Kusursuz sorumluluk By: sidretül münteha Date: 09 Þubat 2011, 16:32:59
3. Kusursuz Sorumluluk:
Malýn uðradýðý ziyandan, ihmalleri bulunmadýðý halde ve sýrf mallarýn korunmasýný saðlamak düþüncesiyle sorumlu olup olmadýklarýnda ihtilaf edilen kimselere gelince: Bunlarda -terzi, marangoz ve benzeri- vasýflý iþgörenlerdir. Ulema, iþgörenin, elinde bulunan iþverene ait malýn -ihmali olmaksýzýn- ziyanýndan sorumlu olmadýðýnda müttefiktirler. Ancak Ýmam Mâlik, «Yiyecek maddelerini taþýyan hamal ile deðirmenciyi, kendilerine teslim edilen yiyecek maddelerinin ziyana uðramasýndan -eðer ihmalleri olmaksýzýn ziyana uðradýðýný þahitlerle isbat etmezlerse- sorumludurlar» demiþtir.
Kendilerine teslim edilen eþyanýn -ihmalleri bulunmaksýzýn- ziyana uðradýðýný ileri süren vasýflý iþgörenlerin sorumlu tutulmalarýnda ise, ihtilaf edilmiþtir.
Ýmam Mâlik, Ýbn Ebî Leylâ ve îmam Ebû Yûsuf sorumlu olduklarýný benimsemiþtir.
îmam Ebû Hanife de, «Ücretsiz veyahut mal sahibinin evinde çalýþan iþ-gören sorumlu deðildir. Kendi iþ yerinde veyahut ücretle çalýþan iþgören ise, sorumludur» demiþtir. Ýmam Þafiî'nin ise, kendi iþ yerinde çalýþan iþgören hakkýnda iki kavli vardýr. Ýmam Mâlik'e göre, kendine bir iþ yeri açmayan iþgören -ister ücret alsýn, ister almasýn- sorumlu deðildir. Hz. Ali'den bu hususta her ne kadar iki kavil rivayet olunmuþsa da, gerek kendisi, gerek Hz. Ömer de vasýflý iþgörenlerin sorumluluklarýný benimsemiþlerdir.
Vasýflý iþgörenlerin sorumlu olmadýðýný söyleyenler, iþgörenleri yanlarýnda emanet eþya býrakýlanlara, ortaklara, vekillere ve çobanlara kýyas etmiþlerdir. Sorumlu olduklarýný söyleyenlerin ise, genel maslahatý gözönün-de bulundurmak ve hile yolunun kapanmasýný öngörmekten baþka bir dayanaklarý yoktur. Ücretle çalýþan iþgören ile ücretsiz çalýþan iþgören arasýnda ayýrým yapanlar da, «Çünkü ücretsiz çalýþan iþgören, malý kendi menfaati için deðil, sahibinin menfaati için teslim almýþtýr. Bunun için kendisi sanki, yanýnda emanet eþya býrakýlan kimsedir. Yanýnda emanet eþya býrakýlan kimse nasýl sorumlu deðilse, bunun da sorumlu olmamasý lazým gelir. Fakat ücretle çalýþtýðý zaman malý teslim almasýnýn menfaati ikisine de olduðu için-baþkasýndan, ödünç veyahut eðreti (geçici) olarak mal alan kimse gibi- kendisinin menfaati daha galip olur» demiþlerdir. Kendine iþyeri açmayan îþgö-reni de sorumlu tutmakta, hile yolunu kapatma yaran yoktur. Zira bu adamýn devamlý bir iþyeri yoktur ki kendisine eþyalarýný teslim edenleri devamlý olarak dolandýrabilsin
Yukarýda da söylediðimiz üzere iþgörenleri sorumlu tutmayan îmam Mâlik, zahire hamalýný, deðirmenciyi ve bunlar gibi olan iþgörenleri sorumlu tutmayý istihsal etmiþtir* Bunlarýn dýþýnda kalan iþgörenler ise -Ýmam Mâlik'e göre- kendilerine teslim edilen eþyalarý korumada kusur göstermez-lerse, eþyanýn ziyana uðramasýndan sorumlu deðillerdir. Meþhur olan rivayete göre îmam Mâlik: «Hamamcý da sorumlu deðildir» demiþtir. Eþheb de þâzz bir görüþte bulunarak, «Vasýflý iþgörenler -kendilerinin ihmali bulunmaksýzýn malýn ziyana uðradýðýný isbat etmezlerse- kendilerine teslim edilen eþyalarýn ziyana uðramasýndan sorumludurlar» demiþtir. Vasýflý iþgörenlerin iþyerlerinde teslim almadýklarý þeylerin ziyana uðramasýndan sorumlu olmadýklarýnda ihtilaf yoktur.
Mâliki ulemasý, iþgören tarafýndan iþçiliði tamamen veyahut kýsmen yapýldýktan sonra ziyana uðrayan ve ziyana uðrayýþý þahitlerle sabit olup iþgörenin sorumluluðunu gerektirmeyen eþyanýn yapým ücreti düþer mi, düþmez mi diye ihtilaf etmiþlerdir. Îbnu'l-Kasým «Düþmez», Îbnu'l-Mevvaz «Düþer» demiþtir. Ýbnu'l-Mevvaz «Mal sahibi bir zarara uðramýþ ise, bunda iþgörenin ne günahý vardýr, ki emeði boþa gitsin», Ýbnu'l-Kasým da «Ücret emek karþýlýðýdýr. Mal zayi olduðu zaman onunla birlikte emek de zayi olduðu için o emek görülmemiþ gibi olur» diye düþünmüþlerdir. Îbnu'l-Mevvaz'ýn görüþü daha makul ise de Îbnu'l-Kasým, iþgöreni mal sahibine zararda ortak kýldýðý için onun görüþü genel maslahata daha uygundur.
Ulemanýn, kayýðýn devrilmesiyle içindeki eþyanýn ziyana uðramasýndan kayýk sahibi sorumlu mudur, deðil midir diye ihtilaf etmeleri de bu bâbtandýr. Ýmam Mâlik «Sorumlu deðildir» Ýmam Ebû Hanife «Sorumludur. Meðer kayýðýn devrilmesi suyun dalgalanmasýndan ileri gelmiþ olsun» demiþtir.
Ýmam Mâlik'in mezhebinde esas görüþ þudur: Ýþgören, iþyerinde çalýþtýðý zaman eðer elindeki eþya -yanmak, kýrýlmak, kopmak gibi- bir ziyana uðrarsa -mal sahibi orada olsa dahi- ziyan iþgörene aittir. Ancak eðer yapýlmasý istenen iþ -cevher delmek, yüzük taþlarýný nakýþlamak, kýlýç doðrultmak, fýrýncýlýk, hasta tedavisi gibi- bir sanat ve ihtisas iþi ise, o zaman iþgörene bir þey lazým gelmez. Buna göre eðer fýrýnda ekmek piþirilirken yanar veyahut hasta tedavi edilirken ölürse, fýrýncý veyahut hekim sorumlu deðillerdir. Baytar da -eðer hayvan onun ihmalinden dolayý ölmezse- hekim gibidir. Hekim ve benzeri sanat erbabý, eðer iþlerinin ehli iseler -yanýldýklarý zaman- onlara diyetten baþka herhangi bir ceza lazým gelmez. Diyet de, üçte birinden fazlasý Akile'ye, üçte biri ancak ona lazým gelir. Fakat eðer iþlerinin ehli deðil iseler, o zaman onlarý döðmek, habsetmek ve ölen kimsenin diyetini mallarýndan almak gerekir. Kimisi «Böyle de olsa, diyet Akile'ye lazým gelir» demiþtir. [57]
[57] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 3/326-328.