlmýþ birtakým gül ve çiçekleridir. Fakat, ibaresindeki iþkâl ve îcazdan tevahhuþ edip, mütâlaasýndan vazgeçme. Mütalâasýna tekrarla devam edilirse, meluf ve menus bir þekil alýr. Kezâlik, nefsin temerrüdünden de korkma. Çünkü, benim nefs-i emmârem bu risalenin satvetine dayanamayarak inkýyada mecbur olduðu gibi, þeytaným da "Eyne'l-meferr?" diye baðýrdý. Sizin nefis ve þeytanlarýnýz benim nefis ve þeytanýmdan daha âsi, daha tâði, daha þakî deðiller.
Kezâlik, Birinci Babda tevhidin beyaný için zikredilen delillerde vâki olan tekrarlarý faydasýz zannetme. Hususî makamlarda, ihtiyaca binaen zikredilmiþlerdir. Evet, hatt-ý harpte siperde oturup müdafaa eden bir nefer, etrafýnda bulunan boþ siperlere gitmeyip, bulunduðu siper içinde diðer bir pencereyi açmasý, elbette bir ihtiyaca binaendir.
Kezâlik, bu risalelerin ibarelerindeki iþkâl ve iðlâkýn, keyif için ihtiyarýmdan çýkmýþ olduðunu zannetme. Çünkü, bu risale, dehþetli bir zamanda, nefsimin hücumuna karþý yapýlan âni ve irticâlî bir münakaþadýr. Kelimeleri, o müthiþ mücadele esnasýnda zihnimin eline geçen dikenli kelimelerdir. O, ateþle nurun karýþtýklarý bir hengâmda, baþým dönmeye baþlýyordu. Kâh yerde, kâh gökte, kâh minarenin dibinde, kâh minarenin þerefesinde kendimi görüyordum. Çünkü, tâkib ettiðim yol, akýlla kalb arasýnda yeni açýlan berzahî bir yoldur. Akýldan kalbe, kalbden akla inip çýkmaktan bîzar olmuþtum. Bunun için, bir nur bulduðum zaman, hemen üstüne bir kelime býrakýyordum. Fakat, o nurlarýn üstüne býraktýðým kelime taþlarý, delâlet için deðildi. Ancak, kaybolmamak için birer niþan ve birer alâmet olarak býrakýrdým. Sonra baktým ki, o zulmetler içinde bana yardým eden o nurlar, Kur'ân güneþinden ilham edilen misbah ve kandillerdi.