Zuhr By: meryem Date: 08 Þubat 2011, 20:50:30
Zuhr
Z-h-r kökünden gelen bu kelime; gizli olanýn ortaya çýkmasý, her þeyin ortasý, zeval vakti, gündüzün yarýsýna verilen ad, yahut gündüzün yarýsýný teþkil eden sýnýr, Öðle ve öðle namazý vakti manalarýný ifade etmektedir. Bu vakti bildiren bir baþka kelime ise zahýve dir. Zâhir de bâtýn'ýn zýddý olup Allah'ýn isimlerindendir. Yine ayný kökten gelen ezhera fiili, emsâ ve edhâ gibi nakýs fiil olup öðle vakti yapýlan bir iþ manasýna kullanýlmaktadýr. Ezhera'1-kavmu ifadesi, kavmin öðle vaktine girdiðini, belirtmektedir. Ayný kökten gelen zâhere kelimesi de zihar yapmak, arka çýkmak manalarýný ifade eder [602].
Kur'an'da z-h-r kökünün türevleri, elli üç yerde geçmektedir.
Bunlardan on tanesi fiil olarak; bâtýn'ýn zýddý, gizli olanýn ve hakkýn ortaya çýkmasý anlamýnda (A"âf, 33; En'âm, 151; Tevbe, s, 48; Rûm, 41); altý yerde zâhere þeklinde; zîhar yapmak, arka çýkmak (Tevbe, 4;Ahzâb, 26; Mücâdele, 2; Mümtehine, 9) manasýnda; on yerde zâhir þeklinde; açýkta olan, açýða çýkan ve açýk bir þeyin 'dýþý (En'âm, 120; Lokman, 20; Hadîd, 13) anlamýnda; yedi yerde ezhera sîgasýnda tam ve nakýs fiil olarak, açýklamak, açýða çýkarmak (Fetih, 28; Tahrim, 3; Cin, 26; Mü'min, 26) ve öðle vaktine girmek (Rûm, 18) [603] manasýnda; üç yerde tezâhere þeklinde; desteklemek (Bakara, 85; Kasas, 48; Tahrim, 4) anlamýnda on beþ yerde zahrun ve zuhûrun þeklinde; sýrt, bel, arka (Bakara, 101; Âl-i Ýmrân, 187; En'âm, 94, 138; Ýnþikâk, 10; Ýnþirah, 3) ve bir þeyin yüzü (Þûra, 33) manasýnda; iki yerde de zahîrun þeklinde; yardýmcý (Sebe', 2; Tahrim, 4) anlamýnda kullanýlmýþtýr. Ýsrâ sûresinin 78. ayetinde geçen dulûku'þ-þems öðle vakti demektir. Dulûk güneþin göðün ortasýndan batýya doðru kayýþý [604], gündüzün yarýlanmasýndan sonra, güneþin zeval vakti [605]diye açýklanmýþtýr.
Bakara, 238. ayette geçen es-salâtu'l-vustâterkibi de öðle vakti olarak açýklanmýþtýr [606]. Yine öðle manasýnda öðleden az önce", "gündüzün yarýsý" [607] manasýný veren ifadeler de zikredilebilir. Aklî olarak, öðle vakti ile gençlik dönemi arasýnda bir uyum olduðu düþünülebilir. Bu safha, bekleme ve durma safhasýdýr. Bir þeyin artýp eksilmeden olgunlaþmasý demektir [608]. Çünkü güneþ, öðle vaktinde kývamýna ulaþmaktadýr. Bu noktadan sonra, artýk zahirde olmasa da batýnda bir takým zayýflamalar ve iniþler söz konusudur. Dolayýsýyla zamanýn iþareti her þeyiyle açýða çýkmýþtýr. Güneþ, yolculuðunda hedefine ulaþýp iniþe geçmiþtir. Evrenle güneþin iþbirliði yaptýðý devrelerden en verimlisidir. Kýsaca öðle vaktinin; güneþin evrende geliþme yolunda doruða ulaþýp, varlýðýn her çeþidi ile benzerliði düþünülebilen bir vakit olduðu söylenebilir. [609][602] el-Cevherî, II, 731; er-Râgýb el-Isfahânî, s. 317-318; ez-Zâvî, III, 130-132; Ýbn Manzûr, IV, 520-529.
[603] ÝbnKuteybe, s. 340..
[604] er-Razî, Tefsir, VI, 125; XXI, 22.
[605] Ýbn' Âsim, s. 67.
[606]er-Râzî, Tefsir, VI, 126, 128; el-Kurtubî, III, 137-140; Yazýr, 1Ý, 809.
[607] Ýbn'Âsim, s. 67.
[608] er-Râzî, Tefsir, XI, 24-25.
[609] Dr. Faiz Kalýn, Kur’an’da Zaman Kavramý, Raðbet Yayýnlarý: 152-154.
Ynt: Zuhr By: Bilal2009 Date: 24 Ocak 2019, 14:41:16
Esselamu aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Zuhr By: ceren Date: 24 Ocak 2019, 16:46:23
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun paylasimdan kardeþim. ..